Güzellikleri Paylasalim
  Kendimce
 

 

 



İnsanlık hasta ...
Bazen hastalık sıkıntıyla gelir...
Hasta olmayan insan şifa aramaz ki ...
Şafi Allah ...
Kapısına geleni tedavi eder..
Ama kimisini de kendi haline bırakır , zaten o sadece dünyalık 
istediği içindir.
Onun için , insan niye herşey beni bulur dememeli , çözüm 
aramalı,hem kendisi için hem de kendi gibi olanlar için yardım 
istemeli , hatasını anlamalı ki bir daha yapmamalı...
Kendini kusursuz görenlerin vay hallerine ....
Allah'ım bizlere hem dünyada güzellik ver , hem de ahirette....


                       *******


Kim kiminle dostsa beraberse , dost olduğunun kokusuna ve 
rengine bürünüyor...
Yeter ki o renk kara ve kötü kokulu olmasın....

              *****

Ey İnsan ! 
Neredeyse bütün yaratılanlar emrine verilmiş...
Bitkiler senin nefes alıp vermen için sana hizmet ediyor. Aldığın 
nefesini , yani oksijeni sana gündüz bitkiler fazlasıyla üretiyor. 
Gece de az miktarda karbondioksit veriyorlar. 
Daha nice rahmetler...
Çünkü dünyada en üstün varlık sensin.
Allah'ın Sana verdiği değere bak , birde senin kulluğuna bak da 
yerini gör.....

                     *****

Ey Anne-Babalar !
Hangi taşı kaldırsam altından bir anne-baba faciası çıkıyor...
Birçoğu da cahilliklerinden ....
Ağzınızdan hayır çıksın ,çocuklarınızı hayra yönlendirin , şerre 
değil...
Veya çocuklarınız sizi hayra davet ediyorsa , siz onları dinleyin ,ben 
büyüğüm hep benim dediğim olacak demeyin....
Allah Adl'dir. Çünkü bu büyüktür , bu küçüktür demez. Daima 
doğruyu söyleyenle beraberdir.
Ve Hak ile hükmeder...

                    ******

.......falanca yere bağlıyım dememeli insan . İlim sahiplerinden 
ilim öğrenebilir ama bağlanmak yok.
Şuraya bağlıyım diyen ipini bağlandığına vermiş demektir. 
İnsan Allah'ın ipine bağlanmalı , şüphe yok ki o bizi en güzele 
götürür....

              *****

Takva sahipleri olmak oturduğun yerden el-etek öptürmek değildir. 
Başkalarının emeğine konup hazıra konmak hiç değildir. Hatta eğer
gerçekten takva sahibi ise karşısındaki rızasıyla kendisine sunsa bile 
ihtiyacı kadarını alır gerisini  paylaşandır. 
Kısaca gücü ölçüsünce iş yapıp değer üretenlerdir.


                         *****

Ben büyüklere itaat ettim de , onları hiç kırmadım her dediklerini 
yaptım da cennete giderim diyenler ...
Ya onlar sana cehenneme gidecek yolu gösterdi de sen de itaat 
ettiysen ne olacak halin ...
Gerek hayati ve gerek dini ki , din hayatın ta kendisidir.
Hiç bir yere gidemezsin boşuna sevinme , itaat yalnız Allah'adır.
İnsan Allah'ın yap dediğini yapmalı , yapma dediğini yapmamalı.
Çünkü Allah'ın yapma dediğini onlar emretse dahi yapmazsan 
kendine de onlarada iyilik etmiş olursun...
İnsan kime teslim olursa , teslim olduğu nereye giderse 
o da oraya gider...
Dünyada da ahirette de bize güzellikler ver Allah'ım....

                   ****

Ey ben kendi evimde mutluyum , huzurumu bozanları da 
annem babam da olsa terkettim görüşmüyorum diyenler. Hiç boşa
uğraşma kısa bir süre mutlu olduğunu zannedersin o kadar ...
Onlar sana muhtaç sen onlara muhtaçsın....
Allah'ın onlara nasıl olurlarsa olsunlar merhameti çok , git o 
rahmetten yararlan , sen hakılıysan ki olabilirsin o rahmetten sen 
de çok daha fazlasını alırsın....
Çünkü Allah en yakınlarımız da olsa hak ile hükmeder ...
Adl'dir O....

              ****

Hayatı boyunca büyükler ve yaşlılar deyip kendini unutanlar genç 
yaşta kendin yaşlanırsın da haberin olmaz. 
Şunu da unutma her şey kıvamında , Allah kendi hayatınızdan da 
sorguya çekileceksiniz der. Hele bu birde aile hayatı ise hem 
kendinden hem de sorumlu olduklarından sorguya çekileceksiniz.
Kadın ol , erkek ol farketmez...
Kendine karşı görevlerin var....
Eşine karşı görevlerin var ....
Anne babana karşı görevlerin var ...
Çocuklarına karşı görevlerin var ....
Bu böyle devam eder...

            *****

Ey ana - babalar hep benim dediğim olacak diye bir kural yok. 
Benim dediğimle evlenmezsen hakkımı helal etmem diye bir hakkın 
da yok. Haklarının da bir sınırı var. Gayet tabi ki tecrüben vardır , 
evladının görmediğini sen görebilirsin. Ne inatlaş , ne de acındır 
Allah'tan yardım dileyerek uyar. 
Dediğini yapmadı diye sakın lanet okuma, elinle mahvettiğine sonra 
senden fazla yanan olmaz.

               ****

Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. 
Mirasın bir başka anlamı da kısmet demektir. 
Biz bu mirastan bir başka deyişle ne kadar pay aldıysak , o bizimdir, 
gerek bu alemde gerekse başka alemde ,
Bu alemdekine ömür denir , artılarımız ve eksilerimiz ise yol 
azıklarımızdır.
Ölüm gelmeden önce mirasdan çok pay almaya bakmalı....
Selam olsun payı çok olanlara ....

               ****

Cahil var , kara cahil var. 
Cahil , tecrübesi ve yaşı itibariyle olgunlanmamış olana denir. Kara
cahil ise karanlığın ta kendisidir. 
Hakk katında kara cahil çekirge gibidir. Zehirsizdir ama ürünü talan 
eder durur. Yani yanındaki ışığı yakmaya çalışana da engel olur. 
Allah cahillerin arasında kalan , karanlığı aydınlatmaya çalışanlara 
yardım etsin...

                   ****

Kur'an okumanın iki şartı vardır. 

1. Okuyan ilk başlarken euzubillahimineşşeytanirracimbismillahirrahmanirrahim
diyecek, Nahl , 98

2. Yanındakilerde susup ve dinleyecekki rahmet edilsin.A'râf,204.
Yani abdest şartı koymamış Allah. Yine biz zorlaştırmışız herşeyi 
hayatı zorlaştırdığımız gibi. Ben bir kişi abdest almış da 
okuyacakmış o kendi bilir , okuma demem ama abdestsiz okunmaz 
derse Allah'tan fazla bilmiş olmaz mı . 
Allah'ımdan dilerim ki Kur'an'ı anlayarak okuyanlar ve yaşamaya 
gayret edenler çoğalsın.
Umumi merhametine sığındım Allah'ım.

                 *****

Hemcinsleriyle bu kadar geçimsiz varlık olan insan.

                                  ***
Bazen farkında olmadan bazen de bilerek ağaçtan bir dal veya 

yaprak koparırız veya yerden bir ot koparırız. Zaruret hali başka , 
ama şunu anlamayız ki o meyve vermeyen bişey de olsa Allah'ı 
zikrediyor , onun zikrine ,onun Allah demesine engel oluyoruz. 
Kaldı ki vay hallerine doğayı bilerek tahrif edenlere .... 
Hayatında bedduaya çok az yer veren Cenabı Peygamber bile 
böylelerine lanet okumuştur.

                                           *****

Temiz kadınlar , temiz erkeklere , pis kadınlar da pis erkeklere diye 

devam ediyor caydırıcı ayetlerden bir tanesi .
Allah kadınlara o kadar hak vermiş ki , bir temiz kadınla Allah 
isterse dünyayı temizler , yeter ki kadın temizliğini muhafaza etsin.

                                 *****

Bazı insan iki alem arasında bir köprüdür. Bize göre giden biri şöyle 

dedi ; Burada toz yok....
Bir başkasına"Şu insanlar sen burdayken sana çok saygı duyarlardı" 
denilince , gidenin verdiği cevap şu oldu; Burda böyle şeylerin 
önemi yok , namazlarını abdestlerini saysınlar...


                                              *****


Nefisler ancak Kur'an'la Allah tarafından terbiye edilir , kimse 

kimsenin nefsini terbiye edemez.
Kimse kimseden ne tövbe alma ne de tövbe verme hakkına 
sahiptir. 
Eğer kişi tövbe edecekse Allah'ın Tevvab ismi yeter.
Ve bir Allah birde sen yetersin 3.'ncüye gerek yoktur.


                                   *****


Su hayattır...

İnsan suyu kaynağından içmeli...
Kaynak bozulmaz , çünkü koruyan Allah'tır.
Selam olsun tüm Kur'an'la dost olanlara .....


                                  ****

Susma ! Sen karşındakinin hep problemini dinleme , onu buna o 

kadar çok alıştırmışsın ki , senin bir derdin var mı demek aklına bile 
gelmiyor. Daha doğrusu o bir ara vermiyorki sen de hayatının 
farkına varasın da yaşayasın ve yaşatasın. Sorun psikolojik. 
Hastadan ziyade , hastayı idare edenler daha zorlanıyor. Allah 
hastalara da onların hasta ettiklerine de şifa versin.


                                  *****

Rüya ile Allah kulunu bazen bir olay öncesi uyararak yardım eder. 

Bazen de rüyayla yolu kolaylaştırır. Yani yaşanan konuyla rüya 
içiçedir. Ve herkesin rüyası kendini bağlar.Hani    Yusuf 
Peygamberimiz olayların ve düşlerin yorumundan bana bir ilim 
verdin diye dua ediyorya , yani ikisi birliktedir. Kimse Peygamberler 
kadar olamaz ama bu ilimden azbirşey nasiplenenler olabilir.
İnsan bazen kötü rüyada görebilir. Hiç suyu açıp da anlatmaya 
gerek yoktur. Zaten su bundan birşeyde anlamaz ki sana yardım 
etsin hemde yapmazsan israf etmemiş olursun. Suyu açmak , sol 
tarafa tükürmek falan bunlar hurafelerdir. Kaldı ki Hz Peygamber 
sokaklara dahi tükürülmesine karşıydı. Sana iyi de kötüde 
rüyayı gösterene anlatmak en doğrusudur.Kendisine sığınana O 
yardım eder...
Bizi halden hale geçiren Mevla'ya hamdolsun...
Selam olsun hepinize....

                                   ****

Yaşayamadığın bazı şeyler gönlünde kaldıysa eğer, aç gönlünü 

Allah'a , O dilerse neler yaşatmaz ki...

                                      ****

Peygamberlerin birini ötekinden ayırmadığımız gibi , onların indirilen 

kitaplarını da, onların ümmetlerini de ayırmamız gerektiğini söyler 
Kur'an...
Selam olsun bütün ümmetlere...
Delil Bakara Suresi 285 ayet...


                                    ****

Kur'an diri olanı uyarsın ve inkarcılar üzerine söz hak olsun diye 
indirilmiştir. Yasin ,70
Hani Allah niyete bakar deriz ya, vazgeçin ölülere okumaktan , siz 
kendi ölü olan kalplerinize okuyun ki , dirilsin.
Tabii ki bütün geçmişlerimize dua etmeliyiz o başka birşey. Siz 
kendinizi düzeltmeye bakın der Kur'an , eğer siz yalnışlarınızdan 
vazgeçerseniz , o yalnışı yapmanıza sebep olanlara da sizede 
rahmet edilmiş demektir.
Allah bizden vazgeçmek istemiyor.
Selam olsun hepinize...


                   *****

Tasavvuf Allah'ın tüm yarattıklarına , yine Allah'ın bak dediği yerden 
bakabilmektir.
Bazen pozitif , bazen de negatif....


                   *****

Allah'ın rahmeti her an devam etmektedir. Tabii belirlediği sürenin
sonuna kadar. Güneş bile her sabah aynı şekilde doğuyor. 
Güneş ... Kimimiz uyurken doğuyor , kimimiz uyanıkken doğuyor,
Kimimiz doğuşunu karşılıyor....
Doğarken kimi camı aralıyor , kimi perdesini açıyor.. Çeşit çeşit...
Herkes ne kadar hakederse o kadar yararlanıyor.
Gecede tamamen karanlık değil , bir kandil olan ay var, yıldızlar 
var... 
Aslında her yeni güne Allah'ı emrettiği şekilde anarak başlamak 
lazım ... Tabii gün içinde de istediği şekilde ara sıra ... 
Aslında her doğan günle birlikte yeniden Kur'an'la doğmak lazım...
Aslında nimetlere şükür etmek için sahibine teşekkür lazım...

                          ****

Bazen insan ben niye bu sıkıntıları çektim diyor ama , Allah'ı  bilmek
için bu gerekliydi...

                               ****

Fitne çok acıdır , hatta adam öldürmekten beterdir diyor Allah. 

Fitneyi hem çıkaranlar tepki gösterir hem de inananlar tepki 
gösterir. Sen de çırpınır durursun, suçunu da bilmezsin ki kendini 
savunasın.
Kurtuluncaya kadar her gün ölürsün .
Allah'ım sen fitneye düşenlere yardım et , Tahir isminle akla onları .
Şüphesiz bu Senin merhametinin sonucudur.


                                  ****

İnsan Allah'tan, yaptığı kötülükleri iyiliklere çevirmesini istiyebilir.Bir 

düşün hangi gönülde kırgınlık bırakmışsan git orayı güzelliğe çevir.
Bunun için bazen söz yetmeyebilir , telafi etmek gerek...
Ben hakkımı helal ettim desen ne olur ki , Allah katında ödenmeyen 
hakkın helalliği geçerli değildir. Yani ister burda , ister öteki alemde 
her şekilde bu hak ödenecek.


                                ****


Kimsenin üstüne fazla düşmemek gerekir. O ezilir ve sen 

kalkmadığın sürece , o hiç kalkamaz. Bu maddi yardım manasında 
da böyledir. Beni görünce eziklik hissetmesin diye bazı takva sahibi
insanlar yaptıkları yardımın bilinmesini istemezler. Hz Aişe annemiz 
yardımların gece ihtiyaç sahiplerinin kapısına bırakılmasını 
istemiştir. 
Açıktan verilen de güzeldir ama gizli verilenler günahlara kefarettir
der Kur'an...
Rahmet olsun hem gücü yetene , hem de yetmeyene,
Selam olsun hepinize....

                                      ****

Kendini olduğundan fazla güçlü gösterme.Eğer çevrendekiler bunu

bir farkederlerse hep isterler ama hep çözüm isterler. Yapamadığın 
zaman bile isteseydi yapardı derler. Veya sonuç istedikleri gibi 
olmadığı vakit sen yaptın derler. Bilmezler ki senin de gücün 
tükenmeye başlamıştır. Kendi sorumluluklarını bile yeni hatırlarsın.
Böyleyken biz bundan çok şey aldık şimdi aldıklarımızı ödeme 
zamanıdır diyen olmaz veya az olur.
Sen ise yaparsın üzülürsün , yapmazsın gene sen üzülürsün.
Allah bile insana gücünün yettiğinden fazlasını yüklemiyor. Biz çoğu 
kez karşımızdakiler bize kendini acındırdığı zaman 
merhametimizden dolayı aşırıya gidiyoruz. 
Herkes kendi yaptığından sorumlu olduğuna göre fazlasını bırakmak 
gerek , biraz çekilmek gerek ve herkesin kendi yükünü kendi 
taşıması gerek..
Kısaca yolu kıvamında yürümek gerek...


                                ****

Sabır susmak değil , gücünün yettiği kadar yapabileceğini yaptıkdan 

sonra sonucunu Allah'tan beklemektir.


                               ****

Keşke çaresiz kalmış mazlum , zalimlere Allah'ımdan bulun 

diyeceğine , 
Allah'ımı bulun deseydi , daha iyi olmazmıy dı, ama oda nereden 
bilecek ki Allah'ımın merhametinin bu kadar büyük olduğunu,

                                      ****

Defalarca hacı olsan ne, bir şüphe uğruna evde bir enkaz 

bırakmışsın, git önce orayı bahçeye çevir.
Bu Allah'ın sünneti ...


                                    ****

Allah Kur'an'ı da korur , Kur'an'a sarılanı da korur.

Kur'an'a sarılıp da işine gelmeyen bazı ayetleri gizleyene de Allah 
ve melekleri lanet ederler.


                                  ****

Tasavvuf Allah'ın seni Kur'an'la halden hale geçirmesidir.

                ***    
Sanma ki kötülüğü yapanın yaptığı yanına kalır , O karanlıklara 
yavaş yavaş dalar , önce sonbaharı görür sonra kışı....
Sanma ki senin de iyiliklerin , affedişlerin boşa gider, sen bununla 
yaza ulaşırsın ama önce ilkbaharı görürsün....
Ama kötü kışın ortasında kalıp da senin ilkbaharını yaza çevirmeye
gayret ederse , geri çevirme bırak oda senden nasiplensin...
Nasiplensin de tevbe kapısından girsin....


                               *****

Zikir anmaktır , hani bir tanıdığımızı anarken sözleriyle ve 

yaptıklarıyla anarız ya o kişi için çöyle şöyle derdi yapardı deriz ya , 
bu da zikirdir. 
Ama en güzel zikir Allah'ı kendi sözleriyle anmaktır...
Zaten Kur'an'ın bir adıda Zikir'dir.


                               *****

Kal ilminden anlayan çok , ama Hal ilminden anlayan az,

Alim her ikisinden de anlamalı .....
Kısaca insan halden anlamalı değil mi...

                 ****  
Onlar ki dinlerler , sözün en güzeline uyarlar der Allah , kendi en 
güzel , sözleri en güzel olan Allah'ıma hamdolsun.

                 **** 

Kur'an'ın özü Peygamber'in sözüdür. Kur'an'a uygun her sözü 
hadistir. Kur'an'a sarıl ki kimse seni Peygamber'in adına uydurulan
sözlerle kandırmasın , O'nun sözü olmayan sözlerden seni 
temizlesin ....
Başka yolu yok...

                   ****

Hep deriz ya Allah'ın dediği olur,
O zaman sorun yok demektir. Allah bizim daima bulunduğumuz 
halden daha iyi hale geçmemizi ister , ölümden sonrası için bile , 
bundan sonraki hayat daha güzel olduğu gibi.
Sorun bizde ve bizim Allah'ın dediğinin ne olduğunu 
bilmememizde ....

                   ****

Vaktimizi o kadar boş şeye harcamışız ki , ne zaman geri gelebiliyor 
ne de biz geri gidebiliyoruz.

                 ****

İman etmek demek , inanmak kabul etmek demektir. İmanın kalbe

yerleşmesi ise inandığının hayata geçirilmesidir. Yani yaşamaya 
gayret etmekle başlar, herkes gücü kadar yaşar. Allah'ın bizden 
istediği budur. Yoksa sadece inandık demek okuduğunun boğazına
düğümlenmesinden ibarettir, orada kalır ...
Okuduğun başka olur , yaşadığın bambaşka bişey olur...
                 
                    ****

Rızık deyince sadece yeme içme düşünenin aklına şaşarım diyor 
Hz Aişe ;
İlim çok büyük bir nimettir ve rızıktır.
Her önüne konulanı yeyip içenler, her duyduklarına araştırmadan 
acaba Allah ne diyor diye bakmadan inanıp yayanlar , bilerek 
Allah'ın ayetini saklayanlar karınlarına ateş doldururlar. 
Bunun içindir ki Muhammed Mustafa ; "Ben size iki emanet 
bırakıyorum bunlara iyi sarılırsanız kurtulursunuz birisi Kur'an diğeri 
ehlibeytimdir.

                    ****

Mücadele zahmetsiz olmaz , zahmet olmadan da rahat olmaz. Öyle 

olsaydı Muhammed Mustafa ve beraberindekiler hiç zahmet 
çekmezdi kaldı ki biz...

                   ****

Ey insan duruşunla bile üstün yaratmış yaradan , ne hayvanlar gibi

iki büklüm , ne bitkiler gibi yerlerde .....
Bir düşün kendi karşısında bile rukü ve secde den başka eğilmeni 
istemiyor....

                   **** 
 
Ey insan yarattıklarımın birçoğundan üstünsün der Allah , Selam 

olsun bizden üstün olanlara ....

                   ****   

Bazen bir problem karşısında insan duygu , düşünce yoğunluğu 

yaşar.Kısaca kafası karışır. Doğru yalnış bir sürü bilgi gelir 
düşüncesine buna vesveseler de ilave edilir. İnsan o esnada yalnız
Allah'a sığınıp yardım isterse , bunların içinden doğru olan bilgi 
sıyrılır yerini alır ve çözüm olur. Kur'an'ın rahmetinden bir tanesidir 
bu hal.
Bu alıp vermeler yani içimizdeki işlemler otokritiği işletmektir. Bu iyi 
işletilirse insan herşeye sinirlenmez , sakin olur , kamil bir insan 
yani olgun bir insan olma yönünde bir adım daha atar.

                   ****

Önce karanlık sonra aydınlık , dünyaya gelmeden önce bile üç 

karanlık içindeyiz. 
 Yunus kalıyor balığın karnında karanlıklarda tevbe ediyor 
aydınlanıyor.
Ya Yusuf kuyunun karanlıklarında , ne zaman kemale eriyor çıkıyor
aydınlığa ,
Korkma İnşirah suresi bunu açıklıyor.

                   ****
Sen verdiğinle hoşnut ol , bende senden aldığımla , veya tersi , 
böylece paylaştığımız için Allah 'da bizden hoşnut olsun

                                      ****

Eğer bana dostsan bana öyle birşey ver ki öbür aleme götüreyim.

                                    ****

Evlat can içinde candır. Onun evladı ise canının canıdır. 

Böylelikle Allah canımıza can katmaktadır.
 
                                     **** 

Can dediğin canını yaksa bile onu sevmeye devam edeceksen can 

de yoksa deme.

                                    ****

Suçlu o kadar edepsiz olmuş ki , suçsuz edebinden kendini 

savunamıyor.

                                   ****

Hanımlar eşim getirsinde nasıl olursa olsun deme..

Onu harama teşvik etme ...
Aksi takdirde kendi neslini hem kendi elinle hem de eşinin eliyle 
mahvedersin...

                                    ****

Helal para kolay kazanılmayandır. Helal kazanmak için akşama 

kadar didinen erkeklerimizin yakınları , o sofraya koyulan ekmekte 
kazananın öyle bir hakkı var ki , hatta öyle bir sıkıntılarıda var ki. 
Dolayısıyla eşinin izni olmadığı yere gizli de olsa 
harcayamazsın.Eşinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler hariç.Ama 
benim rızam var istediğin gibi yap diyorsa da o da onun 
büyüklüğündendir.

                                    *****

Selam olsun görmesi gerekeni görerek hayata geçirenlere ...

                                    ****

Cenabı Peygamber bizim için bir emandır. Bir başka deyişle 

Muhammed'ül emindir. Düşmanları bile O'na güvenirdi. 
                                 
                                    ****

Allah'ın kitabında birtek gece vardır .Oda Kadir gecesidir. İçinde 

Kur'an indirildiği için mubarek bir gecedir. Zaten kadir geceside 
kesin şu gündür diye bildirilmemiştir. Biz Peygamberimizden 
öğrendiğimize göre Ramazan'ın son on gününde Kadir gecesini 
ararız.
Kısaca Kandil Peygamber'imizin getirdiği Kur'an'dır.
Daha doğrusu Allah'ın bize bahşettiği her gece hayırlarla doludur.
Selam olsun hepinize.....

                                           ****

Maddiyatta varlık için de yokluk çekenlere de yardım et Allah'ım....


                                           ****

İnsanın büyük sıkıntısı yakınındakinin var olup da , yok olmasıdır.

Söyler söyler durursun....
Cevap veren bile olmaz....

                                             ****  

Sorular hayatın içinde cevapları Allah'ın kitabında , imtihanı 

geçmek için kitabı iyi anlamak ve soruları cevaplamak lazım...

                                              ****

Seni her şeyden mahrum edenlere mahkum olma ,

Sen ilerle ki onlar senden mahrum olsunlar


                                           ****

Ne gelirse başımıza Allah'tan fazla merhametli olmaktan gelmiş....

                                          ****

Kork Allah'tan korkmayandan ,

Bir de yine kork Allah'tan başka her şeyden korkandan ....


                                        ****

Bazıları sadece kendi rahatına bakar , acaba karşımdaki rahat mı 

demez . 
Anlasın diye bekleme , bişey demezsen bu bir ömür sürer ,bazen 
desen de değişmez ya ....
O rahatı bozulmadığı sürece seni anlamaz.
Bırak acıma biraz rahatsız olsun ....

                                ****

Ey insan sen de buradaki misafirliğini bil de Allah'ın işine fazla 

karışma ....


                                  ****

İnsan gittiği evde misafirliğini bilmeli , aksi takdirde kendi evinde 

ev sahibi misafir olur da insanın haberi bile olmaz...

                                 ****

Problem zor olsada çözüm daima basittedir.

Çözüldüğü zaman meğer ne kadar kolaymış deriz ya ....Oysa 
bilmediğimiz için bize zordur.

                                  ****

Öyle bir zaman ki dürüstler bir tarafa atılmış , sahtekarlar efendi 

olmuş . 
Bir kenarda sıkıntıda olan güzel ve dürüst insanlar üzülmeyin , 
Allah sizi onların yaptıklarından koruyor......

                                      ****

İnsan nasıl bu hale geldi ...

Etki ve tepki de ölçü çoktan aşılmış...
İftiraya iftiralar ...
Lanete lanetler...
Bir kötülüğe binlerce kötülük...
Bir iyiliğe karşı kötülük yapmamak da bir iyilik olmuş...
Kısaca kötülükte tepki misli misline ... iyilikte ise .....


                                             ****

Dost olmak demek teslim olmak demektir....

İbrahim Allah'a teslim olduğu için Allah ona dostum dedi....
Halilullah : Allah'ın dostu.
Selam olsun Allah'la teslim olanlara .....

                                        ****
İbrahim'de örnekler var der Kur'an....

İbrahim Allah'a teslim oldu , babasına değil ve ona Allah yine 
kendisine teslim olan hayırlı evlat verdi ...


                                          ****
İtaat edilecek baba var , itaat edilmiyecek baba var .

İbrahim'in babası gibi seni şirke zorlayan bir babaysa itaat etme , 
ama onu da terketme , sadece örfe uygun geçin , gücün ölçüsünde 
de yardım et ki , sınavını iyi bir başarıyla vermiş olasın ....
Bu alemde olmasa başka alemde ödülünü alırsın ...
Seçme hakkını kullanamadığın ortamlar imtihanındır...

                                                  ****

Boşuna mı diyor Allah fitne adam öldürmekten beterdir diye ...

Zaten fitneye düşen insan suçunu da bilmiyor ki , 
kendini savunsun.

                                         ****

Yazık ... Suçlu rolünü o kadar güzel oynuyor ki , karşısındaki bir 

zamanlar kendinden emin olan masum bile acaba suçlu yoksa ben
miyim diyecek duruma gelmiş ....

                                          ****

Sakınan aynı zamanda sakındırıyor demektir,

Selam olsun takva sahiplerine,

                                          ****

Hz Peygamber bir mümin bir delikten iki kez geçmez diyor,

geçmişi unutup geriye bakmayanın ileriye de çok dikkatli bakması 
lazım ,

                                           ****

Kurtuluşunuz da mahvettiğiniz yerde , 

Allah'ın sünneti tavrı tarzı bu....

                                         ****

İnsanları çok aşırı sevme , zira sen onları severken bazıları senin 

sevgini öyle bir kullanıyor ki,

                                       ****
Asker ülkemin can damarıdır,

Allah'ım askerimize ve güvenlik güçlerimize ve de 
milletimize zeval verme,

Zira tutulan iki saatlik nöbet kabeyi 
tavaftan üstün, çünkü o iki saat hepimiz için....

                                           ****

İnsanın kurtuluşu da işlediği günahların içindedir,

Hem günahların tevbesinde,
Hem yapamadıklarının telafisinde .

                                       ****

Ben dua ettimde Allah benim duamı kabul etti deme , veya 

karşındakine senin duan kabul olur , benim için de et hiç deme, 
Allah birşeyi diledi , seni de ondan nasiplendirdi hepsi bu , zira 
dilemeseydi etmezdin, dua da devam eder dururdun….

                                    ****

Ben birini sevmeye ve hoşgörmeye niyetliysem insan olan herkeste 

bunun için bir sebep bulurum.

                                ****

İçimizde çok güzel örnekler var ; Kimisi namazın hakkını verir, 

kimisi insana hakettiği değeri verir, kimisi Allah için malını – canını
verir , o şunu yapmıyor diyeceğimize en güzel yaptığı şeyi görelim 
ve örnek alalım….
Derecelendirme yapmak bize düşmez ….

                                    ****

Senin bütün iyi niyetine ve çabana rağmen karşındaki değişmiyorsa 

bilki onların yolunu tıkayan haklı biri vardır. O yolu açması için 
Allah’ın rahmetine sığın , yakınların da olsa…
Anneyi tutup da babayı dışlamayın , yada tersi….

Şu duaya bakarmısın ; Rabbim beni, anne-babamı ve inananları 
bağışla… 
Cenabı Hak ayırmamış….

                                      ****

Sen ne kadar kendini parçalasan da , anne ve baban da olsa Allah

istemedikçe hiçbir şey yapamazsın. Ancak o güzel çaba ve 
niyetinden dolayı ödül alırsın . 

                   ****


Allah şekle değil gönle bakar.

                                    ****

İnsanların halden hale geçmesi de Allah’ın rahmetinin eseridir…

                                   ****

                            
Kendi elinle yaptığın bir şeyi emek verdim diye değer verip 

koruyorsun da , Allah’ın emek verdiği canını niye korumuyorsun…. 
Sana zarar veren şeylerden vazgeç artık …
Allah’ın bize verdiği nimetler karşısında yetinmemek de, 

şımarmak da kanaatsizlikdendir.

                              ****

Eğer gönlün herkesle beraberim derse , o gönüle insan olan gelir,

olmayan zaten anlamaz bile....

                            ****

O sana laf dokunduranlar var ya kendisi için ileriye yatırım yapıyor 

şimdi sen üzülme, haksız olduğunu anlayınca kendisi senden fazla 
üzülecektir.

                              ****

En kötüye bile iyi düşünürsen ondaki iyiliği bulursun , bir insan 

yüzde yüz kötü olamaz ki…

                              ****

Hoca demek senden önce o yoldan geçmiş ve yolun nasıl 

yürünüleceğini bilen demektir, yani sonuca ulaşmış demektir.
Böyle olmasa nasıl yol gösterecekki…
Ona göre herkese hoca deme….

                               ****

Herşey kader olsaydı , o zaman bizim hiç kusurumuz olmazdı. Yani

herşey Allah’tan olsaydı bizi hesaba çekmezdi , nasıl olsa ben takdir 
ettim onlarda uydular derdi …Oysaki hiçbir kötülük Allah’tan 
değildir….

                               ****

Baba demek aileyi kucaklamak demektir , terör estirmek demek 

değil…
Hadi evladına sarıl da baba kokusunu hissetsin, sonra babası varken 
ben baba görmedim deyip yetim kalmasın…

                                      ****

Hepimiz insanız , önce insan olalım ama asla şirke batmayalım.

Musa şirke batmış bir kavimdendi , kendi ve inananlar kurtuldu ama 
kavmi battı ....
Daha nice kavimler ....

                                ****

Düşünmek ibadettir, yediklerin içtiklerin sana düşünme yeteneğini 

kaybettirmesin yoksa seni başkaları yönetir.
Dinden falan çıkmıyorsun ama içtiğinde kendi kendini bile 
yönetemiyorsun, yasaklığı bundandır , 
zira yaratan sana kıyamıyor…


                                             ****

 

Eş olmak demek iki kişinin tek kişi olması demek , birbirini 
değiştirmesi demek değil, tek olunursa herşey kendiliğinden değişir 
zaten....

 

                                 ****

Balık nasiptir...
Saç imandır...
Yılan düşmandır...

 

****

Takva sakınmaktır.... 
Gönüllerin takvası ise gönül kırmamaktır....

 

****

Bir başka deyişle takva kırılsan da seni bu yola kılavuzlayanın hatırı 
için devam etmendir...
Çünkü zafer takva sahiplerinindir bunda şüphe yok...

 

****

Cebinde ki sigaran kadar değerim yok dedi birisi ötekisine , üzülme 
o kendi canının değerini bilemiyor ki , seninkini bilsin....

 
****
 
Bazen bakarsın ki etrafındaki her yol tıkalı , üzülme aydınlanması da 
o nisbette olur,
Çünkü her zorluktan sonra bir kolaylık muhakkak vardır diyor İnşirah 
suresi.....

 
****

İnsana nasıl baktığına bak , onu insan yerine mi koyuyosun yoksa 
hor mu görüyosun.....
Çünkü o bakışın sana aynen geri dönecektir....
Bazen de sen ona iyi bakarsın ,o ise başka türlü, o zaman da 
üzülme belli ki o hastadır....

 
****

Ey anne baba ve evlatlar, birleşecekseniz güzellikte birleşin,
kötülükte değil...
Öyle ki ne güzel bir anne ve baba , ne güzel bir evlat desinler,
vakti gelince rahmetle ansınlar....

 
****

Cahilin verdiği zarar , düşmanın verdiği zarardan daha fazla....

****

Her ne kadar bazı konularda beddua etmek hakkında olsa , bir 
kerede beddua yerine dua etme hakkını kullansan daha güzel olmaz 
mı?

 
****

Ağzını herşeye beddua ya alıştıranlar , kendiniz ediyosunuz kendiniz 
buluyosunuz. Bilmem farkındamısınız , ondan sonra da niye böyle 
oldu diyorsunuz.

****

Eğer yanılmıyorsam dünya oluşalı sen aynı aysın , sen de aynı 
güneşsin,
Ne mutlu bize ki Hz İbrahim'in baktığı aya ve güneşe,
Hatta bütün peygamberlerin ,
 
Ve Muhammed Mustafa'nın baktığı güneşe ve aya bakıyoruz.
Ama bir fark var onların size baktığı göz ve gönüllerinin baktığı 
yerden bakamıyoruz.
Zaten bunu yapabilseydik yeryzüzündekilere hem güneş hem de ay 
olurduk.
Selam olsun hepinize,

 
****

Eğer iman ediyorsanız Allah'ın emeğine saygı gösterin ...
Öyle ki derin düşünürsen Allah'ın emeğinin olmadığı hiçbir şey yok.
Yediğiniz peyniri düşünün , ana maddesine inersen süt , onu da 
bize veren yine Allah,
Evindeki masada bile hammaddesine gidersen Allah'ı görürsün.
Kısaca canlı cansız her şeyde.....
 

****

Fatiha suresinin 5 ve 6. ayetleri iç içedir.
- İbadet yalnız Allah'a,
- Yardım yalnız Allah'tan istenecek,
- Ve bu yardım ise bizi dosdoğru giden yola iletmesi içindir.
Öldükten sonra değil, ölmeden önce okumalıyız.


****

Allah savaş istemiyor , ve O'nun açtığı barış kapısından girelim 
niyetiniz iyi olursa zorlanmadan kapı kendiliğinden açılacaktır.

****

Yaradan bile yaratırken herşeyi zıddıyla yaratmış ,sağ varsa sol da 
var öyle değil mi , İnsanı yaratan Allah sağ ve sol elimizi de yan 
yana yaratmış. Her ikisi de ayrıyken de bişeyler başarabilir , ama 
iki elin birlikte başarısını siz düşünün ,

****

Kırkda bir demek mecaz anlamdadır , hani birine kırkkere söyledim 
hala mı anlamadın deriz ya öyle düşünün , çokluğa işaret eder.
Dileyen sahip olduklarının 39'unu verir kendine 1 ayırır dileyen 1 
tanesini verir, kişinin iman ve isteği ne diyorsa,
Yoksa sayıpda kırk tane de 1 tane ver demek değil. Allah adildir.Hiç 
vermemek olmaz . 
Aslında veren de kendisi için veriyor.Allah'ın hazinesi tükenecek 
değil ya.


****

Kuşlar gökyüzünün muhteşem süsleridir...

****

Bütün sıkıntıların bir çoğu paylaşılması gereken şeyleri paylaşmak 
istemediğimizden gerek maddi gerek manevi,

****
İnsanın Allah'tan gayrı dostu yok , kimi seveceksen sevgini de , 
samimiyetini de ona göre ayarla,

****
 
Allah'aşkına aşırı sevginizden dolayı insanları mahvetmeyin , hele 
anneler , aşırı sevginden hiç peşini bırakamadığın çocuğun senin 
yanında neyi sevebilir ve neyi savunabilir ki bir düşünsene,

****
Zikirlerin en güzelinin birtanesi gözünün gördüğü şeyde Allah' ı 
gönlünde anmaktır.
Allah'ı zikretmek için biraraya gelenler bakıyorum da çoğunuz 
birbirinizi zikrediyorsunuz,
En iyisi O'nu gizlilikte zikredin , öyle ki yanınızda O'ndan gayrısı 
olmasın. Böylece dikkatiniz de dağılmaz.

****

Herşeyde ilmihal şöyle diyor diyenler ; Adı üstünde ilmi-hal, yani 
yazan kişinin yazdığı andaki ilmini yansıtır. Aksi olamaz insan 
bilmediği şeyi yazacak hali yok zaten. Hatta yazan kişi ilimde ilerler 
ama yazdığı ilmihal kitabı ilerlemez. Dolayısıyla ilmihallere değilde 
Kuran'a bağlı kalmak gerekmez ki ,


****
Yazıklar olsun o kişilere ki aynı yanlışı kendi yakını yapınca susar 
ama bir başkası yapınca kıyameti koparır.

****

Ne mutlu o anne babalara ki haklı olup da kendisini üzen çocuğu 
için Allah'tan yardım isterler.
Ne mutlu onlara ki affederler ve ellerinden tutarlar,
Ne mutlu onlara ki evlatlarının arasında ayrım yapmazlar , 
yaptıysalar bile bu hatayı telafi ederler.
... Yine ne mutlu onlara ki şöyle dua ederler; Rabbimiz eşlerimizden 
ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla , bizi takvaya 
sarılanlara önder kıl. 
Furkan suresi ;74 ayet,
 


****
Ağzından beddua çıkan anneler babalar yapma sonra en çok 
üzülen sen oluyorsun eminim.
Haydi tevbe et Allah'a , hem kendin için hem de çocukların için af ve 
afiyet iste, Allah isterse evladını sana daha iyi olarak geri verir.
Selam ismine sığındım Allah'ım.

 ****

Anne baba hakkı çoktur demek hep onların haklı olduğu anlamına 
gelmiyor. Onlar haksız da olsalar Allah'ın onlara olan merhameti 
çok büyük. Şüphe yok ki bu merhametten evvela çocuklar 
yararlanıyor.Sen yeter ki haklı da olsan annen ve baban için dua et.
" Rabbim hesabın ortaya geleceği gün beni, anne ,babamı ve 
... inananları affet " diye dua et der Allah'ımız İbrahim suresi 41. 
ayetinde aksi olsaydı onlarıda affetmeyi istermiydi.Unutmayın bir 
hatasız Allah....
Selam olsun tüm anne , baba ve evlatlara,


****
O imtihan bu imtihan değil hayatın kendisi zaten bir imtihan ,hayata 
dair sorduğumuz soruların hemen hepsinin yaşama şeklimiz olan 
Kuran'da ve uygulanışı da Hz Peygamberin hayatında , eğer bunlara 
uyabilseydik her imtihanı geçecektik ve uysaydık sınıfta kalmayacak 
olduğumuz yerde de sayıklamayacaktık.
Selam olsun hepinize,

****

Neyi paylaşamıyoruz ki,
Allah'ımız tek ve hepimizin Allah'ı aynı,
Kuran'ımız aynı,
Hz Muhammed'imiz aynı başka yok.
Hz Ali'miz de aynı başka yok, ve diğerleri,
... Ya analarımız ; Hz Hatice,
 Hz Aişe,
 Hz Fatıma vs.

****

Hadi Allah'a giden yolu anladım, aynı cadde üstünde şeritler 
halinde diyelim. Bari bu cadde üzerinde kolkola girsek bir olsak hiç
şüphe yok ki bu mevlamızı mutlu eder. 

****
Tasavvuf bir kalp ilmidir , hasta kalplere senden şifa isterim Allah'ım,
çünkü kalp hastaysa sahibi sağlıklı olurmu ki ilmini alabilsin veya 
aktarabilsin .

****

Allah'ın huzurun da eğilmeyen O'ndan gayrı herşeyin huzurunda 
eğilir. Kaldı ki kendi huzurunda bile önce onurlu ve temiz bir şekilde 
dimdik duruyoruz (kıyam ) , sonra biraz eğiliyoruz ve tekrar 
doğruluyoruz (rüku ) ve nihayet secde (kul ile Allah arasındaki en 
samimi an ) ediyoruz. 24 saatte en fazla 20 dakika , oda istersen , 
... yeter ki samimi ve gösterişsiz olsun,
İki Kuran ayetiyle sözü tamamlıyalım ; 

40. Rabbim beni namazı özenle yerine getiren bir insan yap. Soyumdan bir kısmını da .Rabbimiz , duamı kabul et.

41. Rabbimiz , hesabın ortaya geleceği gün ; beni, anne babamı ve inananları affet.




****

Kemale ermiş benlikler cem olun , gayretiniz kolaylaştırmak  olsun 
zorlaştırmak  değil .
Kolaylıklar kapısından girmek isteyenler namazlarınızı cem yapın. 
Yani öğle ve ilkindi namazınızı veya akşamla yatsı namazlarınızı 
... birleştirin. Yani diyelim ki bugün öğleni kılamadınız , ikindi 
okunmadan niyet edeceksiniz , ve okununcada öğlenle ikindi 
namazınızı ikindi vaktinde birleştireceksiniz. Veya öğlen vaktinde 
ikisini birleştireceksiniz. 
Akşamla yatsıda da her ikisinden birinin vaktinde de yapılabilir.
O kadar hastalar var , çalışanlar var, İslam kolaylık ister, zorluk 
istemez.
Selam olsun hepinize


****

Nerde bir karışıklık varsa bil ki orda Allahın emri yerine 
getirilmiyordur. Ne gariptir ki insan suçu kendinde aramıyor da 
Allah böyle istedi diyor. Yaratan ise insandan suçun ne olduğunu ve 
kimde olduğunu bilmesini ve farketmesini ve kendisinden yardım 
dilemesini ister. Ve inan ki bütün çözümler Allah'tandır.

****

Emir saçının teline değil ki , başını kapatıyosun ama başka hallerine dikkatin yok. Örtünle beraber hem giyimine  hem de hareketlerine
dikkat etmelisin . Aksi halde çok dikkat çekiyosun.
Başını örtsen de abartma , açsan da abartma,

****
Daha Hakk'ı tam bilmiyor ki senin hakkını bilsin,

****

Saliha kadınlar Allah'a itaatkardır eşine değil.
Çünkü itaat yalnız Allah'adır.
Allah'a itaat eden bir kadın kendi yerini ve eşinin değerini de bilir.



****

Şirke batmışlardan incitici sözler işiteceksiniz diyor Allah , incitici 
sözlerin muhatapları hemen kızmayın , sabredin belki o da 
düzelecek de bir kişi daha gerçeği görecek , bunu istemez
misiniz ?


****



Kul hakkı ,

Tabiri caizse Allah'ın karışmadığı hak. Benimle olana tevbe et affederim der, ama kulumla olana, kendisine git o gönlü tamir et
der.Yoksa ben her türlü kötülüğü yaparım da Allah'a tevbe ederim sonra da bu işten kurtulurum sanma. Ama insan Yarabbim bilemedim falanca kulunu kırdım bana bunu telafi etme fırsatı ver ona da bana da güzellikler ver diyebilir. Bu hoştur. Hatta onu ul...uorta üzdüğün kişilerin yanında da o kişiyi aklaman gerekiyor. Yoksa hiç bir şey demeden bana hakkını helal et demen yetmez. 

Nice mazlumlar var iftiraya uğramış ,insanların yüzüne bakacak hali yok.Büyüklük sen de kalsın gel sen sana o iftira atanları affette Allah onları yaptıkları ile cezalandırsın.Hatta sana kendini affettirmeye gayret etsin.

Hiç kimseden tevbe almana da luzüm yok.Sen kendin içinden nasıl geliyorsa Allah'a tevbe et yeter.

Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da ölüm döşeğin de ben şimdi tevbe ettim diyenler gibi olma diyor Kuran ,

Selam olsun hepinize,

 ****

Ahzab 56. ayet; Şu bir gerçek ki , Allah ve melekleri o Peygambere destek verirler / onu arındırırlar.Ey inananlar ! Siz de ona destek olun / onun şanını yüceltin ve ona içtenlikle selam verin.

Bu ayete istinaden Hz Peygamber der ki, ; " Bana salat ve selam getirin .Çünkü bu sizin temizlenip arınmanıza bir vesiledir.

Allah kimseyi zorlamaz. Herkes gücünün yettiği kadar sorumludur. Peygamber zamanında bile kimisi birlikte savaşmış destek olmuş , kimisi o haklıdır o Allahın ayetlerini bildiriyor diyerek arka çıkmış . Biz ise Kurana sarılırsak hangi söz onun hangisi değil Allah ayettede geçtiği gibi bize yardım eder, Peygamberine arka çıkar uydurma söz ve fiillerden onu arındırır , ve kendisine sığınana doğruyu gösterir. O kadar çok uydurma hadislerin içindeyiz ki. 
Peygamberimize selam ise bu sayı işi , tesbih işi değil içtenlikle diyor zaten Allah. Gönülden , içten kendin ne dediğini anlayarak tane tane olmalı. Allahım Peygamberimize ve ehlibeytine selam et derken sen o duyguyu hissetmelisin .Dileyen dilediği şekilde edebilir. İnsanlardan gizleyerek yapılmalı , Allah'ın duyması yetmiyor mu.
Hepimiz biriz ,güzel Allah'ımın hepimize yardım etmesi dileğiyle,


*****

Öyle Allahın has kulları var ki onlar kendilerini övmezler , onlar yalnız Allah'ı yüceltirler , sen onları yüceltme , sen de onlar gibi yaradanı yücelt.
O'nun dostlarını hor görme de tabi ki , onlar bişey demese de yaradanını gücendirirsin.


****

Kuran diri olanı uyarsın ve inkarcılar üzerine söz hak olsun diye indirilmiştir.
Yasin suresi , 70.ayet
Hani Allah niyete bakar deriz ya , , siz kendi ölü olan kalplerinize okuyun , kalpleriniz dirilsin ,der adeta ayet.
Tabi ki bütün geçmişlerimize dua etmeliyiz o başka bişey, 
Siz kendinizi düzeltmeye bakın der kuran , eğer siz yalnışlarınızdan vazgeçerseniz , o yalnışı yapmanıza sebep
olanlara da sizede rahmet edilmiş demektir. 
Allah bizden vazgeçmek istemiyor.

****


Ayetelkürsinin güzelliklerinden bir tanesi,

Aslından okuyan yeşfeu da duracak dua edip indehu diye ayetelkürsiye devam edecek . Sayı yok, herkes istediği kadar yeter ki temiz bir ağızla ve niyetle etsin.
Herkes kendi ağzıyla edecek ,aracıya gerek yok. bize şah damarımızdan yakın Allahımız var O da dilerse verecek.Bütün şifalar O’nun katındadır.

Manası ; Allah’tan başka ilah yok.Hayy’dır O, süre...kli diridir; Kayyum’dur O , kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O’na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var yerde ne varsa yalnız O’nundur. O’nun huzurunda , bizzat O’nun izni olmadıkça kim Şefaat edebilir! (durulacak yer burası )

O insanların önden gönderdiklerini de bilir , arkada bıraktıklarını da !... İnsanlar O’nun bilgisinden , bizzat kendisinin dilediği dışında hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O’nun kürsüsü , gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O’na hiç de zor gelmez. Aliyy’dir O, yüceliği sınırsızdır; Azim’dir O , büyüklüğü sınırsızdır.

 

****


Küslere, küstürenlere merhamet et yarabbi,
Sen dilersen neler olmaz ki,
 
****

Allah dilerse kuranla özgürlüğü zincirlenenin bağını çözer, sen iyi niyetle yeter ki ona sarıl,

 
****

Allahım Tahir ve Mutahhir ismine sığındım ,insanlığa yardım et,

 
****

Rızkının helal (hakedilen) olmasına yani hem kazandığın yere ve hem harcadığın yere dikkat etmelisin.
O kadar önemli ki, yoksa daha dünyada ayakta duracak halin kalmaz,

 
****

Çocukların ise anneyle babayla mücadele etme hakkı var ama terketme hakkı yoktur,onlar ateist de olsalar,
Ama onlara tapılmaz da,
Şunu da bilirim ki herkesin aile ortamı farklıdır.

****

Allah birbirini affeden eşleri ve güzel geçinen eşleri çok sever,hele anne, Allah sana bu kadar hak vermişken çocuklarım diyerek eşini bir tarafa atma , güzel anneye bu yakışır ,

 
****

İslamın şartlarından biri de nesli korumaktır, anne ve babanın sağlığı yani iman derecesi çok önemlidir. Eğer bir ailede baba eşine kayısı ikram ediyorsa anne bunun birini yerse diğerinin içine ceviz doldurup çocuklarına ikram ediyor. tersini siz düşünün,

 
****

O'nu kuranla anın ki hem kendisini tanıtsın hem de peygamberini

 
****

Allah ,  bir olun iyi günde kötü günde birbirinize yardımcı olun, 
Hatta kırdığınız gönülleri düzeltmeye gayret edin , telafi edin ki
o gönül bayram etsin,

****

Kur'an,

Kitapların en güzeli,
Kelamların en güzeli, güzeller güzeli Allah'ımızın kelamı,
Bizi yeniden yapılandırıp, yanlışlardan arıtarak yeniden insan yapan Kur'an.
Halden hale geçirerek inşa eden Kur'an.Cenabı Resul getirdi ,inandık iman ettik hiç şüphe yok. Kitap halinde de sunulmadı.

... Bugün okurken düşündüm de her harfinde Hz. Peygamberin nefesi var, düşünceleri var , emeği var vahyi alırken çektiği sıkıntıları var.

Bir sözünde diyor ki ; "Vahiy bana zaman zaman zil, çan ve çıngırak sesi gibi gelir.Beni en çok zorlayan şekil budur.Bu geliş şeklinde , ses benden uzaklaştığında ben vahiy elçisinin söylemiş olduğunu ezberlemiş haldeyimdir,Zaman zaman da vahiy meleği bana bir erkek şeklinde görünür, bana konuşur ve konuştuğu hafızama nakşedilir. " 89

Daha geri gidersek Kur'an bize diğer peygamberlerinde emeklerini ve nasıl zafere ulaştıklarını düşündürüyor. 

Şimdilerde ise bazıları okuduğunu anlamaya bile gayret etmiyor,acaba bildiklerim doğrumu diye araştırmıyor .Sarıl Kur'ana
söylesin sana hangilerinin doğru hangilerinin yalnış olduğunu,
Kelam Allah'ın kelamı olduğuna göre kafi değil mi,
Peygamberimizinde sarılın Kur'ana demesi yetmiyor mu,
Sarılalım ki aslımıza dönelim,

Yeter ki temiz bir niyetle Kur'anı anladığınız dilden okuyun kimin çevirisi olursa olsun ve hayatınıza geçirin yani yaşamaya gayret edin,
Gönderene hamd olsun , gösterene ve getirene hamd olsun , geçmiş ve gelecek tüm emek sahiplerine selam olsun,
Allah'ın hepimizi Kur'anın nuruyla nurlandırması dileğiyle,

89 B.bed'ul vahiy,2;
M.fedail,87;T menakıb,7
İmam Malik,Kur'an,7.


 
****

Cenabı Muhammed Mustafa der ki :

''Ey Allah'ım! Ben de insanım. 
Öfkeme hâkim olamadığım zamanlar oluyor. O halimle erkek veya 
kadın mü'minlerden her kimin aleyhine dua etmiş isem benim o 
duamı onlar hakkında rahmete çevirmeni, affetmeni niyaz 
ederim...'' 

Saadet Rüzgarı sayfasından alındı.

****

Sad Suresi ; 

45. Güçlü kuvvetli, bakış ve görüş sahibi kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'uda an.
46. Biz onları yurdu düşünme özellikleriyle temiz kullar yaptık.


Yurt , bir ulusun Egemen ve Bağımsız olarak bir Ulusun üzerinde 
yaşadığı yer demektir. Vatan demektir. Bu ayetleri okuduğum 
... zaman milliyetçililiğin imanın gerekliliği olduğunu anladım. Yani 
milliyetçilik imandandır. Yani iman kendini ve milletini korumak 
demektir.  Ki ayettede belirtildiği gibi bu insanı yüceltir.
Temiz kullar arasına girmesine sebep olur. Bu uğurda öleni 
şehit , kalanı ise gazi yapar. Ama temiz kullar olmak için Allah'a 
layık kul olmak gerekir ki , ancak salih kullar sulh yapar. En başta 
da temiz bir niyet ve temiz lokma yemek gerekir. Çünkü başkasının 
hakkını yiyen insan temiz kalamaz ve bundan dolayıda bakış ve 
görüş sağlığı gider. Bir Kur'an Mümin'i olmak gerekir. Bakın 
Çanakkale'de yan yanalar , bundan da mı ders almayız. Hiçbir şey 
kolay kazanılmadı , biz hazıra konduk , onu bile elimizde 
tutamıyoruz. Siyasi partilerin biri gider öteki gelir. Bugüne kadar 
her kim Devletimize en ufak bir iyilik yaptıysa Allah hepsinden razı 
olsun. Allah Devletimize ve Milletimize zeval vermesin. 
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkes 
devletimizin vatandaşıdır. Kardeşce yaşamak isteyen herkes ise 
benim kardeşimdir. 
Selam olsun samimi bir niyetle sulh yapmak isteyenlere....



****

Kur'an okumak demek , Allah'la konuşmak demektir. Konuşmak için 
anlamak gerekir.
Ne mutlu o kullara ki Allah kendilerini muhatap almış demektir.

****

Cenabı Peygamber'in bizim okuduğumuz Kur'an'ın sevabına ihtiyacı 
yok. Eğer O'nu sevindirmek istiyorsak O'nun ahlakıyla 
ahlaklanalım...

****

Kandil, Işık aydınlık demektir. Kandil Muhammed Mustafa'nın bizlere 
getirdiği Kur'an'dır. Ayette belirtildiği gibi bizim için ışık olan Kur'an Kadir 
gecesinde indirildiği için o geceyi mubarek yapar. O gecenin de kesin 
bir tarihini koymamıştır Allah.Bundan dolayıdır ki Cenabı Peygamber 
Ramazan'ın son on gününde arayın der .  Allah herşeyin en doğrusunu bilir 
ve bizim için en güzelini ister. 
Ve O'nun rahmeti her gece, her dakika , hatta her an devam 
etmektedir. 
Tabi ki gönderdiği kandili yakmak ve yaşadıkça yanmak isteyenlere....

****

İnsan sadece Allah'ın emirlerini yerine getirmekle ve söylemekle görevlidir. 
Etki etmek gibi bir görevi yoktur. Etki Allah'tandır. İnsan evladına dahi bişey yapamıyor. Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin der Allah. Bunun yanında nasıl söylediği çok önemlidir. Yani ;
Sevdirerek mi,
Korkutarak mı,
Kolaylaştırarak mı,
Dayatarak mı ,
En önemlisi de kendisi yapmayıp , başkalarına akıl vererek mi....

****

Vakıa Suresi ; 

77- O , kesinlikle şerefli bir Kur’an’dır.
78- Titizlikle saklanan bir kitaptadır.
79- Ona arındırılmışlardan başkası dokunamaz.

Allah’a yakınlık derecesinin ölçüsü ilimdir. Yani Kur’an’dır. İnsan ilişkisine bakmalı , ne kadar okuyor , nasıl okuyor özellikle de ne kadarını hayatına geçiriyor.Ve buradaki bahsedilen Kur’an Levhi Mahfuz daki olup , bahsedilen temizlik ise ruh temizl...iğidir. Abdestli okuyup Kuran’dan bi haber insanlarımız var. Yani okuduğu başka yaşadığı başka olanlar var. Temel şartı hayata geçirilmesi için gayret gerekir. Ayettede belirtildiği gibi Aliyy olan Allah gönderdiği kitabına uyanları şereflendirir , onurlandırır. İnsan hep güzellik ister. Ve bu güzelliğin kaynağını farkettikçe de daha çok sarılır. Sarıldıkça da en güzel sözlerin sahibi olan Allah’a daha çok yakınlaşır. Hiç ama hiç Kuran Dışı çıkmayan Muhammed Mustafa bize en güzel örnektir. Asla biz O’nun gibi olamasak da gayret etmeliyiz, sözünü dinlemeliyiz. Emanetine sımsıkı sarılmalıyız. Allah’ın dostlarının tek dostu Kur’an’dır. Büyük Mevlana der ki ,ben Kur’an’ın aşığıyım.Muhammed Mustafa yolunun kölesiyim. İnsan samimi olmalı , kusurlarını günahlarını gerektiği zaman Settar olan Allah’a arzetmeli, Gafur olan Allah’tan af dilemeli . 
Selam olsun Allah’ın samimi kullarına…..

****

İnsan susmayı ve üstünü örtmeyi hoşgörü zannediyor. 
Şunu anladım ki bir olayı anlatmak gerek , sağda solda değil , olayın muhataplarınadır bahsettiğim. Bu bir yemek yapmaya benziyor. Olayı anlatmak malzemeleri hazırlamak. Bunu yaparken nasıl ki bir hareket gerekiyorsa , olay aydınlanırken de hareket olmalı ki suçlu suçsuz ortaya çıksın. Nasıl ki kaynamadan yemek pişmezse , ortalık karışmadan da olay çözülmez. 
Tabi bazen Yusuf gibi kemale ermek için uzun bir süre gerekebilir, Başka türlü hak yerini bulmuyor.

****

Hep deriz ya günahsız insan yoktur. Ama insanın hiç kimseyle paylaşamadığı bazı kusurları günahları vardır. Bunlar dahi özeldir. O günahlar aklına geldiğinde , sözüne itaat etmediği Allah'ından utanır. Pişmanlık duyar ve bağışlanacağını hissettiğinde ise çok sevinir. Hatta daha da ümit ettiğinde yakınlığı artar. Kısaca o günahlar , kusurlar arada bir köprü olur. 
Yeter ki bir daha yapmamak üzere niyetlen , öyle bir teslimiyetle yap ki , kendi günahını bir zaman sonra kendinde unut...
Bütün bunları arkada bırakıp da köprüden geçebilene ne mutlu..

****

Helal rızkın zor kazanıldığı, hatta zor korunulduğu zamandayız. 
Akşama kadar çalışıp didindiği ekmeği evine zor götürüyor. Çünkü kurtlar dadanmış. Habire nasibini yiyor. Ya da başka bir yönden bakarsak üç kuruş maaş alıyor onuda bir kısmını birilerine kaptırmış veya acıdığından başkası adına borçlanmış , geride alamıyor , zaten bir çoğunun da ödeme gibi derdi yok . Kredi kartları vs de cabası.

Bu durumda ki insanlara sen yardım et Allah'ım...
Rızık konusuyla ilgili Allah bize şöyle yakar der ;

Âli İmran Suresi 26 ve 27. ayetler,

Şöyle yakar:" Ey mülkün Mâlik'i, sahibi olan Allah'ım ! Sen mülk ve saltanatı dilediğine verir, mülk ve saltanatı dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltip aziz edersin, dilediğini alçaltıp zelil kılarsın. İmkân mal ve nimet senin elindedir. Sen, herşeye kadirsin."
"Geceyi gündüzün içine sokarsın , gündüzü de gecenin içine sokarsın. Diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü diriden çıkarırsın. Dilediğini hesapsızca rızıklandırırsın. 

Peygamber'imiz ise bir duasında şöyle der :

" Ey Allahım ! Ey yedi göklerin Rabbi ! Ey yüce arşın Rabbi ! Ey bizim ve herşeyin Rabbi ! Ey Tevrat'ı , İncil'i ve Kur'an'ı indiren !

Sen ilksin ve senden önce hiçbir şey yoktur.Sen sonsun ve senden sonra hiçbir şey yoktur. Sen belirginsin ve senin ötende hiçbirşey yoktur.Sen gizlisin ve senin dışında hiçbirşey yoktur.Beni borçtan kurtar ve yoksulluktan esenliğe çıkar." 

****

İnsanlar hasta , Şifası Kur'an...
Ama ne yazık ki iyileşmek isteyenlerin bir çoğu ilacın sadece prospektüsünü okuyor o kadar ...
Halbuki ilaç yutulmayınca şifa vermediği gibi , uygulanmadıkça şifa bulunamaz...

****

Renklerimiz çeşit çeşit olabilir ..
Kalplerimizin şekli ve rengi aynı...
Düşündüklerimizin rengi aynı...
Sen kara olmuşsun , ben beyaz olmuşum ne farkeder ki ...
Yeter ki kalplerimizin içi kararmasın...
Selam olsun insan olabilmeyi başaranlara...

****

Allah'ım Muhammed Ümmetini , İmandan , Kur'an'dan ve namazdan ayırma ,
Kamil iman , Salih amel ve hakkıyla kılınan namaz nasip eyle.

****

Miraç yükselmek demektir. Peygamber'imizin her hali bir önceki haline göre daha yüksekti. Daha yatağı bile soğumamıştı , bir anlık meseleydi diyor Hz Aişe annemiz. O kadar, ama ne hikmetse buna o kadar eklemeler yapılmış ki. Oysa Kur'an'da Allah İsra Suresi'nin ilk ayetinde bundan bahseder hatta Allah'ın gücünün nelere kadir olduğunu vurgular .Sadece Kadir gecesinden bahseder onunda günü belli değildir. Kısaca Allah'ın her gününü her anını mubarek bilmek lazım.
Allah'ın rahmetini ancak Allah paylaştırır. 
Aksi hali ise büyük bir vebaldir. 
Yükselme boyutlarının sahibi olan Allah'a hamd olsun . Güzel Peygamberimize ve ümmetine selam olsun.


****

Herkes anne baba olabilir ve böylece neslin devamını sağlayabilir. Ama Allah'ın bizden istediği her yönüyle sağlıklı bir nesil yetiştirmektedir. Bunun için önce sağlıklı bir ebeveyn gerekir. Yoksa kişinin ilk gördüğü insanlar bozuksa , düzeltmeye de gücü yetmiyorsa o nasıl sağlıklı kalacak ki. Buna rağmen Allah'ın hepsine lütfettiği her evde yükü omuzlayan biri vardır. Onunda sözüne vaktinde uyulursa o bozukluk hepsi için giderilebilir. Bu aile fertlerinden herhangi biri olabilir. Ailenin çocuklarından birisi de olabilir. Onun için insan haklı olduğu durumlarda , sen çocuksun senin aklın ermez dememeli. Allah bizi onunla uyarıyor diye düşünmeli insan .....

****

"Aslında farkındayım hayatımdaki sahte varlıkların. İstesem bir anda temizlemesini de bilirim. Ama bunca sahteliğin benim samimiyetime ihtiyacı var!" diyor büyük alim Celaleddin-i Rumi;

Bu samimiyeti Allah'ladır. Yaradanla öyle bir samimidir ki onlar adına üzüntülerini dile getirir , yalvarır , yakarır ama terketmez. Takdir Allah'ındır tabiiki. Ama şunda hiç şüphe yok ki Allah samimi kullarını çok sever. Bunun için insan düzgün olmalı , zira içi dışı bir insan içli dışlı olur. 
Selam olsun büyük Mevlana'ya ve sevdiklerine ve sevenlerine .....

****

“Fakat, bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmaları ile asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gayipten değil doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.”

Sözü doğrudur ama burada kastedilen kesinlikle Kur'an'ı Kerim değildir. Birilerinin bana gökten ilham geliyor deyip de din adına uydurdukları kitaplardır. Hiç düşünmezmisiniz ki meclis kararıyla ilk meali yazdıran kendisidir. Allah emeği geçen herkezden razı olsun.Anlayarak okuyanlar çok iyi bilir ki Kur'an bir hayat kitabıdır. Yani insanın hayat bulması için ayetlerin uygulanması hayata geçirilmesi gereklidir. Tıpkı alemlere rahmet olan Peygamber'imizin yaptığı gibi.

****

Ne mahvettiğin bir hayatla ne de mahvolunmuş hayatınla gel der Allah insana. Ama şu ortamda ne mümkün ki .eğer Allah'ın lütfu olmazsa hepimiz yanmışız. Hayat , İslamın ta kendisi , ilkeleri koymuş yaradan , tefsiri ise Muhammed Mustafa'nın yaşamı dır. Uygulamadığımız için hayat bulamıyoruz. Ne garip ki , insan yapamadıklarının veya yapmadıklarının adını kader koymuş. Suçu kendisinde aramıyor da Allah'ı suçluyor...

****

İslam demokrasidir: Cenabı Peygamber bunu şöyle uygulamıştır. Son zamanlarda kendisine sizden sonra kimin gelmesini istersiniz dendiğinde , halka sorun çoğunluk kimi isterse onu seçin diyor. Elbetteki bu soru bir yönetci bir idareci sıfatı için sorulmuştur. 


****

Bir tarafta zalim bir tarafta mazlum, O mazlum ki kendine zulmeden zalime karşı çıkmazsa kendisi de zulmedecek başka birini mutlaka buluyor. Zalim zalim yaratıyor. 
Zalim bir anne veya baba düşünün , karşı çıkılmadığı takdirde hırsını çocuğundan alıyor. O çocuk ki her ikisinden de vazgeçmiyorsa , vay o çocuğun haline...

****

Önce öyle bir deliydi ki , ne zaman ki deliliğini farketti sonra da çok güzel bir Veli oldu...

****

Yeterince ifraz olmadık mı , gelin tevhid edelim....

La İlahe İllallah 'da birleşelim.

Muhammedurrasulullah'da hayat bulalım....

Can bulalım....

****

Gelin şefaat Allah diyelim ki Allah hepimize şefaat etsin. 
Madem güzel Peygamber'imizin güzel ümmetiyiz , öyleyse onun gibi yapmamız gerekmez mi......
Zira Şefaat tümden Allah'ındır , dilediğine dilediği ile dilediği zamanda yardım eder...

****


Nur olan Allah'ın gönderdiği ,
Muhammed Mustafa'nın getirdiği Kuran'dan başka kandil yoktur. 
İndirilen dini yaşamak için ,Uydurulan dindeki kandilleri bırakmak 
lazımdır.

****

Ümmetinden birisi kötü bir haldeyken gözüne uyku girmeyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Aşağıdaki hadiste de belirtildiği gibi hala da O bizim için sıkıntıda olup yani hassasiyeti devam etmektedir. Şöyle der ; " Hayatım sizin rahmet ve berekettir. Huzurum da konuşursunuz size cevap verilir. Ölünce de vefatım sizin rahmet ve bereket olacaktır:Öldükten sonra amelleriniz bana arzedilir ve ben bakarım: E...ğer iyilik yapmışsanız bunun için Allah'a hamdederim.Eğer kötülük yapmışsanız Allah'tan affınızı dilerim."
Ümmeti bu haldeyken , O muazzez Peygamber nasıl rahat etsin Cenabı Peygamber'in birilerinin sevap alacam niyetiyle anlamadan okuduğu Kuran'ın sevabına ihtiyacı yok. Allah rızası için yaptığımız güzel işlerin Peygamber'imizi çok mutlu ettiğinden ise hiç şüphem yok. Haydi O'nun yaptığı gibi yapalım Kur'an'ı yaşamaya gayret edelim. Selam 
olsun bütün Kur'an dostlarına...

****

Doğru bilgi insanı yüceltir.Öğrenene kuvvet verir. Doğruyu öğrendiği andan itibaren yalnışı yapana itibar etmez ve yüceltmemiş olur. Çünkü doğru bilgi sahibine kendi itibarını kazandırır. En doğruyu bilen Allah'tır. İnsan bazı konularda tereddüte düşebilir. Emin olmadığı konularda insan kesin hükümlü olmamalı. Tertemiz bir kalple , Yarabbi bu konuda senin hükmün nedir diye sormalı , araştırmalı , ...düşünmeli . İnsan samimi olursa doğru bilgi kendisini bulur. İnsana bazen hiç sevmediği birisi bile doğru bilgiyi sunabilir.Buna karşılık çok sevdiği birisi yalnış bilgiyi sunar. Bundan dolayıdır ki insan sevdiği yalnış yaptığında eleştirmeli , sevmediği doğru yaptığında ise hakkını vermelidir. Hak Allah'ın ismidir , bu ismine saygı gösterenleri ise çok sever.

****

Göz yüzeysel bakar. Ama gönül çok derin görür. Mesela bir ağaç düşünün. Toprağın üstündekiler , yani gövde dal, çiçek ve benzer şeyler gözümüzün gördükleridir. Gönül ise karanlıklar içindeki kökü ve uzantılarını görür. Esas olanı görür... 
Selam olsun gerçeği görebilenlere ...

****

Fıkıh birşeyin bütününe vakıf olmak demektir. Cenabı Peygamberin aynı konuda farklı yorum yapmasının ve uygulamasının tamamına denir. Yani zamana ve mekana göre şartları değişen uygulamalardır. Çünkü aynı soru başka yerlerde sorulduğu zaman farklı cevaplar vermiştir. Kendisine neden öyle yaptığını soranlara da , orda şartlar başka idi cevabını vermiştir. İnsan birşeyin bütününü bilmeli. O zaman doğrunun sadece kendi yaptığından ibaret olmadığını da bilir ve böylece diğer doğrulara da saygı gösterir. Kastettiğim Allah'ın koyduğu kesin hükümler değil. Peygamberimize bırakılan yoruma açık ayetlerdir. Güzel Peygamberimizin bu ayetlerin gereği yaptığı farklı uygulamalardır. O uygulamaların hangisi yapılırsa yapılsın doğrudur. Aksi ayrılığa yol açar

****


Bir çok insan özünde kötü değildir , ama hastadır , yani ruhu hastadır. Bazılarını ise şartlar o hale getirmiştir. Fakat bir kısım insanda yalnışı seçtiği için kötü olmuştur. Yani Allah zerre kadar ne kötü bişey yapar ne de yaratır. Yoldan çıkmışlara bişey denilmese de hastalara şifa dilemek iyidir. Bütün şifalar Şafi olan Allah'ın katındadır.
İnsan hem kendi hem de kardeşleri için şifa dilemeli....

****

İyi ki dilimizde keşke kelimesi var , çünkü keşke ile başlayan ifadeler in birçoğu tevbe kapısının 1. aşamasıdır. Kastettiğim bu alemdeki keşkeler yoksa öbür alemde gerçeği görüpde keşke toprak olsaydım değil...

****
Nefes can demektir. Nitekim canın olduğu yerde nefes vardır.
Nefes nefsin kokusunu yansıtır. Güzel nefisten , güzel nefes gelir.
Allah'ın yasakladığı şeylerle meşgul olan birinin nefesi güzel kokmaz. Kastettiğim kötü koku ağız bakımıyla fırçalamak vs. gitmez. Bununla insan ancak yediğinin içtiğinin kokusunu giderir. Gayet tabiiki buda şarttır. Bununla beraber insan kendini düzeltmeye gayret etmelidir. 
İnsan nefsini kökünden söküp atamaz. Mevlana nefsi bir gül ağacına benzetiyor. Hem gülü var hem de dikeni var . Dikenden korunarak gülden yararlanmanın yollarını öğrenmeliyiz. Hatta bazıları o dikeni bile güle çevirmenin yollarını bilmektedir.
Selam olsun güzel insanlara...

****

Güzel yaşamak ve güzelliği yaşatmak Cenabı Hakk'a hizmettir. Bize bunca nimetleri veren Allah'a hamdolsun.
Yaşatmayanlara da yazıklar olsun.

****

Bütün Peygamberler uydurulan şeyleri yapmadıkları gibi terkedilmesi için de mücadele etmiş ve örnek olmuşlardır. Elbette ki kimse Peygamberler kadar olamaz ama uydurulanları terketmedikçe de Allah'a yaklaşamaz.

****

Yetmişbin Kelimeyi Tevhid...
Bu bizim sayımızla yetmişbin demek değildir. 
Arapçada yedi ve katları çokluğu ifade eder.
Ve kimse kimsenin yerine La ilahe İllallah diyemez ...
Bu Tevhid saymakla hiç olmaz. 
Kimileri de elinde bir sayı aleti otomatiğe bağlamıştır.
Gönülden ve içten bir kere de , binlerce sayıya bedeldir. 
Hele ki gizlenirse...

****

Allah herkes kendisi çabalasın ister. Mesela bir yemek yapman için malzemelerin tohumunu yaratmıştır. Bir başkası yetiştirir ve satar. Yemek için satın alman ve pişirmen gerekir. Nihayetinde o malzemeler durduk yerde yenecek kıvamda değildir. Yemeğini kendin yap ve ye der. Pişirdiğini paylaşırsan o daha başka birşey. Mutlaka bir eylem şarttır.

****

Hamele'i Kur'an , Kuran'ı ruhunda taşıyan ve yaşayan insan demektir. Taşımak yaşamaktan ağırdır. Hani Allah diyor ya , boşalır boşalmaz yeni bir işe koyulup yorul . Zaten insan yaşamadığı sürece yükünü bırakamaz. Bazen sevinçle de olur fakat genelde sıkıntıyla olur ama geçince hem yükünü bırakırsın , hem de hiç yaşamamış gibi olursun hem de hafiflersin. Ama yaşamazsan okur okur durursun , kısaca yükünün üstüne yük biner , sen de altında ezilirsin...
Allah insana bütün ayetleri bir anda yüklemediği gibi , kimseye gücünün yetmediği şeyleri de yüklemez.

****

Ölüm aslında diriliştir. Bu hayat için ölüryosun ama yeni bir hayat için diriliyorsun demektir. Bir nevi göç etmektir. Bu göç esnasında kiminin yükü ağır kimininse hafiftir. Herkes yüklendiğiyle berzah alemine geçmektedir. Berzah alemi ise burası ve ebedi alem arasında bir yoldur. Bu yolda da Allah'ın bütün sıfatları tecelli etmektedir. Yeter ki biz arkamızdan rahmet okutacak güzel işlere sebep olalım. Affedilmemize vesile olabilecek işlere ve hele hele nesillere ....

****

Tefsir yalnızca Hz Muhammed'in değil , bütün Peygamberlerin ayetleri yaşamasıdır, Kısaca hayatlarıdır.

****

Takva insanı Allah'la samimiyete dolayısıyla , yakınlaşmaya götürür. Selam olsun gerçek takva sahiplerine ve Selam olsun yalnızca Allah'ı yüceltenlere...

****

İnsan Esmaül Hüsna'dan çok az olsun taşımaktadır.Mesela Allah için affeden Allah'ın Afüv ismine hizmet etmiş olur .Yani Allah , bir başkasına kendi hakkını helal eden kişinin günahlarını bağışlar. Bize verilen yetki bir nebzedir. Ama Allah'ın Afüv ismi bizim anlayamacağımız kadar geniştir. Kısaca rahmeti hepimize yeter. Asla hakkımı helal etmem deyip de kimsenin yolunu tıkama , belki de aklı başına gelecekde Hakk'ı bulacak .

****

İyiliğe kötülük yapanlar sanmasınlar ki bu yanlarına kalır , birgün mutlaka karşılık bulurlar.
Kimileri kötülüğü güzel bir biçimde savarlar , kimileride buna karşı iyilik yaparlar,
Savmak da güzeldir ama kötülüğe iyilik yapanlar , Allah'ın lütuf çeşmesinden bol bol içerler , buda Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için yollardan bir tanesidir. 
Elbetteki insana kısas hakkı da verilmiştir. Bununla sadece insan hakkını almakla kalır. Bazı zamanlarda buda gereklidir. Bazı durumlarda kötülüğün devam etmemesini sağlar.
En güzele talip olan en güzel işler yapmaya gayret etmeli ...

****

Edep birilerinin yanında el pençe divan durmak veya iki büklüm oturmak değildir.

Edep Allah'ın işine fazla karışmamaktır ,

Edep ısrarcı olmamaktır,

Edep yolu kıvamında yürümektir,

Edep insanın kendisine bir ayet hatırlatıldığında , evet Allah öyle diyor ama bunda da ne zarar var deyip eksiltme ve ilave yapmamaktır,

Kısaca Kur'an'ı yaşamaktır.

****

Kur'an iki tür menkıbeden bahseder. 

1. İnsan ,

2. İnsana benzer maymunumsu birşey.


Birincisi Allah'ın bizden olmamızı istediği insandır. Hür iradesiyle herşeye araştıran , düşünen, gerektiğinde çevresine danışan ama nihayetinde kendi hayatını kendi yönetendir. Bazen doğru bazen de yanlış yapabilendir. Kısaca ( anne, baba ,evlat vs gibi terlkedilmemesi gerekenler hariç) bağlı fakat bağımlı olmayandır. Yalnızca Allah'a bağlı ve bağımlı olan ve yalnızca Allah'a teslim olandır.

İkincisi ise Allah'tan gayrısına bağlanandır. Bunlar maymuncuk gibi bağlandıklarının oyuncağı olmuşlardır. Bağlandıkları kötü niyetli ise oynatır durur , iyi niyetli ise de o nereye giderse sen de oraya gidersin. Bağlandığı için yalnış yaptığında da doğru yaptığında da takılır gider. Kendi farketmez ki seni uyarsın , sen farketmezsin ki onu uyarasın. Bunun içindir ki insan sonradan maymunlaşmıştır.

                                    *****

İnsanların birçoğu gerçekten çok nankör ve ikiyüzlü ve neredeyse bu had safhada. İmanının güzelliğinden dolayı onların hallerine çok fazla üzülenler olabilir. Çok fazla üzülmemeli , çünkü o kendi kendini deşifre etmelidir ki , haklı ortaya çıksın...
Veya neden bu hale geldikleri anlaşılsın...
Bu da Allah'ın ayetlerindendir. İyinin anlaşılması için kötünün de bilinmesi gereklidir.

                                    ****

Zikir anmak demektir . Allah kendisine sığınanların , kendisini zikredenlerin helak olmasını istemez. Gayet tabi isteyen her türlü zikredebilir ama aşırıya gidip de kafa sallayıp beynini helak etmemeli...
İnsan ayetlerle haşır neşir olursa okurken biraz düşünmekten zorlanabilir ama bilsin ki sonrası öncesinden de iyi olmaktadır...
Veya insan bazen okurken duygulanıp ağlayabilir o kadar ... 
Allah zikirlerin en güzeli olan Kur'an'ın nuruyla hepimizi nurlandırsın...

                                  ****

İnsan önce Allah'ın emirlerini yerine getirmelidir . Sonra bir adıda takva olan ricalarını da yaptıkça ilerleyebilsin. Mesela güzel ahlakı yoksa , haram yiyorsa / yediriyorsa , bazı şeyleri gösteriş için yapıyorsa , hep ben ben diyorsa boşuna uğraşmasın . Mesela bazılarını görüyorum , giyimi takva giysisi olabilir . Fakat hareketleri takvaya uygun değildir. Daha çok dikkat çekmektedir.

                                ****

İnsana kısas , yani aynısını yapma hakkı verilmiştir. Bunun yanısıra insana affetme hakkı da verilmiştir. Hatta kendisine zulüm edeni affedip elinden tutma hakkı da verilmiştir. İnsan hangisini isterse kullanabilir. Allah kısas yaptı diye kimseye günah yazmaz. Ama bazen öyle çirkin şeyler vardır ki onun yaptığını ben ona yapamam deriz. Bu imanının güzelliğindendir. Affederim dersin bu imanının ve ahlakının güzelliğindendir. Hele bir de hem affedip hemde elinden tutarsan buda senin Allah'ın lutuflandırılmış kullarından olduğunun göstergesidir. Bunlar derece derecedirler ve Allah'ın lutfuna mazhar olurlar ve onlar üzülmezler ve mahzun da olmazlar. Çünkü zor olanı tercih ettiklerinden ödülü de büyük olanlardır.

                             ****

Bazı insanlar , bazı şeyleri önceden birilerinden önce hissedebilir dolayısıyla bilebilirler. Rüya yolu veya başka yolla. O insanları üstün görüp yüceltmek yerine , ona o bilgiyi bildireni yüceltmek gerekir Yani bilen o kişi değildir aslında , Yüce olan Allah'ın Alim ismi tecelli etmiştir. 
Ama bunun yanı sıra bu tür insanların da söylediklerini dikkate almalı insan aksi halde onun susmasına sebep olur ki bu da hoş değildir, çünkü uyarılmayı engeller. 

                   ****

Allah çıplak gözle görülmez , ancak yarattıklarını incelediğinde bir başka deyişle derin düşündüğünde de eserini görürsün...
İçtiğimiz suda bile nereden geldiğine yani kaynağına inersek Allah'ın bize lutfünü görürsün.
Onun için ki Kuran'ın bizden istediği ibadettir düşünmek ve dolayısıyla değer üretmek...
Yalnız bu düşünmek anlamadan okumakla olmaz ...

            ****

Allah'ın bize yemek için helal kıldığı şeylerin tatları farklıdır. 
Acı , tatlı , ekşi gibi çeşit çeşit...
Manevi emirleri de yaparken değişik tatlar alırız. Bazen acıya katlanırız , sonu bizim için tatlı olabilir. Bazen sahip olduklarımızdan bir şey paylaşırız ki , bu baldır. Bazen de ekşi yer gibi canımızı sıkacak şeyler olabilir , yiyene kadardır , daha sonra oda geçer gider....

                           ****

İnsan nasihatlara önce kendi uymalı , aksi halde sözü tesir etmez , hatta niye kendin yapmıyosun derler. Bundan dolayıdır ki insan önce kendi yapmalı , yapmayıp konuşuyorsa da susmasını bilmeli, veya bir başkası onu susturmalı ki aklı başına gelsin....
Veya kendi şimdi yapıyorsa bile söylerken güzel bir dille söylemeli , hatta evvela daha önceki halini hatırlamalı , çünkü hiç ama hiç kimse kusursuz değildir .Bir kusursuz Allah'tır.

                      ****

Bazı insanların kendini üstün görmesi ve göstermesi Allah'ın hoşnut olmadığı şeylerdendir. Fakat bazı insanlarında kendilerinde olan güzelliği saklayıp (ilim manasında ) kendini çirkin göstermeside Kuran'da yoktur. Buna tasavvufta melâmet ahlakı denilir. Bir başka deyişle Allah verdiği nimetleri kulunun üzerinde görmek ve göstermek ister. Tabiiki bazı şeyleri gizlemek ayrı çirkinleştirmek ayrı şeylerdir. Örneğin bir Kur'an mümini buna yapmamalı diye düşünüyorum, ki Kuran'ın ahlakıyla ahlaklananlar örnek insanlardır. Diğerlerine yol göstermek açısından bunun gizlenmemesi gerekir. Çünkü sözlerin sahibi ve bu sözlere uyanların sahibi, yaratanı olan Allah muhatabını ayetleriyle donatır veya bir şekilde özüne döndürür. Bunun bilinmesi gereklidir.Yani bütün güzelliklerin sahibi Allah'tır.

                       ****


Kurban...

Kurb-Kurbiyyet kökünden gelmektedir. Yakın olmak , yoluna adanmak, teslim olmak ve birşeyi feda etmek gibi çeşitli manalara gelmektedir. Akraba kelimesinin köküde buraya dayanmaktadır. 
En önemlisi de Allah'ın Karîb ismide buradan gelmektedir. Ve manası ; Çok yakında olan . Kullarına şah damarlarından daha yakın olan , Yakarış ve çağrıları duymada hiçbir aracıya alete gerek duymayan,  demektir. 
Ayrıca Kuran bizden , bizi Allah'a yakınlaştıracak kişiler değil de ibadetler yapmamızı ister. Daha doğrusu takva üzere yaşamamızı ve Allah'ın hoşnutluğunu kazanmamızı ister. Hani bazı güzel insanlar hep sevap derdine düşmezler , O'nu hoşnut etmek için çabalarlar. Hiç şüphem yok ki paylaşmak Allah'ı çok mutlu eden ibadetlerdendir. Şartlarına uygun olarak  yalnız Allah rızasını gözeterek yapılan kurbanlık  şekli de ( maksadım kesim ve paylaşım şekli ) güzeldir. Zamana ve kişiye göre değişir , dileyen et keser paylaşır dileyen de ücretini paylaşır. 
   Birde başka türlü kurban vardır ki , bunlar onun yanında hiç kalır . Kişinin hayatını , malını , sevdiklerini , canını Allah için feda etmesidir. Gerçek manada da budur. 
   Yoksa bizim dil alışkanlığı yapıp , kurban olurum sana demek değildir. Vakti gelince İbrahim gibi teslim olabilmek , İsmail gibi destek olan bir evlatla tabii ki. Kaldı ki Allah ikisini de kıymadı , nihayetinde ödüllendirdi. Böyle bir olayı siz de yapın demedi , dolayısıyla bize de kıyamadı ....

   Kimisi ise onurunu feda eder , ağır sözler işitir de sonucunu bilir ama Allah'ın dediğini yapar ve kimse de yolundan döndüremez. 

   Bu  almak isteyen için İbrahim'deki örneklerden bir tanesidir. Kuran'a göre Hac görevini yapanlara (israfa yol açmamak şartıyla ) farzdır.Bugünki şekliyle Hacca gitmeyenler bulundukları yerden yardımlaşmak şartıyla yapabilir. Ömründe bir kere de yapılsa yeterlidir. 
   
   
İbrahim Hanif bir müslümandı , örnek alacaksak en fazla bu yönünü örnek alalım düşüncesindeyim.... Çünkü İbrahim bırak şirke bulaşmayı reddettiği için o makamlara ulaşmıştı.
Zira bu Kur'an'ın bizzat taleplerindendir. 
    

****

Allah'ın yalnız ve yalnız kendisine sığınan kulunu karanlıklardan aydınlığa çıkarması muhakkaktır. Ama bunu herşeyi bir anda düzelterek yapmaz. Yavaş yavaş aydınlığa götürür , Ve bunu haşa Allah gücünün yetmediğinden değil, bizim kaldıramayacağımızı bildiği için yapar. Güneş dahi birden doğmuyor , gece dahi birden bastırmıyor v.s. 
Dünyevi manada ise şöyle düşünün , kirli bir gömleğimizi önce yıkar, sonra asıp kurumasını bekler ve nihayet kuruyunca da giyeriz. Dolayısıyla arada bir zaman mefhumu mutlaka vardır. 
Karanlıklardan aydınlığa yavaş yavaş olduğu gibi ,
Işıktan karanlığıda yavaş yavaştır....

****

İlimden yararlanmak her insanın kendi çabasına bağlıdır. Kimi çeşmeden içer , kimi göllerde , ırmaklarda gezer ....
Kimi de denizlerden faydalanır ki buda Kuran'dır.Ve senin günahın ise bu denizlerdeki leke gibidir. 
Denizler sürekli hareket halindedir ve lekeyi de pisliği de giderir....

****

Akrabaya hakkını ver der Allah. Bu bütün akrabalara eşit davranmak demek değildir. Hep kendinden ödün ver demek hiç değildir. Bunu bir kaç kez yapabilir ama sonunda karşılık görmeyince sende bıkarsın. İnsansın nihayetinde . Gayet tabii ki akrabalarınla bağlarını kuvvetli tutmak en iyisidir ama bazı durumlarda bu mümkün olmamaktadır. Hemen hemen herkesin çevresinde hem iyiler , hem de akrep gibi akrabalar vardır. İyilerin hakkının verilmesi gerekirken kötüye de haksız olduğunu bildirerek , haddini bildirmek gerekir. Benim yakınımdır deyip suçun üstünü örtmekse hiç yoktur. Yakınlarının aleyhine de olsa doğru şahitlik yap der Allah. Tamamen terk etmek de yoktur.Hele mahrem akrabalarını terkedemezsin. Çünkü senin onlara , onlarında sana ihtiyacı vardır. Dolayısıyla kimine sadece selam verirsin , kimiyle de samimi olursun. Allah'ın Hakk isminin tecellisinin gereğidir bu...

****

İnsan Kuran'ı okurken kendi nefsini karşısına almalı ..
Ve ona demeli ki , ben ayetleri okuyorum sen de anla, dinle ve kendini düzelt..
Bundan dolaydır ki anlamak farzdır 
Nefs dediğimiz şey ruh halimizdir, onu tamamen yok etmek yerine düzeltmemiz gerekir. 
Bunu sağlayacak tek yardımcımız Allah ve sözleridir...
Selam olsun gayret edip ödüllendirilenlere .....

****

Dost olmak teslim olmak manasındadır. İnsan kime teslim oldu ise onun evliyasıdır.
Teslimiyetin ;
Allah'a mı ,
Kuluna mı ,
Hocana veya şeyhine mi, 
Yoksa şeytana mı ....

****

Genelde olaylarda bir suçlu birde suçsuz vardır . Olay resmiyete döküldüğü vakit isterlerse birbirlerini affeder ve davadan vazgeçebilirler. Fakat devlet amme davası der olayı kapatmaz. Yani devletin hakkı vardır diyerek davayı belli bir zamana kadar sürdürebilir. 
Allah katında ise ; Sen ne kadar affettim desen de bazı günahlar hemen affolunmaz . Tabiri caizse Allah'ın hakkı vardır. Yani suçlunun Allah'tan çok af dilemesi gerekir. Suçsuzunda aklandığı için Allah'a çok hamdetmesi gerekir....
Zaten kuru kuruya affettim demekte olmaz , hakkın ödemesi gerekir der Allah....

****

Allah'ın olduğu her yerde rahmet olduğuna göre berzah alemi de bir rahmet alemidir. Dünyadan çıkışla başlayan , hesap gününe kadar süren bir yolculuk alemidir. Allah dilerse burada sebep kıldığı bir güzelliğin karşılığını oradada vermektedir. Allah yarattığı bütün alemlere rahmettir. Sözleri olan Kuran ise bizim bildiğimiz -bilmediğimiz alemler arasında tezkiyedir. Dolayısıyla seni ve sana sebep olanları da temizlemektedir. İyi yada kötü .
Bu Allah'ın merhametinin eseridir.

****

İnsan Allah katında çok değerlidir. Ama kendisinden bekleneni yapmadığı için değerini kaybetmiştir.
Ya da Allah'ın emek verdiği bir başkasını mahvettiği içindir.

****

Ne mutlu o kişiye ki ;
--- Gittiğinde kendisinin güzel anılmasını ve rahmet okunmasını sağlamıştır.
--- Yazıklar ve rahmetler olsun o kişiye ki kötülük yaptığından dolayı kalanlara , gitti de kurtulduk dedirtmiştir ....
Birincisi için şimdiden güzellikler lazımdır. İkincisi için ise hemen kötülüklerden vazgeçmek, af dilemek ve telafi etmek lazımdır. 
Yoksa insan can boğaza dayandığı zaman kimi bulacakta bozduğu gönülleri düzeltecek. 
Haydi biraz gayret gerisi rahmet ....

****

Tesadüf diye bir şey yoktur. O bize göre habersiz bir karşılaşmadır. Ama bizi karşılaştıran Allah'ın şüphesiz ki haberi vardır. Hikmetleri de vardır. 
Şans diye de birşey yoktur. Bizim şans diye bildiğimiz şey Allah'ın lutfudur. Yani şanslı kişiler dediklerimiz Allah'ın lutfundan nasiplenenlerdir. Çünkü onlar o lutfu haketmişlerdir. Allah asla hak yemez. Dolayısıyla neden hep ona da bana yok dememeli insan. O ne yapıyorda bu halde diye bakmalı ki kendisinin ne yapması gerektiğini bulsun. Kurana göre yaşayan yani Kuran mümini bu kullar lutuflandırılmış kullardır. Kuran herkese açıktır. Senin ona ne kadar yakın olduğuna bak. Yakınlığın ölçüsünde Allah sana da hem lutfundan hem de fazlasından verir.

****

Allah'tan bişey istemek için Allah'ın huzurundan başka hiçbir huzura ihtiyaç yoktur. 


****

Bir fitnenin elemanları da derece derecedir. Kimisi fitili ateşler geri çekilir , seyreder .Bu elebaşlarıdır. Hem masumu hem de kendisine itaat edenleri mahvetmiştir. Kimisi laf üretir , bu yalana inananlardandır. Kimisi de olayın içindedir fakat sessiz sedasız sanırsın, sorsan benim bişeyden haberim yok der , ama herkesle iyi geçinir. Oysaki elebaşlarına en yakın olan budur. Ve bu laf dokundurandan da tehlikelidir. 
Üzülme onun da suçunu , pişmanlığını ortaya döktüğü an gelecektir.
Sen Yusuf olmaya bak , bir nebze Yusuf ol ki sonun Yusuf gibi olsun. Eğer başarabilirsen seni üzenleri kazandığın gibi daha da fazlasını kazanırsın...

****

Kadına verilen haklar çoktur ama , Allah eşlerini oyuncak gibi oynatan kadınları sevmez. Ve çocuklarını yanına alıp da babalarına karşı kışkırtan kadınları da sevmez. Ayrılmış dahi olsalar. Ama kendi haklı bile olsa çocuklarına o sizin babanızdır deyip saygı ve sevgi sunan anneleri çok sever. Anneler unutmayın ki , babasına senin için kızdığı gibi , gün gelir sana da babası için kızabilir.
Allah eşlerine lanet okuyan kadınları da hiç sevmez. O eş ki laneti haketse bile sen rahmet oku , o anlar zahmetini rahmete çevirir ve rahatlarsın. 
Böyle bir kadın biraz sıkıntı çeker ama sonra dünya ayağına gelir...

****

Allah kadınlara çok haklar vermiştir. 
Her kadın farklıdır, her kadın her haliyle de farklıdır , hatta hem özel hem genel halleriyle de farklıdırlar. Cenabı Peygamber kadınların haklarını çok korumuş ve korunmasını önermiştir. Çok evlilik yapmasının sırlarından bir tanesi de onları tanıması açısındandır.Bazıları bundan çok rahatsız oldukları için , en çok uydurmalar kadın hakları üzerinedir. Vay haline ki bunu bir de din adına yapanlara..
Düşünsene karanlıklar içinde bir kadın ve yetiştirdiği çocuklar ve eşi.. Hepsine birden yazık değil mi ...
Aslında insan Hakk'ı bilmeli , kendi haklarını bilmeli , ve hakedene de hakkını vermeli...

****

Öyle haklar vardır ki sen unutsan da Allah unutmaz. Ama biz birbirimize bazen akıl veririz , kaç sene geçmiş unut artık uzatma deriz. Fakat Allah katında hak ödenirse geçerlidir. 
Çünkü Hakk'ın huzurunda zamanaşımı diye birşey yoktur...

****

Bir olmak lazım..
Günleri ayları geceleri birlemek lazım...
Ayrım yapmadan hepsinin rahmet olduğunu bilmek lazım..
Su candır ...
Bir suyun diğer bir sudan farkı yoktur. Farkları sadece içinde bulunan kimyasallarıdır. ...
Yani zemzem içerken insan merasime tabii tutulmaz. Diğerleri gibi çok faydası olduğu kadar zararı da vardır....

****

Allah'ı zikredenler , Allah demek için bu kadar kendinizi hırpalamayın, Allah kulunun kendisini zikrederken bile kulunun kendisine zulmetmesini istemez. Bir adı da Zikir olan Kuran'ı okurken bile sindire sindire , okuyun der. Sadece istediği okuduğunu anlaman ve hayata geçirmendir . Düşüne düşüne ve yavaş yavaş ki tat alasın....

****

Bismillahirrahmanirrahim ,
Rahman ve Rahim ismi bir arada...
Bir işe Besmeleyle başladığında sanmaki o işde sadece dünyada nasipleneceksin. Hayır , Allah'ın Rahim isminden de nasipleneceksin. 
Yeter ki yaptığın iş hayırlı , yani Allah'ın hoşnut olduğu bir iş olsun. Allah'ın yasakladığı bir işi yaparken besmele çekiyorsan eğer , hiç çekme , çünkü ne sen nede yaptığın işin buna layık değil..

****

Akıllı insan odur ki önce kendine bakar , başkalarında kusur görebilir ama düzeltmeye kalkmaz , söyler ısrar etmez , güzel bir dille uyarır , hatta uyarırken kendi hatalarını da dile getirir , nihayetin de sonucu Allah'a 
bırakır ....
Akıllı insan odur ki , Allah'tan fazla merhametli olmaya kalkmaz.

****

Altın ..
Dünyada değerli olduğu gibi ,
Manevi manada ise altın imandır.
İnsan dünyalık altına sahip olmayabilir , ama altın gibi bir imana sahip olmak her şeye değer.....

****

İnsanın en pahalı şeylere sahip olmakla tattığı mutluluğu çok kısadır. Son moda ve pahalı şeyleri olabilir , fakat bununla mutluluğu onun modası geçene kadardır. Modası geçince ondan hevesi de geçer. Fakat bir gönülde güzel yer edinebilmek kadar insanı mutlu eden hiç bir şey yoktur. Bunun için ülfet gereklidir. Yaratılış itibariyle insan güzel davranmakla yükümlü olduğu kadar kendisine de güzel davranılmasını ister. Aralarında iletişim güzel olursa , ondan da güzellikler doğar. İnsan bundan duyduğu mutluluğu başka hiçbir şeyde duyamaz. Bunun aile içinde sağlanması ise bal kaymaktır. Büyük küçük farketmez herkes hatasını görür ve telafi ederse bu sağlanabilir. Senin iyi niyetine rağmen bilerek devam ediyorsa ustadır. Bilmeyerek yaptıysa veya yapıyorsa hastadır. Affet , affet ki huzur bulasın , zira onun tedavisi senin iyi niyetin ve davranışların olabilir.

****

Yer ve gökler Allah'ın nuruyla doludur. Yeryüzü Allah'ın mescididir. Biz kendi nurumuzuda karanlığa çevirdiğimiz için , karanlık görüyoruz . Yani suçlu biziz. Fakat karanlığın aydınlanması için ufacık bir kıvılcım yeter. Samimiyet ve yaşanması gereken Kur'an....

****

Nefislerini öldürmeyip kötü yönünü iyiliğe çevirmeyi başaranlar nefis insanlardır. Öyle ki bunlar kazandıklarına ve sarfettiklerine dikkat ederlerse aldıkları nefes de güzel olur verdikleri de , çünkü nefes candır.

****

Öyle mazlumlar vardır ki , çektiği zulüm aklına gelirde ah eder , her ne kadar beddua etmek hakkıysa da kıyamadığı için gerisini dahi getiremez. Ey zalim git onun hakkını ver ki o ah , affa dönsün, eğer bunu yapmazsan o seni yüz kere affettim dese de borçlusun. Çünkü insan ödemeden asla kurtulamaz.

****

Fetva da orta yol izlenir, takvada ise derinlikler gizlidir. Herkesin takvası da kendinedir.

****

Kuran sadece İslam birliğini kurun demez , çünkü gerçek İslamı yaşayanlar kendi aralarında birdirler, ayrılığa düşmezler. Ama esas Allah'ın bizden istediği insan birliğidir. Çünkü sen güzel bir kul olur ve bunu yansıtırsan bir diğerini cezbedersin ,yani ona örnek olursun. Muhammed Mustafa gibi, zorla değil hayran bırakarak bunu başarmıştır.

****

Ehad .
Bizden ısrarla istenen Allah'ı bir bilmektir. Bir kısacık surelerden olan İhlas suresinde iki yerde geçmektedir. İlk ve son ayetlerin , dolayısıyla surenin sonunda.
Samed . 
Yine yalnızca kendisine başvurmamızı ister. Çünkü ; tüm ihtiyaçların , niyetlerin , övgülerin yakarışların yöneldiği eşsiz kudret O'dur.

****

Allah için bir şey yapan sıkıntı çekerken ağlar , o hal gidip güzel bir hal alınca da sevinçden ağlar , Yusuf gibi...

****

İnsana yakin ilmi (ilme'l - Yâkin) öğrenme hakkı verilmiştir. Fakat bu o insanın takvasına bağlıdır. Yani Allah'la samimiyetinin derecesine bağlıdır. Bu derecede sır saklamak vardır. Yani insan benim bir üstünlüğümü bilsinler diye her bildiğini , her gördüğünü söyleyemez. Çünkü bizden istenen insanın insanı yüceltmesi değil, her insanın kendi benliğinde Allah'ı yüceltmesidir. Bunu başarsa da başarmasa da Allah yüceliğinden bir şey kaybetmez. Sadece biz özbenliğimize döneriz . Yüce olan tek Allah'tır, fakat güzel insanlarda güzelliklerinden dolayı onore edilmelidir. Ne mutlu insan olabilenlere...

****

Bazılarına sorarsan her şey uluorta söylenmezmiş. Bilenler kendi aralarında paylaşacaklarmış. Oysaki Kur'an bunun tam tersini istemekte ve bilginin herkesle paylaşılmasını ister. Aksini yaparsanız yani Kur'an'dan bir şey saklarsanız lanetlenirsiniz der. Çünkü öğrenen öğretmekle yükümlü durumdadır. Bu gibi durumlarda insana çok şey bilmesi bir şey kazandırmaz. Hatta az bilebilir, ama paylaşılırsa çoğalır , bundan da hem kendisi hem de paylaştıkları yararlanır. Kur'an birkaç kişiye değil , hepimiz için rahmettir.

****

İnsan nasıl bu hale geldi , Allah'tan korkmuyor ama Allah'tan başka herşeyden korkuyor...
Öyle ki el ne der diyor da başka bir şey demiyor..
Sonunda kendi eliyle kendini rezil ediyor...

****

Bazı ayetler vardır sadece anlayarak okumak yetmez , gereğinin yapılması gerekir. Mesela Bakara 254 'de : Ey iman edenler! Alış-verişin, dostluğun, şefaatin olmadığı o gün gelmeden önce size verdiğimiz rızktan infak edip dağıtın. Küfre sapanlar zalimlerin ta kendileridir. der Allah . Başka örneklerde vardır , insan bu ve bunun gibi ayetleri yapmadıktan sonra en iyi derece Arapça bilse ne işe yarayacak. Hatta düşündümde , gereği yapılmazsa , Allah bize demez mi ki yapmayacağınız şeyleri niye söylüyorsunuz. Veya kendiniz söylediniz kendiniz dinlediniz ....

****

Günah leke demektir. İnsan hiç günahsız olur mu , zaten benim günahım yoktur derse temizlenmek için bir çabası da yoktur. Bütün mesele farkına varabilmektedir. O lekeyle beraber daha neleri temizlemez ki , insana bu özellik verilmişitr. Yeter ki gayret etsin. Günlük hayatta bile böyledir. Elimizden yere birşey düşürelim dolayısıyla orası kirlensin. Hanımlar daha iyi bilir sadece o düşürdüğümüz şeyi alıp gerisini bırakmaz , onun çevresini de bir güzel temizleriz. Ve böylece orası öncekinden daha iyi hale gelir.

****

Kader ölçü demektir. Bize verilen hakların hepsi kaderdir. Sınırlıdır. Ve biz bu sınırların içinde kendi tercihlerimizin sonucunu yaşarız. Mesela yiyecek haklarımızda sınırlıdır. Yani başka bir deyişle Allah bize bir sürü nimet vermiştir ve herbirinin bize ayrı ayrı faydası vardır , vucüt bize helal kılınanlara göre yaratıldığından yemediklerimizden faydalanamayız. Bazı şeyler bize zararlı olduğu yenmesi içilmesi vs yasaktır. Niye yarattı diyemeyiz , bize zararlı ama başka bir şeye faydalıdır. 
Kısaca her cana verilen her hak sınırlıdır. Bütün kuşlar dahi belirli bir mesafeye kadar uçabilirler. Sınırları zorlamamak gerek , Allah haddi aşan kullarını sevmez.

****

Mazlumun bedduasından korkmalı ama en çok da mazlumun duasından korkmalı ...
O mazlum ki onlar niye bu halde diye üzülür ...
O mazlum ister ki bunlar bu işten vazgeçsinlerde gereğini yapsınlar...

****

İslam'da toplu namaz yoktur.

****

İnsan bir sürü zorluklardan geçmektedir. Herşeyi uluorta söylemediği gibi , herşe de susmamalıdır. yani ikisi arasında bir yol. Bir çoğuda içinde biriktirir hepsini birden ortaya döker. Bu hastalığa yol açar. Ve bu insanda öyle bir hal alır ki aynı şeyleri söyler durur, ve dinleyenleri de bıktırır. Bu haldekiler şöyle düşünmeli ; yeni bir çamaşır makinası aldın , ve bütün kirlileri attın makinaya , yani içindeki kirleri attın , yıkayacaksın. Eğer gerçekten bunu başarabilirsen o kirliler temizlenir ve sen de daha güzel şeylere ulaşırsın. Daha güzel nimetler elde edersin . İnsan aynı şeyleri devamlı yapmamalı , unutmamalı ki o makina yeni olduğu için ortaya böyle güzel bir sonuç çıktı , yoksa makina eski , kirler aynı , ve sen de aynısın bu sana üzüntüden başka hiç birşey kazandırmaz. Allah sana iyileşmen , temizlenmen için bir hak verdi. Bir kere temizle ama kendini de sebeplerini de temizle....

****
Hani bazıları der ya Allah niye duymuyor bizi ..
Allah Semi'dir , duayı da duyar bedduayı da duyar , fakat Mucib sıfatını çoğu zaman  dua edenlerde kullanır. Ayetin gereği Peygamber'imiz şöyle söyler ya : "Duanız ,davetiniz yoksa Rabbim sizi ne yapsın."

                                               ******

Aslında her insan bir değerdir. Bazıları değerini kaybetmiştir. Bazıları da değersizlerin içine düştüğünden bir başka deyişle onları düzeltmeye uğraştığından  kendi değerine değer katamamıştır. Bunu anladığında da yazık geçen yıllarıma der o kadar .... 

                                               *****

İnsan bazen garip kalmalı ki , Karîb olana sığınsın.
 
                                              *****
Dikensiz gül olmadığı gibi dikensiz yol da yoktur. 
Yolunda dikenler var diye pes etme , onlar sana çok şey öğretiyor.
Bir tek gül dalına bak , gül açıncaya kadar önce bir sürü diken ve  arasıra yapraklar oluşmuş , ama sonuçda bakmaya doyamadığımız  güzellik oluşmuş. Ve o dikenler sana güle kavuşman için dikkatli tutmanı  söylüyor. Ve yine herbirinin rengi kokusu deseni farklı...
                                            *****
Şüphesiz ki  Allah birdir , tekdir , fakat Allah bazı ayetlerde bazı olayları anlatırken biz ifadesi kullanarak görevlendirdiklerinin hakkını vermekte iken bazı insanlar hep ben der..                                                          
Benlik davası insanı kibire , kibir de insanı aşağıların aşağısına götürür.
İnsan hep ben deyip de kendini yüceltmemeli , hatta bir işi başardıktan sonra bile yanındakilerin hakkını vermek için beraberce demeli , bu da paylaşmaktır , tevazudur. Eğer insan bunu başarabilirse bulunduğu mevkii de kalmaz. 
                                             *****

Kur'an gökten bir kitap halinde inmemiştir. Vahiy Peygamber'imizin kalbine ayet ayet  inmiştir. Düşünün ki bir insan kalbindeki düşüncesini ifade ederken kullandığı dil ile ifade eder. Dolayısıyla O'da bunu yapmıştır. Yoksa kendisinin ve çevresindekilerin anlamadığı bişeyi nasıl izah edecekti ki. Kısaca vahyin dili olmaz Vahyin dili senin anladığın dildir. 

                                            ****

Allah'ın dileği insanın hep iyi şeyler dilemesidir. Güzelden güzele , iyiden daha iyiye geçmesini diler.  Fakat insan iyi şeyler istiyorum da  neden olmuyor der ,  sonra bakarız bir gün gerçekleşir, anlarız ki o zaman bu zamanmış . Kısaca Allah'ın dilediğini dileyelim ve zamanı O'na bırakaılım.
                                            ****
 https://www.bedava-sitem.com/js/editor_1/editor/images/spacer.gifhttps://www.bedava-sitem.com/js/editor_1/editor/images/spacer.gifhttps://www.bedava-sitem.com/js/editor_1/editor/images/spacer.gifhttps://www.bedava-sitem.com/js/editor_1/editor/images/spacer.gif

Ehliyet izin demektir. Ehil olana verilir. Bundan dolayıdır ki bazılarının sözü tesir eder. O kişi nasıl davranacağını bildiğinden başarılı olmuştur. Yoksa aynı konuyu bir sürü anlatan vardır , ne sözü ne de hareketleri tesir eder






                                              *****

  Allah hidayet versin deyip dururuz , kendi hidayet istemiyorsa Allah ne yapsın....

****                                                 
       

 Sen ekmeye de biçmeye de devam et , ürününü bazen burda alırsın bazende sen başka alemdeyken alırsın. Örneğin bazı ağaçlara bakarızda Allah bunu ekenlerden razı olsun der ya meyvesini yer yada başka yararından faydalanırız. Unutma ki Allah hak yemez , o ektiğinde bir kuş konaklasa bile ...                                                     

*****


    Bu nasıl bir iman ki  bazı insanlar sürekli karşısındakinin açığını arıyor . Bulur bulmaz da paylaşıyor. Sorsan Müslümanım diyor. Bu nasıl bir müslümanlık ki Allah'ın ayetini hiçe sayıyor. Hucurat Suresi "Ey iman edenler , eğer size bir fasık bir haber getirirse onu iyice araştırın , sonra bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da yaptığınıza pişman olursunuz. Ya bu pişmanlık telafisi mümkün olmayan bir zamanda gelirse o zaman ne olacak.


**** 

 Sünnet namazı diye bir namaz yoktur. Ama bu demek değildir ki insan sadece farzları kılmalıdır. Kimse kimseyi secde etmekten alıkoyamaz. Kişi isterseSünnet namazı diye bir emredilenin dışında dilediği kadar kılabilir veya kılmayabilir. Fakat farzların dışında kıldığı namazları bir kendi birde Allah bilmeli , yani oldukça gizlemelidir.Ve insan niyet ettim Allah'ım ...... namazımı kılmaya da dememeli , sadece "Niyet ettim Allah'ım senin rızan için namaz kılmaya " demesi yeterlidir.

****

Kuran kıymetlidir yani en değerlidir. Öyle ki indiği geceyi bile daha en baştan kıymetlendirmiştir. Adı da Kadr gecesidir. İndirilenin kadrinin kıymetinin bilinmesi gerekir. Yoksa tarih belirtilmediğinden bir geceye mahsus birşey değildir. Hangi gece Kur'an'la geçiriliyorsa o gece okuyana indiği düşünüldüğünden o da okuyanın kadr gecesidir. Sözlerinin sahibinden daha kıymetli hiçbir şey yoktur. Dolayısıyla muhataplarını , yani uyanlarınıda kıymetlendirir. Muhatapları herkezdir. Ayetlerine uyan yaşadığı ölçüde değer kazanır. Ölçü ilimdir. Bizim yapımızı bizden iyi bildiğinden Allah ilmini dilediğine dilediği kadarını verir. Belirli bir şeyle sınırlamaz. Sadece bizden istediği samimi bir niyetle gayret etmemizdir. Bugün bardakla içirir , bakarsın yarın kovayla sunabilir. Hiç zorlamamak gerekir , kaldıramayabiliriz, zira kıymetli sözlerin sahibi Allah hiç kimseye kaldıramayacağı şeyi yüklemez, bu ilim de olsa ....

****

İnsan karşılaştığı kötülüklerden çok iyilikler çıkarabilir. Yani canının nasıl yandığını bildiği için bir başkasına o kötülüğü yapmaz. Hani hep deriz ya ben falanca'dan çok çektim ama ben öyle yapmayacağım. Çünkü bunu yapanların çok zor durumda olduğunu gördüğünden ben o hale gelmek istemiyorum diyebilir. İnsan yine karşılık verme hakkına sahip olduğu halde vermediyse koruma altına alınmış demektir. Çünkü o hakkını almamış ve Allah'a bırakmıştır.Evet çok üzülmüştür ama bilir ki , yapılan kötülük yapanı kuşatmıştır. Bundan sonrası o mazlumun derecesine bağlıdır. İsterse öylece bırakır , isterse affeder ve elinden tutma gayreti gösterir.

****

Sağlıklı bir nesil için önce yetiştirenlerin sağlıklı olması elzemdir. O bişey bilmeyen çocuklarımız eğitim ve öğretimdeki uslubu bizden öğrenmektedir. İleride onlar bizden öğrendiklerini bize sundukları zaman karşı çıkıyoruz. Bazıları işte evladım cahildim veya yalnış yaptım , bilemedim sen doğrusunu yap diyebilir. Bu çok güzeldir. Fakat bazıları hala benim hiçbir hatam yoktur diyor. Anlaki hastadır, zira ne hatasız anne , baba ne de evlat vardır. Daha doğrusu insan yoktur.Şifası ise , şefaatin tümü elinde olan Yalnız Allah'tadır. Tüm insanlığa şifa vermesi dileklerimle....

****

Kıyamete yakın zamanlarda konuşan çok iş yapan az olacak diyor peygamberimiz. Evet birçoğu herşeyi bilir , konuşur.  Aksi halde söylenen söz tesir etmez. Hele birde insanın söylediği söz kendine tesir etmiyorsa başkalarına hiç etmez...

****

Peygamberlerin olaylar karşısındaki dayanıklılığı bizim gibi değildir. O güzel Yusuf Peygamber haklı olduğunu bile bile , özlemini dile getirdi fakat kardeşlerine hiç beddua etmedi , blakis onlar için nasıl böyle bişey yaptılar diye de üzüldü....

****
Bazı rüyalar gelecekte ki olayların habercisidir. Ve her haberin gerçekleşeceği bir zaman vardır. Bak , Yusuf'un çocukken gördüğü rüya bile yıllar sonra gerçekleşti.

****

Görüntüsü taştır ama altından nehirler akar , bir yol bulsa o taşın biryerinden fışkıracak. İnsan da böyledir. Bazılarını görür , deriz ki taş gibi insan.İşte bir şekilde o hale gelmiş. Aslında içinde çok güzel şeyler kaynamaktadır. Ve o taşı bir kırabilse neler neler üretecek ki. Allah yardım etsin sebep olduklarımıza ve olmadıklarımıza. Zira canımızı yakanlara deriz ya bir gün görmesin. Bırakalım görsünde yolu açılır açılmaz önce sana güzel gün göstersin.

****

Biri şöyle dedi ...
Ben de biliyorum yapılan kötülükleri , dalavereleri ...
Ben de biliyorum intikam almayı...
Ben de biliyorum gönül kırmayı...
Suskunluğum şundandır ki..
Sen benim Allah'a verdiğim sözsün...
Ve isteğim odur ki pişmanlığın sana tevbe kapısı olsun...
Zira olmamasıda yine beni üzer...

****

Arı-duru dindir Allah'ın dini. Ona uyanlarda temizlenmiş ve orta yolu izlemektedirler. 
Sahtekarlık yoktur onlarda , yalan yoktur, ikiyüzlülük hiç yoktur. Bu böyle gider.
Zaten insan ben İslamı yaşıyorum diyorsa ne bunları yapar ne de yapanlardan hoşlanır. Yaratılışına tersdir. Çünkü Kur'an'da bahsedilen İslam'da insanın fıtratına ters gelen hiçbir şey yoktur.

****

Evlat candır. O verdiğin can tekrar sana hayat vermekte. Can verdim diye öyle yalan yalnış her dediğini yaptırıp da verdiğin canı geri mi almak istiyorsun... Ve bunu farkettiğin anda eminim en çok yine senin canın yanacaktır. Ve yine unutma ki bunun hesabı çok ağır...

****

Söz güzel , söyleyen güzel , hepsinden önemlisi de sözlerini söyleten güzel....
Sen güzel olursan ve güzelliği istersen , Allah sana en güzel olanı söyletir.
Tersini isteyene de tersini söyletir....

----
Genellikle kadına daha fazla temizleme özelliği verilmiştir. Ama bu temiz kadınlar için geçerlidir. Manevi manada da böyledir. Eş olmuştur , anne olmuştur , hep hayatlarının daha güzel olması için didinir dururlar. Yeter ki onlara artık iyi ve güzel davranılsın. Bundan dolayıdır ki, böyle bir kadınla Allah dilerse çok karanlığa ışık tutar...

----

Tasavvuf İslamın özüdür...
Tasavvuf insanında özüdür...
Yine tasavvuf insanın Kur'an irfanı ile özüne dönmesidir...

----

Rabıta bağ demektir. Kur'an sadece Allah'a bağlanmamızı ister. İpi de Kur'andır. Zaten samimi olarak bu ipe yapışan başka yere bağlanamaz kimse de onu kendine bağlayamaz. Bu bağlılık samimiyeti ölçüsündedir. Ne kadar yaşadığının derecesindedir. Bu samimiyet artıkça takvada artar. Peygamberimiz buna en güzel örnekdir. O'nun ümmetiyim diyenler için başka aracılara luzüm yoktur.

----

İnsan bir kaç düşünceden ibarettir. Sağlığında düşündüğün güzellik bile ibadettir. yerine getirirse iş yapıp değer üretmiş olur. Vefatından sonra da o yaptığı iş geride kalanların kendisini anmaları için güzel bir düşüncesi olur. Ki o kalanlar ..... falanca kişi vardır , iyiydi hep güzel şeyler yapardı derler. Yani bir başka deyişle rahmetle anılırlar. Giden gider geriye sadece düşünce ve hatırlama kalır. Kısaca güzel düşünen güzel anılır, kötü düşünen değil de kötülük yapan da kötü anılır.....

----

İnsan sevgi ve ilgiden yaratılmıştır. Bundan dolayıdır ki insan kızdığına teslim olmuyor. Sevdiğine daha çabuk teslim oluyor. Ve sevdiğine daha çok kırılıyor. Daha ziyade insan sevmenin ve sevdirmenin dozunu ayarlayamadığı için alt üst oluyor. Tek çaresi sevme - sevilme ilişkisini kotaran Vedud olan Allah'a sığınmak gerek ki , sevgilerin en yüce kaynağına varılsın....

----

Hikmet Kur'an'ın ta kendisidir. Peygamberler hikmetli kullardır. Bir başka deyişle hikmet dolu Kur'an'ın dediğini yapanlar hikmet elde ederler. Kur'an'a göre hikmet elde etmek isteyenlerin yapması gerekli olanlardan bir kısmı;
---- Zinaya yaklaşmazlar,
---- Yetimin malını yemedikleri gibi korurlar.
---- Ölçtükleri zaman tam ölçerler yani hilesiz iş yaparlar
---- Bilmedikleri şeyin arkasına da çok düşmezler hatta vardır bunun bir hikmeti 
derler. O hikmetin anlatılacağı vakti sabırla beklerler.
---- Birde dünyaları ben yarattım diye hiç böbürlenmezler.
Bunlar bir kısmı , saymakla tükenmez.....

----

Namaz vakitleri Allah'ın bize ders verdiği saatlerdir. Günün ilk dersi sabah vaktiyle başlar. Yani güne Allah'ı anarak başlanılır ve belirli aralıklarla günün sonuna kadar devam etmemiz istenilir. Elbetteki hepsi değerlidir ama sabah vakti çok daha kıymetlidir. İsra 78 'de sabah vakti bir miktar Kuran okumamızı önermektedir ve ardından da demektir ki sabah okunan Kur'an tanıklarca izlenmektedir. Namazların ardından yapılan zikirde güzeldir ama manasıyla Kur'an okumak daha üstündür. Çünkü hakkıyla okunan Kur'an insanı çok daha ileri boyutlara taşır. Bazen de insan sabah namazına uyanamayabilir. Bu husus o günkü ilk derse mazeretli olarak yetişememiş gibidir. Çünkü istemiştir ama uyanamamıştır. Böyle de olsa özür beyan etmek hem de sonraki uygun vakitte telafi etmek gerekir...

----

Esas olan toprağın her türlü pislikten arınmış olmasıdır. Yani toprağın temiz olması birinci sıradadır. Böyle bir toprağa ekilen temiz bir tohumdan da en güzel ürün alınır. Dolayısıyla bu güzel ürünü yiyenlerde güzel şeyler üretirler , akıl ve ruh sağlıklarını iyi korurlar. Bunu koruyabilenler de hak ile batılı ayırdedebilirler. İnsanlık maalesef hasta. İnsanların bazı şeyleri görüp de farkedememesinin temel kaynaklarından biri de budur. Kısaca toprağın temizliği esastır. Çünkü toprak temiz olursa , ekilen tohum dahi hormonlu olursa , o temiz toprak onu temizleme gücüne sahiptir. Şöyleki böyle bir toprağa ektiğin ilaçlı tohumdan alınan ilk ürünle sonraki ürünler arasında fark görülebilir. Yani bu zaman alır fakat en azından zararı azalana kadar uygulanırsa ilerisi için bir başlangıç sayılır. Aslımız olan toprak o kadar güzeldir ki , hem kendini hem de bizim attığımız pislikleri temizleyerek bir zaman sonra bize ürün vermektedir.Bu Allah'ın rahmetinden başka ne olabilir ki ....

****
Bazı durumlarda bize göre , Allah'ın rahmetinin içinde azap ve azabının içinde rahmet vardır. Bize göre azap olan rahmetinin eseri olabilir. Bir daire düşünün. İçinde mazlum var , zalim var , hırsız var , mağdur var , kötü var , iyi var v.s. Allah'ın rahmeti herşeyi kuşatmıştır. Mesela mazlumun aklanması için zalimin deşifre olması gereklidir. Yani diyelim ki birisi diğerine iftira attı , ve buna inananlarda oldu . Mazlumun aklanması için hepsine rahmet gerekir. Arada inananlara rahmet gerekir ki , mazlum aklansın. Zalime rahmet gerekir ki suçunu itiraf etsin. Mazluma rahmet gerekir ki aklanabilsin. Tabii ki o mazlum kendi hakkını affeder ve bunu yapanlar için de üzülürse. 
Aksi halde biri ben suçsuzum der , diğeri de ben yapmadım der durur.

****

Kur'an evrenseldir. Asla kimse bozamaz , çünkü Allah'ın korumasındadır. Ben ona yaklaşamıyorum diyen insan kendi haline baksın bozuk olan kendisidir. Bakış ve görüş açısını koruyamadığından , başka bir deyişle kirlendiğinden Kur'an'a yaklaşamamaktadır. Gayret et. Yapacağın birşey vardır ki , ben bir sürü günahlarımla sana geldim deyip Allah'ın ipine yapışmak. Çünkü Kuran temizleyecek ve düzeltecek yani özüne döndürecek insan aramaktadır.

****

Allah'ın dileğidir bizden daha buradayken hem bu dünya için hem de öbür dünya için . Sadece ahiretimiz deyip de bu dünyadan vazgeçmemizi istememektedir. Çünkü Allah emrettiği ölçüde burdaki nimetlerinden de ordaki nimetlerinden de yararlanmamızı istemektedir. Bundan dolayıdır ki kuluna sunduğu nimetlerden başkalarının yararlanmasına engel olanlara azap vardır. Araf 156 'da olduğu gibi ; Allah'ım bize hem bu dünyada güzellik ver , hem de ahirette.

***

Allah katında tek din İslamdır. Bilinen ve bilinmeyen bütün Peygamberlerde bulundukları yerdeki insanları İslam'a davet etmiştir. Kendlerine inanan ve inanmayanlar olmuştur. Bazıları kitap getirmişlerdir. O kitaplarda yazılanlar Kur'an ayetlerinden başka birşey değildir. Çünkü Kur'an hepsinin sözlerini içinde barındırır. Son Peygamberle gelen son kitapdır , hepsini topladığı gibi çok daha fazlasıda vardır. Bundan sonra başka Peygamber ve kitap gelmeyeceğine göre yapılması gereken bellidir. Allah'ın bütün insanlığı Kur'an ile kucaklaştırması dileğiyle...

****

Anne veya Ana merkez demektir. Çok sağlıklı ve sağlam bir imana sahip olması gerekir. Erkeğide kadını da yetiştiren yani topluma çok büyük katkı sunandır. Yani merkez bozuksa onun etrafındakilerin halini düşünün. Evet anaya çok hak verilmiştir fakat haklar hakedene hakettiği ölçüde verilir. Onun içindir ki ana ve baba olmanında dereceleri vardır. Hakettiği ölçüde değer görür. Hiç yapanla yapmayan bir olur mu ....

****

Şüphesiz kii Peygamberimizin hanımları annelerimizdir der Kuran. Çünkü onlar Peygamberimize ihanet etmemişlerdir. Hepsinin başımızın üzerinde yerleri vardır. 
Fakat Lut'da bir peygamberdi ve hanımı ona ihanet etti. Dolayısıyla annelik sıfatınıda kaybetti. Ama Firavunun hanımı ise onun gibi bir zalimle yaşarken iman ettiğinden dolayı cennetle müjdelenmiş ve annelik sıfatını hak etmiştir. Bu bize gösteriyor ki Peygamberin eşi olmak değil esas olan ona destek olmakla müminlerin annesi olma şerefine erişilir. Ve yine gösteriyor ki zorlu bir mücadele veripde bir firavuna uymamakla yani direnmekle de bu şerefe erilebilir. Selam olsun bütün peygamberlerimize , ve ona iman edenlere ....

****

Esmaül Hüsna'yı ezbere okuyanlar çokdur. Esas olan manaları bilinmeli ve ruhta taşınmalıdır. Yani bir halle hallendiğin zaman o esmayı hatırlaman ve ona göre davranmandır. Mesela Allah'ın Hayy isminin manası ; Sürekli diri . Hayatın Kaynağı.Kendisi için ölüm sözkonusu edilemeyen, demektir. Yani bir yakınımızı kaybettiğimizde elbetteki üzülürüz , ama hesap sorar gibi aşırı isyan etmememiz gerekir . Hayy ismini hatırlamak gerekir ki gönül durulsun. Bu Esması bize ölümsüzlüğün yalnızca Allah'a mahsus olduğunu gösterir ve zamanla duruluruz , böylecede ruhumuza söz geçirmiş oluruz. 

Yine Halim ismini hatırlarsın , insanlara güzel davranırsın, sen daha fazla güzellik bulursun.
Afüvv ismin hatırlarsın bir kusuru affedersin , şüphesi ki sen daha fazla affedilirsin.
Settar ismini hatırlarsın , birinin bir kusurunu örtersin , Allah'da senin kusurlarını örter ....
Bu böyle gider . Hani diyor ya Cenabı Hak , ihsanın karşılığı ihsandır , hem de fazlasıyla.....

****

Nuh'un gemisinin bir adıda kurtulanların gemisidir. Allah oranın altını üstüne getirip kalanları helak etmeden önce bir Peygamber olarak Nuh ve beraberindekiler gemiyi inşa etmiştir ve hakedenler binerek kurtulmuşlardır. Onlar sonra bir yere yerleşmişlerdir. Fakat gemi tamamen yok olmamıştır. Bulunduğu yerin sonu gelmeden önce (kıyameti kopmadan önce ) ara sıra da olsa gemi kıyıya uğrayıp yolcularını almaktadır. 
Nuh'u ve başka Peygamberleri bekleme gelmeyecektir. Kur'an'la uyaran uyarıcıları dinle ve gereğini yap .
Belki de kıyametin yakındır , bir an evvel bu gemide yer edinmeye bak.

****
Bir ülkenin kıyametinin alametlerine delildir İsra Suresi 16. Ayet :

Biz bir ülkeyi/medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle şımarmış elebaşlarına emirler yöneltiriz/onları yöneticiler yaparız da onlar, orada bozuk gidişler sergilerler. Böylece o ülke/medeniyet aleyhine hüküm hak olur; biz de onun altını üstüne getiririz.

****

Mü’min olanın sıkıntısı bitmez. Öyle ki her sıkıntılı anı için gönlünden dua etmektedir. Tevbe ve dua, kendi halini ve hatasını hatırlarda , hem beni hem benim gibileri affet der durur. Bu bir Peygamber ahlakııyla ahlaklanmaktır aslında. Muhammed Suresi 19. Ayet Peygamberimiz nezdinde bize de ışık tutmaktadır. Şöyle ki ;Allah’tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil ! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile . Allah sizin dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir, der. Yaşayan Kur’an olmasına rağmen Peygamberimiz de az da olsa hata yapmıştır veya yaptırılmıştır. Mümin insan Peygamberimizin yol arkadaşıdır. Hiçbir kul yoktur ki kulluk görevlerini Cenabı Peygamber kadar layıkıyla yerine getirsin. Ancak onun arkasından Kur’an’ı yaşamaya çalıştığımız sürece bir nebze yol almaya çalışırız hepsi bu. Bu ayette de olduğu gibi bu hal bir Peygamber halidir. Günahkar halini hatırlar , pişmanlığını dile getirir , bu hal geçince de bir başka hal alır. Bu kendi iç dünyasında olur. Bu halde Allah’ın Tahir ve Mutahhir isimleri tecelli etmektedir. Beni ve benim gibileri bağışla dediğinden kendi gibileri bazen gelir onu bulur. Aslında kulun yaptığı bişey yoktur. Ayrım yapmadan kardeşlerin birbirleri için iyi dilekte bulunması Allah’ın razı ettiğinden bunu yapmamızdan hoşnut olmakta ve takdirinden bizi de nasiplendirmektedir. Dolayısıyla mümin insan bir sıkıntıdan kurtulduğunda bir üst boyuta geçmektedir. Ve yine bundan dolayıdır ki çözüme ulaşılmış her sıkıntıda hem nimet hem de hikmet vardır. 
Kur'an'ın ifadesiyle yükselme boyutlarının sahibi olan Allah'a hamd olsun.

****

Ey Sevgide aşırı giden nefis , bir bak haline en çok Allah'ımı seviyorsun ,
Peygamberi mi ? Eğer Allah'ı daha çok seviyorsan , O'nun rahmetini bir kaç geceyle ve gündüzüyle az veya çok diye derecelendirme yapmazdın. Hepsini bir bilirdin. Peygamberi seviyorsan eğer , yine ona uyardın , çünkü o Kur'an dışı bir hareket yapmamıştır. O'nun getirdiği kandil hala kucaklayanı aydınlatmaya devam etmektedir. Şahsı için bile Peygamberler arasında ayrım yapmayın demiştir. Böyle bir Peygamberin ümmetiysek eğer O'na uymakla yükümlüyüz. 
Doğum günü günah diye birşey yoktur. Fakat Peygamber'imiz bizim gibi sıradan biri değildir. Doğduğu güne aşırı sevgiden dolayı kutsallık izafe edileceğinden ne kutlamıştır ne de buna müsaade etmiştir. Allah'ın dediğini yap , zira bu Peygamber'imizi ziyadesiyle memnun edecektir.
Selam olsun Allah'a layık kul, olmak için çabalayanlara....
Zaten Allah'a layık kul olan , O'na da ümmet olan demektir. 
Şu güzel duayla bitirelim; 
Ali İmran - 147 
"Ey Rabbimiz! Bağışla bizim günahlarımızı, affet işlerimizdeki taşkınlığımızı, sağlam bastır ayaklarımızı ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!"

****

İslam'dan başka din yoktur. Bütün Peygamberler yalnızca İslam'ı tebliğ etmişlerdir. Son Peygamber Hz Muhammed'dir. İslam aleminin esas kandili olan Kur'an'da son kitaptır. Öyle bir kandil ki sadece çevresini aydınlatmaz , her aydınlığında nur üzerine nurlar gizlidir. Bundan sonra ne Peygamber gelecektir ne de özel bir kurtarıcı yani Mehdi. Bir başka deyişle Kur'an'ı yaşayan ve farkettiği güzelliği yansıtan herkes uyarıcıdır.

****

Secde teslimiyettir. İnsanın kendisine bunca nimetleri verene teşekkür ettiği andır. Böyle bir secde sadece Allah'ın hakkı olduğu için O'na yapılmaktadır. Bu manada ne meleklerin Adem'e ne de insanın insana secdesi olmaz. 
Meleklerin Ademe secdesi ise hizmet manasındadır. Yani melekler Allah'a itaat ettiğinden , insanın kendisinden üstünlüğünü kabul ederek Allah'a teslim olduklarını göstermişlerdir. Şeytan ise büyüklenerek karşı çıkmıştır. Allah'ın sözüne uymadığından da insana hizmeti reddetmiştir. Bazı insanlığını kaybedenlerde ona uymuşlardır. İnsanlığını muhafaza edenler ise zaten Allah'a itaat edenlerdir. Yaradan bir çok şeyi bizim emrimize vermiştir. İnsanın insana saygısı , yardımı da bunlardan biridir. Hatta bunun böyle olması için Kur'an teşvik etmekte olup bunu yapanların ödüllendirileceğini söylemektedir. Dolayısıyla yaratılanlar arasında hizmet manasında secde vardır ama teslimiyet manasındaki secde yoktur. 
Teslimiyette İtaatte sadece Allah'adır.

***
Kalite , niteliktir. İyi veya kötü değerler demektir. İnsan iyi kaliteli bir varlıkdır.Değerli yaratıldığı için iyi değerler taşımaktadır. Çünkü Allah insanı yarattıklarının bir çoğundan üstün yaratmıştır. Kalitesini koruyamadığı için bu değerde insanlar bugün azınlıktadır. Allah insana iyi değerler verdiğinden dolayı iyi kalitede yaşamasını istemektedir. Adeta hep insanın mutluluğunu istemektedir. Yediklerimiz bile bize ilk sunulduğunda tertemizdi. Onu koruyamadık ki temiz yiyelim de değerimizi koruyalım.Bir başka deyişle verdiğim nimetlerimi tadın mutlu olun fakat israf etmeyin demektir. Kur'an'a göre ihtiyaçtan fazlası israftır. Fakat burdaki ihtiyacına cevap verecek olan diyelim ki elbise , ihtiyacın kadar olabilir ama onun iyi kalitede olması israf değildir. Blakis sağlık söz konusu olduğundan önemlidir. Yasak olan fazlasını alıp da bir kenarda bekletmektir. Esasında bu bir yerde kendi ve hak sahiplerinin hakkını saklamak demektir. Kur'an insana sahip olduğu bazı şeyleri kullanmasını veya ihtiyaç sahipleriyle paylaşmasını önermektedir.

****

Suç işlemek kolay fakat kabullenmek zordur. İnsan kendi içinde bile pişmanlık duyduğu hatasını , suçunu hatırladığında hemen başka şeyler düşünmek istiyor. Unutmak istiyor. İnsan öyle bir varlık ki kendisiyle bile yüzleşemiyor. Bazı suçlarda vardır ki insan kendisinin kabahatini bilir de , fakat karşısındakine itiraf edemez. Bundan dolayıdır ki af dilemek , gönül almak , işlerin en zorlarındandır. Affetmek ise büyük gönüllerin işidir. Allah'ın rahmeti bu halin içindedir. 
Fakat bazı insanlar ise suçlu olduğunu bilir, dile getiremez dolayısıyla hala karşısındakine yüklenerek , yani üste çıkarak , kendini aklamaya çalışmaktadır. Hak ödendikçe Allah katında geçerlidir. Böyle bir davranış ancak pişmanlığın bozuk bir göstergesidir. Bu hal o kişinin bozuk bir halidir. Oysaki gönül hep güzel hallerle donatıldığından , güzelliklere imkan vermektedir.
Bir özür , bir telafi , ardından her iki taraf için bir çok güzellikler.....

****

Fatiha suresinde ; Yalnız sana kulluk ederiz , yalnız senden yardım dileriz , diye dua ederiz. Burada kulluk yalnız Allah'a 'dır. Kulluğun bir manasıda teslimiyet demektir. Öyleyse teslimiyet yalnız Allah'adır. Yardım ise Allah'tan destek istemendir. Yani insanın çaba göstermesi , gayret etmesi zorunludur. Hazıra konmak değildir istenen . Tabiri caizse Allah bize diyor ki benden yardım isteyerek yapabileceğinizi yapın. Yani vurgulanan kulun çabasıdır. Yani hiçbir şey yapmadan insan hiçbir şey elde edemez. Azıcık gayret gerisi Rahmet ...

****

Ektiğinden temiz ürün alabilmen için , ekmeden önce ekeceğin yeri temizlemen gerekir. Toprak temiz olmalı , tohum temiz olmalı ki tertemiz ürün elde edebilesin. Hatta o fidan yeşerirken etrafında bazı otlar olabilir , ara sıra o otlarında temizlenmesi gerekir. Manevi manada ise çıkmışsın yola , farkettiğin güzellikleri yani Allah'ın ayetlerini dile getiriyorsun. Bu Kur'an'dan başka bir yolla olmaz. Allah'ın şu ayeti şöyle diyor demen için önce kendinin temiz olması gerekir. Aksi halde sözün tesir etmez. Ürün alabilmen için de sabırlı olman gerekir . Öyle ki sana karşı çıkanlara bile bugün anlamazsa yarın anlar diye sabır gösterip Allah'tan yardım dilemen gerekiyor. Ara sıra yolunu kesmek isteyenlerde olabilir. Korkma sen iyi niyetle devam et. Bir adıda tezkiye olan Kur'an sana da seni üzenlere de yeter.

****

Benlik davası ; Dediğim dedik yani hep benim dediğim olacaktır da benlik davasındandır. Bu bir rahatsızlıktır. Öyle ki böyle bir hastanın doğru yada yanlış her dediği olacaktır. Bu rahatsızlığa sebep olanlarda onun her dediğini yapanlardır. Çünkü öyle bir hale gelmiştir ki , artık kendisi de her dediğinin doğru olduğunu sanmakta ya da işine öyle gelmektedir. Bir nevi kendini eksiksiz görmektedir. Bu insanı kibire götürür . Daha da ilerisi Firavun gibi işlahlaştırmaya götürür. Birilerinin böylelerine dur demesi gerek, eleştirip yanlışlarını söylemesi gerek, anlamıyorsa terketmesi gerekir ki yaptıklarına ortak olmasın.Aksi halde yapanda sessiz kalan da aynı konumdadır. Bunun yanı sıra insanı hep eleştirmek de hasta eder. Öyle ki hiç mi yaptıklarımın içinde doğru yok demeye başlar insan. Yaradılış itibariyle insan doğru yaptığında , bu yaptığın güzeldi denilmesini bekleyerek onore edilmesini istediği gibi , yanlışınında eleştirilmesini istemektedir. Çünkü insan orta yolun yolcusudur. Aşırılıklar insanı bu yoldan çıkarmaktadır.

****
Biz düşmüşüz paranın pulun derdine ....
Tabiri caizse Allah ise bizi bağışlamanın derdinde. Adeta nasıl etsem de şu kullarım iyi işler yapsa da ben de onları bağışlasam der. 
Ey insan ! Senin olmayanın derdindesin, götüremeyeceğin şeyin peşindesin. 
Bütün güç senin olsa ne olur , paylaşmadığın sürece , sadece paylaştığın senindir. 
Esas sahibi dahi bütün nimetlerini paylaşmışken biz de kimiz ki ....

****

Yusuf'un rabıtası da kulluğu da yalnız Allah'a'dır. Böyle bir rabıta insana sabrı öğretir. Beklemeyi öğretir ve olgunluğa eriştirir. Ne kadar istese de O'nun dilediği vakitte babasına ve kardeşlerine kavuşmuştur. Selam olsun Yusuf'a ve bir nebze olsun onun ilminden nasiplenenlere.....

****

Dünyada en üstün varlık insandır. Evren de ise bizden üstün varlıklarda vardır. çünkü yarattıklarımın birçoğundan üstünsün diyor İsra 70. 
Ey insan eğer aklını yerinde kullanırsan o üstünlük de kalabilirsin der adeta. Meleklerden üstünsün der, çünkü kendisini zorlayan bir eksi tarafı vardır. Bu eksisine karşı mücadele gücü verilmiş olduğundan onu artıya çevirebilir. Hep ilimle üstün kalmaktadır. Düşün ki kendisinden güçlü kuvvetli olan hayvanları bile eğitebilme yeteneği vardır insan da . Nasıl yaklaşacağını bilen bunu başarır. Genellikle de insan sevgi ve ilgiden yaratıldığı için bunu güzel sunabilirse başaramayacağı hiçbir şey yoktur , tabiiki Allah'ın koyduğu sınırlar dahilinde , zira aklını tam yerinde kullansa dahi bu sınırları aşmak için güç verilmemiştir. İnsan ancak kendisine verilen ölçüler dahilinde hareket edebilir.Bu sınırlarada Allah'ın takdiri , belirlediği ölçü yani kaderi denmektedir.

****

Şefial Müznibin , günahkarların yardımcısı , yol göstericisi demektir.
Peygamber Şefaatini Kur'an'la yani Allah'ın dediklerini yaparak bize şifa yollarını göstermiştir. Şefial Müznibin olması şifa kaynağı Kur'an'a uyduğu içindir. Yani böylece Şefaati nerden , nasıl aldığını göstermektedir. Elbetteki kimse Peygamberle boy ölçüşmeye kalkmasın. Çektiği zorluklar karşısında kendisine verilen lütuf elbetteki çok büyüktür. O zorlukların binde birini dahi biz kaldıramayız. Hiç değilse şifa kaynağından bir miktar içelimde kendimizi düzeltmeye bakalım , belki onun bize sunduğu ve unutulan güzellikleri Kur'an sayesinde hatırlarız da doğruyu yaparız. 
Kısaca şifası Kur'an'dır. 
Şefaat Allah'ım , bütün insanlığa.......

****

Alemler içi içedir. Mesela bu alemden giden birisi her ne kadar bedenen ve ruhen bu alemi terketse de onun burada iyi veya kötü sebep oldukları henüz buradadır. Yani geride sebepleri kalmıştır. Bu alem tamamen yok olana kadar da kalacaktır.Onun için insan kaybettikleri için , dünyası ve ahiretinin güzel olması için dua edebilir. Umulur ki onun bıraktığı kötü bir izin silinmesine veya kötülüğünün iyiliğe çevrilmesine sebep olabilirsin. İnsanı ekseriyetle mahveden geçmişin bıraktığı izlerdir. Hatta o izlerin ardı sıra gitmektir. Bunun içindir ki biz büyüklerden öyle gördük demeyi Kur'an yasaklamaktadır. Büyükler burayı terketse de yaptıkları bizi terketmemektedir. Hangi insan bunu farkedip de bu yalnışa dur derse hem kendine hem de geridekilere hem de kendinden sonrakilere iyilik etmiş olur. Ama bunun yanı sıra Allah'ın rızasına uygun olan işler devam edildikçe de sebep olanların dereceleri artabilir. Allah hem bizim hem gidenlerimizin dünyasını da ahiretini de güzel etsin, güzelliklerle donatsın , güzelliklere sebep kılsın.... Zira Allah'ın Nur ismi bütün alemlerdedir, O nerede varsa orada Nur vardır, olmadığı yer mi var ki ......

****


" Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı da kıl! Çünkü namaz, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor."

Görüldüğü gibi ilk emir yine vahyi oku demektedir. Bununla beraber kılnması gereken namazdır bizden istenen. Namazda Allah'ı yüceltecek ayetleri anlayarak okumak ve dolayısıyla yalnışlardan kurtulmaya çalışmaktır. Yani Kur'an namaz dışında da terkedilmeyecektir. Yani bizi insan yapan Kur'an'dır. Kaybettiğimiz değerlerimizi bize geri verir. Allah ancak böyle bir insanın namazını duasını kabul eder. 

İbrahim'in milletindenim diyenler şöyle dua edelim ; 

"Rabbim! Beni, namazı özenle yerine getiren bir insan yap. Soyumdan bir kısmını da. Rabbimiz, duamı kabul et!"

İbrahim Suresi 40

****

Cem'i ancak kemale ermiş benlikler yaparlar. 
Onlar ki ; İnsanlar arasında ayrım yapmazlar . 
Sular arasında bile ayrım yapmazlar 
Çünkü hepsinin nimeti farklıdır. 
Geceleri de gündüzleri de birdir. 
İçleri de dışlarıda birdir. 
Samimidirler.
Onlar en kötüde bile birtek iyi nokta görür onu alır ve onda birleşirler.

****

Ey İnsan ! Sen ne dilediğine ne de sevdiğine hidayet edemediğin gibi , sevmediğini de dalalete saptıramazsın diyor Kur'an. Çünkü sen hiç kimse hakkında Allah kadar bilgiye sahip değilsin. Veya sana göre iyi olan güzelliği henüz haketmiyebilir veya vakti vardır. Bunun için sana sadece kendi hakların konusunda ruhsat verilmiştir. İstersen affedersin , istersen affetmezsin. Ve ayette olsa sadece söylersin , dua edersin o kadar . Bundan dolayıdır ki Allah'tan fazla merhametli olmak yoktur. Sana göre iyi bir insan da olmasa da yaradan katında iyi olabilir. Sen kendi hakkını helal et de onun da yolu açılsın ki o yürüdüğü yoldaki her güzellikten sen de faydalanırsın. Çünkü Allah merhamet edene misliyle merhamet eder.

****

Kuşlar gökyüzünün hem muhteşem süsleri hem de müzisyenleridir. Biz anlamasak da bir bakıma yaradana teşekkürlerini böyle dile getirmektedirler. Onlar uçarken bile birbirlerinin haklarına saygı göstermektedirler. Çoğu kez yiyeceklerini paylaşırlar. 
Oysaki insanlardan paylaşan azdır, hatta hep ben veya benim diyen daha fazladır. Halbuki paylaşana vediğinden daha fazlası verilir. Hep ben diyenin de yanına sadece benliği kalır , hatta bir gün oda yok olur.

****

Ramazan kelimesinin anlamlarından birtanesi de aşırı sıcaktan taş ve toprağın yanması kavrulması manasına gelmektedir. Özü topraktan olduğuna göre insanın da yanıp kemale ermesi gerekir. Yoksa bu ayda doğan güneş , ay geceler hep diğer aylarda olduğu gibidir. Fakat Kur'an indirilmeye bu ayda başladığı için indirildiği zamanı da kıymetlendirmektedir. İlk indiği zamanda bile insanların birbirlerini yediği , başka deyişle savaştığı zamanda Allah'ın adeta barışın hep beraber İslam'la şereflenin Kur'an'la taclanmaya başlayın dediği bir aydır. Peygamber'imizin eliyle bizlere sunulan bu değere sahip çıkamadığımız için insanlık bu haldedir. Kuran'da birleşmekten başka yol yoktur. Evet sayılı günlerde bu ayda oruçda emredilmiştir. Fakat bu sadece aç susuz kalmaktan ibaret değildir. Oruçlu ol yada olma lokma helal olacak, çünkü helal lokma ile tutulan oruç insanı terbiye eder. İnsan nefsine , diline hakim olacak , hak yemeyecek , bütün bunlar zaten Kur'an'ın emirleridir, bunlarla beraber yapılan güzel bir oruç namaz , yaşanmaya çalışılan Kur'an insanın hayatına çok şeyler katmaktadır. Önceleri toprak gibi kavrulur ama sonunda özüne döner insan. İşte Allah'ın ayetlerini hayatına geçirmek isteyenler için Ramazan bir başlangıçtır. Anlamadan okuyup hatim yapılması emredilen bir ay değildir. Ramazan diğer zamanlar da da kendisine Kur'an'ı rehber edinenin bayramıdır. Tıpkı Peygamberimiz gibi Ramazan geldiğinde bayram eder , bittiğinde ise hüzünlü olurdu. Bu manada hepinizin bayramını kutlar, Allah'tan tüm İslam alemine , hatta insanlığa barış mutluluk ve huzur dilerim.

****

Yol Kur'an'dır. Azık da yaşayabildiğin kadarıdır. Gösterilen yol doğrudur. İnsan yoldan çıkmakla , sapmakla dinden çıkar. İnsan haram yemekle , iftira etmekle , zulüm etmekle , bu gibi şeylerle yoldan çıkar . Daha ileri giderse dinden de çıkar. Çünkü Allah'ın emrettiği dinin yolunda bunlar yoktur. Kimileri kimilerini suçlamasın ki namaz kılmıyor oruç tutmuyor , dinsiz diye. Zira nice namazlı ve oruçlu dinsizler vardır.
Çünkü yaradan haram üreten bir ağızla kendisinin anılmasını istemiyor. Allah , dedikodu üreten bir ağızla tutulan orucu da istemiyor. Kaldı ki dayanamayana bile ruhsat vermiştir. Allah doğru yolda , yani kendi yolunda doğru bir şekilde kılınan namaz ve oruç tutmamızı istiyor. Bizi kötülüklerden alıkoyan bir namaz kılmamızı istiyor. Kaldı ki kimsenin kimseyi ne aşağılama ne de yüceltme yetkisi vardır. Yol bellidir. Bu yolda insan arada düşüp kalkabilir , yeter ki sapıtmasın ve en önemlisi de saptırmasın....

****

İnsana ancak üretmek , yani temeli var olan birşeyin devamını getirmek verilmiştir. Yani anamadde zaten vardır. yani yoktan da vardan da yaratmak Allah'ın sanatıdır. İnsana aklını kullanılması emredilmiştir. İnsandan aklını kullanarak , insanlığa hatta bütün yaratılanlara hizmet sunulması istenmektedir. Bunun için çizilen sınırlar bellidir , kendisine verilen bir sürü seçenekleri kullanarak üretmesi gerekmektedir. Ve bunu yaparken de asla kendisi Allah'ın koyduğu dairenin dışına çıkamaz. Kesin kuraldır.Mesela su yüz derecede kaynar , gücü yetiyorsa elli derece de kaynatsın. Gücü yetiyorsa bir gün güneşin doğmasına engel olsun.Başka örnek bir ağaç ki bize aldığımız havayı sunmaktadır. Ama bunun çoğalması için bize güç verilmiştir. Hatta Peygamber'imiz “Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz” demekle bize örnektir. Bunların hepsi bize verilen Allah'ın kader dediği değerlerdir. İnsan hem mevcut değerleri korumalı hem de yeni değerler üretmek , yaşama yaşam katmak zorundadır. İslam budur. Bırak birbirini katletmeyi istemeyi (şartları doğmuş bir savaş hali başka ) yaşama yaşam katmak istemektedir.

****

Sen farkettiğini söyle sadece , onu anlatmak tam olan kusursuz olan yüceler yücesi Allah'ın işi.
Eğer sen de bir ışık olduysan , ki o ışık Kur'an'ın nurlarından sadece ufak bir zerredir karanlıkları aydınlatmak isteyebilirsin ama beni niye kimse tam anlamıyor diye de üzülme, zaten insanda tamlık yok ki tamamını yansıtsın. İnsan eksik , insan güneşe bile direkt bakamaz ki ,hatta odayı aydınlatan lambaya bile tam bakamaz , gözleri kamaşır , ancak yansıttığı ışıktan yararlanır.

****

Allah mazlumdan yanadır zalimden değil. Bir aile de diyelim ki mazlum çocuk anne zalim ( bana göre çoğu kez hastadır ) . Allah çocuktan yanadır. Bu her ailenin zaman ve konumuna göre değişir. Bazen bazı olaylarda anne mazlum olur , bazen baba olur bazen de evlatlar olur. Daha doğrusu büyüklerdir ne yaparsa yapsın sus ve yap denilmez. 
Hatta Kur'an iki şekilde karşı çıkmamızı söylemektedir. Şirk ve zulum varsa onlara karşı çıkın der. Bazı anne babalar ise (ki çoğumuz böyleyiz) kıyamadıkları için onların her dediğini yapmaktadır. Çocuk bundan mutlu olamamaktadır. Ve bu yapılan da zulmun bir çeşididir. Çözüm sevgi ve saygıdadır. Karşılıklı olarak tabii ki. 
Furkan 74 ;
Rabbimiz , eşlerimizden ve çocuklarımızdan bizlere göz aydınlığı ihsan et, ve bizi takva sahiplerine önder kıl.

****

Takvada gizlilik esasdır. O gizlilik seni yakınlaştırır. Kur'an'sız takva hiç olmaz. Zaten Kur'an'ı yaşamaya çalışmaktır takva. O yolda gizler sırlar gizlidir. İnsan her bildiğini , her gördüğünü ulu orta söylememeli. Bazı insanlar işte bana sırlar gösterildi veya işte ben Peygamberimizi gördüm falan anlatır durur. Bu anlatan için de dinleyen içinde büyük bir sıkıntıdır. Allah muhafaza insanın diğerleri tarafından yüceltilmesine sebep olur. Öyle yüceltilir ki o kul diğerlerinin gözünde çok önemli, çok yüce olurda , kendisinden dua istenir . Oysaki onun da yardıma ihtiyacı vardır. Kaldı ki bir söz bir yerden başka bir yere gidene kadar eklemeler , yalnış anlaşılmalar mevcuttur. Uyarı mahiyetinde bazı şeyler aşırıya gitmeden söylenebilir ama bu söyleneninde temelinde mutlaka adres ayet olmalıdır. Selam olsun söylediklerine ve söylememesi gerekenlere hakim olanlara.

****

Bütün sıkıntılar ikisi arasında bir yol da olmayımışımızdandır. Bulunduğumuz konum yani kendi halimiz davranışlarımızı yansıtır. Mesela birisi , namaz da neymiş boşver kılma der , öteki git gel namaz kıl der , her ikisi de ikrah ettirir insanı . Her ikisi de tiksindirir insanı , ve aralarındaki tek fark biri inkar ederek tiksindirir diğeri iman ederek yani baskı ile tiksindirir ...
Adeta kılmayanı dinsiz ilan eder bu daha da kötüsüdür. Oysaki Allah hakkıyla kılmamızı , farzların dışındakileri de mümkün olduğunca gizlememizi istemektedir. Hatta sadece ailene namazı emret , kendinde sabırla devam et demektedir. 
Hz İbrahim'in duasından nasiplenenlerin çok olması dileğiyle,
"Rabbim! Beni, namazı özenle yerine getiren bir insan yap. Soyumdan bir kısmını da. Rabbimiz, duamı kabul et!" 
(İbrahim Suresi 40)

****

İnsana söz hakkı verilmiştir , fakat bu hakkını insan bulunduğu konumuna göre kullanmaktadır. İnsan ne ise ağzından ona göre söz çıkar. Kimi güzel söz eder , kimi çirkin , kimi de kötü. Bazılarıda kendini bilmediğinden ağzından çıkan sözleri de bilmemektedir. Her şeyin en'leri , mükemmelleri Allah'ın'dır. Dolayısıyla en güzel sözler de Allah'ındır. İnsan asla mükemmel , yani kusursuz olamaz. Fakat insandan sözleri dinleyip , en güzeline uyması istenmektedir. Yani Kur'an'a. zaten uydukça da hali değişecektir. Hal değişince de sözleri güzel olacaktır. Yani güzel insan güzel söz söyler. Zaten ilk geldiğinde de güzeldi , biraz bozulmuştu en güzeli bilince kendine geldi. Hal güzel , söz güzel , sonuçta insan güzel hale geldi ....

****

Temizin olduğu yerde pisin olması kaçınılmazdır. Tabiiki ikisi asla bir olmaz. Beni anlamıyor diye üzülme , pis temizden ne anlar ki , önce pislikten kurtulması lazım ki temizliğin ne olduğunu anlasın. Zaten kimse de tertemiz değil. Temizlenmek için önce pis olmak gerekir. Onun için temiz pisi anlayabilir, niyetin iyiyse onun temizlenmesi için geçtiğin yolları göster , ola ki fayda eder o temiz olur veya fayda etmese bile sen niyetinden dolayı daha da temiz olursun. Unutma Allah niyetlere ve gayretlere bakar ve şüphesiz ki herkese hakettiğini verir.

****

İnsanın gördükleri değil gözlemledikleri bilinçaltıdır. Yani gönül gözüyle gördüklerini insan bilinçaltına kaydeder. Bunlar bazen artı bazen de eksilerdir. İnsan gözüylede bazen doğruları bazen de bozuklukları görür. Fakat gönül gözüyle gördüğü bozuklukları kolay kolay unutmaz. İnsanda derin etkiler bırakır. Öyle ki izler bıraktığı için yıllar sonra bile hatırlar , unutmaz. İnsan karşısındakinin niyetini anladıysa eğer o kendisine görünüşte iyi bile davransa , niyetinin iyi olmadığını anladığından , yapmacık davranış hoşuna gitmez. İçinde bir hoşnutsuzluk olur. İnsan zulumude unutmaz. O zulumle gönül kırılmıştır. İnsanın bu kırkınlığı , zalim tarafından tarafından telafi edilmediği sürece o izler de silinmez. Hem insan bilinçaltında sadece kötülükleri barındırmaz. En güzel şeyleri de unutmaz, barındırır. Yıllar sonra bile falanca kişi bize şöyle güzellikler yapmıştı der anlatır. Hiç unutmadığı şey ise gözlemledikleridir. Geçmişte veya bulunduğu zaman da kendisine örnek alabilecek davranışları da inceler ve bunları aklının bir noktasına yer eder ve zamanı gelince de kullanır. Bundan dolayıdır ki güzellik sergileyenlerin bazen bişey yapmalarına gerek yoktur. Onun o güzel davranışını çevresinde örnek almak isteyenler görür ve alırlar , bu güzel halleri sergileyenler farkında bile olmasalarda, onları farkedenler vardır....

****

Gariplik bildiğimiz kadarıyla kimsesi olmayan demektir. Yalnız demektir. Yakınında kimsesi yok demektir. Onu tam anlayacak kimsesi yok demektir. Zaman zaman her insan bu hallerde olabilir. Aslında bu hal insanı Karib olan Allah'a yaklaştırır. Önce yalnız kalacak ki özüne dönsün. Her istediği olursa nasıl kendine gelecek 
ki, nasıl kendini bulacak ve ben nerede hata yaptım diyecek ki. Bütün bunları gitmesi ve yapması gerekeni anladıktan sonra da Allah'ın yardımı o kulun ayağına gelir . Çünkü kimine göre sevinçler , kimine göre üzüntüler , kişiden kişiye değişir , bunlar insana kendi halini tanıma fırsatı verir. Önemli olan en doğruyu bulmak ve en güzele ulaşmaktır.

****

İnsan kalabilen çok değerlidir. Fakat değersizlerin içinde kalırsa onlarla uğraşmaktan bırak kendi değerine değer katmayı , yerini bile koruyamamaktadır. Sanırım bu yüzdendir ki insana , kendini helak etme , çaba göster ama son noktada bırak denilmektedir. Başka deyişle , insanları düzeltmek , hatta onlara doğruyu göstermek , hele ki sevdiğini hidayete erdirmek insanın görevi değildir. Yani onu yola kılavuzlamak kulun işi değildir. Sadece uyarmak , yani unuttuysa diye tekrar hatırlatmak , gerekebilir o kadar . İnsan işte , bugün anlamadı ama yarın anlar belki diye ümit içinde bekliyor , Güzel insan başkalarının da hemen güzel olmasını istiyor. Kötülük isteyen de , hemen kötülük olmasını bekliyor. Keşke biraz sabretse olaki o kötülük isteyeninde , o yanlış bileninde duygu ve düşünceleri değişebilir. Zaten niyetlerin değişmesi için çok uzun bir zaman gerekmiyor çünkü insan halden hale geçebiliyor....

****

Kur'an bir mana ilmidir. Bu manada Kurban çeşitli boyutlarda gizlidir. Mesela ilimle Allah yolunda kurban olmak ; cahile hakikati anlatmaya çalışırsın anlamaz , bu yetmezmiş gibi birde seni suçlar. Öyle laflar söyler ki , onurun gururun incinir. Eğer anlatan ehilse içine atmasına rağmen , bir yerde haklılığını kurban eder ve Allah'ın ayetini hatırlarda selam sana der geçer.
Kimisi mal mülk sahibidir. Kendisi imkanı olmasına rağmen lüks yaşamayı terkeder de ihtiyaç sahiplerine öncelik tanır. Bu da malın mülkünü kurban etmiş sayılır. 
Kimisi hayatını ana babasına veya yakınlarına kurban eder. Hep onların mutluluğu için uğraşır. Bilmez ki veya bırakmazlar ki kendininde bir hayat hakkı vardır ve korumak zorundadır. Zaten Kurban da bu gibi durumlarda dahil tamamen kendini unutmak demek değildir. Çünkü Allah dünyadan da nasibini unutma demektedir. 
Esasında kurban sahip olduklarının birçoğunu paylaşmandır. Kısaca mal olur, para olur, bir başkasının hayatını güzelleştirdiğin her şey kurbandır.
Bazıları vardır ki , ölümü göze alır da her türlü zorluğa katlanır yani en değerlesini Allah'a kurban eder. 
Hacca gidenler için gerektiğinde uygulanması istenen farzlardan biridir. Ama insan derse ki ben de gitmiyorum buradan kurban kesiyorum veya parasını paylaşıyorum, bunda da bir mahsur yoktur. Yeter ki paylaşsın. Hatta bazen ücretini paylaşması daha eftaldir. Allah ihtiyaç sahipleri diyor , bundan anlaşılan da öncelikle o kişinin neye ihtiyacının olduğudur. 

Selam olsun Kur'an'i manada kurban olup , Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için işler yapanlara , ki bunlar vesilelerdir , kişiler değil.

****

Relativ , göreli , görecelik demektir. , İnsan beraberindekilerle bunu yapabilir fakat doğru sadece benim bildiklerim derse , diğerlerini yalnış görür , dolayısıyla benlik davasına düşebilir. Yoruma açık konularda birşeyin bütününe vakıf olmak gerekir. Fıkıh burda gereklidir , çünkü insan bişeyin bütününü bilirse bir başkasının yaptığının da doğru olduğunu bilir. 
Örneğin abdestle ilgili Hz Peygamber'in abdest ve namazdaki tavrı ; "Bazen her namaz için ayrı ayrı abdest alırdı , bazen de bir abdestle bir kaç vakit namaz kılardı. Abdest uzuvlarını bazen üç kez , bazen de bir kez yıkardı. Daha çok yıkadığı da olurdu. Ağzına bazen bir eliyle bazen iki eliyle su verirdi. Başının bazen bir kısmına, bazen tümüne mesh ederdi.Ayakları çıplak olduğu zaman abdest aldığında ayaklarını mutlaka yıkardı.ayakları çoraplı veya mestli ise yıkamaz , çorap veya mest üzerine mesh ederdi. Buyururdu ki " Ümmetimden birine namaz vakti ulaştığında bulunduğu yer onun mescidi , yapabildiği temizlik onun taharetidir. Toprak, taş, kum gibi şeylerden hangisini bulursa onunla teyemmüm ederdi... Bütün sünnetleri evinde kılardı. Gece namazına devam eder , fakat kimseyi buna zorlamazdı. " (İbnül kayyum, El Cevziyye , Zadu'l Mead adlı eserinden ) 
İnsan az bilgiye fakat öz bilgiye sahip olursa ,bir diğerine oldu veya olmadı diye karşı çıkmazsa , yani benim dediğim doğru diye dayatmazsa , zaten hoşgörü kendiliğinden gelecektir.

****

Ey bunu yapan insanlar , Evliyaların hayatına iman etmek senin kendi imanından daha mı önce geliyor. Kur'an' da Yasin suresinden önce Emers diye bir sure yok. Gayet tabi ki güzel insanlar vardır, ama öncelikle sen olmalısın , senin hayatın olmalı , güzel davranışları örnek alabilirsin ama kendi hayatını onlara endekslediğin anda tehlike başlar. Saygı başka teslimiyet başkadır. Zira başkasına teslim olan kendi hayatını görmez ki kontrol etsin. Ve Kur'an'la Hayy olanda hayat bulmak gerekir.

****

İlim bir rızıktır , Kur'an'ın nitelendirdiği Alimlerde fırıncılardır. Bazıları çok güzel somunlar yaparlar fakat alıcıları yoktur. Ya yol tıkalıdır , ya da kendim için bişey istemiyorum derler. Oysaki Hz Peygamber " Allah'ım beni öğrettiğin şeylerden yararlandır ve bana yararlı olacak şeyleri öğret " diye dua etmişti. Bazılarının da alıcısı çok görünür fakat etkisi azdır. Çünkü kendi pişirdiği ekmekleri kendileri yemezler ki . Bundan dolayı etrafı kuru kalabalıkdan ibarettir.
Hem kendine hem de başkalarına pay etmek en doğrusudur, ne mutlu bunu başarabilenlere...

****

Yaşamını güzelleştirmendir aslında dersin, ödevin. Ve bu dersin kitabı da Kur'an. İnsan güzel bir yaşantıya sahip olursa nimetlerin tadına varabilir. Yani hem kendi hayatını koruyacaksın, başkalarının yaşantısını bozacak şeylere de engel olmayacaksın. Yaradan bize güzel bir yaşam hediyesi verdi. Bu güzelliğe müdahele edenlerden Allah hoşnut olmamaktadır. Bazen de sınav oluruz. Mesela ; Hayatımızı yaşatmayan biri , bir zaman sonra karşımıza çıktı. Ve bize ona karşı aynısını yapma fırsatı verildi ki genellikle devran döndüğünden bu oluyor. İşte sınav başladı. Aynısını yap sana ceza yok ama alacak hakkında yok. 
Hiçbirşey yapmadında affettin, bağışladın , sınavı iyiyle geçtin. Affetmekle kalmadında , gördün ki senden çok kötü durumda , elinden tuttun , kaldırdın. pekiyi ile geçtin. Bu derece sana , seni ve senin gibileri kazandırır. 
Bazılarını da yaptıkları kötülük kendilerini kuşatmıştır da , karşına çıkacak halleri yoktur. Ama sen onlar için gözyaşı dökmektesin , onlar sana beni affet demeseler bile , sen onlar için af 
dilemektesin ...Bu da Allah'ın rızasına mazhar olan bir davranıştır. 
Ancak kötülükleri yapıp son anda pişman olanda zaten çoktan sınıfta kalmış demektir. Dilerse kuluna merhamet eder de tekrar sınavdan geçirir , affeder , bağışlar ...
Hüküm Allah'ındır. 
Allah'ım senden bizi bağışlamanı ve bağışlatmanı dilerim.

****

Akabe ; Aşılması zor bir yokuş , İnsan o yokuşa bir atılsa aşacak engelleri, iş niyette ve gayrette. Beled Suresi 13 . ayet "Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o" der. İnsan verdiyse imanının ipini birilerinin eline , özgürlüğünü zincirlemiş demektir. Zaten sorduğun zaman da falanca yere bağlıyım der. Yıllarca sesini çıkartmasa kimse o ipi kendiliğinden çözmez. İnsan yine sevdiği insanların içinde kalabilir fakat , yalnız Kur'an'la bağlı kalmalı. İşte o zaman insanın hayatı özgür , aklı özgür, ilmi özgür , kısaca özü özgür kalır ve kimsede buna engel olamaz. Burada aşılması zor olan yokuş senin birileriyle bağını koparıp , Allah ne diyor diye anlamaya ve yaşamaya gayret etmen için başlamandır. Gerisi kıvamında bir yoldur. 
Bir başka deyişle Akabe açlık gününde bir yetimi , yoksulu doyurmandır. Öyle ki imkanı varken doyurmak kolay , elindekiler sana ve diyelim çocuklarına yetmezken , bir başkasını doyurmak.
Veya kendi payını verebilmek , yani zor olanı yapmak...
Bazen de doğruları söylediğinden dolayı çoğunluğun sevmediği birine arka çıkmak ve onun için birçoğunu karşına almak...
Bazen de orada sana tepki vereceklerini bile bile söylemek için adım atmaktır. 
Zor olan başlangıçtır, Aslında bu başlangıç bir sürü kolaylıklarında başlangıcıdır. Hem zor olanın ödülü büyüktür , hem de insan başarısını gördükçe , iyi ki yapmışım der.

****

Kur'an Allah'ın bize verdiği mirasdır. Peygamber başta olmak üzere hepimiz bu mirasın varisleriyiz. Paylarımız verilmiştir, tabi ki almak isteyene. İnanmayan da bir miktar burda nasiplenir .Fakat bir Kur'an Mümin'inin çektiği sıkıntıdan duyduğu haz kadar bile mutluluk almaz. Dünyaya sahip olsa gene mutlu olamaz. Kendisi de buna şahittir . Sorsan herşeyim var ama mutlu değilim der. Ancak yer içer , yaşar ve gider o kadar . Çünkü Allah inanmayanı bile rızıklandırırım der. İnanan ve yaşayana ise bu mirasın bir kısmının karşılığı burda verilir , bir kısmı da gideceğimiz yerlerde verilecektir. Diğer yerlerde ki ikramlar kişinin durumuna göredir. Belki aynısı belki de daha güzelidir. Kısaca bu mirasdan yaşantımıza ne kadarını dahil etmişsek , onun karşılığını alacağız. 
Ne mutlu ki kendisine çok pay edinenlere....

****

Niyet gönüldedir , İlk kararlar orda verilir. Hem niyet hem iş güzelse , sonuç ziyadesiyle güzel olur. Fakat niyet kötü de yapılan iş güzel görünse de sonuç hüsran dır. Çünkü Allah niyete bakar . Aslında niyet yapacağın işin sonucudur.

****

Cumhuriyet , Halkın bağımsızlığını ilan ettiğinin günüdür. Hep beraber mücadele verilmiş ve hep beraber kazanılmıştır. Yani birlik olduğumuz için özgürlüğümüze kavuşmuş ve hep beraber bayram etmişizdir. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere , hepsinden Allah razı olsun , nur içinde yatsınlar. Onların bıraktığı yerdeki ipi , yani korumayı , bizler üstlendik. Birbirimizi yiyerek değilde , dedelerimiz gibi , ninelerimiz gibi bir olursak bunu başarırız. Zorunlu olmadığı sürece Allah savaşı üzerimize farz kılmamıştır. Daima sulhdan yanadır. Yurta sulh olursa cihanda da sulh olur. Sulh yapmak salih insanların işidir. Yani, Mümin kulların işidir. Hiç değilse niyetimiz salih olsun , o zaman aramızdaki barış kapısı otomatik olarak kendiliğinden açılacaktır. Zira vatanı sevmek , korumak , gerektiğinde de eleştirmek gibi kavramlar imanın gereğidir. Peygamberler yurdunu düşünen önderlerdi. (Sâd ; 45 ve 46) 
Allah Devletimize , Ordumuza , Miletimize , Cumhuriyetimize , zeval vermesin ve Ülkemizi bütünüyle korusun.

****
Kaynaktan içen, su gibi yolunu bulur. Önce bir dere olur ırmaklara akar, belki birleşir nehirlere akar oradanda denizlere... Damladan denize yolalır veya başlangıçdaki gibi bir damla ama denizde bir damla olur. Tabi aktığın yerler senden faydalanırlar. Akarken o yolda taşlarda olur , kumlar da. Adeta taşlar büyük , kum taneleride küçük kusurlarındır. Su bunları yok etmese de üzerinden geçtiği için tertemiz yapar , İşte bizim Yaradan katındaki kusurlarımız , günahlarımız da böyledir ve kaynak tertemiz olduğu için içeni de temizler. 
Mutahhir isminin tecellisidir.

****

Allah Hak ismiyle hüküm verir. Bu da kişinin kulluk derecesine bağlıdır. Yani kişi ne kadar çok güzel kulluk ediyorsa , yani ne hak ediyorsa onu alır. Allah'ın izin verdiğinin de bir sebebi vardır , vermediğininde. Veya bir zamanı vardır. Biz onun bildiklerini bilmediğimiz için hep "neden" diye sorarız. Yoksa herkes aynı haklara sahiptir.Ama iyi ile kötü , güzel ile çirkin asla aynı işi yapmadıkları için aldıkları karşılıkda ona göredir.

****

Affedip bağışlayan güzel bir iş yapmıştır. Affedilen af dilemese bile , Allah'ım ben onu affettim demesi yeterlidir. Fakat hem affedip hem de elinden tutmak ise bunun bir üst derecesidir. Çünkü elinden tutmak hem senin için zordur , hem de o eli uzatan için zordur. Karşındaki suçlu olduğu için , kendisine bişey yapacağından korkar. Veya suçlu olduğu için utanır. Veya uzattığın ele muhtaç olduğu için zor kabullenir . İşte sabır esas bu aşamada gereklidir. 
Fussilet suresi buna delildir. 
34: Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.
35: Böyle bir tavra, sabredenlerden başkası ulaştırılmaz. Böyle bir tavra, büyük nasip sahibinden başkası ulaştırılmaz.

****

Düşünmek , fikir ürettirir, düşündükçe fikirlerin çoğalır. Bazen acabalar çoğalır. Bunun içindir ki insana her duyduğuna inanmadan önce , hatta mutlaka tepki göstermeden önce düşünüp araştırması önerilmektedir. İnsan güzel şeyler duyunca ve karşılaşınca hoşuna gittiği için buna tepki göstermez. Fakat kendisini üzen şeylerde tepki gösterir. Ya o tepki gösterdiğin yapmadıysa veya söylemediyse. Eğer yapmayacak biriyse , hatta senin onun hakkındaki şüphen bile onu çok üzer de sonra yaptığına pişman olursun. 
Baştan düşünmeyen sonradan ben bunu niye yaptım diye düşünür durur. İnsan işte...
Düşünmek insana bizim sabır dediğimiz beklemeyi de öğretiyor. Hem öncesinde hem sonrasında kemale ermiş benlikler acele etmezler. Onlar ancak hayırlı işlerin yapılmasında acele ederler. Kendi elleriyle görevlerini yerine getirmek için.

****

Kur'an insanı kendisine bağladığı gibi , bağlılarınıda birbirine bağlar. Aynı ayetleri okudukları , düşündükleri için aynı görevin elemanlarıdırlar. Hiç birbirlerini tanımasalarda , biri dünyanın bir ucunda , diğeri başka bir ucunda bile olsa. 
İşte muhataplarını aynı düşünce de , aynı hal ve hareketlerde birleştirir.
Allah insana anladığı dilde hitap eder ki ne demek istediğini anlasın da gereğini yapsın. 
Esas olan anadilde anlamaktır. Yoksa , bir Alman için de , bir Acem için de yol aynıdır...
Diller ve renkler farklı olsa da yollar aynıdır. 
Adı da güzel kul olabilmekdir...
Son Peygamber Muhammed Mustafa gibi...
İsa Peygamber gibi...
Musa Peygamber gibi...
Nice Peygamberler ve güzel insanlar gibi...

****

Zina küçücük yani insanın sığmayacağı bir delikten geçmesidir. İmanı kamil olan bilir ki deve iğne deliğinden geçmez. Ve bilir ki Allah yaklaşmamayı emretmektedir. Kimine göre ise çok kolaydır. Geri dönüşü vardır ama zordur. İlk basamağıda hak sahibi olan kadınına kendisini affettirmesi gerekir. Kendisi bilmese de Allah eşine o hakkı vermiştir. Zaten güzel iman sahibi bir kadına ise bilsin veya bilmesin eşini affetmesi önerilmektedir. Böyle bir kadının hakkını ödemeye de ömür yetmez Hatalar telafi olsun...

****

Vahiy Hz Peygamber’e vahyedilen Kur’an’dır. Kimseye özel muamele yapılıp vahiy inmez. Başta Peygamber’imiz olmak üzere muhatapları hepimizdir. 
Uyarı hatırlatma olacak der , Kur’anla da bize hatırlatılır gerçekler. Çünkü insan unutabilir, yanlış anlayabilir, o an için kafası karışıktır , anlamayabilir. Bir sürü sebepleri vardır. Bazı ayetlerin sık sık tekrarlanması da bizim hatırlamamız içindir. Olabilir ki o gün anlamadığımız şeyi bugün anlarız. Onun içindir ki devamlılık esasdır. Ben bir kere okudum demekle olmaz. Az ama devamlı ve sindire sindire okunacak ve gayret edilecek. İnsanın ilk okuduğunda kafası karışabilir , bu rahmettir, doğruları ve yalnışları anlamaya başladığının işaretidir. Zamanla en doğruya ulaşacağının işaretidir. Her doğru insanı özüne biraz daha yaklaştırır , çünkü insanın özü bozuk değildi. Bir şekilde bozuldu işte , önemli olan Sırat'el Mustakim denilen doğru yolda yürümektir. İnsan düşer kalkar ama o yol üzerinde bulunursa kalkmasına yardım edilir ve en doğruya ulaştırılır.

****

Allah ayetlerini koruduğu gibi değer verip sözlerine uyanları da korur.Hem söylerken korur, hem inanırken korur. Mesela insan yanlış bir söz duydu da , emin olamadı , doğrusu mutlaka o kişiye gösterilir. Yeter ki insan sözün sahibine sığınsın , istemesini bilsin … 
Hem yanlış sözü samimi kalp kabul etmez.

Zaten delili elinde insanın , Kur’an…

****

Neslin sadece gelecek değil , geçmişinde dahildir. Geçmişden yansıyan bozukluklar giderilmeden gelecek düzelmez. Ey İnsan , sen ikisi arasında bir köprüsün. Yani geçmişin bozukluğunu gelecektekilere yansıtmamalısın. Mesela ailenden gördüğün bir yanlışı sen evladına yapmamalısın. Hatta biz böyle davranışlar gördük , ama bunlar yanlış idi demelisin. Aslında kendinde düzelttiğin her doğru , sana , öncekilere ve sonrakilere bir rahmet olarak geri dönmektedir. Bu sadece dini konularda değil, ailevi konularda da böyledir. Din hayatın ve yaşamın ta kendisi olduğuna göre , hatta güzel davranmak İslam’ın emridir. Yani Allah’ın bize sunduğu yaşamımızı korumamız , diğer canlıların da yaşam haklarına saygısızlık etmememiz önerilmektedir. 
Kur’an Allah’ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran der. Hal ve hareketlerimizin güzel olmasına vurgu yapar. Bazıları ben annemden böyle gördüm der, hem kızar hemde aynısını yapmaya devam eder. Madem aynısını yapacaktın , onlara kızgınlığın niye ki…

****

Sanırım aşırılıklarımızdan birisi , isterken de örnekler vermeye kalkıyoruz. Yani dua da aşırı gidiyoruz. Şöyle yardım et , böyle yardım et diyerek , kendi istediğimiz şekilde dua ediyoruz. Yalnız Allah’tan yardım diliyoruz , fakat sadece yardım et bize demekle yetinmiyoruz. Halbuki yapabileceğimizi yaptıktan sonra , yardım et bize deyip , yardımın seyrine baksak daha iyi olur.
İnsan işte her işimiz başka başka …
Bir kere Allah bir şeyi diledi , o işe karar verdi , zaten o işin başrol oyuncusu sensin. Çünkü iş senin işin. Yani senin oturduğun yerde yardım beklemen olmaz. Seni de işi de Allah idare ettiğine göre , senin yöntem göstermen de olmaz. Zaten senin aklını kullanarak işe koyulman en büyük yardımdır. İlk önce senden istenen budur. Akıllı insan ne bir başkasının aklını kullanır, ne de teslim olur. Kendi aklını kullanarak yalnız Allah’a teslim olur. İsterse hata yapsın, kendisine verilen nimetleri kullanana yardım edilir. Akıl ise en büyük nimetttir. Kendisine bu aklı verene teşekkür ise nimetlerinde üstünde bir nimettir. 


****

Bir çok şeyin gizlenmesi , insana değerler katar. Bazı şeyleri gizlemek insanı gösterişten kurtarır. Mesela farzların dışındaki namazları saklamak gibi…. 
Sadaka olarak verdiklerini gizlemek gibi , öyle ki alanın bile senden geldiğini bilmemesidir. Alan kişi seni gördüğünde ezilmesin sıkılmasın diye , gizleyerek birisi verdi diye verilebilir. Çünkü onurlu insan kendisine yapılan iyiliği de zor kaldırır. Karşılığında birşey yapmak ister , bilmez ki onun duası ömre bedeldir. İşte böyle gizleme , senin günahlarına kefarettir der Allah. 
Bazen de gözünün gördüğünü , gönlün gizlesin. Çünkü gözünün göremediği yer var. Orayıda gönlün görüyor. Bırak kulağının her duyduğuna da inanıp peşine düşme, o sözü de at gönlünün bir köşesine , onunda doğrulanacağı vakit gelecektir…. 
Bütün bunlar insanın bakış ve görüş açısına bağlıdır.Zaten sırlar da sır saklamayı bilene verilir.
Ne mutlu ki gönlünde , bir başka gönüllere yer verenlere …

****

Kazanan da kaybeden de niyetindekini kazandı. Bütün iş ve oluşlar sonuçlar insanın niyetine göredir. Bundan dolayıdır ki insan sonucu beğense de beğenmese de , o işe ne niyetle başladığına bakmalı , sonuçlar genellikle ilk isteğe göredir. Bazen niyet iyi olur da usul bilinmediğinden sonuç kötü olabilir. Buda bizim hatalarımızın bedelidir. Daha doğrusu bir daha hata yapmamızın belirtisidir. Önemli olan bizim bundan derslerimizi almamızdır. Orada takılıp kalmamalı , O yanlış, birçok yanlışın yapılmamasının neredeyse garantisidir. Bazıları bunu bir kere de anlar , bazıları birkaç kere de ….
Kul işte hatasız kusursuz olanı mı var ki…

****

Mümin ve Münafık ...
Birinin olduğu yerde diğeri mutlaka vardır. Bizim sevap diye bildiğimiz şey Allah'ın nurudur. Günah diye bildiğimiz şey ise insanın hakettiği karanlıklardır. Münafık zulmü başlatır , Mümin zulum etmez. Çünkü o kamil'dir. Sonucu görür ona göre hareket eder. Yani önce zulme uğrar sonra nura girer. O nur onu yaradanla dostluğa götürür. Ama münafık beklediği karşılığı görmediği için kendini büyük görür ve inadında devam eder. Böylece o da şeytanla dost olur. Oysaki oda nurdaydı , ama yavaş yavaş karanlıklara gömüldü. Böylece ikisi arasında ki ışık ile karanlık yer değiştirir. O'nun aydınlığını Mümin alır. Bir başka deyişle Mümin'i sokmak istediği karanlığa kendi gömülür. sonunda Mümin'in güvendiği kendisini ebedi kurtarır, Diğerinin güvendiği şeytan ise , ben Allah'tan korkarım uymasaydın bana der ....

****
Kur'an'a göre ihtiyaçtan fazlası haramdır. Mesela su yaşamımızın gereğidir. Vücudumuz bile ihtiyaçdan fazlasını kabul etmiyor. Oysaki biz ihtiyacımız olan suyu bile nasıl bir kaptan içelimin derdindeyiz. Kiminin masasında gümüş bardaklar kiminde paha biçilmez şeyler , hatta kiminde ise altın varaklı bardaklar ...
Ne ile içersen iç aynı ihtiyacı karşılıyor. Hele bir de başkasının hakkıyla alınan bir kapla içenin vay haline , sadece susuzluğum gitti sanır o kadar .. 
Zaten halini sorsan hiç mutlu değilim ki der , çünkü dünyadan fazlasıyla nasiplenmiştir. Keşke o suyu başkalarının hakkını yiyerek değilde , kendi avuçlarıyla içseydi....

****

İnsan...
İnsan işte insan.. Doğuştan ateist olmaz ki Kendi varlığında kendini kaybettiğinden Allah'ı unutmuş da bir de böbürlene böbürlene ben inanmıyorum diyor. Kendini bilmezse emek verip yaradanı nasıl bilecek. O'nu başka benliklerde arama , zira ben iman ediyorum diyenler de çok yanlışlar sergileyebilir. O'nu kendinde ara. Yaradılışında ara, özünde ara. O' nu O' nun sözlerinde ara , O sana yavaş yavaş kendini ve elçilerini tanıtacaktır. Tanıdıkça da kendi eksiğini görecek ve tamamlamaya çalışacaksın. Ve göreceksin ki Allah'ı bulduğunda kaybettiklerin sana geri verilecektir....

****
Allah'ın kanunlarının , insanın gönlünün az yerinde olması başka , hayatının içinde olması başka bişeydir. En çok da tutkunluk derecesinde seven insan Kur'an'ı mehcuur eder. İnsan aşırı sevdiği için adeta onun her dediğini yapar. Bu kişiye göre değişir, Kiminin ana babası olur, kiminin çocukları olur, kiminin de eşi hocası v.s. olur. Veya evinde görmesi gereken sevgiyi görmediğinden gider bir başka yerde sevgi arar. Ona bağlanır. Bağlandığı her neyse o onun rehberi olur. Öncelik hep o rehber edindiğinindir , kaldı ki kendi bile aklına gelmez. Seni gönlüme mehcuur etmişim der insan. İnsanın sevdikleri de elbetteki gönüllerde olmalıdır. Fakat hakettiği yer kadar. En çok yeri hakeden Kur'an olmalı ki , böylece onu terk etmemiş olmayalım. 
Bazen Kur'an Aliminde gönlünde mehcuur olur , çok bilmek yetmez ki , uygulamadıktan sonra ... 
Kur'an zalimin gönlüne hiç girmemiş zaten. ta ki zulmü bırakıp telafisini ederse belki bir başlangıç olur...
Ama Kur'an Mazlumun gönlündedir genellikle. Çünkü o yalnız kalmıştır, sığınacak kimse bulamadığından yalnız Allah'a sığınmıştır, Bundan dolayı kendi farkında olmasa bile , bir gün bakar ki gönlünün çoğunu yaradana açmıştır...

****
Bir başka manada mehcuur hicretten gelir. Bir gönül diğer gönle yerleşir veya orada büyük bir yer eder. Hicret eder , göç eder, adeta oraya taşınır. Genelde hep sevgiyle olur , dolayısıyla hep sevilenin dediği olur. Halbuki o orada misafirdir bunu anlamaz, dediğini yaptırmaya devam eder. İnsan bu kadar düşkünlüğü bu kadar sevgiyi kaldıramadığından hep nedenlerini arar. Bunun için de kendisine bu kadar müsamaha göstereni üzer. Bu da zamanla o sevginin azalmasına neden olur. Bazen çok derin üzüntüler yaşar , işte o zaman o gönlün esas sahibi yerini alır. Misafir haddini bilir. Çünkü esas alması gereken yerini almıştır. Kur'an... Allah adeta hakkını istemektedir. İşte o zaman ölçülü hareket eder insan. Ama insandır ki Hakk'ı bulduğundan adeta başka bişey istememektedir. Sorumlu olduklarını bir kenara iter , sadece ibadetle meşgul olur. Cenabı Hakk bunu istemez, O gönlün hakimi olmak ister , adeta paylaşır ve paylaşın der. bu da rahmetinin hepimizi kuşatmasının tecellisidir. Kısaca toplumların çöküş sebebidir mehcuur kavim ifadesi, ( Furkan suresi 30 gibi.) Mehcuur etmek tamamen terk etmek değil , öncelik vermemektir. İnsan istese de tamamen terkedemez ki. Öyle muhteşem ayetlerdir ki kendisine ister inanarak , ister inanmayarak hizmet ettirmektedir. 
Bazen inananlar için Yunus'un karnında kaldığı balık olur, Bazen Musa'nın asası olur..
Zalim Fravun gibi zulm ederek Kur'an'ı yaşar. Yalancı , iftiracı v.s bunlarla ilgili ayetlerin muhatabı olur. Kısaca artı veya eksi kimse Kur'an dışı çıkamaz.

****

Şifanın kendisi Allah'tır. Koyduğu hükümlerdir. Hüküm koyan kendisi olduğuna göre yalnızca O'ndan istenir. İnsana zaten verilmiş ve öğretilmişti. İnsan onu bir şekilde unuttuğu için kendisine Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Şefaatın bizatihi kendisidir. Bizi bizden iyi bildiği için yardım şeklini de en iyi O bilir. Dilediğine , dilediği gibi , dilediğiyle yardım eder. Ne gariptir ki , Allah'a örnekler vermeyin der Kur'an ama biz örnekler vererek isteriz. Vah bizim çok bilmişliğimize, vah bizim halimize....

****

Ey İnsan !
Başkaları yaşayacak diye kendini yaşarken öldürme veya tersini yapma. En yakındakilerin birinci sırada . Sen kendine en yakınsın. Diğer yakınlarında sana çok yakın. Ama sen bu yakınlarından bazılarını en sona atmışsın. Dert anlatanın bitmiyor, onu düşün bunu düşün , ne sana ne de seni hakedene sıra geliyor. Hala araya birilerini almaktasın. Kimisi sana kendini acındırarak , kimisi bıktırarak kendini düşündürmektedir. Unutma ki bekleyen senden eninde sonunda hakkını alacak, kendin bile. Ya da beni bıraksalardı da kendimi bilseydim diyeceksin. Zaten insan kendini bilirse , kendine ait olanlarıda bilir....

****


Cömertlik insanı berrak eder. Paylaşmanın tadını alan insan berrak bir suyla temizlenir adeta . Öyle ki sonunda Müberra olur....
Selam olsun Berr olan Allah'a kul  olanlara ,
Müberra olan bir Peygamber'e ümmet olanlara....

****
İnsan işte !
Kimi gittiği yerde karışıklık çıkarır, kiminle ise o karışıklıklar düzeltilir. Karıştıranın yaptığından haberi olurda , salih olanın sulh ettiğinden haberi bile olmayabilir. Hep hayır dilediğinden , farkında olmasa da güzelliklerle ödüllendirilmektedir. Kişinin ne niyetle oraya gittiğine bağlıdır.

****

Başla yeter ki...
Başlamak umudu da beraberinde başlatır. Sonu geç olsa da o umut seni yaşatır. Hayallerini yaşatır. 
Sen gönlündeki sonuca bak .Eksi mi , artı mı...
Belki de bir çok eksi birikir de sonuç pozitif olur da seni şaşırtır. 
Nice bize göre hayırsız olan işler bazen hakkımız da hayırlı sonuç vermiyor mu.
Veya tersi...

******

İnsan işte. 
Kendisine kötülük eden den iyilik görünce şaşırıyor.
İyilik eden den ufak bir kötülük veya kusur görünce tepki gösteriyor hatta kırılıyor. Sanırım hep en iyiyi istediğinden ve beklediğinden veya ondan hep güzellik görmeye alıştığından olsa gerek. Eğer insan kendisi iyi niyetli ise kötüde de hatta yapılan kötülükte de iyi yön arıyor ve diyor ki çok kötülük yaptı ama şu yönü de çok iyidir. Özü güzel olan yaradılış itibariyle iyi görmek istiyor veya yapılanlardan ders çıkarıyor. Ama bütün bunların yanında ne gariptir ki insan kendini hemen farketmiyor. Ancak ne zaman ki olgunlaşıyor işte o zaman halini hatırlıyor da başlıyor dua etmeye hem kendisi için hem de kendisi gibiler için. Ve kötülüğü meslek edinenler için yapılacak bir şey olmadığının da farkına varıyor.

****

La İlahe İllallah adeta Kur'an'ın mührüdür. Kur'an ilk önce insanın gönlüne bu mührü basar adeta , Cenabı Peygamber'in ömrü bu mesajı iletmekle ve bunun için savaşmakla geçmiştir. Israrla bize önermiştir ki , Kur'an'a sarılın yeter size. Kuran'ı koruyan Allah , kendisini bize rehber gönderen Peygamberimizin ve diğer Peygamberlerin , hatta tüm Hak elçilerinin de söz ve fiillerini de korumaktadır. Sadece Kur'an diyenler Tevhid erleridir. Kur'an ve Sünnet diyenler , bilmezler mi ki sünnet de Kuran'ın ta kendisidir. Kur'an dışı bir şey zaten sünnet değildir. Olsa olsa ya yanlış anlaşılma veya uydurmalardır. Kur'an'dan üstün hiç bir kitap yoktur. Allah'ın kitabını bir kenara koyupta birilerinin kitabını öne çıkaranlara Hz Peygamber mişnacılar demektedir. İmansahiplerine bu zaten yakışmaz. 
Selam olsun tüm Kur'an sevdalılarına.....

****

Sevgi bağdır. Sadece sevgi yetmez. Sevgi yanında güzel bir ilgi de ister. Çünkü Allah insanı sevgi ve ilgiden yarattım der. Bunun yanı sıra sevgi paylaşılmak da ister. Vedud olan Allah bize sevmeyi öğretmiştir. Sevgi çok ağır imtihandır. Düşmadan kaçarsın ama sevdiğinden kaçamazsın. Aşırısıyla İnsan mahbup olur, meftun olur veya teslim olur da kendisine yazık edenler çok olur. Oysaki bize bu hayatı sunan böyle bir şeye razı değildir. Onun içindir ki en çok kendisini sevmemizi ve yalnız kendisine teslim olmamızı istemektedir. İşte o zaman bizdeki sevme-sevilme ilişkisini kotarır.

****

Kök , özdür ,candır. Her şey ona bağlıdır. Eğer kök bozuksa , görünen ve görünmeyen de bozuktur. Her şey özelliğini kökten alır. Kırmızı gül rengini , kokusunu kökten alır.Kök daima karanlıktadır diptedir. Vakti gelince de kendi karanlıklarda kalsa bile aydınlığını bize sunar. Ey İnsan sabret. Allah'ın takdir ettiği süreye sabır göster. Yani Allah'ın kader dediği ,her şeyin oluşumu için belirlediği ölçüye saygı göster ki zaman senin lehine olsun. Göster ki ektiğinden ürün alabilesin.

****


Ey ben bir Kur'an aşığıyım diyenler...
Hangi konumda olursanız olun . Çünkü Kur'an'ın yaşantımıza müdahale etmediği hiç bir alan yok. Bu israf bu lüks niye , çoğu toplumların çöküş sebebi değil mi , canım dedikleriniz bile sizi buna zorlasa müdahale etmeniz gerekmez mi...
Sevgili Peygamber'imiz sadakalardan dahi aile efradına yedirmemiştir. Kamu malından bir gömlek aşıranın savaşta ölse bile şehitliğinin elinden alındığını söylemiştir.
Hele makam mevki sahibiysen işin çok daha zor bilirim...
Görünüşte çok rahat bir yaşamın var ama aslında bir kuru ekmeğin var , dolabında yanında katık edecek neredeyse bir şeyin kalmamış ...
Özüne dönen , özünü bulur, yanlışından dönen doğruyu bulur, aldığını iade edene itibarı geri verlir...
Bu nasıl bir Kur'an aşıklığı ki , yalnızca sizden olanları kucaklıyorsunuz , oysaki Kur'an bütün insanları sevin diyor...
Sizden veya dışınızdan doğruyu yapana da yanlışı yapana da hakkını verin diyor....
Gelelim bir başka konuya , Bu küfür niye ki , hani kardeştik...
Hani kırgınlığın Yusuf'un kardeşlerine olan kırgınlığı gibiydi, Yusuf kardeşlerine hiç küfür etmedi ,onları affetti , de  ve ellerinden tuttu...

Allah'ım bize yardım et.
Hepimiz hatalıyız, Bir tek Sen hatasızsın Allah'ım...
Kur'an'a aşık olup da yanlışından dolayı uzaklaşana veya bir beşere sevgisinden dolayı Senden uzaklaşana , farkedip Sana dönene sen yardım et...
Aşkımız yalnız sana olsun , mücadelemiz yalnız senin düşmanına karşı olsun , birbirimize düşmeden beraberce....
Allah'ım Devletimize , Milletimize , bütünüyle yardım et...
Hatta İnsanlığa ve tüm yarattıklarına ....
Selam ismine sığındım.

****

Huzur ...
Herkesin aradığı bir hak. Çünkü insan ilk yaratıldığında huzurlu idi. Rızkı hazırdı , ne kendisi ne de annesi zahmet çekiyordu. Sonraları birileri veya kendisi hayatı kendisine zehir etti. Diyelim ki aile içinde huzursuz idin veya sana huzur vermeyeceklerini hissettin gittin. Yük hep aynı olduğundan , her türlü sorumluluğu kalana yükledin. Yine huzur bulamadın , bari ara sıra paylaşsaydın , hem mutluluğu hem mutsuzluğu... Belki de mücadelen seni güçlü kılacaktı. Huzur tamamen terketmek te değil , huzur mücadele de , Allah'ın emri olan paylaşmak ta .
Neyse daha bu dünyada isen dön ve sana yakışanı yap , Ama başka alemde isen buradan sana selam olsun demekten başka bir diyeceğim yoktur. 
Bütün yükü yüklenenin sesi çıkmasa da , onun nefesinin sesini sana duyuracak Allah var ...

****
İnsan , ben Kur'an okumadan duramam diyebilir. Fakat asıl olan insanın ben Kur'an'sız yaşayamam demesidir. Adeta aşık olmalı, öyleki derinlerden gelen sese kulak vermeli ,işitmeli... 
O ses ki bazen korkutur ama yerine gelen ümit seni mutlu kılar...
O ses ki sendeki karanlıklara nur olur da aydınlanırsın ... 
O ses ki sana hayat verir de , dilerse o hayatın örnek olur...
Çünkü o bir hayat kitabıdır....

****
Önemli olan az sözle özü anlatmaktır. Hep detay anlatılmaz, öze vurgu yapılarak anlatılırsa , ne demek istedi diye kişi detayını kendi düşünür. Bu usuldür. Bazıları vardır yıllardır aynı şeyleri aynı sözleri tekrarlar durur ve insan bırakın anlamayı dinlemekten bıkar artık. Çünkü insan kesin hükümler hariç bir kalıba göre yaratılmamıştır. Bazende insan çok laf kullanıyor fakat ne kendi anlıyor söylediğini nede anlatabiliyor söylemek istediğini . Bazen de işte yeni şeyler üretmediği gibi senin söylediğini sana tekrarlıyor veya anlamıyor ,bir de sen anlamıyorsun diyor ..
Biraz düşündüren sözleri yani Kur'an'ı anlasa da gayret etse Allah'ın kelimeleri tükenecek değil ya ,oda nasibini alır. Çünkü Kur'an kendisine sığınan herkese ödülünü verir. Birazcık samimiyet ve çaba yeterlidir....
Hani Musa şöyle dua etmişti.;
25: Mûsa dedi: "Rabbim, göğsümü açıp genişlet; 
26: İşimi bana kolaylaştır." 
27: "Dilimden düğümü çöz, 
28: Ki sözümü iyi anlasınlar." 
29: "Bana ailemden bir yardımcı ver, 
30: Kardeşim Hârun'u." 
31: "Onunla sırtımı kuvvetlendir." 
32: "Onu işime ortak kıl." 
33: "Taki seni çokça tespih edelim." 
34: "Seni çokça analım." 
35: "Kuşkusuz sen, bizi görmektesin."
Musa Peygamber'in sözleri anlaşılınca birçok kardeşi olmuştur.
Güzel sözlerin güzel anlatılması ve anlaşılması dileğiyle....

****

Vakit sana verilen ömründür, Geçmişin geleceğin ve içinde bulunduğun zamandır. Elinle ürettiğin kazandığındır. Yazık o benliklere ki hep boş şeylerle vakit geçirmiştir. Hepimizin zamanın kıymetini bilediğimiz anlar olmuştur. Pişmanlıklarımız da vardır. Önemli olan az bir ömrü kalsa da insanın bu zamanı iyi değerlendirmesidir. İnsandan istenen budur. 
Bazılarına da sorsan ne yapıyorsun diye , ne yapayım vakit öldürüyorum işte diyor. 
İnsan işte bilmiyor ki o vakit onu öldürüyor.
Oysaki insan bizi geri gönder de iyi işler yapalım diyecektir. 
Oysa ki insana size yeterince vakit verilmedi mi denecektir.
Onun için , gücümüzün yettiği kadar daha bunu yapacak güç elimizdeyken ,henüz geç olmamışken elimizle kazanalım, sonrakiler için sebep olduklarımız da hediyemiz olsun.
Selam olsun zamana değer katanara , zamanlarını değerli kılanlara....

****


Allah insanı sevgi ve ilgiden yarattığı için , insan için kıvamında olmayan sevgi ve sevgisizlik büyük sınavdır. Bundan dolayı ki insan şöyle der , sevsen suç sevmesen suç...
İlgi hep var , ama seven güzel ilgileniyor , sevmeyen kötü ilgileniyor. Hep tepkiler bundan , mesela seven takdir ederek ilgileniyor, bu da o kişiyi bir sonraki güzel davranışa hazırlıyor. Bir anne baba düşünün ki , çocuklarına güzel davranıyor ve yetiştiriyor, böylece İslamın emri olan nesli koruyor. Onesil ki onlardan aldığını önce kendilerine geri verecektir. Senin sunduğunu kendinden sonrakilere ikram edecektir. Bu güzel yanı , fakat aksi düşünülürse , bu halde ki bir insanda kendini düzeltiği andan geleceğini de düzeltmiş demektir. Hele bir de kendini o hale getirenleri affedip de , onlar için af dilerse, bu Allah'ın hoşnut olduğu işlerdendir.
İki güzel duayla noktalayalım.
Anne babamız için ;
Rahmetten yerlere eğilme kanadını onlar için indir ve de ki: "Rabbim, merhametli davran onlara, tıpkı küçüklüğümde beni koruyup büyüttükleri gibi."
Ve : 
"Rabbimiz, eşlerimizden ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla. Bizi takvaya sarılanlara önder kıl."

****

Ey İnsan ! Uzaklaştır kendinden pisliği diyor Allah.
Yani insan ben kazandım ben yedim ben içtim deme gibi bir serbestliğe sahip olsa da tamamen bu niyetle yaşama hakkı yoktur. O kazandığın da senin ailenin hakkı olduğu gibi arta kalanında ise ihtiyaç sahiplerinin de hakkı var. Yani bir baba düşünün ki kazandığını Allah'ın yasakladığı şeylere harcıyor . Bazen de eşlerin ikisi de yarış halinde. Bir olaya tanık olmuştum. Oğlumla evdeyken dışarıda bir küçük çocuğun babasıyla konuşmasına tanık olduk. Baba 1 liran var mı diye çocuk sorunca babası yok oğlum dedi. Peki baba o elindekini nasıl aldın deyince çocuk , baba ancak o zaten vardı diyebildi. Elindeki sigarasıydı. Bir şekilde insan alışmışdı işte. Her sıkıntıya düştüğünde yine kendine yazık ediyor. Demek ki insan kötü şeylere bulaşmakta çok zayıf. Ama terketmesi de isteniyor insan dan adeta. 
Bize terkettirecek olana sığınıp yola çıkalım. Sen başlatmadın Allah'ım suçlu benim diyelim. Bütün pisliklerden kurtar bizi diyelim , sen niyetlen ve yola çık yeterki sonrasında bırakın içmeyi kokusu bile kötü gelecektir..
Allah hepimizi sevmediği şeylerden uzaklaştırması ve sevdiği şeyleri yaptırması dileğiyle...

****

Kur'an'a göre tek kıymetli gece Kadir gecesidir. Başka bir deyişli Kur'an'ın kadrini bilenlerin gecesidir. 
Sessizlik de yalnız O'nunla olanların gecesidir. Bazıları için yeni tanışmadır. Samimi olanların ise her gecesi kadirdir. Çünkü Kur'an'ın kıymetini bilmişlerdir. Kendisi çok kıymetli olduğundan başlangıcından itibaren indiği her zamana kıymet katmaktadır. Peygamber'imizin ifadesiyle Ramazan'ın son on gününde aramamız önerilmektedir. Dolayısıyla kimbilir belki bu gece veya bundan önceki gecelerde idi. 
Veya sonraki üç gecede ... Kesin bu gece diyen önceki ve sonraki fırsatları kaçırmaktadır. 
Selam olsun daima kıymetleri arayış içinde olanlara....

****

Bütünüyle bakmak lazım. İyilik ve dua edeceksen bile bütünüyle etmek lazım. Allah tüm insanlığa şifa versin gibi. Allah beni , ailemi komşularımı , akrabalarımı , ülkemi bütününü korusun ve yardım etsin gibi. Hatta bütün insanlığı Kur'an'ın nuruyla nurlandırsın. 
Çünkü bir aile düşünün ki , çocukları var. Bir taraf % 99 haklı da olsa , diğer taraf ta yüzde 1 haklıdır. Bu çekirdek aileyi bile bütünüyle alırsan hepsine birden merhamet olur. Kaldı ki arada çocuklar var. Hep bedeli onlar ödüyor. Çocuk babası veya annesi dünya kötüsü olsa kabul etmek istemiyor. Bir de buna büyüklerin yanlışlarını eklersek vay o çocuğun haline. O kötülemede aşırı gidenler bilmiyorlar ki o çocuk yarın kendilerini karşısına alacak. Elbetteki bazı şeyler zamanı gelince anlatılmalıdır. Veya kendisi zaten görür. İşin bir başka yönüne gelirsek , bir çoğunda böyle kimse canı yanmazsa yuvasını yıkmaz. Fakat canını yakana lanet üstüne lanet ettiği için hepten karşısındaki sapıtmakta ve neslini dahi unutmaktadır. Bu sefer lanet edene baktığım da çocuklarına bile bakmıyor demektedir. 
Bir Selam edersen veya Allah'ın Selam ismine sığınırsan , o selam yine senin canların olan çocuklarına geri dönecektir. Sen dönmeyebilirsin , haklısındır da ama çocuklarının bağı var.
Ayrıldın zulumden kurtuldun fakat , senin canlarını terkettiği için yine sen üzülmektesin. Çünkü sen annesin , bazen de babasın. Bazen de anne baba ayrılmaz kavga gürültü devam eder ama yine evde çocuklar acı çekmektedirler. Çocuk babasına hak verdiği için annesi kızmaktadır, veya tersi ...
Nesil böyle bozulmakta...
Güneş de Allah'ın rahmetidir, hepimizi kuşatmaktadır.
Ay da Allah'ın rahmeti , hepimizi aydınlatmaktadır.
Allah'ın bak dediği yerden bakmak lazım.
Hem zalime , hem mazluma rahmet olmadıktan sonra zulüm ortadan kalkmaz. Zalime rahmet olursa zulumden vazgeçer , tabii ki o ana kadar ettiği zulumun bedelini öder , bunu ödemesi de büyük bir rahmettir , mazluma rahmet olursa da zulumden kurtulur ve ona da ödülü fazlasıyla verilir.
Hani derler ya mazlumun bedduasından çok duasından korkmak lazım.
Allah'ın rahmetinin hepimizi kucaklaması dileğiyle....

****

Küçük bir dünyadır insan beyni, benliği, eğer o benlik huzurluysa evi de , çevresindekiler de huzurludur. İnsan o huzurla bakar, o huzur veren imanla bakar karşısındakine , dinlemeye ve anlamaya çalışır. Kişinin kendi benliği değiştikçe , bir başka deyişle halden hale geçtikçe etrafı da değişir. Adeta sulh olur. Yani sulh önce insanın kendisinde olmalı. Aksi halde iyi söyleyeni de kötü anlar insan. Salih kullar önce kendileriyle barışık , yani sulh olurlar. Bunların görevleridir adeta sulh etmek , Kur'an bize böyle kişilerden olmamızı önermektedir. Bozgunculardan değil de barışseverlerden olmamızı ister. Kişinin kendisinde sulh , etrafında sulh , yurdun da sulh ve nihayet cihanda sulh gerekir.Bu da ancak Kur'an dostları olan salih insanların işidir.
Selam olsun Allah'ın salih kullarına...

****
İnsanın mutluluğuna engel olanlar , daha doğrusu hayat hakkını elinden alanlar azapdadırlar. Bu onların ister ana-babaları olsun , ister kardeşleri, isterse çocukları . Kim olursa olsunlar, yaptıklarını düzeltmedikleri sürece bu azap devam edecektir. Çünkü Allah sunduğu güzel nimetlerden yararlanmamızı , hamdetmemizi istemektedir. 
Ey insan hâlâ ben yapmadım deyip de inkara sapma ...
Sen kendini iyi bilirsin...
Hiç değilse pişmanlığını dile getir de af dile...
Ola ki o gönül Hakk'ı bulmuştur da , orada senin içinde yer vardır.
Çünkü Hakk'ın olduğu gönül de pişmanlığını dile getiren kullarına da yer vardır.
Hadi ,çok geç olmadan..

****

Cem olmak,
İnsan bazen yanlışlarında cem olur, bazen de doğrularında.. 
Öyle ki bazen herşey üstüste gelir , 
İnsan bazen yaktığı canlarda cem olur , canı yanar işte o zaman anlar ne yaptığını ...
Bazen kınadıklarında cem olur , kınadığı dedikodusunu yaptığı başına gelir , işte o zaman daha iyi anlar ne konuştuğunu...
Kusurlarında cem olur , bu durumda ise bir daha yapmaması için kusurunu anlaması gerekir.
Bazen de günahlarda cem olur da , tevbesin de samimi ise Allah dilerse hem kendi günahları affedilir hemde onun gibilerden bazılarına da sebep olabilir.
Bazen de insan bir diğerinin sevindiği şeyi paylaşır , onun için mutlu olduğundan kendisine de ondan bir pay verilir. 
Kur'an'ın önerisidir bize ; 
İnsanın insan da cem olması. eğer insan bunu başarabilirse işte o zaman iyilikler vucut bulur , ufak tefek kusurlar da görülmez olur.
İşin özü muhteşem sözlerin olduğu Kur'an'da cem olmak gerekir ki , af ve afiyet vuku bulsun.
Başka yolu yok....

****

Her birimiz birer ayetiz ve aynı yol üzerinde farklı çizgilerde yürümekteyiz. Fatır suresi -32 buna delildir.
Kimimiz ortada yürürüz, kimimiz düşe kalka yürürüz , kimimiz ise en öndedir. O en önde olan geriye döner de düşene yardım eder, en azından kaldırmak için gayret eder, hep ben demediği için yani biz dediği için ondan Allah razı olur. 
Bu takva sahiplerinin yani yalnız Allah'ı dost edinip Kur'an'a bağlananların işidir. 
O önde gidenler paylaşırlar...
O önde gidenler kazançlarına ve tükettiklerine dikkat ederler , yani israf etmezler.
O önde gidenler her şeyden önce Allah'ın en çok nefret ettiği dedikodudan , kusur araştırmaktan , küçümsemekten , zulüm etmekten kaçınırlar.
Gücü yettiği ölçüde zulme uğramaktan da kendilerini korurlar. 
Affederler...
Affedilirler...
Sevdikleri için sevilirler...
Sevildikleri için de sevinirler...
Güzel niyetlerinden dolayı güzel ilgi görürler...
Hem yaradan dan hem yaradılandan .....

****
İnsan bir an gelir ki şöyle der;
Vah benim güzel ömrüm, Susmakla geçirdiğim ömrüm. Konuşmam gerektiği yerde konuşmadığım, susmam gerektiği yerde de konuştuğum ömrüm... 
Başına derdi açandan hesap sormayıp da , birilerini sıkıntılarımla bıktırdığım ömrüm..Ben bunların hakkını nasıl öderim ki ... 
Suçlu ise karşılık vermediğim için kendini bir şey zannetmiş , eh biraz da düzelmiş.
Çoğu kez ise hakkımı aradığım ama duyanın olmadığı ömrüm..
Her halimle hiç bir şey yapamadığım ömrüm... 
Şimdi konuşsam fayda eder mi ki güzel ömrüm...
Hiç değilse şunu anladım ; Allah hep benimleymiş , dilediği vakti beklemek lazımmış , o vakte kadar da anlamam gereken hatalarım varmış.
Ve yolum Kur'an'a çıkmış... Ve ömrüme ömür katmakta...
Ya başka yola çıksaydı ben ne yapardım...
Yol yordam gösteren , Allah'a hamdolsun...
Kulluk edemesek de...

****
Mualla olan İnsan Musalla da iken yaptığının hakkını verir, veremiyorsa zaten Maun suresinden payını almış demektir.
İnsan işte nerelerden nerelere iniyor ve çıkıyor..
Esasında Allah'ın lütfu üzerimizde olmasaydı vay halimize hepimizin...
Bari içimizdeki beyinsizlerin yüzünden bizi helak etme Allah'ım...

****

Allah güzel bilgiyi doğru bilgiyi paylaşın der, her duyduğumuz haberi doğru ya da yanlış araştırmadan paylaşmamızı istemez. Hucurat Suresi buna açık delildir. 
Allah helal rızkı paylaşın der, 
İnsan işte , bazen kendi beğenmediğini veriyor....
Bazen bana bişey olmasın diye başkasını ateşe atıyor...
Düşmanının doğrusuna doğrudur diyeceğine , sürekli eksisini arıyor ve onu paylaşıyor. Böyle bir insan kendi yakınının yanlışına haksızsın diyebilir mi .
Oysa ki İslam Hak'kın ta kendisidir , zordur hatta yeri gelirse ana-babanızın aleyhine bile doğru şahitlik etmemizi istemektedir.
Selam olsun Allah'ın Hakk ismine saygı gösterenlere....


****

Ayetler insan içindir ...
Dua yardımdır, huzurlu bir sonuca ulaşmak için yakarışın başlangıcıdır..
Peygamber'lerin dualarında da örnekler var der Allah ...
İnsan kendisine de selam vermeli ki , kendisi kendisiyle barışık olsun da benliğin de huzur olsun... 
Selam Allah'ın ismi olduğuna göre , tecelli ettiğinde kendisinden pislikler ve kötülükler uzaklaştırılmış demektir.
Çünkü darda kalır da pislikleri ağzıyla çağırır. Adeta kendisine lanet okur, insan işte ....
Bazen de ; 
Hep ben başarırım der , ama ben kendim her şeyi yaparım demekle olmaz. Gayet tabi ki oturduğun yerden de sadece dua etmekle de bir şey olmaz. Allah'ın adıyla yola çıkarak elinden geldiğini yapmalı insan. 
Aslında Selam lütufdur, Selam ile Hamd arasında ise insanın çabası gereklidir , yapabildiği kadar , güzel sonuca ulaşıldığında ise teşekkür , yani şükretmek gerekir. 
İstenen çok şey değil ,seni başarıya ulaştıranı hatırlaman isteniyor o kadar ...
İnsanın kendisini ve haddini bilmesi için gereklidir ...
Ey İnsan daha çok günlerin var ...
Sen de İsa'nın duasına adaysın...
"Selam olsun bana; doğduğum günde, öleceğim günde ve diri olarak kaldırılacağım günde..."
Selam olsun hepimize hesapların verileceği günlerde...

****

Benlikler çiftleştirildiğinde....
Benlikler bir araya getirildiğinde...
Aynı halde olanlar , beraber olduğunda,
Aynı ödülü hak edenler bir araya getirildiğinde,
Aynı kötülüğü işleyenler bir araya getirildiğinde,
Hakk olan Allah'ın ismi tecelli ettiğinde herkes yerini bulacak ve hiç kimse itiraz edemeyecek...
Şimdi de tecelli etmektedir , iyi kullar biraz üzülseler de kendilerine ödülleri fazlasıyla verilecektir.
Kim bilir belki de korunmaktasın...
Cennet de derece derece , 
Cehennem de derece derece..
Üzülme bir gün tam manasıyla hak yerini bulacak ,
Sadece Allah biraz süre tanıyor onlara ki ...
Bel ki kendilerine gelirler...
Sabret ve , 
Bir bildiği vardır de,
Sen yoluna devam et.....

****

Şifanın kendisi Allah'tır. Koyduğu hükümlerdir. Hüküm koyan kendisi olduğuna göre yalnızca O'ndan istenir. İnsana zaten verilmiş ve öğretilmişti. İnsan onu bir şekilde unuttuğu için kendisine Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Şefaatın bizatihi kendisidir. Bizi bizden iyi bildiği için yardım şeklini de en iyi O bilir. Dilediğine , dilediği gibi , dilediğiyle yardım eder. Ne gariptir ki , Allah'a örnekler vermeyin der Kur'an ama biz örnekler vererek isteriz. Vah bizim çok bilmişliğimize, vah bizim halimize....

****

İnsan işte...
Allah'a inandı, fakat Kur'an'sız bir yolda olduğu için sapıttı. Tamamen değil tabi ki birazcık da olsa hayatında vardı...
Ey güzeller güzeli insan...
Kendini bilmek istersen sarıl Allah'ın nuruna...
Kur'an sana önce Allah'ı , sonra da peygamberini tanıtıyor.
Kur'an sana seni de tanıtıyor. Sana diyor ki , hep dertleniyorsun ama , şurada sen hatalıydın , şurada büyük konuştun veya yapamayacağın şeyleri söyledin. Şurada mazlumdun ama kötü dua ettin de ben sana istediğini verdim.
Şurada ise zalim oldun , ah aldın ...
Tabiri caizse hatalarını bir bir önüne koyarak ve telafi etme fırsatı vererek senin kendine gelmeni istiyor. 
Hadi diyor en güzel sözlerin sahibi Allah , önce kendini düzelt, düzelt ki bana bir adım daha gelesin. 
Sözün özü Allah bizden vazgeçmek istemiyor. Hani diyor ya
Zuhruf suresi 5;
Siz, haddi aşanlardan/zulme sapanlardan oluşan bir toplumsunuz diye, o zikri / Kur'an'ı sizden uzak mı tutalım? 
Bunca eksikliğimize rağmen bizden vazgeçmeyen ve her an her dakika lutfundan nimetlendiren Allah'a hamd olsun...
Selam olsun bütün insanlığa....

****

Şerefli bir kitaptır Kur'an ...
Şerefli bir elçinin şerefli bir Peygambere sunduğudur. 
Tabi Peygamberimizin nezdinde bütün insanlığa , bilmediğimiz başka yaratılanlara...
Şüphe yok ki Hz Peygamber vahyi hayatına uyguladığı için , yani 
Allah'ın sözlerine tam itaat ettiği için müşerref oldu...
Güzel yaratılan insan...
Bütün eksiklikler sen de ...
Bütün kusurlar sen de ve halâ inat etmektesin...
Başka teslim olduklarını terkedip yalnızca Kur'an'a sarılırsan sana da kaybettiklerin geri verilecektir.
Sen yeter ki samimi ol....

****

İnsan , kendini garipleştirmiş bir varlık işte..
Kendini bişey zanneden bir varlık işte. 
Ama şu da var ki , Rabb'ini bildikçe , tanıdıkça , acizliğini de biliyor. Bildikçe de küçülüyor.
İstenen budur , Hakk'ı bilmesi ....
Hakk'ı bilen haddini biliyor, haddini bilen de hediyesini alıyor.Başlıyor bu sefer çok hamdetmeye , şükretmeye. Ve anlıyor ki aldığı nefes bile bir hediye ....
Yani lutüf.....

****

Ey İnsan ...
Sen kimsen bilirmisin...
Bazen ananın babanın kınamasının bedelisin...
Bazen de sen evlatlarının sıkıntısının sebebisin...
Bazen büyük konuşmanın bedelisin...
Bazen affoluşların sebebisin , bazen de yapmadıklarının bedelisin,
Eh çoğu kez de kendi kendinin günahısın,
Buna rağmen kusur da sen de çözüm de sen de , yolunun üstündeki tevbe kapılarında...
Teker teker çal hele o kapıları , Çünkü sen hiçbir şey olduğunu anladığın yerde herşeysin...
Aslında herşeyin senin olduğunu , sen olduğunu anladığın anda 
kaybettiklerini kazanabilecek güçtesin...
Tabi vaktin varsa ....

****

Aydın ...
Adı üstünde , nur taşıyan ve dolayısıyla bu nuru sunmasını bilen demektir. Sadece kendisinin aydınlıkta olması yetmez , karanlığı aydınlatması gerekir. Bunu yaparken de o karanlıkta kalanları incitmeden saygı çerçevesinde uyaran demektir. Hani Allah diyor ya ; " Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran. "
Kısaca insanın çok şey bilmesi pek de önemli değil , Fakat güzel davranarak sunması bazen her şey oluyor. Çünkü anlatılmak istenen sunulursa o hiçbir şey olmayan yerde her şey sen oluyor.
Ufacık bir kıvılcım oluyorsun , o bir ışığa dönüşüyor, o ışık birden fazla yeri aydınlatıyor, ondan bir parça da sana geri dönüyor.
Ey insan.
Kiminle ve niçin yola çıktığına bak ,eğer yoldaşın Hakk ise 
şüphen olmasın ki senin hakkında yerini bulacaktır.
Selam olsun Hakk'a hizmetkar olan gönüllere....

****

Nefes ömürdür. 
Nefes emektir, duyguların sunuluşudur.
Nefesi kısaca Allah olmalı insanın , aldığı birçok nefeste O'nu anmalı , O'na hizmet etmeli...
Nefes nefis olursa güzeldir. 
Güzel kokmalı , Kur'an kokmalı , dua kokmalı. 
O nefes ki güzel sözlerle güzel yerlerde harcanmalı...
Aksi halde insan , diğer yaratıklar gibi sadece nefes alıp verir. İstenen boşa harcamamak ve bir şeyler üretmek ve ürettiğini de yüklenip götürmek ...

****
Hepimiz birbirimizdeniz , sözde ayrılığı dile getirsek de özde biriz. Yalnız doğru ve yanlış da ayrıyız. 
Ey bir kenara atılan insan ...
Veya gücü yetmediğinden kenardan seyreden insan...
Kimsenin farketmediği veya Hakk'ın bildiği insan. Dua et , biz adına , birlik adına , hepimiz adına...
Zira birbirimizin Allah için gözünden akan yaşa ihtiyacımız var. O öyle bir yaş ki bir damlası senin için olsun diğer damlası bizim için , dünyada ki güzel ve çaresiz insanlar için...
Zulme uğradığın da bile dua eden Peygamber'imizin 
ümmet için, insanlık için ağladığı gibi....
Ne yaptıklarını bilmiyorlar affet onları diyerek ...
Allah'ım bize hem dünya da güzellik ver hem de ahirette...

****

Korunup sakınanlardır takva sahipleri. Öyle ki en çok da dillerini sakınırlar. Sözlerine dikkat ederler. Samimidirler. Onlar hep dert dinlerler. Başkalarının problemlerinin içinde onlar kendilerini bulurlar. Olabilir ki hepsi birlikte çözülür. Kendileri ise Allah'tan başkasıyla derdini paylaşmaz , yapsa bile bundan üzüntü duyar ve af dilerler. Ve onlar yol gösterirler , ben Allah'tan istiyorum sen de yalnız O'ndan iste derler. Kemal sahibi insan olduklarından sadece Allah'tan yardım dilerler. Böylece sadece O'na kulluk etmiş olurlar. 
Makamı Mahmud'un sahibi Cenabı Muhammed Mustafa gibi...

****

İnsan işte ...
Bazen gizlenmek bazen de bilinmek ister.
Ama her şeyin gizlenmesini isterse nasıl bilinecek ki , nasıl örnek olacak ki.... 
Güzel bir şey yaptığında da kadri bilinsin , ama kötü bir şey yaptığında ise kaçmak ister. Hesap günü gelmeden daha burada günahından kaçmak ister. 
Ama bu kaçış sadece insanlardan olur. 
Habir olan Allah'tan nasıl kaçacak ki , veya Allah 'ın açıklamasını istediği şeyi nasıl gizleyecek ki..
Güzel insan gel teslim ol , kullarıın ayıplarını örten Settar ismine sığın , sen kusur görmezsen O'da senin kusurlarını örter.
Ve dilediği zaman dilediğini dilediği gibi haberdar eder. 
Vardır bir bildiği ...
Selam olsun Allah'ın güzel kullarına...

****

Masum samimi demektir. Bazıları masum günahsız demek derler ve Sevgili Peygamberimiz de günahsız olduğunu söylerler. Oysaki Muhammed Suresi 19 şöyle der ; 
Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir.
Şüphe yok ki Peygamber'imiz samimi manada masumdur, hatta bizim anlamayacağımız manada hem yakındır hem masumdur.
Bizim kulluğumuzun derecesi manasında ise ;
Masum insan günahında samimidir, dürüstce itiraf eder,
Masum insan tövbesinde de samimidir , nasuhtur.
Masum insanla Allah arasında insanın kusur ve hataları hatta günahları perdedir.
Selam olsun Allah'ın masum ve mazlum kullarına..

****
Yemin olsun, rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere,
der Naziat Suresi 2. ayet....
Yüce Allah düğümlenmiş yeri çözmek isteyenlere yardım eder.Bulunduğu yeri birbirine katıp karıştıranlara değil. Aslında onlar kendileri o düğümledikleri yerde kördüğümdürler.
Bir aile düşünün ki her şey birbirine karışmış , genel de para ve mal hırsından , yada yanlış anlaşılmaktan kaynaklanır. İçlerindeki doğruyu söyleyip bu düğümü çözmek isteyenin dahi anlaşılmadığı bir topluluk...
Ey güzel İnsan ...
Sen devam et , niyetinden dönme ki bugün seni anlamayanlar , yarın eniyi anlayanlar olabilir. 
Sığın Rabb'ine ve hünerle yani incitmeden ve incitilmeden devam et. 
Çünkü insan bazen tatlı yalanlarla bazen de tam doğruyu söylemekle çözer,
Bazen her duyduğunun süzgeçten geçirdikten sonra iletmekle de çözülür.
Bazen tersini söylersin,
Bazen de kelimeler boğazına düğümlenir de yutkunursun , ama çok şeyinde yolunu açarsın...
Böylece sen Selam'a kavuşursun , onlar da selamete....

****

Selam Allah'ın ismidir. Esenlik , barış ve mutluluğun kaynağı. Esenlik barış ve mutluluğun nasıl sağlanacağını gösteren.
Selam olsun bütün karanlıklara,
Selam olsun karanlık gönüllere,
Kırık gönüllere,
Tamir edenlere,
Ülkemin bütününe, 
Bütün insanlığa hatta yarattıklarına,
Selamla kalanlar selamet bulurlar,
Selam ismi nereye tecelli etti de orası aydınlanmadı , 
Yaradan kimseyi karanlıkta bırakmıyor, gecenin karanlığında bile ay var , yıldızlar var,
Her ne kadar kul hem kendini hem başkalarını karanlıklarda bıraksa da , onun kurtulmasını isteyen Yaradanı var...
İnsan istemesini bilirse , daha doğrusu yalnızca O'ndan isterse
yalnızca da O'na kavuşur.
Ya yaptıklarının bedelini ödeyerek , ya da yapması gerekenleri telafi ederek...
Hani diyor ya Allah , beni yarattığım kişiyle başbaşa bırak...

****

Sure bölüm demektir. Örneğin Cedde suresi vardır. Yani atalarla ilgili ayetlerdir. Çok sık hatırlatılır ve doğru yaptıklarını almamız ve yanlış yaptıklarından kurtulmamız gerektiği söylenmektedir. Aksi halde sağlıksız bir nesle hizmet etmiş oluruz. Çünkü insanın yanlışı geçmişindedir. Genel de gördüğü ve doğru sanarak uyguladıklarının içindedir. Bundan dolayıdır ki kim kendisini düzeltirse geçmişini o sıkıntıdan kurtarmış , geleceğini de düzeltmiş demektir. İnsana bu özellik verilmiştir. Yeter ki , ben atalarımdan böyle gördüm diye inadında ısrar etmesin.

****
Kur'an'ın bir adı da Zikir'dir ve hatırlamak demektir. Bir de insan unutmaya da çok müsait olduğu için devamlılık esasdır. Emir düşüne düşüne devamlı oku 'dur. Farkettiğini ise sadece uyarmak ve dolayısıyla hatırlatmakla görevlidir. Zaten sözün sahibi kimse tesiri de O'na aittir. 
İnsan işte okuyorum da bir şey anlamıyorum der,
Sakınılması gereken şeylerden sakınmıyorsan bir şey anlamazsın.
Bütün kusurlarımıza rağmen Allah birçoğumuzu hasta olarak gördüğünden şifasını sözlerinin içine koymuştur. 
Şefaat Allah...
Hani diyor ya Yunus suresi 57.ayet ;
Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi.

****

Ey insan , görünüşün güzel ama gökte uçan kuş kadar bile hünerini gösteremiyorsun.Öyle bir uçuşu var ki adeta hava atıyor, zikrederek kendini orada tutan Allah'a teşekkür edercesine... Toplulukta bile yanımdakine zarar vermeden yol alıyorum diyerek mesaj verircesine.. Hani Allah der ya ; Onlarda sizin için örnekler vardır. 
Ama insan öyle mi , kötülükte hünerlerini kusursuzca sergiliyor ve yanındakiyle bile geçinecek gücü kalmamış , oysaki dünyada yaratılmışların en değerlisi sensin.
Daha vakit varken o değerlerini nerelerde bıraktın , sorgula...
Bir adım geri at , belki de o geri atılan bir adım seni çok daha ileriye taşıyacaktır.

****

Allah ne güzel bir örnekleme yaptı.
Gökten iki salıncak indi. Her ikisininde ortasında bir sofra ve üzerinde nimetler var. Yalnız bir tanesinin etrafı yeşilliklerle 
çevrili,sadece yeşil renkli bitkiler. Diğerinin etrafı ise tamamı kırmızı güllerle donanmış bir nimet sofrası.
Karar senin güzel insan ...
İkisi de güzel fakat biri daha güzel.
O, en güzel olan takva sahiplerine sunulan.
Selam olsun en güzeli arzu edenlere ve hak edenlere....

***

İftira bir Mümin'in en ağır imtihanlarındandır. Bu da inandı mı acaba diye bakar insan karşılaştığının yüzüne . Bir şey söylemese bile , kendi hisleri yeter kendine. Elebaşları bir kenarda cezasını beklesin . Mazlum affederse burda başlar ödemeye , yoksa sonraya kalır.
Düşünmeden konuşanların söyledikleri ise hançer gibidir. Bazen insan kendini savunmak ister ama Allah'tan başka tanığı yoktur. O zaman da aklanmayı bekler durur , mesela Yusuf gibi..
İftiraya uğrayan çoktur , ama Yusuf gibi olabilen azdır.
Zaten Yusuf başından beri Yusuf olduğu için rahmetin büyüğünü haketti....
Selam olsun gayret edenlere....

****

Ey can !
Her şey sensin ..
Problem de sen de, çözüm de sen de ..
Allah'ın sana mükemmel bir hediyesi olan akıl sen de ..
Bu yüzden sen yarattıklarının bir çoğundan üstünsün...
Eğer aklını iyi yerde kullanırsan Nur'sun...
Kötüye kullanırsan Nar'sın....
Eksi de sensin ..
Artı da sensin...
Ne halde olduğunu bilirsen ,
Ne yapman gerektiğini de bilirsin.
Yapabildiğini yap , kalanı için her şeyi bilen Allah'a sığın ,
O dilerse eksilerini dahi artı yaptırır da haberin bile olmaz.

****
Ey İnsan !
Bir can kafestesin , 
Her işinde ahestesin.
Bilirmisin ki ne haldesin , bazen kendine bile uzaksın bazen de yakınsın ...
Aslında burada olsan ne , orada olsan ne hep beklemedesin...
Sonunu bile bilmemektesin...
Ne hale geleceksin ,
Ne halde gideceksin...
Bilmeden geldin ,
Gördüklerini bildin..
Nihayet sana göre sona gelsen de ,
Sen yine bilinmezlerdesin....

****

Ey can !
Her şey sensin ..
Problem de sen de, çözüm de sen de ..
Allah'ın sana mükemmel bir hediyesi olan akıl sen de ..
Bu yüzden sen yarattıklarının bir çoğundan üstünsün...
Eğer aklını iyi yerde kullanırsan Nur'sun...
Kötüye kullanırsan Nar'sın....
Eksi de sensin ..
Artı da sensin...
Ne halde olduğunu bilirsen ,
Ne yapman gerektiğini de bilirsin.
Yapabildiğini yap , kalanı için her şeyi bilen Allah'a sığın ,
O dilerse eksilerini dahi artı yaptırır da haberin bile olmaz.

****

İftira bir Mümin'in en ağır imtihanlarındandır. Bu da inandı mı acaba diye bakar insan karşılaştığının yüzüne . Bir şey söylemese bile , kendi hisleri yeter kendine. Elebaşları bir kenarda cezasını beklesin . Mazlum affederse burda başlar ödemeye , yoksa sonraya kalır.
Düşünmeden konuşanların söyledikleri ise hançer gibidir. Bazen insan kendini savunmak ister ama Allah'tan başka tanığı yoktur. O zaman da aklanmayı bekler durur , mesela Yusuf gibi..
İftiraya uğrayan çoktur , ama Yusuf gibi olabilen azdır.
Zaten Yusuf başından beri Yusuf olduğu için rahmetin büyüğünü haketti....
Selam olsun gayret edenlere....

****

İnsanın merkezidir Kur'an. Ve saptığı için hep aramaktadır. Aslında kendindedir ama göremez . Sağa sola gidip gelmektedir. Sağa gidiyor istediği yok , sol da da istediği yok. Tabi ki hep aynı yerde duracak değilsin , her yöne gideceksin ama Kur'an'ı mehcur bırakamazsın , senden istenilen bu... 
İnsan yaratılış itibariyle istediğini bulmak zorundadır. Zaten bu kaçışlarda herhangi bir lidere , öndere , hayatını feda etmişse , kurtuluşu zor. Ya sevgiden , ya da aşırı nefretten bağlanmıştır. Seni hasta eden ne varsa hepsinin şifası Allah'ın sözlerinde.. 
İpin ucuna tutun, seni yaradan neyi nasıl yapman gerektiğini öğretsin. Öyle sarıl ki uzaklaştığın anda seni kendine çeksin. Nereye gidersen , kimlerle olursan ol , hatta yalnız da kalsan merkezin Kur'an olmalı. Tek yapacağın samimiyetle sana geldim demen ve her güne Kur'an'la başlaman.. Hele ki sabah okunan Kur'an şahitlidir der Allah. ister sabah namazından önce , ister sonra , her gün az bir miktar da olsa , daima anlayarak okuman ..
Korkma ilk defa da çok birşey anlayamabilirsin ama daha sonraki zamanlarda rahmeti kendin zaten göreceksin....
Allah'ın tüm kalpleri Kur'an'ın nuruyla nurlandırması dileğiyle....

****

İnsana saygı gerek , senin gibi düşünmese ve inanmasa dahi. Saygı karşındakinin fikrini kabul etmesen de dinlemektir. Saygı yüz göz olmadan tartışmaktır. İnsan sabırsız olduğundan ilk aşamayı geçemiyor. Sesinin tonuna hakim olamıyor ki , sözlerine hakim olsun. Bağırarak Allah'ın ayetini bile hatırlamazsın. Buna izin yoktur. İnanmayana küfür edemezsin , buna da izin yoktur. 
Enam - 108 buna delildir.
Onların Allah dışında dua ettiklerine/çağrıda bulunduklarına sövmeyin. Yoksaonlar da düşmanlıkla ve bilgisizce Allah'a söverler. Biz her ümmete yaptığı işi bu şekilde süslü gösterdik. Sonra hepsinin dönüşü Rablerinedir. O, onlara, yapmakta olduklarını haber verecektir.
Bu iş senin işin değil der Allah , söyle ve çekil diyerek adeta helak olmamızı istememektedir. 
Bazısı da iyi niyetli fakat adeta dayatıyor. Bu da ikraha yol açar.
Oysaki dinin esaslarındandır ; Dinde baskı zorlama tiksindirme yoktur.
Tiksinti saygıyı yitirir , ve daha yolu baştan kapatır.
İyi ve güzeli sadece farketmek yetmiyor. 
İnsan işte güzelliği , güzel sergileyemiyor. Her zaman ki gibi eksik..

****

Şa'e...
Şa'e şifadır , dilekdir. Allah'ın dilemesidir. Kime, ne zaman ,nasıl yapacağının ve yapmayacağının delilidir. Çünkü o en iyisini bilendir. Biz her ne kadar uğraşsak da belirleyici O'dur. Sevdiğini bile hidayete erdirmekden acizdir insan. 
Örneğin Bakara 255 dedir Şae... 
Ve der ki ; İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. 
Güzel gönüllü insan istersin ki başkaları da faydalansın Allah'ın nurundan ..
Niyetine ve gayretine devam et sadece vaktini beklemede 
sabret...
Allah sabredenlerle beraberdir.

****

Mümin insandan istenen net olmasıdır. Adeta söylerken kendi sözüne önce kendisinin şahitlik etmesi istenmektedir. Yani delillerle konuşmalı insan. 
Aksi acabalara yol açar , bu da karşısındakinin yanlış yapmasına sebep olmaktadır. Münafık ise konuşurken , ben senin içine bir fitne atıyorum diye söze başlamaz ama şüpheli konuşur. Şüphenin bir adı da kararsızlıktır. İnsanı yer bitirir. Artı veya eksi kesinlik kazanınca insan rahatlar. 
Ondan dolayı Hucurat suresi 6. ayet ; 
Ey iman sahipleri! Özü-sözü bozuk birisi size bir haber getirdiğinde, hemen araştırıp inceleyin/delil arayın! Yoksa bilgisizlikle bir topluluğu suçlar da yapmış olduğunuza pişmanlık duyar hale gelirsiniz.
İnsandan kesin bilgiye ulaşması için araştırması istenmektedir. Hemen inanıp suçlanana tepki göstermesi değil..

****

Hac suresi 73 ---
"Ey insanlar! Size bir örnek verildi; onu dinleyin. O Allah'ın yanında yakarıp durduklarınız var ya, hepsi bir araya toplansalar bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu bile ondan geri alamazlar. İsteyen de âciz, istenen de...
Talib ve metlub der ....
İsteyen ve istenen...
İsteyen zaten aciz , olmazsa istek de bulunmaz. Esas mesele istenen de , tabi istemesini bilerek ...
İnsan günah ve kusurlara bulaştığından bakış açısı kayboldu. Ne doğruyu ne de yanlışı gördü. Ya da yaradanla arasına neyi , kimi koyduysa o engel oldu. Bazen de kader dedi , bekledi. Esas kaderinin yalnızca Allah'tan istemek olduğunu bilemedi. İnsanın insandan istemesi ancak elindekini paylaşması kadardır. 
Ama Allah lutfunu paylaşır.
Sen gönlünde O'na ne kadar yer verdiğine bak...

****

Bazı yanlışlar doğruyu kaybettirdiği gibi , bazı yanlışlarda bir başka yerde doğruların kazanılmasına sebep oluyor. Yeter ki insan değişmeye başlasın. Yani halden hale geçsin.
Mesela bir baba düşünün. Kendi babasında gördüğü yalnışı çocuklarına yapmıyor. Biliyor ki o kendi hayatına eksi etki etmiştir. Kendi çocuğu kendisi gibi aynı hataya düşse bile ona farklı davranmıştır. Ben babamdan böyle gördüm deyip de aynısını yapmadığından dolayı kazançlıdır. Bundan dolayı ki bazı yalnışlar başka hayatlarda artı değere sebep olabilir. İnsan kendini sorgularsa nerde ne yapacağını da bilebilir.

****
Hakk Rabb’imizin adıdır. Davet hakikatedir. Dolayısıyla Hakk’a davet eden kazanır. Bir ana düşünün kendi en güzeli gördüğünden evlatlarını gerçeğe davet ediyor , Allah’ın kitabına davet ediyor , bana kul değil yaradana kul olun diyor. İşte bu Hak katında değerli bir anadır. Neslinin Kur’an’la korunmasını istemektedir. Ama anne de bir insan olduğundan yanlış yaklaşım yapmış olabilir. Veya aşırı düşkünlüğü sözünün etki etmemesine sebep olmuş olabilir. 
Sabrınla duayla yola koyul ve de ki ...
"Rabbimiz, eşlerimizden ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla. Bizi takvaya sarılanlara önder kıl."
Allah’ım , bizi anne babalarımızı ve bütün müminleri bağışla…
Bilerek zulum eden ve şirke evlatlarını sevk eden annenin vay haline… Umarım yaptığını fark ederde tevbe ederler…

****

İnsanın yardımı gücü kadardır. Çünkü herkese o kadar yardım imkanı verilmiştir. Bütün verilenler Allah’ın şefaat kavramı içindedir. Şefaat tümden Allah’ındır. Sen şefaatı yalnız Allah’tan iste , o seni nasiplendirecek ortam sağlar. Dilemesi dışında asla olmaz. Hak edilen bir kimseye veya bir topluluğa O’nun şefaatının vakti gelince güzel niyet ve çabasından dolayı pay verilir. Kötü niyetli de kötülükten pay alır. Herkes niyetine göre sevkedilir. Tabiri caizse lütfundan dolayı hep bizi iyiliğe sevkeder ve hayırdan nasiplenmemizi ister. Yoksa insan kendine bile yardım edememektedir…

****

Adalet , hak edene hak ettiğini vermektir. Kur’an adalet imanın temeli der , öyle ki sadece bir ayet bile yeter , insanın hem derecesini yükseltmeye ve düşürmeye…
Nisa – 135 -
Ey iman edenler! Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun. Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut çekimser kalırsanız, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
İnsan bu işte , kendisine , kendi canına , hatta kendi milletine yapıldığı zaman sustu , aynı şey başkalarına veya başkaları tarafından yapıldığı zaman yaygara kopardı. 
Oysa güzel insan o mazlum benim yakınım haksız demeni bekliyordu. 
Ya da kaldı anne ve babası arasında da hangisi lehine ve aleyhine olacağını bilemedi.
İnsan bu işte türlü türlü zayıflık içinde.

****
İnsan hep zan içinde , ancak doğru yolda ilerlemiş ve kemale ermiş benlikler hariç , onlarda çok az zaten…
Bir çoğu da iman ettim demekle kurtulacağını zannediyor. Elbetteki Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez fakat insan kendini sürekli hesaba çekmeli ki ilerleyebilsin.. Zaten şu kısacık ömürde hesaba çekilecek çok şeyi var insanın…

****

Ümmü Sübyan hastalığı ...
Cehalet hastalığı ...
Bir başka deyişle nerde nasıl davranacağını bilememektir. İnsanın bu yönü ağır basarsa hasta olmuş demektir.
Ama yaşamının az bir bölümünde ise oda zaten hatadır telafi edilir. 
Adı üstünde merkezden , özellikle anneden gelen bir hastalık.
Genellikle yanlış bilgi ve davranışlar sonucu doğar. Bilmeyiz ki çocuk korku ve kaygılarımızdan etkilenmektedir.
Tedavisi anlayarak Kur'an okumaktır. 
Çünkü der ki ;

--- Özellikle ebeveynlere, ettiğin yalnış dualara ve beddualara tevbe et.
--- Büyük konuştuklarına tövbe et ..
--- Başkalarında gördüğün yalnışlarına , yani kınadıklarına da tövbe et...
--- Şifanı muskalarda , veya yalnış yerlerde arıyorsan derhal vazgeç , 
bu seni şirke bulaştırdığından işin yarım kalır. 
Kur'an şirki reddeder ve Peygamber'imizin sözü de bunu tasdik eder.
"KORUNMA VE KURTULMA ÜMİDİYLE ÜSTÜNE-ELBİSESİNE BİR ŞEY ASAN ŞİRKE BULAŞMIŞTIR."
VE: ÜSTÜNDE MUSKA TAŞIYANIN ALLAH HİÇBİR İŞİNİ TAMAMLAMASIN ;ÜSTÜNDE NAZARLIK BONCUK TAŞIYANI ALLAH KORUMASIN.
(HEYTEMÎ , 1/130)

Allah'ın ağzı dualı annelere , çocuklara rahmeti çoktur. 
Kısaca Sabırla duayla , Kur'an'la sığınmak hastalara ve hasta ettiklerine yetecektir.
Allah'ın Şafi isminin bütün insanlığı kucaklaması dileğiyle...

****
Evliyaların hayatlarını sürekli kendi hayatlarının önüne geçirenler , 
Kur'an'da Yasin suresinden önce Emers diye bir sure yok. Çünkü herkesin okuyuşu ve 
anlayışı kendine hitap etmekte olduğundan kendi nasibidir. Seni ona sevkeden zaten 
ödüllendirilecektir. Sürekli evliyalar şöyle dersen onlara hayranlığından kendini bilmez hale gelirsin.
Allah'ın güzel kullarım dedikleriyle beraber olabilirsin ama teslimiyetin yalnızca Allah'ın sözlerine olsun.

****

Kur'an düşündürerek yol gösteren bir kitaptır. İnsana işin başında düşünerek hareket etmesi önerilir. 
Eğer bunu yapmazsa işin sonunda niye hüsrana uğradığını düşünür durur.

Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. 
Hiç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır.
der A'raf 56. ayet..

Yeryüzünün neresinde olursa olsun barış önerilmekte ve 
İnsanca ve kardeşcesine yaşamanın Allah katındaki değerine vurgu yapılmakta..

****

İnsan Allah'ın varlığında yok olmalı ...
O bir hiçti..
Kendisine emek verildi var oldu..
Varlığının sebebini bilmesi istenmekte ,
Bilmeli ki teşekkür etmesini bilsin ..
Bunu bildiği anda kendini de bilecektir.
Yani kendisine ne kadar kıymet verildiğini.
Güzel insan sen çok güzel yaratıldığın için , 
çok değerli şeyler üretebilirsin. 
Sen bir ayetsin...
Sen bir nursun...
Sen Allah'ın eserisin..
İşte sen o eserin varlığında yokluksun...

****

İmanın aslı tek Allah'a imandır. Yani Tevhid'in hakkını vermektir. Yalnızca Allah'a sığınmak ve teslim olmakla 
emrolunmuştur insan.
Bunu yapabilen kurtulmuş demektir zaten. Çünkü sığındığı andan itibaren korumaya alınır. Kimse bişey yapamaz. 
Kendisine bişey yapılmasına Allah müsaade etse bile , sığınan kulunun yararına bir bildiği vardır ve 
Allah'tan daha güçlü kimse olmadığına göre kendisine geleni hoşnut edecektir. 
Ve Allah'ın kuluna yardım etmesi için kimsenin hatırına ihtiyacı yoktur ...
Dilediğine dilediği gibi yardım eder O ...
Örneğimiz Hz Peygamber'in yaptıkları olsun , zira Kur'an'dan en çok nasiplenen de kendisidir. Ayrıca bize öğrettikleri
karşılığında da ödül alacaktır. 
Selam olsun tevhidi koruyanlara , ve Fatiha'nın hakkını vererek okuyanlara...

****

İnsan esas gücünü vefakar dostlarından alır. Çünkü o vefalı gönüllerde Allah'ın rahmeti çoktur.
Bir başka deyişle insana o kırdığı gönüller yol açar. 
Açar açmasına ama vakti gelince onun da tamirini ister. Af da bir olur , iki olur , oda bir insan, nereye kadar 
dayanacak ki ... 
Ey ilim sahibi insan çok şey biliyorum diye az bileni hor görme , belki de ona verilen bir bilgi sana verilenlerin 
dönüm noktasıdır. 
Allah sana nasıl yaklaştıysa sen de onlara öyle yaklaş ...
Ve onları azarlama , olabilir ki o Hak katında senden daha değerlidir.

****

İbrahim'in milletindenim diyenler şöyle dua ederler ;

"Rabbim! Beni, namazı özenle yerine getiren bir insan yap. Soyumdan bir kısmını da. Rabbimiz, duamı kabul et!"

İbrahim Suresi 40

****
 

Biri şöyle dedi ;

Bir insan hakkıyla namaz kılsın , ben ona seccade olurum..
Bir insan Kur'an'a teslim olsun , anlasın yaşasın , hayatına indirgesin onun gelgitleri olacaktır , yani biraz sarsılacaktır.
O kendine gelene dek ben ona sabredebildiğim kadar katlanırım.
Sonrasında bazı suskunluklarımı da anlamış hale gelecektir. 
Çünkü İnsan çok kolay kaybediliyor fakat,
çok da kolay kazanılmıyor ki ..
Selam olsun insanı kazanma gayretinde olanlara.

****

Evliyaların hayatlarını sürekli kendi hayatlarının önüne geçirenler , 
Kur'an'da Yasin suresinden önce Emers diye bir sure yok. Çünkü herkesin okuyuşu ve 
anlayışı kendine hitap etmekte olduğundan kendi nasibidir. Seni ona sevkeden zaten 
ödüllendirilecektir. Sürekli evliyalar şöyle dersen onlara hayranlığından kendini bilmez hale gelirsin.
Allah'ın güzel kullarım dedikleriyle beraber olabilirsin ama teslimiyetin yalnızca Allah'ın sözlerine olsun.

****

Yer karışık ama gökler hala aydınlık...
Hatta göklerin gecesi de yolu bulacak kadar aydınlık. Geceye hizmet eden ay var. Zaten iş ve oluşların hükmü göklerde değil mi , 
Şairin de dediği gibi , kader deyip teslim olma , göklerden gelen bir karar var , sen bu karardan nasiplenmeye bak ...
Şehit ve gazilerimizin canlarının haklarının yanı sıra
bir garip kul da sen ol da duanla katıl.. 
Enbiya - 112 -
Resul şöyle yakardı: "Rabbim, hak ile hükmet! Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin nitelendirmelerinize karşı yardımına başvurulandır, Müsteân'dır."

****
Hayat hep güllük gülüstanlık olmadığı gibi zorluklar bizim ağırlaştırdığımız gibi de değildir. 
Mümin kulların zorlukları biraz ağır olabilir , ondan da gücünün üstünde bir şey istemez Allah.
Yemek için hazırlık yapar gibidir sıkıntılar. İlk önce soğan doğrarız. Soğan biraz gözümüzün canını yaktığı için ağlarız , ama , en iyi lezzeti de soğan vermektedir. 
Zaten hayatını idame ettirebilmen için sen bu yemeğe muhtaçsın. 
Allah'a muhtaçsın ,
Yarattıklarına muhtaçsın,
Ama nasıl bir insansın ki en ufak bir şey için kıyameti koparıyorsun...

****
Kıble , istikametdir.
Yani yüzünü döndürüp o yönde ilerlediğin yoldur. Bu yol teslim olduğuna gider. 
Bunun içindir ki insan insanın kıblesi olamaz. Yani insan kime bağlı , kime hizmet ediyorsa o onun kıblesidir. 
 Her ne kadar bazı Alimlerimizin kıblesi Kur'an olsa da , 
talebeleri kendilerini kıble edinmiş. Hiç soru sorma gereği bile duymuyor. 
Hepimizin kıblesi aynı olmalı, yan yana yollarda ama aynı yönde.
Ve kimimiz önde , kimimiz arkada olabiliriz. Zaman zaman birbirimizi de geçebiliriz. 
 Kısaca Kıble birlikten biz olarak ilerlemenin simgesidir. Kim senlik benlik derdine düşmeden biz olabiliyorsa , Allah'a teslim olmuş demektir. 
Sen niyetine bak , her yerde Allah'ın yüzü vardır.
Biz ,
İnsan da biz,
İnsanlık da biz,
Öyle ki ayrım yapmadan biz olabilmektir.

****
Cennet mümin yani imanı güzel annenin ayakları altındadır. Bu durumdaki bir anne zaten dünyada cenneti yaşamaktadır. 
Ama kendisinin hayatı cehennemse , başta çocukları olmak üzere çevresine nasıl cennet sunacak. Neslin korunması açısından anne sağlığı ilk sıradadır. Elbetteki baba çok değerli ve önemli bir yerdedir. Ama çocukları ile en çok anne iç içe olduğundan , anne iyi bir konumda olmalıdır. Anne baba ile evlatları arasında bir perde değil , bir değer olmalıdır. Öyle ki sunduğu güzellik , hem eşinin hem de evlatlarının gözünde kendisine bir değer katmalıdır.
Anne sırdır. Kendisi zaten , Allah'ın sunduğu bağıştır. Bağışlamayı sever. Çocuklarının kurtuluşu için yapmayacağı hiç bir şey yoktur. 
Sağlıklı şeyler yapamıyorsa bilin ki hastadır. Çevresindekileri de hasta etmiştir. Hasta olduğu için kendi hatalarını görememekte en başta eşini ve maalesef ki çocuklarını dahi suçlamaktadır. 
Bu söylediklerim bazı aile de tersi yani baba için de olabilir. 
Problem sosyolojik,
Her aileye , her konuma , her kişiye göre problem değişiktir.
Karmakarışıklık toplum da bozukluk oluşturmuş. 
Allah'ın hastalıklarımızı gidermesi ümidiyle
Ya Şafi....

****

İç İçe manalar ifade eden dualar vardır.

Furkan Suresi , 74 gibi.

Onlar şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, eşlerimizden ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla. Bizi takvaya sarılanlara önder kıl."

Dua eden kadın olsun erkek olsun , eş ve çocuklar aynı dua içindedir. 
Eşlerimizden ve çocuklarımız derken çoğul olarak bahsedilmektedir. İnsan geniş düşünerek duayı dile getirirse başkaları içinde rahmet dilemektedir. 
Hiç tanımadığı , bilmediği bir milletden de olabilir.
Kur'an evrensel olduğuna göre , rahmeti de bütünümüzü kucaklamaktadır.
Dua ya hizmet gerek , gücünün yettiği ölçü de ...
İnsanın zürriyeti bozulmasın yeter ki...

***
İftira ve affetmek...
Bir Peygamber hatırası ...
Yusuf'un yolu...
Ortalık iftiraya uğrayan insanlarla dolu . Kimisi intikam alma hakkını kullanmış , alacağı bir şey kalmamış .
Kimi aklanmayı bekliyor, haklıdır , ağır bir yükle karşı karşıya.
İşte orada Yusuf gelmeli aklına , 
Allah'a onları affettiğini söyledi ve onların affını istedi .
Ama o seçilmiş bir kul olduğu için donanımlıydı. Daha işin başındayken rahmet okudu..
Biz de tam tersi . 
Olabilir ki sonraki pişmanlığımız işe yarar. 
 Herkes hazırladığı sona gidiyor , Allah'ın rızası ise içindeki sarp yokuşu aşmakta..

****
İnsan işte ...
Sürekli konuşuyor,
Karşısındakine fırsat vermediği gibi kendine de fırsat vermiyor.
Sussa kendi sessizliğinde kendini bulacak ,
İçindeki sesi dinleyecek de kendine gelecek.
Düşünmeye fırsat bulacak.
Sessiz konuşmanın adıdır düşünmek , 
İnsan düşündükçe çare üretir. 
Aklını başına toplamanın adıdır düşünmek.
Güzellikler düşünüp , güzellikler üretenlere selam olsun...

****

Bayram gelmiş,
Mubarek olsun.
Kimine tanışma olsun,
Kiminin de dostluğuna dostluk katsın,
Hepimizin bayramı kutlu olsun...

****

Ne güzel bir Allah'ı tesbihtir.

Allâhu nûrus semâvâti vel ard.

Allah göklerin ve yerin nurudur.

Kaç kere söylediğin önemli değildir , yeter ki gözün ve gönlün
de seninle beraber olsun.

***
Ey insan !
Sen Allah'ın bir hakkısın. Sen de emeği var hatta sana ruhundan üfledi. 
Kısaca seni güzel bir biçimde yarattı. Ama sen yap dediğini yapmayarak Allah'ın hakkını yedin. Hatta yapmamakla kalmadın , batılı kucakladın. Oysa her şey senin güzelliğinin devamı içindi. Ufak bişey de hakkımı yediler diye feryadı basmaktasın. 
Unutma ki hakdan öte bir Hakk var ki , bir çoğunu görmezden geliyor , yoksa vay halimize...
Ya Hakk...
Bağışla hepimizi...

****

Anneyle evlat arasında gizli bir bağ vardır. Doğduğunda kesilen göbek bağı sadece yaşam nefesini ayırır. Manevi bağı kimse koparamaz. Çünkü herkesin annesi kendisini dünyaya getirendir.
Kırgın da olsa , sevinçli de olsa , kendisi kusurlu da olsa , hatta hasta da olsa yine yavrum demektedir. İç dünyalarından birbirlerini söküp atamazlar. 
Kiminde kuvvetlidir bu bağ kiminde zayıfdır. Bazı durumlarda evladın attığı adım , bazı durumlarda da annenin attığı adım bu bağı kuvvetlendirir. 
Aslında her ikisinin de rahmeti yanı başındadır da görmezler. Ve birbirlerine ilaçdırlar. 
Tabi Allah'ın sevmediği işlerde birlik içinde olmadılarsa...
Zira beraberce çözmeleri gerekir , aksi halde ikisi de 
karanlıklarda kalabilir...

****
Hedef gönlün gördüğü son noktadır. Bulunduğun hal içindeki dileğindir. 
Güzel insan , iyi dileklerde bulun ki , dileğin hedefine ulaştığın da mutlu olasın...
Zira insan sonra der ki ne bileyim o zaman böyle istedim. 
Hedef başarabildiğindir. O da gücünün yettiğidir. İnsan gücünün yetmediği şeye talipse bekler durur..
Hedef emellerinin emeklerinle bir yerden bir yere taşınmasıdır. 
Kimileri yaklaşır , 
Kimileri ulaşır, 
Kimileri de oniki den vurur..
Hedef hep ileridir , hiç geri gitmez...

****

İnsan ziyan da ...
Kendini israf ediyor, bazen bilerek çoğu kez de bilmeyerek...

İnsan inkar da ...
İleride kendisine şahitlik edecektir.,
Kendini de inkar edemez ya ...

 

İnsan iman da , nurlarda , ayetlerde ,
Buna da takvası şahittir.

****
 

Mizac..
Karışım , 
Bir şeyin içindeki maddeler görünenler ve bilinenler...
İnsanın da mizacı vardır ki , o da kişiliğidir. Eğer bu seçtiği kişilik güzelse kimliği de güzel olur. Tam olması mümkün değildir fakat güzel yanı ağır basarsa güzel bir kimliği olur. 
Allah'ın güzel kullarından olurlar. o mizacı güzel kullara , mizacı güzel içeceklerden sunulur.

Mizacuha Kâfura...

İnsan suresi 5 . ayet der ki,
Muhakkak ki ebrar olanlar, içinde kâfur bulunan kadehlerden içecekler...

O kullar ki , hayılarda yarışırlar ve bu yaptıkları güzel işler kendilerine güzel bir mizac kazandırdığından , ikramı hak etmişlerdir.

****

İman edenlere söyle: "Allah'ın günlerini ummayanları affetsinler ki, O, bir toplumu kazandıklarıyla cezalandırsın." Casiye ; 14

Hani bazıları vardır ki , 
Allah'ın ayetlerini işittiklerin de alay ederler,
Yalancılık etmekten çekinmez , çünkü sonunun nereye gideceğine inanmamaktadır.
Kendisine ayetler hatırlatıldığında , kulağı işitir ama gönlü işitmez , birde inadında ısrar eder durur.
Bütün bu çirkin işleri yapanlarla karşılaştıklarında , Allah'ın güzel kullarından bir isteği vardır .
Onları bağışlamak ...
Çünkü böyle biri seni de çok üzebilir. 
Adeta kendi hakkımızı bağışlamamızı istiyor Yaradan. 
Ki ayetlerin sahibi Allah onların cezalarını burada versin. Olabilir ki o çektikleri cezalar kendileri için caydırıcı olabilir. Akıllarını başlarına getirebilir.
Onlarla inatlaşıp , küfürleşmek değil.
Bu kolay değildir, ama iman da çoğu kez zoru başarmaktır.

****Solan gül de ,
Ölen kul da ,
Rabbinin emrine boyun eğmekte ve Hayy ismine hizmet 
etmektedir.
İşte güzel kulun ömrü bir gül kadar ..
Çirkenlikler sergileyenin ömrüde diken kadar ,
Son hep aynı ..
Hakedilen alemler...

****
Ey insan ! 
Bilmez misin ki hamurun af ile yoğruldu. Sürekli hatalarına Settar olan Allah rahmet etmektedir. 
Sen de yaktığın candan af dile ,
Yandığın için kendini bile af et. Çünkü en büyük zararı insan kendine vermektedir. 
Hele bir de canını yakanları da af edersen , işte o zaman afiyet bulursun ,
Afiyet , Allah'ın affinda gizlidir. 
Boşuna mı dedi Cenabı Peygamber , Allah'tan af ve beraberinde afiyet isteyin.
Güzel Allah'ımın bütün insanlığı af ve afiyetiyle sevindirmesi dileğiyle....

****

Sabır susmakdır bazen.
Hemen beddua edilmediği gibi ,
hemen dua da etmemektir.
Suskunluğunun içinde , Allah'ım sen bilirsin diyebilmektir.
Hani güzel kullardan biri demiş ya ;
Sabret ,
Allah yapsın sen seyret...

****
Takva giysisi herkese emredilmektedir. Sadece hanımların bedenini gizlediği örtü değildir. İnsanın esas takvası hal ve hareketlerindedir.
Sakınmaktır ve kadın erkek hepimizden istenendir. 
Ama ;
Kadın , annedir , eşdir . 
Kendisi süsdür. 
Bundan dolayı takva kadında daha da hoş durmaktadır. 
Allah'ın onu bağışla isimlendirmesidir. Hani der ya Allah dilediğime erkek çocuklar armağan eder, dilediğime kız çocuklar bağışlarım.
Esas manada takvasını koruyan kadına hiçbir kimse kötü gözle bakamaz. Çünkü Allah'ın korumasındadır. 
Selam olsun , Allah'ın takva sahibi kullarına...

****

İnsan ancak kendisiyle barışıksa başkaları ile de iyi ilişkiler içinde demektir. Aksi halde gittiği her yer kendisine dar , gördüğü , konuştuğu bir çok insan kendisine samimi gelmez. Çünkü etrafa kendi iç dünyasından bakmaktadır. 
Kendisiyle barışık olan , geçmişiyle de barışıktır. Önceden boynunu büken olayları silip attığından , nefreti kalmamıştır. Böylece geleceğe de güzel bir zemin hazırlamaktadır. 
Bunun için hayra ve barışa yönelik işe aday olmak gerek. 
Boşuna mı diyor bir çok yerde Allah ,
Affetmeyi esas al. 
Hatta sana bir şey yapmadı zannettiklerini de affet

Kur'an'ın ifade ettiği şöyle güzel bir duadan nasiplenmek dileğiyle ;
Biz insana, anne babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!"


****

Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir. Ve size, ilimden sadece az bir şey verilmiştir." der isra 85. ayet.
Allah'ın bize bahşettiği ruhumuzu koruyamadığımız gibi bir de isim koymuş adına da huy demişiz. Birde uydurmuşuz ki can çıkmayınca huy çıkmaz . Oysaki eksi ve artı seçenekler içindeyiz hepimiz. 
Yani Allah'a itaat ettiklerimiz iyi huylarımız , etmediğimiz taraflarımız ise kötü huylarımızdır. Allah kimseyi doğuştan yalancı sahtekar yaratmadı. O kendine onu meslek edindiğinden huy haline gelmiştir. 
Ama bazılarının da inatcı bir yapısı vardır. Önemli olan nerede inat ettiğidir. Mesela güzel yoldan vazgeçmemek gibi bir inat çok güzeldir. 
Hepimizin üstün olduğu bir tarafımız vardır. Herkes her şey olamaz. Mesele bu kabiliyetimizi bilmek , o yönde ilerlemek ki başarıya ulaşalım da Yaradan 'da bizden razı olsun. 
Çünkü Allah kendi yolunda başarıya ulaşanları sever ve yardım eder.

****

Secde insanı kendine getirir. Bir hiç olmadığını ve acizliğini hatırlatır. Kısaca insan kendi kendine yetmediğinden , tam ve kusursuz olana sığındığı için , kendini bulur.  Ama insan işte ..
Bazıları var ki , hakkıyla secde etmediğinden kıldıkları namaz onlardan davacı olacaktır. 
Bazıları da var ki , kariyer adına iyi bir yerde ama , büyüklük kuruntusu öyle bir sarmış ki , kendi bile farkında değil.

 Oysaki hepimiz bir İbrahim duasına cevap idik...

İbrahim suresi -40-

"Rabbim! Beni, namazı özenle yerine getiren bir insan yap. Soyumdan bir kısmını da. Rabbimiz, duamı kabul et!"


****

Hepiniz birbirinizdensiniz diyor Allah,
Sen bensen , ben de sensem eğer ,
Bu kibir niye ki ,
Sen ötekini birşey bilmez zannedersin ama onun bir bildiği , senin bütün bildiklerine bedel olabilir. 
Hem bu denizleri , kayaların tepesinden seyretmek niye ki ,
Bakar bakar durursun ,
İn aşağıya , 
Seyrettiğin denizlerde bir sürü rahmet var , yararlanmaya bak,
Zira nasibin seni beklemek de..

****
Ne güzel demiş söyleyen ,
Yer Müennes,
Gök Müzekker diye,
Gökten rahmet inmeden önce şimşekler çakar, karanlıklarda , aydınlıklarda oradadır. Güneş de , Ay da ve yıldızlarda ordadır.
Ama Toprak , yaşamını sürdürebilmen için senin muhtaç olduğun ilk sıradadır. Biz onun kıymetini bilmesek de o bize sunmaya devam etmektedir.
Toprak sabırlıdır.
Onun da , gökten gönderilene ihtiyacı vardır . Susuz olmaz , güneşsiz
olmaz ki ...
İşin özü her şey birbirine muhtaç ,
Sadece birinin ağırlığı , ötekinin hafifliğini dengeliyor o kadar.

****

İnsanın günahları aklına geldiğinde , elbette üzülmesi kaçınılmazdır. Akabinde Allah'ın affının ne kadar büyüklüğünü kavramışsa eğer , kendi günahlarının küçüklüğünü de görecektir.
Bir başka deyişle sürekli işlediğin günahları düşünüp de , aynı yerde kalmayasın. Çünkü başka güzel işler yapmaya ihtiyacın var.
Yeter ki insan günahında ve onu itiraf etmesinde , samimi olsun . Ben kimsesizim ve sana yalnız geldim diyerek , şirke düşmeden Tek ve Gaffar olana sığınsın.

Hani şöyle diyor ya bizim ve herşeyin Yaratıcısı Allah;

"Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafur, mutlak Rahim'dir."

****
Suskunluk...
Bir nevi güç yetirememektir.
Konuşmaktan ve anlatmaktan yorulmaktır adeta.
Yorgunluğunu boşver diyerek suskunluğunda gizlemektir. 
Öyle ki insan artık bu aşamada iç dünyasında konuşur veya susar ve der ki ,ancak sen benim sesimi kesebilirsin , ama ben senin duyamayacağın kadar yine konuşurum .
İnsanın insana tepkisinin son demidir artık.
Oysa ki , 
Gönül insanın iç dünyasıdır, şifa dünyasıdır.
Kur'an ise gönüller derdine bir şifadır.
Bundan dolayıdır ki oraya Hak'tan başka 
kimse müdahale edemez.
Ya Semî,
Ya Basîr,
Biz kullarını en iyi duyan ve gören sensin ,
Affet ve yardım et Allah'ım....

----

Kendi kendimize şahitlik etmişiz de haberimiz yok. Öyle ki kıyamet gününde dahi inkar edemeyeceğimiz bir şahitlik,
çünkü kendi benliğimiz bize tanık olacak. 
Yük ağır inkar edenin yükü çok daha ağır. 
Ey insan bu imandan sapmak niye .
Dememiş miydin ki tanıklık ederim ki sen bizim Rabbimizsin. Söz verdiğinde yanında senden başka kimse yoktu. 
Senin senden başka şahidin de yoktu.
Öz sensin, 
Kıyametin kopmadan özüne ve sözüne dön
Sevabınla da günahınla da sen özüne dönersen 
Allah sana yeter....

---

Kaderi ağacın kökünde yazılı. O Kaderin içinde Allah'ın takdiri var. Bir ağacın bütün yapraklarının şekillerinin aynı olması o ağacın kaderidir.
Rengi kokusu deseni , her ne mevcudsa o onun kaderidir. Yaradılışıdır. Ta ki ağaç sağlığını yitirene kadar , daha nice yapraklar düşecek ve yenileri gelecektir. 
Ey İnsan sana verilen ömür hakkın senin kaderindir. 
Ne dünyaya gelmemeye gücün yeter ne de ölümsüzleşmeye..
Ve hayatın senin seçeneklerindir.
Bazıları ise seçemediklerindir. Bazıları ise kıymetini bilemeyip deforme ettiklerindir...

----

  Hak tekamülün sonucudur. Takdirdir. Hakkı seven hakkını da arar bulur. Zaten haksız taraf karşı tarafa hakkını ödemedikçe geçerli değildir. 

Hak düzgün mana ifade eden bir cümlenin sonuna konan noktadır. Bazen bu cümle virgülde kalabilir. Ama vakti geldiğinde bir şekilde cümlenin sonuna ulaşılacaktır.
Bazen de insanın almaktan vazgeçtiği haklarıda olabilir. Vazgeçtiği onun kazandığı yani azığıdır. Burada alacağı olan bir bardaktan vazgeçene , orada altın bardaklarla güzel içecekler sunulur. 
Hakk Allah'ın adıdır. 
İnsana hakettiğini kendisi vermiştir. İnsana ya hakkını almak yada helal etmek yakışır.
Ey hakkı yenilmiş insan !
Gücün yetmiyorsa da herşeyi bilen ve ikram edenin sana bir şekilde hakkını ödeteceği günü bekle...

****

Hem düşmanlarımın ve hem de dost bildiklerimin şerlerinden Allah'a sığınırım.
Zira onları dost bildiğim için şerleri yok zannederim. Bazen de onlar hatalarını bilerek yapmadıkları için ısrar ederler. Bunun için yaptıkları düşmanımın yaptığından beter olur. Ve bu hata insanın neredeyse ömrüne bedel olur , yani bir ömür geçer de anlamaz. Saflığının bedelidir kaybettikleri ...
Oysa Mümin saf olmaz der Allah ...
Çünkü Cenabı Hakk Mümin'e güven ve iman sunmuştur, böyle bir imanla bakamadığımız için görmemekteyiz.
Mümin kimseye düşman da olmaz ...
Aslında Mümin düşmanını dosta çevirmeye gayret edendir...
Güzel bir niyetle ve sunuşla ...

****

Cem olun...
Dertlerde cem olun .Kardeşinin derdiyle tasalan , derdine 
çözüm ol.
Bazen varlıkta bazen de yoklukta cem olun. 
Varsa ver , yoksa al da paylaşmakta birlik ol. 
Unutma ,
Cennet iyiliği paylaşıp cem olanların yeridir. 
Cehennem de kötülüğü paylaşanların yeri ...
Tercih senin insanoğlu ...
Sonuç da senin tabiki ...

****
Gölge aslın yansımasıdır. Asıl giderse gölge de gider. 
Güneş gibi...
Güneş giderse Ay da yok olur...
Oysa ki Ay zifir karanlıları aydınlatmakta..
Gündüz güneşe muhtaç , gece aya ...
Karanlıklar aydınlığa ...
Soğuklar sıcağa ...
Herşey birbirine ,
Sen ise yaradanın ışığındaki sana muhtaçsın...

****

Affetmek insanın kemal derecesidir. Elinden tutup kaldırmak ise takvasıdır. 
Takva bazen de zor kazanılan azıktır.
Zor işlerin ödülü büyüktür.
Öyle takvalar vardır ki , seni güzel Peygamber'imize komşu eyler. Onun yaşamı tefsirdir. Ben onun ümmetiyim demek yetmez , yaptığını yapmak gerekir. Her yaptığını yapamasak da hayatın da bizim gücümüzün yeteceği şeylere de yer vermiştir. 
Ara bulursun , yeter ki doğru yerde ara ...
Unutma Onun nefesi Kur'an'dı. 
Hiçbir şey yapamıyorsan bile kötülük yapma bu sana yeter...

****

Allah'ın takdiri vardır. Takdir insanın göremediği ve bilemediğidir. Ama insan ısrarcıdır. Öyle ki haketmeyene dua eder durur. 
Uğraşın seni de helak sınırına getirmeden vazgeç...
İnsan kendini kaybettiği zaman içinde harcar da haberi olmaz.
Kimi Peygamber , babasından, kimi oğlundan , kimi de eşinden vazgeçti...
Yakınları için yapabildikleri tek şey onlardan vazgeçmek oldu...
Allah'a itaat ettiler de kurtuluşa erdiler. 
İtaat yalnız Allah'a'dır. 
Dönüş de itaat ettiğin yönedir.

****
Yaprağın ömrü bittiyse ağaç ne yapsın. Koskoca ağacın bir yaprağına gücü yetmiyor. O yaprak baharlar görmüş ama sonbahar da ömrünü bitirmiş , geldiği yere yani toprak olmaya gidiyor. 
Ey insan senin ondan ne farkın var ki ,
Bütün mevsimleri yaşadın ..
Senin yazın başka bir canlının sonbaharıydı...
Kışın da başka birinin yazıydı...
Ateş oldun ,
Duman oldun ,
Bazen dert oldun , 
bazen de çare oldun.
İnsan geldin ,
ama nasıl gittin .

****

Biz senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey dilediğinde, şeytan onun düşünce ve dileği içine bir şey atmış olmasın. Ama Allah, şeytanın attığını siler, sonra kendi ayetlerini muhkemleştirir. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.(Hacc suresi 52. ayet )

Peygamberlerin ahlakıdır , Kuran'la uyanmak , uyarmak hatırlatmak. 
Onlara şeytandan bir dürtü geldiğinde Allah'ı hemen hatırlarlar. 
Allah bana yeter derler ve yapması gerekeni en güzel şekilde yaparlar. 
Onlar hemen hatırlarlar ve her hal ve şartta mutlaka yaparlar.
Bizim ise acabalarımız ve ne der korkularımız vardır. Bunları silip atmak için tenkitlerimiz vardır içimizde , hemen olmasa da sonra yapsak dahi iç tenkiti işletme süremiz zamanla azalacak ve korkularımız gidecektir. 
Yerini güven ve ardından sevinç alacak , böylece Allah'ın sunduğu imanı tatmış olacağız.
Hani ihsanın karşılığı ihsan diyor ya,
Sadece nasiplenmemiz istenmektedir. çünkü Allah kimseye gücünün üstünde yük yüklemez. 
Ve yeni bir işe koyulmak için bu yolu aşmak gerek.

****

Haram yasak demektir. Bu yetkiyi koyan yalnızca Allah'tır. 
Hele zayıf olduğun konularda yaklaşmayın diye uyarıları vardır Yaradanın. 
Aksi halde günahın gönlüne perde olur da , gözündeki ışık gider ,
yanı başında ki ne şer söyleyeni ne de hayır söyleyeni görürsün...
Ama insan işte ,
iyi bir şey yaparsa ben yaptım diyor ama kötü haline de hep bir sebep buluyor.

****

En zor işlerden biridir , yaşayarak insanı okumak ,
Karşındaki kişi şirk içinde ise ağır sözler işitirsin , kazanmak için yola çıktıysan sabır gerekir.
Ya da bataklıkta ise , sen kurtulsun istersin o senin üstüne pislik atar da kirlenirsin , 
Sen her halde Allah'ın ayetiyle yoluna devam et. Öyle ki O sana gideceğin noktayı da duracağın yeri de ve hatta vazgeçeceğin noktayıda gösterir. 
Çünkü Allah ayetlerini korur,
Ayetlerle de sen korunursun da başarıya ulaşırsın.

****

Secde Teslimiyettir bir başka manada,
Zaten önceside vardır secdenin ,
Saygıyla dik duruşun ve eğilişin olmalıdır ki secdeye varabilesin. 
Ve sen ey güzel insan tam teslim olamazsın
ancak gayret edersin.
Vazgeçme..
O çabanı tam olan Yaradan görür bir adım daha atarsın...
Zira eksiklik insana mahsus....

****
Af ve Afiyet...
Mutluluğun sırrı..
Seni senden iyi bilenin ve haline senden daha çok üzülenin koyduğu çözüm noktası ...
İnsanın o halinden kurtulup daha iyi hale geçmesi için lazım olan şey, 
Bazen maddi ,
Bazen manevi,
Bazen de ikisi birden ,
Boşuna dememiş Cenabı Peygamberimiz ;
"Allah katında Allah'tan istenen şeylerin en sevimlisi afiyettir."

****

Allah'ın ismidir ;
Fettâh : Açan. Fetih ve zafer lütfeden.Kolaylık sağlayan.

****

Selam Allah'ın ismi ,
Selam Resullerin İbrahim Peygamber'e duası...
Ve Selam İsa Peygamberin kendine duası,
Hani demişti ya ,
"Selam bana doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kaldırılacağım gün."
İnsan tanımadığına selam verir de kendisini unutur , nedense..
Hani Allah der ya ,
Resullerim de sizin için örnekler vardır.
Selam olsun biz aciz kullara...

****

Herkese aynı hak verildi.
Kimine başka , diğerine başka kitap yok.
Kur'an aynı Kur'an...
Sorun insanın gayretinde ,
Bütün dillere çevirisi de aynı,
Dilin farklı oluşu rahmeti ne azaltır ne çoğaltır..
Sorun insanın gayretinde,
Anlayışı ve yaşayışında...
İnsan en güzele talip olmalı ,
Anlamayı esas almalı ,
Ya aslını okurken anlamalı , yada aslıyla beraber anlayarak okumalı ...
En güzeli de yaşamalı....

****

Kur'an,
Gönüllerin özüne hitap eden,
Sana göre bilmediklerini öğreten, aslında unuttuklarını hatırlatan.
İç dünyanı düzene koyan kitap..
Kitapların anası ...
Esas olan samimiyet ve devamlılıktır.
Duygular içtedir. Niyetler içtedir. İnsanın bakışı niyetine göredir. 
Kendisini kucaklayanın önce iç dünyasından başlar değiştirmeye, düzenlemeye ...
Özünü temizler. İnsan önce kendinden başlamak zorundadır. Aksi halde ne kendine ne de başkalarına faydalı olur.
Öncelik kendisine , sonra da başkalarına , belki de toplumlara yararlı olabilir.
Rad suresi 11 ayette konuyla ilgili delil vardır.

 

11-Her biri için onu önünden ve arkasından izleyen gözcüler vardır ki, kendisini Allah'ın emrine bağlı olarak koruyup denetlerler. Gerçek şu ki Allah, bir toplumun mâruz kaldığı şeyleri, onlar, birey olarak içlerindekini/birey olarak kendilerine ilişkin olanı değiştirmedikçe, değiştirmez. Allah bir topluma bir perişanlık dileyince de artık onu geri çevirecek bir güç yoktur. Ve onlar için Allah'ın berisinden koruyucu bir dost da olamaz.

****

Lütuf , Allah'ın bize sunduğu kıvamında ikram ...
Varlık ile yokluk , azlık ile çokluk arasında olan,
Mesela Latif bir rüzgar,
Gemiler bile yürümesini böyle bir rüzgara borçlu,
İçindekiler sevinçli halde yolculuk etmekteler..
Güneş,
Ay,
Yıldızlar, hepsi yerli yerinde ,
Kıvamında Isı ve Işık kaynağı ,
Ya latif,
Tam olan Sensin,
Eksikliğimize say.
Sana güzel kul olabilmek için de ,
bizi lutfunla kucakla....

****

Sınır ...
Bazen senin gücünün yettiği son nokta,
Çoğu kez de Allah'ın emirlerinin çiğnenmemesi gereken nokta,
Sevginin de sınırı var, 
Nefretinde ..
Sınırı aştı mı insanı mutsuzluk sarıyor zaten.
İnsana nefes alma demiyor, Nerede nasıl aldığına bak , yoksa ziyandasın diyor.
Zaten her nefesin seni sona götürmektedir. 
Ey İnsan , artık gücünün yetmediği için değil de , imanın ağır bastığı için , kendine gel..
Umulur ki kazananlardan olasın.

****

Kader Allah'ın kararıdır.
Kudretidir. Bir şeyin yaratılması da yok olması da ona biçilen kaderdir. 
Meselâ , Yağmur'un gökten aşağıya inmesi de kaderdir. Tersi bir işe yaramaz. 
İnsanın kaşınin gözünün yeri de yaratılışının kaderidir. . Her şey belirlenmiş ölçüye bağlıdır. Kaderi kudretinde saklıdır.
Hikmetlerle doludur. Hakkımızda belirlenen kader takdire şayandır. 
Bizden istenen bunu anlamamız ve daima teşekkürle kulluk etmektir. 
Hamd olsun bize daima lutufla bulunan Yüce Yaradana ...

****

Sen ,

Mehmetsin..
Muhammed'sin,
Şehitsin..
Şahitsin..
Allah'ın güzelliklerinin tanığısın,
Sen bizim nefesimizsin,
Sana mı yüklendi hepimizin rahatlığı,
Allah'ın razı olduğu kul ,
Peygamber'in razı olduğu ümmetsin.
Umarım bizlere haklarınızı helal edersiniz,
Selam olsun sizlere ,
Sizlerde Selam edin bizden o kutlu Peygamberimize...

****

8: Seni aile geçindirme zorluğu içinde bulup da zengin etmedi mi?

 

Duha suresi 8. Ayet mealen böyle demektedir. 
Zenginlik deyince de sadece aklımıza maddiyat gelmektedir. Oysaki en büyük zenginlik herkesin yerini bildiği Kur'an'ın nuruyla nurlanmış bir ailedir.Aksi halde altın saraylarda yaşasa ne olacak , çocuğu başka alem de kendi başka alemde.
Ve birbirleri ile konuşamaz , geçinemez hale gelmişler. Aile fertleri arasında geçinme zorluğu neredeyse çağımızın hastalığı olmuş. 
Ey sıkıntıya düşmüş güzel İnsan ...
Üzülme imtihanınsa yanlışını anlayıp düzeltmeye başladığın anda geçmeye de başlar,
Esas ilacın sonra ki ayetlerdedir. 
Yetim ...
Bazen kimsesiz demek ,
Bazen de herkesi var ama kimsesi yok demek.
Güzel bir şekilde sarıp sarmalayarak o kimsesizin kimsesi ol. Umulur ki kaybettiklerin sana geri verilebilir.
Hiçbir şey bilmiyorsan sevgiyle başını okşa...

****

Maneviyat Rabbimizin Hazinesidir. Dilediğine /dileyene Hak ile ikram eder. 
İnsanın elinde birşey yoktur, ama dilindedir. Sadece bilgiyi hatırlatmak amacıyla söylemekle görevlidir. Kendisine ikram edileni sözleriyle paylaşmak zorundadır. Tıpkı çayını kahvesini paylaştığı gibi ..
Allah Kerim 'dir , Ekrem'dir,
İkram edenlerin en hayırlısıdır.

****

İnsan ağaç misali ;
Meyve vereni var , vermeyeni var. Kimisi meyve vermese de hayat verir , veya ömrü bitince kuru gider. Ama bazı bitkilerin ateşin dahi yakmadığı tohumları vardır. Toprak ana adeta onları korumaktadır. Böyleleri Salih amel işleyen kullara benzer. Kendileri gitse bile ektiği tohumlar daha sonra yeşerebilir.

****

Yol belli,
Yolcular belli, 
Bir kervan misali ,
Kimi öncülük eder,
Kimi arkada kalır, 
Ya yeni katılmıştır ,
Ya da kervanı kollamaktadır.

****

Allah ; Yaratan, yapıp eden , ezeli, ebedi olan varlığında başkasına muhtaç olmayan , eşsiz , ortaksız kudret.

****

Esmadandır ;

Fâlık ; Yarıp parçalayarak ortaya yeni bir şey çıkaran ; tohum ve danelerin içinden yeni ürün çıkaran.

Fâtır ; Yaratan . Birtakım varlıkları yarıp parçalayarak yeni varlıklara ve oluşlara vücut veren.

****

Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O'na kulluk/ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetlerine şükredin.

Ey İnsan !
Senin sofrana temiz nimetler sunuldu.
Sen helal kazandın , getirdiklerini de eşin temizleyip sana ikram etti.
Hamd olsun Allah'a de..
Teşekkür şükürden gelir.
Eşine de teşekkür et,
Çünkü oda bir nimet değil mi.

****

Allah'ın bir sürü rahmet kapıları vardır,
Zor olanı başarana bazen kapılar kolay açılabilir.
Açılmasına bir Selam bile yeter.
Kırık bir gönlün kendisini kırana verdiği , gönderdiği bir selam gibi , dua gibi...
Boşuna mı dedi Allah,
Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler.

****

İnsan işte,
Kendi penceresinden bakmıyor diye susturuyor karşısındakini,
Ya sana iyi olan ona kötü ise ,
Veya onun canını yaktı ise,
İster rahmet okur,
İster lanet okur,
İyiliği öner ama fazla ısrar etme,
Ama kararına hoşgörülü ol...
O sinirle seni de üzmesin...

****

Makamı Mahmud...
Muhammed Mustafa Makamı,
Her nefeste ümmetim diye feryat eden bizlik makamı,
Bizim aklımızın almayacağı , güzelliklerle dolu yakınlık makamı,
O vahyin hakkını vermişti çünkü...
Dünyamızda da çeşitli makamlar vardır. 
Makamlar kalıcı , kişiler gelip geçicidir. Aslında Allah'ın her şey kuluna ikramı değil mi ,
Ey İnsan , 
En yüksek makamda da olsan nihayetinde bir kulsun , imtihanlardasın , biliyorum zor işler içindesin ,
Hakk ile hükmet , nefsin ile hükmetme ...
Zira nefis benliği çok sever .
Allah'ın Selamı olsun , 
Sana ve bulunduğun makamlara...

****

Allah bizi kendinde biz eylesin.
Cem eylesin ,
Kendi kararında bizi ışık eylesin,
Affetsin ,
Bağışlasın,
Ve Allah bizden razı olsun,

****

İnsan bir garip hallerde işte,
Bazen kış,
Bazen yaz işte.
Bazıları ile yazın ortasında karakışı yaşarsın.
Gönlünün yazı yok ki,
Ne yapsın...

****
İnsanlık hasta,
Bir eğri bir doğruyu yolundan etmiş.
O örnek değil.
Rahat görünebilir ama hali bozuk.
Sen dosdoğru yoldasın,
Acıyla bir adım geri atarsan , bir kaç adım öne gidersin.
Zaten attığın geri adımla da yoldan çıkmazsın.

****

Güzel kullar güzel işler yaparlar.
Güzel annelik ,
Güzel babalık,
Güzel evlatlık yaparlar.
İnsandır,
Eksiktir.
Ama yapamadıklarını telafi etmeleri dahi bir başka güzelliktir.
Pişmanlıkları çabaları olur.
Allah'ım bizi Sana layık kul, Sevgili Peygamber'imize layık ümmet eyle...

****

İnsan ne kadar kolay konuşuyor,
Kendisinin yapmayacağı şeyi başkasına öğüt veriyor.
Bazen de bilmeden ben olsam yapardım diyor,
Kendisinden ve gücünün yetmeyeceğinden haberi yok.
Oysaki her halimizi bilen Allah bizi ne güzel uyarmış.

Saff suresi ,

2. Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? 
3. Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır.

****

En güzel isimler O'nundur.
Her bir ismi bir dua kapısının anahtarıdır.
Dua ben sensiz yola koyulmam demektir.
Dua yapacağın işin hayrıdır,lutfudur.
Sen insan olduğun için o işte yapacağın yanlışına yetişir.
Duasız sadece gücünün yettiği kadar yaparsın. Dua ile işe başlarsan eğer , Allah gücüne güç katar.
Ya Mucib ,
Güzel işlerimize yardım et ve,
Bizi razı olduğun kullarının arasına kat...

****

Ömür ,
Sana verilen yaşam süresi.
O sürede zaman içinde zaman var. 
Saatlerde dakikaların ve saniyelerin gizlendiği gibi .
Herkesin kendine göre geçirdiği altın saatler ise,
gücünün yettiği zamandır .
İş yapıp değer üretme zamanı. 
En kıymetli süre...
Geriye doğru yola koyulduğun zaman ise ,
istemende fayda vermez ki ...

****

Kader Allah'ın kuralıdır.
Ölçüsüdür.
Balarılarının bal yapması kaderdir. Başka seçenekleri yoktur. 
Bir elma ağacının elma sunduğu gibi...

****
Ey İnsan ,

Ne diye bilene bildiğini anlatıp durursun,
Gündüz zaten güneş var ,
Olacaksan geceye ol..

****

Türkiye bir devletin adıdır.
Türk Milleti o devletin bütünüdür.
İçinde her türlü insana kucak açılan bir milletin adıdır.
Dünyaya birlik beraberlik içinde olduğumuzu duyurmanın sesidir , Ülkenin adı neyse milletin de adı odur.
Almanlar ,
Fransızlar,
İngilizler gibi..
İnsan olmak lazım,
Nerede insanlık varsa da orada olmak lazım.
Dolayısıyla,
Türküm, kürdüm , çerkezim , lazım...
Bir adım daha ileri giderim , dünya milletleriyle de beraber olurum.
Biz olursak tek ve güçlü oluruz.
Kendi içimizde ufak tefek kırgınlıklar olsa da ,
gelin birliğimizi beraber haykıralım...

****

Hayat işte...
Hep mutlu etmez ki insanı ,
Zaten insan hep bal yerse bıkar.
Ama acının üstüne yediği tatlı başka der..

****

Boşvermek,
Geçici tepkidir adeta.
Konuşmak istemezsin,
Ya da Konuşursun duyan olmaz,
Boşver dersin,
İstediklerin vardır,
Beklentilerin olmaz,
Boşver dersin geçersin.
Aslında kendine yazık etmenin adıdır boşvermek. çünkü
Sana bunu dedirtenler seni hiçe saymışlardır. 
Oysaki senin o istediklerin Allah'ın sana verdiği haklarındır,
Dolayısıyla bu kendine yazık ettin demektir. 
Meğerse huzur o boşverdiklerindeymiş...

****

Gönül kendinle sohbet ettiğin yerdir.
Aklınla konuşursun
Kendinle konuşursun
Oraya kim yerleşmişse en fazla da onunla buluşursun.
Bak gönlüne,
Samimiyetin kiminle,
Seni sana bırakmayan kim...

****

Korkma ateşin ardı küldür,
Kül de tekrar yanmaz ki ,
Dikenin sonu güldür,
Zaten önce gülü görürsün, 
İncitmeden alman içindir diken.
Yolun sonu ise zaten başından bellidir.
Ya cennete gider, 
Ya da cehenneme...
Bir şeyin ardına bakmak gerekir.

****
Cumhuriyetimiz kutlu olsun,
Hürriyetimiz daim olsun,
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve 
bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. 
Allah'ın rızası kucaklasın sizleri ve yakınlarınızı.
Umarım bizlere haklarını helal etmişlerdir..
Ya Şafi,
Devletimizden razı ol,
Af ve Afiyet ver...

****

Allah Devletimizden razı olsun.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ve tüm Gazi ve Şehitlerimizden de razı olsun.
Korkmadan savaşıp zafer elde edenleri de içeren şu iki güzel ayetle noktalayalım,

Ali İmran suresi ;

146. Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb'e adayan birçok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar, Allah yolunda kendilerine gelip çatan zorluklar yüzünden gevşememiş, zayıflık göstermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever.

147.Sözleri yalnız şu olmuştur: "Ey Rabbimiz! Bağışla bizim günahlarımızı, affet işlerimizdeki taşkınlığımızı, sağlam bastır ayaklarımızı ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!"

****
 

A'raf suresi 180. ayet ;

En güzel isimler Allah'ındır; O'na onlarla dua edin. O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir.

Kimilerinin dersidir. Ruhunda taşıyanları adeta Allah isimleriyle donatır. 
Kimisinin ise dersi yarım kalmıştır. Nerede bıraktığına baksın.
Mesela bazı sıralamaya göre Kadım Esma'sı 27. sıradadır.
KADİM : Önceden yapan , önceden bildiren.
demektir.
İnsanın kendi nefsi de dahil Esma'dan nasibi olmayanlar yüzünden Kadım'den Mukim'e geçememektedir.
İnsan işte hep zayıf ,
Öyle zayıf ki bazen takılıp kalıyor,
Bazen benlik kendisini yarı yolda bırakıyor.
Bazen de düşüyor,
Ya Mukim ; Her şeyi ayakta tutan sensin.
Düştüğümüzde bizi sen kaldır..

****

Bir annenin karşısındakine bakışının,önceliği hep 
çocuklarıdır. 
Karşısında iki kişiden biri çocuğuna kötülük etse , diğeri de kendine etmiş olsa, öncelik nefreti ve tepkisi çocuğunu üzenedir. Diğerinin kendisine yaptığının farkına bile varmaz. 
Eşine dahi minnettardır anne , yeter ki çocuklarına iyi davranılsın, kendi hep sonradır.
Bunu yapamayan anne ya hastadır,
ya da anneliğinin tadına varamamıştır.
İstisnalar hariç tabi ki,
Ve bazen tersi de olabilir.

****

Ey insan...
Bunca günahı düşünmeden işledin. 
Günahların seni cehennemde yakmadan sen onları içinde yak ,
öyleki tövbelerin nasuh olsun....
Pişmanlıkların eyleme dönüşsün ,
Hangi gönlü cehenneme çevirdiysen orayı cennete çevirmeden kurtulamazsın. 
Kimbilir belki de kendi gönlünün buna ihtiyacı vardır. 
Nasıl ki başkasının mutsuzluğunun içinde sen cenneti yaşayamadığın gibi,
Başkaları mutlu olacak diye de sen cehennemi yaşayamazsın.

****

Geceye Ay oldun,
Gündüze Güneş oldun ,
Senin için ağlayan gözde damla oldun ,
Gönüllerin nurusun ,
Alemlerin rahmetisin ,
Muhammed Mustafa'sın Sen ,
Getirdiğin Nur insanlığı aydınlatsın.
Selam olsun Sana ve ümmetine ,

****

Allahsız kitapsızlar var. Sözüm yok onlara, Allah'a inanmıyor ki, Kitabı bilsin .
Bir de Allah'a inanıyorum diyor ama Kur'an'dan bir haber . Kitaptan nasipsizler, 
Zahmet edip okumuyor bile , bunlar için , İman ettim demekle imtihandan kurtulacağını mı zannediyor diye başlamakta Ankebut suresi , 
Allah kendisini sözleriyle tanıtmaktadır. O'nu ayetlerde bulanlar ise Kur'an müminleridir. Ve onlar emanete sımsıkı sarılmışlardır.

****

Allah'ın isimlerindendirler ;

MUTAHHİR : Temizleyen, şirkten kötülükten manevi kirlerden 
temizleyen.

MÜCEMMİL : Herşeyi münasip şekilde güzelleştiren.
MUFADDİL : İstediğini istediğine üstün kılan.

****

Ey bakışı hasta İnsan...
Gözünde kusur yok.
Kimin gözüyle ve sözüyle baktığın yerdesin,
Günahların gözünü kirletmişse beyazın suçu ne..
Hiç akla kara bir olur mu..
Siyah başka ,
Beyaz başka,
Gri başka değil mi...

****

Ağlamak kolay ,
Gönül ağlar sen de ağlarsın,
Zor olan gözünün yaşını geri çevirmektir.
Ertelemektir adeta,
Bir damla yaş boğazına gelir yutkunur durur insan,
İçi ağlar ,
Sevdiklerim üzülmesin ya da ,
Sevmeyenlerim beni böyle görmesin diye...

****

Kiminin varlığında yokluk görünür.
Yakınındadır, ama uzaktadır.
Yani gözden uzak değil ama gönüle ıraktır.
Bilirsin de ,
Dersin ki olsun yanımda olduğunu biliyim yeter.
Nereye kadar ,
Kimine göre çekip gidene kadar ,
Kimine göre de ölene kadar ...

****

İftiraya uğrayan ve sonra da temizlenen kadınlar Hz Aişe annemizin misafiri ve komşularıdır.
Ne zor günler yaşamıştır, ayet kendisini kucaklayana kadar..
Sonrası ise Hikmet'ten nasip..
Ve nice aile hayatlarına ışık olmuştur...
Ne güzeldir Allah'ın dilemesi,

****

Masum samimi demektir.
İçi de dışı da temiz özlüler masumdur.
Hatasız demek değildir. 
Ben bunu böyle yaptım veya yapmadım diyebilendir.
Masum hain değildir.İhanet etmez.
Anlaşılmamalarından dolayı garip kalmışlardır.
Yüce Allah'ın selamı sarsın onları...

****

Murdar karılar murdar erkeklere, murdar erkekler de murdar karılara... Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara... Bunlar, ötekilerin söylediklerinden arınmışlardır. Bunlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.

Habis, murdar,
Tayyib , temiz,
Murdar kadın ve erkekler o hallerinden vazgeçip bedel ödemeye hazır olmadıkları halde öyle kalacaklardır.
Temiz kadınlar , ve erkekler..
Temizlik yönleri birinde farklı diğerinde farklı da olabilir.
Bir erkeğin sadakatsizliği , kadına affetmeyi öğretir.
O af takvayı doğururda , yapan yaptığına pişman olur.
Hatalarından , kusurlarından ...
Allah onları bazı sıkıntılarıyla imanlarını temizleyip takvaya ulaştırabilir. 
Adeta onların Müberra olmalarını istemektedir.
Bizim için en güzeli dileyen Allah'ımıza Hamd olsun.

****

A'RAF Suresi 180 . Ayet,

En güzel isimler Allah'ındır; O'na onlarla dua edin. O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir.

****
Yüce Allah'a Güzel isimleriyle niyaz etmenin şekillerinden bir tanesi ,

BİSMLLAHİ ŞAFİ 
HUVALLAH
BİSMİLLAHİ KAFİ 
HUVALLAH
BİSMİLLAHİ MUAFİ 
HUVALLAH

“Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdi ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim.”

***
Anlamı ,

O Allah'ın adı ile ki, Şâfi ,
ancak O'dur.
O Allah'ın adı ile ki Kâfi ,
ancak O'dur.
O Allah'ın adı ile ki , afiyetler veren ,
ancak O'dur.

Ne yerde ne gökte adının anılmasıyla hiçbir şeyin zarar
veremeyeceği, Allah'ın ismiyle ki, 
O Semi ve Alim'dir..

****

Kalmak mı güzel gitmek mi bilmiyoruz.
Zaten bir tercihimiz de yok. Vakti belirleyenin dediği olacaktır.
En güzel karar O'nundur şüphesiz.
Kimbilir belki de özlediğimiz canlara kavuşacağız,
Selam olsun önden gidenlere ,
Arkada kalanlara Ve gelecek olanlara ...

****

Ey nefsim !
Bilmem şimdi neredeyim ,
Tek kişilik hecedeyim,
Sen deyim,
Ben deyim.
Bazen duyulmaz kulaklarda,
Bazen de görünmez gözlerde olsam da,
Çoğu zaman da kendimdeyim ya....
Şükür....

****
Fiziki benzerlikler Allah'ın ikramıdır. Yakınlarına benzemesi çoğu kez de insanı hoşnut eder. 
Ama yapısal yani adına huy dediğimiz benzerlik bir kural değildir.
Eğer öyle olsaydı bir kaç tip insan olurdu dünyada. 
Bir, gördüklerini yapmak var . Yani insan büyürken yakınlarındakini örnek alarak ona özenebilir. Onun gibi olmak isteyebilir. 
Bir de kınamanın ve büyük konuşmanın doğurduğu sonuç da var. Her kişinin ortamına göre konu değişebilir. Yaşadığımızda da kusurlarımızı hatırlarız. 
Allah'ın , hem bize, hem de bizi üzenlere ve kınadıklarımıza şifalar ihsan etmesi dileğiyle .

****

İnsan işte bir garip varlık işte !
Ne her dediğini yapan mutlu,
Ne de her dediği yapılan.
Hakk'ın dediği yapılan yerde ise herkes mutlu.
Yaradılışın gayesi gereği.

****

Çiçek açmış ve dalından kendi kopmuş onu bir daha toprağa dikip yeşermesini ümit etmeye gerek yok. toprak sonunda verdiğini geri almıştır.
Eğer insan ben bu yolu seçtim demiş bayağı da ilerlemiş ise onunla uğraşmaya gerek yoktur
İmanın gereği ümit de kesemezsin. 
Hani bazı bitkilerin tohumu yansa dahi hiç olmadığı gibi.
Kimbilir belki ...

****

Sen söz ağzımdan çıktı dersin ama,
Sözler hem kayıt ediliyor , hem de yükseliyor.
Göklerde beddualar çarpışır, dualar hikmete ulaşır.
Belki de senin zor zamanda ettiğin duan bedduayla kucaklaşır.
Her şeye Amin de deme ,
Bazı Aminlerin Allah'ın takdirine ters olur da sözünle kalırsın.
Bekler durusun...

****

Bismillahirrahmanirrahim ,
Rahman ve Rahim ismi bir arada...
Bir işe Besmeleyle başladığında sanma ki o iş de sadece dünyada nasipleneceksin. Hayır , Allah'ın Rahim isminden de nasipleneceksin. 
Yeter ki yaptığın iş hayırlı , yani Allah'ın hoşnut olduğu bir iş olsun. Allah'ın yasakladığı bir işi yaparken besmele çekiyorsan eğer , hiç çekme , çünkü ne sen nede yaptığın işin buna layık değil..

****

İbrahim'in milletindenim diyenler şöyle dua edelim ;

"Rabbim! Beni, namazı özenle yerine getiren bir insan yap. Soyumdan bir kısmını da. Rabbimiz, duamı kabul et!"
İbrahim Suresi 40

****

Allah ile aldatmak şeytan ve dostlarının işidir,
Şeytan da Adem ve eşini ilk olarak Allah' ın adını anarak 
aldatmaya başlamadı mı ;
..............Dedi: "Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir." A'raf 20
Ardından da yemin etti...

****

İnsana bazı haller kardeşcesine sevgi sunuyor,
Saygı kazandırıyor.
Güven gibi,
Edep gibi,
Sözünde durmak gibi,
En güzeli de sır saklamayı başarmak gibi,
Kırıldığı zaman bile....

****

Her şey özüne dönüyor.
Bir yaprak vakti gelince tekrar toprak oluyor. Ardından geleceklere yol açıyor veya ilaç oluyor adeta.
Toprak verdiğini geri alıyor ama,
Her şey gibi onun da bir sonu var.
Kıyamet...

****

Yerine göre,
Susmayı mim den ,
Durmamayı ise,
Lamelif den öğrenmeli insan....

****

Ey nasibini bir kenarda bekleten insan.
Resullerin ömürlerini verdiği ayetlere sen yaklaşmakta zorlanıyorsun.
Oysa ki onlar canlarını ve hayatlarını feda ettiler,
Senin ibret alıp hayat bulman için..

****

İletişimde ki niyetten sonra gelen en büyük etkendir ,
Saygı...
Ve güzel sözlerle Hakk'a davet.
Allah ne güzel öğretiyor.

 Enam 108;
Onların Allah dışında dua ettiklerine/çağrıda bulunduklarına sövmeyin. Yoksa onlar da düşmanlıkla ve bilgisizce Allah'a söverler. Biz her ümmete yaptığı işi bu şekilde süslü gösterdik. Sonra hepsinin dönüşü Rab'lerinedir. O, onlara, yapmakta olduklarını haber verecektir.

****

İman edip salih amel işleyenler Allah'ın has kullarıdır.
İşinin ehli yani görevlerini düzgün yapanlar, mümin kullardırlar.
Dünyamızın herhangi bir yerinde ve her güzel alanda olabilirler.
Mesela mesleklerine hep saygı duyduğum bazıları vardır ki ,
onlar Allah'ın Şafi ismine hizmet etmektedirler.
Doktorlarımız ve sağlık personelimiz,
Tutmuş oldukları nöbetleri de faziletlidir.
Allah onlardan razı olsun ve ilimlerini artırsın.

****

Kök dür , 
Öz dür Kur'an.
Ayetler ise bütün bilgilerin temelidir.
Kur'an'ı okumayanlar , bütün kitapları okusalar bile 
temelsiz bir bina yaparlar.
O da ne kadar dayanıklıdır ki..

****

İç dünyasıdır insanın ,
Çoğu kez pişmanlığının sesidir;

 Gönül,
Affet beni ,
Sen söyledin ben seni dinlemedim,
Zulmettim ,
Bazen bıktığım,
Bazen de korktuğum için susturdum...
Sen fısıldamıştın ,
Ama ben boşver dedim de,
Erteledim kendimi...

****

Ey İnsan ,
Çoğu kez belirleyici sensin,
Yani durduğun yer,
Değerini anla...
İki şey arasında mesafe olabilir,
Onlar yerlerinde sabit,
Sen tercihine göre ,
Birine yakın diğerine uzaksın,
Yer değiştirmekte senin elinde,
Ölçülü olmak da senin elinde.
Aslında,
Taraf sen,
Uzak sen,
Yakın da sensin.

****

Gölge görünen manada aslın yansımadır,
Bazen de bir ağacın sıcaklıkla aranıza girerek perde olmasıdır. Onun gölgesin de rahmet bulursun. 
İnsanın ve bütün varlıkların gölgesi hep yerlerdedir. 
Ey gölgesinin kendisine şahitlik ettiğini farketmeyen insan, 
Sen istemesen de o daima secde halindedir. 
Ve O'na boyun eğmektedir...

 

Ra'd 15 delildir.
Göklerde ve yerde kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah'a secde eder.

****

Bir yalancı bir eve hakim olmuş , ve kimi bilerek kimi de bilmeyerek onu desteklemekte.
Vay tek kalan doğrunun haline. 
Ya aşağılanarak ya da acındırarak susturulmuş. Bir kenarda hakkının verileceği günü bekliyor.
Öyle ki Allah biliyor diyor içinden de başka birşey demiyor.
Şüphesiz Allah kalplerin özünü bilmekte. Doğrununda bilinmesini istemekte , veya o zamana kadar yapman gereken görevlerin var.
Ey darda kalan insan !
Allah Kur'an'la çıkarır aydınlığa, başka yolu yok.
Sen yeter ki zayıf taraflarının mahkumiyetinden kurtul.
Hak geldi batıl ortaya çıktı.Batıl yok olmaya zaten mahkumdu der isra suresi 81.
Ki yalancının sözünün etkisi hakimiyeti kalmasın

****

Hikmet Kuran'dadır.
Hakimiyet sadece Allah'ındır ve yalnız kendisine kulluk edene verilir.
Dilediği ölçüde tabi ki...
Hükmünün içinde ,
Zamanın, mekanın kişilerin ve herşeyin belirleyicisi Allah'tır.
Bütün hükümlerin hakimiyeti de sadece O'nundur.
Çünkü O hakimlerin Hakim'idir.

****

Sağ yanağına vurana sol yanağını çevirmek zulümdür
Zulme rızadır.
Hani güzel söz söyleyenlerden birisi şöyle demiş ya ...
Zulme rıza zulümdür.

****

Ne yapacaksın damlaları, dereleri
Denizlere talip ol ,
Rabb'in ne cimri ne de aciz,
Bütüne şifa dile,
Şefaat tümden O'nun değil mi ...

****

İnanan inanmış ve teslim olmuştur. Mucizeler inkarcıları korkutup sindirmek içindir.
Uyarılar ise sadece hatırlatmak içindir. 
Güzel bir hitap şekli ile adresi tarif etmek yeterli...
Yola kılavuzlamak O'nun işi ...

****

Suskundur Gönül ,
Ya küsmüş bir kenarda düşünmektedir,
Bu kendi halidir.
Ya da haline razı olmuş,
Gönlü itikafdadır,
O'nun da kendisinden razı olmasını beklemektedir.

****

Allah Şehid'dir,
Tanıktır,
Gerçeğe tanıklık eder.
Yalana bu yalandır diyerek , gerçeği de tasdik ederek ortaya çıkarır...
Bu manada şahitlik ise insana mahsustur. İnsandan istenen anne babasının aleyhine de olsa doğruya şahitlik etmesidir. 
Nice gönüller harap haldedir, yalancı şahitlerin yüzünden.. 
Bilip susanlarda aynı konumdadır.
Ve bir gün gelecek ki onların gözleri kulakları ve dilleri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.

****

İnsan nereye baktığını bilmedi ,
gözüne zulmette...
Ne konuştuğunu bilmedi ,
diline zulmetti...
Kısaca insan yerini bilmedi ,
özüne zulmetti...
İstenen çok şey değildi.
Tevbesinden başka....

 

Senden başka İlâh yoktur. 
Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim, muhakkak ki ben zalimlerden oldum.

****
 

Uyarılar bazen inanan insana yaşatılarak hatırlatılır.
Olabilir ki başına geldiğinde anlar da af ve afiyet diler.

Şu iki ayet insanın en çirkin kusurlarını ortaya dökmektedir.

Hucurat suresi -

11: Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki, alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbirinize lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla adlanmak ne kötü şeydir! Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir.

12: Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır.

****
 
Benimle böyle konuşamazsın diyebilirsin. Ama gücün yetmiyorsa başka...
Bekle, kendi sözlerinin ona hatırlatılacağı zamanı.
Acıma...
Demir yumuşamaz, ama işlenirken dövülmesi gerek.

****

Kime sorsan Allah'a inanıyor.
Zalim de,
Şirke batmış olan da,
Kötü de ..
Luzümundan fazla iyilik yaptığını sanan da.
Mesele Kur'an'ın tanıttığı Allah'ı tanımakta ve emirlerini uygulamakta...
Mesela ;
Bir zalim ; Allah zulüm istemiyor ayetini duydu da devam ediyorsa inancı ve sevgisi onu nereye kadar götürecek...
Bir müşrik ; Allah yalnız bana kulluk edin , yalnız benden isteyin diyor , onun falanca aracıları bitmiyor , aradakileri çıkarmadığı sürece bir adım ilerleyemez.

****

Kur'an insanlığa yavaş yavaş inmeye başlamıştır..
İbrahim ve Musa'ya verilenle,
Tevrat,
Zebur ,
İncil ile .
Belki başkaları da , en doğrusunu Allah bilir.
Kur'an hepsinin içindeki ayetleri de kapsamaktadır.

 Â'la suresi konuya açıklık .
getirenlerden bir tanesidir.

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla,
1: Rabbinin o yüce adını tespih et! 
2: O ki yarattı, düzene koydu,
3: O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip aydınlattı. 
4: O ki otlağı çıkardı, 
5: Sonra da onu sellerin sürüklediği morarmış bir atık haline getirdi. 
6: Seni/sana okutacağız da artık unutmayacaksın. 
7: Allah'ın dilediği müstesna. O, açıklananı da gizleneni de bilir. 8: Sana, en kolay olanı kolaylaştıracağız. 
9: Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver! 
10: İçine ürperti düşen, öğüt alacaktır. 
11: İçi kararmış bedbaht ise ondan kaçınacaktır. 
12: En büyük ateşe girer o. 
13: Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur. 
14: Benliğini arındıran/zekât veren, kurtuluşa gerçekten ermiştir. 15: Rabbinin adını anmış, namaz kılıp da dua etmiştir o.
16: Doğrusu şu ki, siz şu iğreti hayatı yeğliyorsunuz. 
17: Oysaki sonraki hayat daha mutlu, daha kalıcıdır. 
18: Hiç kuşkusuz, bu Kur'an, ilk sayfalarda da elbette vardır. 
19: İbrahim'in ve Mûsa'nın sayfalarında.

****

Şüphesiz Allah'ın her şeye gücü yeter.

İsra - 9 ayet şöyledir,

Şüpheniz olmasın ki bu Kur'an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar ve müminlere şu yolda müjde verir: Hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için büyük bir ödül vardır.

Kur'an insan içindir. İnanan insanın 
inancını pekiştirmesi ve yolunu kolaylaştırmasını sağlar. 
Unuttuğunu hatırlatır. Bundan dolayıdır ki devamlılık esasdır.
Aksi halde her duyduğunu ayet , her aklına geleni de vahiy zanneder.
Ayetler bilginin mührüdür. Onay şarttır.

****

Otomatik kapılar vardır, insan yaklaştıkca açılan ...
Hayra ve barışa yönelik iş yapmak isteyen samimi kullar için bu kapılar kendiliğinden açılmaktadır.
Başarıya ulaşan için ise Adn cennetinin kapıları kendilerine zaten açılmış beklemektedir...Sulh daima geçmişi hayırla örtmekte, geleceği ise hayırla süslemektedir.

****

Ayetler insanı halden hale geçiriyor.
Her an değişme halinde.
Nefretle baktığın dakikaları Allah rahmetle bakmaya çeviriyor.
Bazen dakikalar sürüyor bir şeyin doğrusuna kavuşman.
Bazen de saatler tabi ki.
İnsan yeter ki her güne beraber başlasın .

****

Ey hasta insan ,
Hiç mi kendini görmezsin , okumazsın ,
Ne çok cahilsin ,bari bunu bil...
İyi bildiği bir şey var insanın , bir şeyin üstünü örtmesi .
Kötüler suç bastırarak örtüyor ,
İyiler ise ya gücü yetmediğinden , ya da bıktığından boşver diyerek örtüyor.
Kendini dahi savunamaz olmuş ,
Unutma ...
Allah Muzhir 'dir. 
En güzel İzhar edendir .

****
Ağaçlar , kuşlar ,taşlar hatta otlar dahi bazı hasta ruhlu insanlardan iyi...
En azından can yakmıyorlar .
Taş , taş gibi yerinde duruyor, kaldırıp onu bir insana atan yine bir insan ...
Ya Şafi ,
İçlerinde iyileşecek olanları yalnız sen bilirsin ,

****

Adem 'den melek olmak,
İnsana güzel melekelerin hakim olması ,
Allah'ın takdirine razı olmanın yoludur. Ben senin bildiğini bilmem, kendim için bile en hayırlısını sen bilirsin diyebilmektir.
İnsanın kemal derecesidir bu .
Belki de insana bir ömür vakit gerek.

 

Ama meleklerin tövbesi , özrü hemen idi ;
Bakara 32 de melekler şöyle demişlerdi;

"Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alîm'sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm'sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin."

****

Öncekiler sonrakilere hep örnek oldu. Kur'an ne güzel anlatıyor,
Hem iyiliğe örnek olanları ,
Hem de kötülüğe ,
Yaşamlarını ve sonlarını da tabi ,
Hiç bir şeyi eksik bırakmamış Allah..
Kazanan da sen kaybeden de,
Kaybettiklerini kazanmak da senin elinde,
Tercih senin ...

****

Kitap'tan nasiplendirilip de hayırlarda önde olmalarına rağmen üzülen kullara bir ışıktır,

Fatır suresi ;

33: Adn cennetlerine girerler onlar, orada altından bilezikler ve inci takınırlar. Orada giysileri ise ipektir.
34: Şöyle derler: "Hamd olsun, üzüntüyü bizden gideren Allah'a! Rabbimiz mutlak Gafûr, mutlak Şekûr'dur.

****
 
Ey İnsan !
Ne kadar da acelecisin,
Kaldın gecede , hem aydınlanmak hem de ısınmak istersin Ay var gecede ,
Sen Güneşe doğru yol al ,
Aslında ikisi de geçici..
Senden istenen onları hizmetine vereni bulman.
Ne güzel demiş Şair,

" Allah'ı bulan neyi kaybeder
Ve O'nu kaybeden neyi bulabilir?"

****

Her şey Allah'ın izniyle çok güzel...
Allah'ın izni ise sadece O'nun dediğini yapanlaradır.
Dilediğine dilediği gibi yardım edendir O.

****

İnsan insanı bozuk para gibi harcar olmuş..
Kimisi param var diye diğerine kıyıyor,
Kimisi de olduğu halde param yok diyerek acındırıyor ..
Gariptir, edebinden istemeye dahi utanır o başka... 
Kiminin ise insanlıktan nasibi çok az kalmış , bütün mülk onun olsa neye yarar ki...

****

Allah insana verdiği emanetini vakti gelince alıyor .
Oysa insan insanı yaşarken öldürüyor, 
Ve diri diri mezara gömüyor.

****

Ey İnsan ,
Senin ölümden daha büyük bir derdin var ,
Hesaplarının görüleceği gün...
Zaman kısa ,
Daha vakit varken ,
Önce sen kendini hesaba çek ..

****

Mehir kadına Allah tarafından verilen haktır. Kadının bu hakkına saygısızlık eden hüsrandadır.
Bunlar Allah'ın ayetiyle alay mı ediyorlar.
Kendisini tanık tuttuğunuz Allah asla unutmaz.
Allah adına gücünün yettiği kadar söz vermeli erkek , aşırı da gitmenin alemi yok tabi ki..
Kimisi az da olsa söz veriyor ve sözünde duruyor.
O zaman ona gücüm yetmişti der kurtulur.
Kimisi ise film çevirerek bu haktan kurtulduğunu sanıyor. Emaneten takıyor veya söz vererek kandırıyor , her neyse , sonra geri alıyor. İsterse yıllar geçsin kadın derhal 
az veya çok hoşnut edilmelidir. 
Çünkü böyle bir kadın hep beklenti içindedir.
Hakkını almış olduğu halde çirkin işler peşinde koşan kadınlar değildir kastettiğim tabi ki .
Allah'ın onları islah etmesi dileğiyle .

Bakın mehirle ilgili ayetlerden bir kaç tanesi nasıl başlıyor .

Ahzab 50 -

Ey Nebi ! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber'e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu... Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

Nisa 4 . ayet
Kadınlara mehirlerini nazik ve cömert bir şekilde örf ve çevrenin kabullerine uygun olarak verin. Eğer ondan birazını kendileri kişisel istekleriyle size sunmuşlarsa artık onu içinize sine sine yiyin.

****
 

Mehir ile ilgili ayetlerin tamamı ,

Bakara 237 ,

Nisa 4 , 24 ve 25 ,

Mâide 5,

Ahzab 50 ,
.
Mümtehine 10 ,

****
 

Kur'an'da 7 sure vardır ki , bir tanesine ilave olmakla beraber ,
Ha , Mim harfleriyle başlamaktadır.

Mümin Suresi : 1- Hâ, Mîm.

Fussilet Suresi : 1- Hâ, Mîm

Şûra Suresi : 1- Hâ, Mim
                       2- Ayn,Sin,Kaf.

Zühruf suresi : 1- Hâ, Mîm.

Dühan Suresi : 1- Hâ, Mîm.

Câsiye Suresi : 1- Hâ, Mîm.

Ahkaf Suresi : 1- Hâ, Mîm.

Fussılet suresi 34. ayet sonu da hamim ile bitmektedir. 
veliyyun hamim - sımsıcak dost

Mealen ,
34: Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.

Bazı surelerin niçin böyle başladığının hikmetini sadece sözlerin sahibi olan Allah bilir. Bu surede aynı kelimenin geçtiğini fark ettiğim için paylaştım.
Nice düşmanlıkların sımsıcak dostluklara çevrilmesi dileğimle...

****
 

35: Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir.

36: Kandil, Allah'ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah akşam O'nu tespih eder.

Kandil bellidir.
Başka söze gerek yoktur. Yakanlara ve her an her dakika gece ve gündüz bu Kandilden aydınlananlara selam olsun.

****

Sıratel Müstakim ,
Senin Allah'a ulaşacağın yol,
O'nun sana çizdiği yol,
Kur'an yolu ....
Herkesin yolunun üstünde setler var ,
İnsanın bazen ,
En yakını da bu engeli koyar ,
Annesi dahi , bilerek ya da çoğu kez bilmeyerek.
Çoğu kez de insan kendisi kendisini engellemiştir.
Düşünsenize ya Allah'ın affı ve lutfu olmasaydı halimiz nice olurdu...
Engelleri kaldırıp yolumuzu aydınlatıp bir adım daha attıran Allah'ımıza hamd olsun .

****

Ey insan ,
Kendini ve soyunu temize çıkarıp durma...
Eğer olduğun yerde durmaya devam edersen , sana verilen temizi de pis edersin .
Kalplerin özünü ancak Allah bilir.
Tahir ismine muhtac olmayan kul yoktur,
Bizden öncekilerin dualarına biz de aynı duayla katılalım ,

 

Haşr 10. ayet
Onlardan sonra gelenler de şöyle derler: "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi affet; kalplerimizde, inananlara karşı bir düşmanlık bırakma! Rabbimiz, sen çok şefkatli, çok merhametlisin!"

Furkan 74.ayet
Onlar şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, eşlerimizden ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla. Bizi takvaya sarılanlara önder kıl."

****

Rahmet hep gökden yere iniyor ,
Yukarıdan aşağıya ,
Bize göre tabi ki ,
Yağan yağmurla birleşmeli insanın gözyaşı ,
Beraber ağlamalı .
Sadece kendisi için değil ,
Bir damlasıyla keşke bir insan temizlense diyerek ,
Allah dilerse tabi ki ,

****

Evvel O ..
De ve sus,
Görünen ve görülmeyen her şeyde ,
Sen sana sunulanlara bak ,
İkram etiklerinin evveli de O'nundur.
İlk yaratanı da odur şüphesiz,
Hayat kaynağın olan içtiğin bir bardak suya bak ,
Süte peynire bak...
Bütün teşekkürler Allah'a dır.

****

Allah insana Kitap'la yol gösteriyor .
Şüphesiz O kitap olmadan da bize yol göstermeye kadirdir.
Kitap bize delildir. Süreklilik esasdır. Her şeyden önce aklı zinde tutmanın delilidir.
Çünkü insan unutabilir veya yanılabilir. 
Akla şifadır ,
Gönle şifadır ,
Karanlığa şifadır ,
Sık sık ayetlerde Kitab'a vurgu yapılmaktadır.
İbrahim suresinin daha başında , elçiler önderliğinde inananlara sunulan kitabın aydınlığı ne güzel anlatılmış ,

1- Elif, Lâm, Râ.

2- Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik.

Yalnızca Kitapa sarılanı yol kucakladı demektir . 
Allah kuluna Kâfi değil midir.

****
 

Fit ...
Kıvılcım.
Ortalığı yakmaya yetecek bir yalan söz...
Fitneyi çıkaranların ustaları vardır. Onlar genelde iyi geçinirler herkesle, hatta sorsan benim haberim yok der , sıyrılır.
Fitne , fitneye düşenlerin imtihanıdır. Aslında ikinci kez kanmaması için bir uyarıdır. 
Çözülemediği sürece de bazen bir ömür yakmaya kadar gidilebilir.

 

Konu ile ilgili , bir kaç ayet,

İsra 73
Az kalsın seni, sana vahyettiğimizden uzaklaştırarak ondan gayrısını uydurup bize isnat edesin diye fitneye düşüreceklerdi. İşte o takdirde seni dost edinirlerdi.

Açık bir imtihan ; Allah'mı yoksa onlar mı ...

---
Hac suresi 11
İnsanlardan bazısı da Allah'a kıyıdan kıyıya ibadet eder. Kendisine bir hayır isabet ettiğinde, onunla tatmin bulup yatışır; kendisine bir fitne, bir deneme gelip çattığında yüzüstü geri dönüverir. Dünyada da kayba uğramıştır böylesi, âhirette de. Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur.

Fitneye düşenin denendiği bir imtihan ,

---

Saffat suresi 63 ise fitneyi zalimlerin zakkum ağacı diye tanımlamaktadır. Zakkum ağacı cehennemin ta dibinden çıkar. Fitneci zalimler zaten kendi ağaçlarını kendileri yetiştirmektedir. Ki ondan yesinler ...

Mümtehine 5 ile yakaralım ,

"Ey Rabbimiz! Bizi, küfre sapanlar için bir fitne/imtihan aracı yapma! Bağışla bizi ey Rabbimiz! Sen, yalnız sen sonsuz kudretin, sonsuz hikmetin sahibisin."

 ****
Allah zalimi bazen mazlumun ah ederek döktüğü gözyaşında boğar ,
Bazen de mazlumun merhametinden dökülen gözünün yaşında zalimi kendine getirir...
Yaptığı yanına kalmaz ama bedel ödemeye başlar .
Öldüren de O'dur ,
dirilten de ...

****

Ahde vefa gerekir...
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve dua ile anıyorum.
Can verdiler , ömür verdiler , umarım bizlere haklarını helal etmişlerdir.
Allah hepsinden razı olsun.

****

İnanan herkesin hitap şeklidir,
Allah'ım der ...
İnsan Rabb'iyle zaten samimidir,
Siz diye hitap etmez.
İşte Allah bu kadar yakındır kuluna ,
Ve insandan istenen Kitap'la yakınlığını perçinlemesidir.

****
Ah şu benlik ,
İnsanın kendisiyle davalı olduğu şey ,
Sanık da kendisi zaten .
Benim Hocam ,
Benim Kur'an'ım (çevirim),
Benim Kitabım ,
Benim Liderim falan ...
Bir de sadece benim bildiğim doğru diyenler var maalesef.
Bakın Allah ne diyor ;
Ali İmran -79-
Hiçbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hüküm-hikmet ve peygamberlik versin de sonra o, insanlara "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" desin. O ancak şöyle der: "Öğrettiğiniz şu Kitap'a ve okuyup araştırdıklarınıza dayanarak benliklerini Allah'a adamış kullar/Rabbânîler olun!"

****

Erkekler ve kadınlar farklı yaratılmışlardır. Eşit değildirler.
İnsanın hemcinsleriyle bile farklılığı vardır.
Kadın vardır , Holding idare eder, kadın vardır kendini zor idare eder. 
Erkeklerde kendi aralarında farklı yapılara sahiptirler zaten.
Kısaca kadın olsun erkek olsun birinin yapamadığını bir diğeri başarır. 
Eşleştirmek yarıştırmak yerine , insan insanla tamamlansa daha iyi olmaz mı .

****
 

Ey İnsan ,
Kullar Allah'ın kulu ,
Senin değil ..
Onları Kitab'a davet et kendine değil ,
İlimden az birşey öğrendim diye sen yönetme onu ,
Allah kullarını kendilerinden de daha iyi bilmektedir.

Müddessir 11 şöyle öğüt vermektedir,
Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak!

****

Kalplerin özünü bilen Allah , bizi temizlemek için ne güzel yol gösteriyor.
Şeytan bizi hep acabalarla korkutur ya ...
Hac suresi 52. ayet
Biz senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey dilediğinde, şeytan onun düşünce ve dileği içine bir şey atmış olmasın. Ama Allah, şeytanın attığını siler, sonra kendi ayetlerini muhkemleştirir. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

****

Her kulun içinde kimseye söyleyemediği bir tövbe sebebi vardır,
Bırak tevazu göstereceğim diye günahını sergileme,
Belki de o günahındır seni Rabb'ine kavuşturan. 
Ya Settar de , yeter...

****

İnsan çok yaman ..
Canım diyerek aldatıyor . İyilikle mahvediyor.
Düşmanından daha kötü , düşmanınla barışma imkanın olabilir ama , dost bildiklerinle nasıl barışacaksın ki ...
Nasıl kızacaksın ki , doğru yanlış her dediğini onaylayarak seni aldatmış..
Şüphelenmemişsin , küsmene bile fırsat vermemiş.
Unutma ,
Şeytan da insanı ben sizin iyiliğinizi istiyorum diyerek yemin edip aldatmadı mı ,

****

Allah bir işin yapılmasına karar vermişse onu yapar ,
Hiç kimsenin yüzü suyu hürmetine ihtiyacı yoktur.
Hiçbir işini hiçbir şarta bağlamaz...
Bütün dilekler yalnız O'nundur.
Dilediğini yaratır,
Dilediğini öldürür,
Dilediğine dilediği gibi yardım eder,
Sen istersin , dilerse o dileğine seni hizmet ettirir. 
Yalnız kendi kararına , hem de en güzel şekilde ...

****

Gönül değildir , kırılması istenen, nefistir. Onun her dediği olmaz, çünkü nefis bazen kötülüğü emreder.
Her nefsinde bir kırılma noktası vardır. Bazen güzellikle , genellikle de zorluklarla...
En iyisi her şeyin özünü bilene bırakmalı ,
Nefsimizi nefsimizde zelil kıl Allah'ım ,
Zelil kıldığın yerde de sen ol Allah'ım...

****
 
Kalabalık olmaları ile övünenler , 
Bu hallerine güvenenler...
İşte çok talebem var , çok akrabam var falan ...
Allah'ın rızasından çokluğun var mı ona bak .

Tekasür suresi ne diyor ...

1: Aldatıp oyaladı o çokluk yarışı sizleri, 
2: Öyle ki, ziyaret edip saydınız kabirleri. 
3: Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz! 
4: Hayır, hayır! İş öyle değil! Yakında bileceksiniz. 
5: İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Ne olurdu, şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz!
6: Yemin olsun, o cehennemi mutlaka göreceksiniz! 
7: Yine yemin olsun, onu gözünüzle apaçık göreceksiniz! 
8: Sonra o gün, nimetten kesinlikle sorguya çekileceksiniz!


****
 

35: Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir.

36: Kandil, Allah'ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah akşam O'nu tespih eder.

Kandil bellidir.
Başka söze gerek yoktur. Özel bir zamana da gerek yoktur. Her an her saniye rahmetini sunmaktadır. İnsanı bir halden öbür hale yükseltendir. Yakanlara her an , her dakika gece ve gündüz bu kandilden aydınlananlara selam olsun.


****

Allah rahmetine dilediğine dilediği sunar , 
Kimine yakındır , kimine uzaktır...
Kiminin gönlünde hazırdır, dil söylese ne söylemese ne..
Kimi de rahmet ununu dağlardan tek tek toplarda , canım çıktı bu ekmeği yapana kadar der ...
Hiç yoktan yine iyidir tabi ki.

****

/ Kesme işareti , aynı kelimenin birden fazla anlam ifade etmesinin belirtildiğini ifade eder. Aşağıdaki mealde ,

Örtülerini / başörtüleri ifadesinde olduğu gibi .
Her halde vurgu göğsün kapanmasına yapılmaktadır.
Aynı kelimenin kökünün ifadeleridir. Ve kök ikiniz de kardeşsiniz dercesine her iki hali de kucaklamaktadır.
Söze ve öze saygı gerekir. 
Sure adı ile ışık tutsun kırgın gönüllere...

Nur suresi - 31

Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut erkek kardeşlerinin oğulları yahut kız kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz! Yaşar Nuri Öztürk meali .

****

Her şey imtihan değil tabi kii. Ama imtihan da olduğumuz durumlarda var elbette.
Sen gidersin Allah'ın ayetini anlatmaya , işitirsin kırıcı sözleri ,
Buna ilk anda Selam deyip geçmek , pekiyi ile geçmektir. 
Hemen kızma, bel ki sen de aynı tepkiyi başkasına göstermişsindir.. 
Kısaca sınavı geçmek için bazı şeylerden geçmek lazım . 
Sinirlenmekten , ah etmekten geçmek lazım . 
Her insanın çeşit çeşit iyi veya kötü halleri var .
Selam olsun kötü halden iyi hale geçenlere...

****
 
Kur'an nefse göre dua etmemizi de istemez. 
Mesela hayırlı eşler , hayırlı evlatlar istememizi önerir ama , falancanın kızı gibi , oğlu gibi , eşi gibi örnek vererek istememizi önermez.
En hayırlısını bilen O değil mi . 
Zaten sonra da pişman olur dururuz , gibilerimize ..
Nahl 74 şöyle yol göstermektedir .

Artık Allah'a örnekler verip durmayın. Allah bilir, siz bilmezsiniz.


****
 
Allah bu ayetini boşuna indirmedi ve Resul var iken ayet geldiyse , biz kendi halimizi bir düşünelim ...
Ki ayetin neresindeyiz,

Furkan 30

Resul de şöyle der:

"Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular."

****
İnsan hep aynı yerde olmaz ,
Hep ben zaten hiç olmaz..
Ve yükseklerden düşecekse bile Allah'ın rahmetiyle düşmeli ki
hatasını anladığın da Allah onu kendine getirsin ...
Çok mu zor , yenilmek ...
Peygamber'ler bile yenik düştüm yardım et demediler mi ...

****

Her türlü sevgi ve ilgi kıskanılıyor da bir tek Allah sevgisi kıskanılmıyor.
O'nu samimi sevenler kendi aralarında barışıkdırlar.
Ya Vedud ,
Ya Selam ,
Sevginle bizi kucakla ...

****
 
Allah senden razı olsun diyene , Amin demek kolay...
Dua bazen zor olanı da başarmaktır. 
Canını yakana dua et ,
İmtihanın olabilir ...
Hocana dua et , Onun günahı , kusuru yok deme ...
Hocanı sevmeyene de dua et , ola ki o gün anlamadığını bugün anlama vakti gelmiş olabilir...
Evladına duaya devam et , kırılsan bile , elinle neslini mi mahvedeceksin ...
Eşine dua et , yaradanın hatırına ...

Rahmetten nasiplenmek gerek ...
Allah'ın kararından nasibin olabilir...

Bakın Rabb'imiz duaya ne kadar önem veriyor...

Furkan 77
De ki: "Duanız/davetiniz yoksa, Rabbim sizi ne yapsın? Yalanladınız; bu yüzden azap kaçınılmaz olacaktır."


****

Allah'ın Selam ismiyle selamlıyorum,
Dünyanın en güzel varlıklarını..
Bütün çocuklarımıza Allah kendi katından güzellikler nasip etsin.

Dua ya bakar mısınız kardeşlerim ,
Bir peygamber bile Allah'a çocuklarını kendisinden hayırlı memnun etmesi için yalvarıyor...

120." Allah'ım , verdiğin rızıklara kanaat etmemi nasip et.Hatalarımı ört.Bana sürekli afiyet ihsan et.Beni affet ve ruhumu kabz ettiğin zaman bana merhamet et. 
Allah'ım; beni takdir etmediğin bir şeyi talep eder halde dünyadan ayırma.Takdir ettiğin şeyin bana ulaşmasını da kolaylaştır,Rabb'im. 
Allah'ım, çocuklarımı ve bana hakkı geçmiş olanları, benden hayırlı memnunlukla memnun kıl. 
Allah'ım, beni, kendisi için yarattığın şeye vakit ayıracak hale getir ve beni, kendime zorla meşgale edindiğim şeyle oyalama.Bana azap etme Rabb'im. Senden af diliyorum. Beni mahrum bırakma .Senden yardım istiyorum.
Allah'ım, nefsimi nefsimde zelil kıl ve senin şânını benim benliğimde yücelt.Bana senin önünde boyun eğmeyi, senin rızan içinhareket etmeyi, senin hoşlanmadığın şeyden uzak durmayı ilham et,ey merhametlilerin en merhametlisi!.."5

5 Ebû Alem,253;İbn Hanbel,musnedu Ali

****

Allah her kuluna aynı hakları sunmuştur.
Ama kul kendi çabasından ödüllenir ki , buna da nasip denir.
Zaten gayretimiz de O'nun lütfu değil mi ..
Her şey de olduğu gibi ...


****

Dil yalan söyler
Gönül yalan söyleyemez .
Dil yalanı ifade etse bile, 
Gönül hep doğruyu tasdik eder.
Gönlün sesi düşüncedir. 
Aksi halde insan kendini kandırır.
Söz gönülden gelirse öz olur , söz olur. ,
Allah'ım emrolunduğumuz gibi dosdoğru eyle bizi,


****

Ey İnsan .
Neyi nerede aradığına iyi bak
Meyve bahçesindesin...
Erik ağacında ceviz arama , yok...
Her meyveden veren tek ağaç da yok.
Kökü çürümüş olanın , yeşermesini de bekleme.
Bilmediğin için bulamıyorsun ,
Bir de diyorsun ki ,
Allah bana niye vermiyor.


****

Ey güzel insan,
Arayan sensin,
Soran sensin
Kaybeden de sensin
Sen uzaklaştın diye Hakk kaybolmaz 
Bulan da sensin.
Hakk'ı sözlerinde ara..
Muhammed Mustafa ile sana selam yollamış
Selam orada 
Selamet orada...
Çünkü Allah orada...


****

Bütün anneleri ve evlatları Allah'ım merhametiyle kucaklasın ...
Aldığımız nefeste hakları olan şehit annelerinden de Rabb'im razı olsun...

Güzel annelerin güzel evlatlar yetiştirmesi  ,
Güzel evlatların da annelerini babalarını güzelleştirmeleri dileğiyle,

İsra 24 şöyle dememizi istemektedir;

"Rabbim, merhametli davran onlara, tıpkı küçüklüğümde beni koruyup büyüttükleri gibi."


****

Sureler içinde ki dualar nimettir.
Güzellikler dilerim Ahkaf sofrasından , annelere , babalara ve evlatlara ...

15. Biz insana, anne-babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!"

16. Bunlar, cennet halkı arasında o kimselerdir ki, yaptıklarının en güzelini kabul ederiz, çirkinliklerini görmezlikten geliriz. Bu onlara verilmiş olan şaşmaz vaattir.
 

Zor işlerdendir , Allah için şirke davetlerini reddetmek , Selam olsun bunu başarabilen evlatlara...

Lokman suresi , 14 ve 15. ayetler

Biz, insana anne-babasını önerdik: Annesi onu güçsüzlükle taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yılda olmuştur. O halde bana ve ana-babana şükret. Dönüş banadır.

Eğer onlar, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada örfe uygun geçin; ama bana yönelenin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır. Yapıp ettiklerinizi size haber vereceğim.


****
 

Bütün Selamlar en güzel annelerin olsun ,

Hz Hatice ,
Hz Aişe ve diğerlerine,
Kadın , erkek hepimizin anneleridirler. 
Bir nur misalidir onlar .
Aydınlanmak isteyen için.
Ve kızı Fatıma annemize de ,
Selam olsun tabi ki ...


****
 
Rızkı helal olanın , yani kazandığı ve harcadığını Allah'ın emirlerine uygun yapanın dünyadaki ödülü huzurdur. Allah'ın rızası ise insana her iki alemde yeter...
Haram yiyenin ise baştan tatlı gelse de , insanın hayatını zehir eder ve o günah ona zarar olarak yeter...

Helal rızkın adıdır ibadet ...

Nahl 114
Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O'na ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetlerine şükredin!

 ****

 İnsan işte ...
Katmış karıştırmış ortalığı , bunları yaparken korkmuyor da , yaptığı ortaya çıkacak diye aklı çıkıyor. Örtmek için kendine başka bir yol arıyor ...
Yalanı yalan doğuruyor, 
Halâ Allah'tan korkmuyor , o zaman da düşünmemişti korkuyu ,
Belki yaptıkları açığa çıkarsa utancı tövbesi olabilir.
İnsandan ümit kesilmez ya...

****

Hurmayla oruç açmak Peygamber'imizin önerisi , tarzı, yani sünnetidir. 
Fakat Muhammed Mustafa sofrasında kırk çeşit yemek de yoktu, 
bu da O'nun sünneti değil mi ...
Olanı da paylaşırdı zaten , ömrünü paylaştığı gibi...

****

Nereye bu gidiş,
Senin , benim derdindeyiz..
Ey İnsan,
Sen de değişirsin .
Yıllar sonra partin de değişir, hocan da değişir.
Çekişmeyin kuvvetiniz gider demekte Allah ...
İnsan ancak aslanlar gibi kükreyip durmakta.
Düşünmeden hakaret etmekte..
Oysaki söze güzel başlamak , birliğe götürür, güzel eleştirmek ise diriltir.
Niyetinde bir olmak gibi samimiyeti olanlar , davet et , gelmezse sen git ...
İçtiğin bir kahve bir çay geçmişi siler , geleceği aydınlatır.
Rahmet kucaklasın hepimizi , belalar değil.
Allah bizi kendi kararında cem eylesin.
Zira en güzel kararlar şüphesiz O'nundur.

****

Kuranı okuyan aynı zamanda kendini de okuyor. Çünkü kitap insana önce bozukluğunu daha sonra da takvasını ilham ediyor.
Zaten insan önce yanlışı bilmezse neyi nasıl , düzelteceğini bilemez ki..

Önce düzgündü .. 
Sonra yanlışlar yaptı bozuldu nefs .
Kitap ise okuyanı özüne döndürmekte...
Adı üstünde güneş gibi aydınlatıyor Şems Suresi ,

7- Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirene.
8- Ardından da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene ki,
9- Benliği temizleyip arındıran, gerçekten kurtulmuştur.

Bizi bizden iyi bilen , düşünen Allah'ımıza Hamd olsun .


****

Cahilin cahilliği çok bilmekle kalmayıp bir de ısrar etmektir.
Dayatmaktır,
Zorlaştırmaktır,
Kısaca kendini bilmemesidir.
Allah , cahillerden olmaması husunda Nuh'u uyardığında ,
Rabb'ini bildiği için bakın cahilliğini nasıl dile getirdi hem de zor halde iken ...

Hûd Suresi 46 ve 47. ayetler.

Allah buyurdu: "Ey Nûh! O, senin ailenden değildi. Yaptığı, iyi olmayan bir işti. Hakkında bilgin olmayan şeyi benden isteme. Cahillerden olmaman hususunda seni uyarırım."
Nûh dedi: "Rabbim! Hakkında bilgim olmayan şeyi senden istemekten sana sığınırım. Eğer beni affetmez, bana acımazsan hüsrana uğrayanlardan olurum."
Selam olsun Nûh'a âlemler içinde!
der, Saffat 79.


****

Gece de değil hikmet , ne farklı bir gece vuku bulacak ne de yeni bir Kur'an inecek.
Yirmiyedisi olsa ne , yirmidokuzu olsa ne,
Hakikat Hikmette,
Ve insanın kucaklaşmasında .
İnmeye başladığı andan itibaren bütün zamanlara ışık olmuş,
geceyi ve ayı nurlandırmış.
Allah'ın dilediği zamana kadar da devam edecek.
Tanışanlar samimiyetini artırsın , henüz farkında olmayanlar tanışsın ümidiyle,
İnsanı gücünün yettiği ölçüde gece Kuran okumaya ne güzel teşvik etmekte ,

Müzzemmil Suresi - 1-4

Ey giysisine bürünüp yatan!
Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt!
Yahut buna biraz ekle! Ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!


****

Gizlilikler daima Efdal.
Namaz gibi ,
Nafile namazlar gizli , Allah için kılana O'nun bilmesi yetmezmi ,
Sadakalar gibi ,
Açıktan da olur ama , sadakayı gizlersen , ben de senin günahını örterim diyor Allah.
Zikir gibi , 
Gizli yani gönülden...

****

Hürmet insana ..
Hizmet Devlete ...
Yusuf'da çok örnekler var .,
Yardım ettiği millet o anki halleriyle ne kendi dininden ne de milletindendi.
Akrabaları hiç değildi.
Kendisini üzenleri dahi affetti ardından kucakladı.
Selam olsun gücünün yettiği ölçüde Yusuf olma gayretinde olanlara...

****

Gönül kırık ,
Sesi yok , kimseyi rahatsız etmiyor.
Onun sesi Allah ise o zaman başka.
Gönüller derdine şifa ver Allah'ım...

****

Zulüm nelere sebep değil ki ,
Zalimden zulüm doğdu ,
O zulümden de yeni zalimler doğdu...
Ezile ezile zulüm etmesini öğrendi de,
Neden yapıyorsun denildiğinde ,
Bana kimse acımadı ki diyor...
Geri dön bu halinden ,
Kısas hakkın sana zulüm edene idi , bir başka mazluma değil ki...

****

İslam'ın temel taşlarından biridir. 
Edep ; oturmasını kalkmasını , konuşmasını bilmek.
Kadın olsun , 
Erkek olsun ,
Edep Ahlakı olmalı bir insan da .
Kalabalığın içinde , rahatsız etmeden , edilmeden yürümeli,
Saygısı ve sabrı saygı görmeli.
Israr yok ,
Sadece uyarı .

Daha baştan uyarıyor 
Enam 107 ve 108 de Allah ,

Allah dileseydi, şirke batmazlardı. Biz seni onlar üzerine bekçi yapmadık. Sen onlara vekil de değilsin.

Onların Allah dışında dua ettiklerine/çağrıda bulunduklarına sövmeyin. Yoksa onlar da düşmanlıkla ve bilgisizce Allah'a söverler.


****

İnsanın neredeyse en zor imtihanıdır.
Sevgi ...
Çeşit çeşit...
Bir anne için evlat sevgisi , kendine yapılanı unutursun da çocuğuna yapılanı zor affedersin .
Allah dilerse başka tabi ki...

****

Sakınmak en güzele götürür insanı . 
Ben çok çile çektim , mazlumum dememeli insan , kendine ettirdiği zulmü ne olacak.
Gücü tükenene Allah güç versin o başka .
Sakınanlar ise başıma ne gelirse gelsin deyip kabullenmezler. Allah kötülük emretmez bunu bilirler ve kurtuluş yolu ararlar. Yalnızca O'ndan yardım isterler de izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarlar.
Zaten Allah onları mahzun bile etmeyeceğini bildirmektedir.

Yunus suresi ;
62- Gözünüzü açın! Allah'ın velîleri için hiçbir korku yoktur. Tasaya da düşmezler onlar.
63- Onlar inanmış, takvaya sarılmışlardır.


****

Sevgi ve nefrette aşırı halde olanlar ,
Her gördüğünü haber diye paylaşanlar ,
kendinize ve sevdiklerinize de kötülük yapmaktasınız.

Hucurat - 6 ,

Ey iman sahipleri! Özü-sözü bozuk birisi size bir haber getirdiğinde, hemen araştırıp inceleyin/delil arayın! Yoksa bilgisizlikle bir topluluğu suçlar da yapmış olduğunuza pişmanlık duyar hale gelirsiniz.
Pişmanlıkların çoğalması dileğiyle...


****

Her birimiz birer ayetiz ve aynı yol üzerinde farklı çizgilerde yürümekteyiz. Fatır suresi -32 buna delildir.
Kimimiz ortada yürürüz, kimimiz düşe kalka yürürüz , kimimiz ise en öndedir. O en önde olan geriye döner de düşene yardım eder, en azından kaldırmak için gayret eder, hep ben demediği için yani biz dediği için ondan Allah razı olur. 
Bu takva sahiplerinin yani yalnız Allah'ı dost edinip Kur'an'a bağlananların işidir. 
O önde gidenler paylaşırlar...
O önde gidenler kazançlarına ve tükettiklerine dikkat ederler , yani israf etmezler.
O önde gidenler her şeyden önce Allah'ın en çok nefret ettiği dedikodudan , kusur araştırmaktan , küçümsemekten , zulüm etmekten kaçınırlar.
Gücü yettiği ölçüde zulme uğramaktan da kendilerini korurlar. 
Affederler...
Affedilirler...
Sevdikleri için sevilirler...
Sevildikleri için de sevinirler...
Güzel niyetlerinden dolayı güzel ilgi görürler...
Hem yaradan dan hem yaradılandan .....

****
Sınır ...
Bazen senin gücünün yettiği son nokta,
Çoğu kez de Allah'ın emirlerinin çiğnenmemesi gereken nokta,
Sevginin de sınırı var, 
Nefretinde ..
Sınırı aştı mı insanı mutsuzluk sarıyor zaten.
İnsana nefes alma demiyor, Nerede nasıl aldığına bak , yoksa ziyandasın diyor.
Zaten her nefesin seni sona götürmektedir. 
Ey İnsan , artık gücünün yetmediği için değil de , imanın ağır bastığı için , kendine gel..
Umulur ki kazananlardan olasın.

****
İnsan şifayı Kur'an'da bulursa söylediği söze , önceki haline çok pişman olur da , telafisi onun kurtuluşu olabilir.
Yeter ki fark etsin.
Allah ,
Anlamadan okuyanlara , dinlemeden sürekli konuşanlara , başkasının lafıyla bir başkasını suçlayanlara yardım etsin.
Hasta imanlı insan ,
Karışma O'nun kuluna , sen kendi işine bak şöyledir böyledir deme ,
Düşünmeden konuşan insana zaten kendi dili ağır bir yük yüklemiştir. 
Hani Cenabı Resul diyor ya açıp da kalbine mi baktın ki ...

****

Kalbi Selim,
Selamet bulmuş bir kalp,
Sükunete ermiş bir kalp ,
En çok Rabb'i ile hem hal olmuş. 
Nimetlerinin ardından ,
Allah onları şöyle müjdelemektedir...

Yasin Suresi 58 ayet,
Rahîm Rab'den bir de sözlü selam!


****

Allah'ın rızası gizlidir,
Mazlumun rızasında ,
Kim olursa olsun o mazlum ,
Bir ailede dahi,
Bazen annedir,
Bazen babadır,
Bazen de çocuklardır...

****

Allah insanı saygı ile süsledi ,
Gel güzel insan , kendini çirkinleştirme ...

****

Selam ne güzel bir kelamdır,
Cahile Selam de , olabilir ki Allah ona merhamet eder de Alim olur , istemez misin...
Alime Selam de , kimbilir belki onun da kendine gelmeye ihtiyacı vardır, ya da ileri gitmeye...

****

İnsan oturduğu yerden evinin penceresinden dünyayı seyreder mi , niyeti güzel olursa ever seyreder,
Allah güzel dilekli ve güzel yürekli insanlardan razı olsun.
Ki onlar kendi yanlışlarını onaylamayacak kadar onurludurlar. 
Azınlıkta olsalar 
Selam olsun onlara..
Dinleri , kimlikleri , ne olursa olsun ...

****

Gönül secde etmeli evvela Allah'a ...
Zaten gönül secde ederse insanın secdesini kalp onaylamış demektir....

****

İnsanın kendi aleyhine şahitliğidir tövbesi...
Allah'ın bildiğini nasıl inkar edecek ki ...

****

Ey insan .
Aklını kontrol et .
Sen de mi , başkasında mı
Yoksa günahın da mı ,
Sevabında mı...
Hani Allah aklını kullan diyor ya.
Putlaştırdığın sevginde kalmasın,
Aksi halde başka bir şey düşünemezsin.
Sana seni dahi unutturur ,
Oysaki sorumlu oldukların seni bekler...

****

Allah seninle konuşmuyor , seni kendisiyle buluşturuyor. Bir şey anlamıyorum diye korkma, Sözlerinin tamamı elinde ve yıllar sürdü tamamlanması , nasıl bir kerede anlayacaksın ki.
Korkma
Sor ,
Konuş,
Sorgula,
Vazgeçme sen devam ettikçe seni üzmeden anlatacaktır...
Aklına rahmet edecek sen de daha güzel anlayacaksın.
Anladığı dilden okuyanların çoğalması dileğiyle....

****

Sözlerini anlamasa da , hallerini anlayanlar vardır belki ....
Bir karıncanın sözüyle Rabb'ine şükreden Süleyman'ın duasıyla,

Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok."

 

****

Mazlum Allah'a yakındır,
Yalnız kaldığı için onu O'ndan başka bilen yoktur..
Değerinden dolayıdır ki ,
Zalim ya mazlumun ahında boğulur , ya da mazlumun duasında yol alır...

****

Kendi kusurunu başkasına yükleyenler,
Yazı hak edenin kışı olmayın ,
O da kendini suçlu zannediyor da , ben yaşamadım kardeşlerim yaşasın diye kendini feda ediyor,
Bilmiyor ki , bir haklı canın mutsuzluğu üzerine mutluluk inşa ettirmez Allah....

****

Ey güzel kul,
Allah' a yakınlığın yoludur takva . 
Ancak Muhammed Mustafa'ya yakın ya da uzak komşu olursun 
ötesi yok ...
O'nun kadar kulluğun mu var ki .
Örnek belli ,
Yol belli,
Sana bir başka Kuran gelecek değil ya...
Emanetine sıkı sarıl yeter....

****

Parası olan evlatlarını öne çıkaran anneler, babalar ...
Diğerini bir kenarda bekletiyorsun ,
Bilmez misin ki ettiğin duaların kabulu için Allah'ın onayı gerekir.
O'nun bak dediği yerdedir.
Bir düşün ,
Kurtuluşun belki de görmediğin yerdedir...

****

Esas olan sayıyı tamamlamak değil , O'nun örnekliğin de gayret etmektir. 
Akşama kadar salat ediyor da , Onun ahlakından henüz nasiplenmemişsen eğer , 
Ettiğin dualar başka güzel kulları selamlamış demektir.
Yardım et Allah'ım....

Allahümme Salli Ala Muhammed.


****

Sevgisini putlaştırmış insanlar ,
Bir bak haline ,
Adı ne olursa olsun , gönül vermekle kalmamış ömrünü tüketmişsin .
Beklentin de o oranda tabiki.
Mesela tuttuğun takımı düşün , yenerse sevinçten sarsılıyosun , yenilirse üzüntüden mahvoluyorsun.
Tarafların karşı karşıya gelmesi de başka .
Nereye kadar,
Normale lafım yok , aşırılığa şifalar dilerim Allah'tan.

****

Kur'an'a teslim olmuş gönül , başlarda düşse kalksa da , hep secde halindedir...
Yeter ki yarım bırakmasın ...

****

Gönüller derdine şifa olsun ,

İbrahim suresi ;

24- Görmedin mi Allah nasıl bir örnekleme yaptı: Güzel söz; kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer.

Nice gönüller vardır, güzel söz bekleyen ... 
Duysun ki kırgınlığına yama olsun .
Bir özür ,
Duymak ister ki , gönlün de çiçekler açsın , yeşersin...


****

Nisa 148 ise ,

Allah çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Zulme uğratılan kişi müstesna. Allah Semî'dir, Alîm'dir.

Sus sus dememeli insan,
Zaten içi yanıyor, azıcık konuşması belki daha büyük bir şey yapmasına engel olur ...


****

Başkasının hakkıyla kendini büyük gören insan ,
Görünüşte dünya senin ama aslın da bir kuru ekmeğin var oda ne öncesine ne sonrasına azık olarak yeter ...

Nasıl iade edeceksin sahipleri gitti,
Sen de beraberin de götüremeyeceğine göre ..
Daha fazla karnına ateş doldurma, ya yakınlarına iade et , ya da onlar adına hayra çevir...
Hiç değilse kendi nesline daha fazla kötülük etme...


****

Yaşam hakkı verilmiş insana ,
Ve mutluluğun reçetesi kaderi yani ölçüsü Kur'an ile sunulmuş ,
Ey insan tercih senin ,
Nasıl istersen öyle yaşa...
Zaten kiminin ki bir başka kulun elinde,
Kiminin ki bir zalimin elinde,
Kiminin ise bir bardak haramın tesellisinde ,
Ya da bir ruh hastasının elinde...
Oysaki yaşamın kendisi ibadetti...

****

Hasta gönül , dil ile başka gönlü hasta etmiş ...
Yine hasta gönül güzel bir söz ile şifa bulmuş .
Ömrün şifası ise ,
Sözlerin en güzeli Allah'ın sözleridir.
Çünkü bütün şefaat O'nundur.
Hani diyor ya Allah kalpler , gönüller ancak Kur'an'la şifa bulur.
Sen kapıyı çal ,
Davet eden seni geri çevirecek değil ya...

****

Göklerde secde eden varlıklar ,
Aslında hep zikir ve secde halindeler.
Biz onları doğdu veya battı diye tanımlıyoruz. 
Güneş ,
Ay,
Yıldızlar ...
Bizim görmediğimiz zaman başka bir yere ışık olmaktalar.
Ve onlarda bizim gibi sonlarını beklemektedirler.
Hamd olsun emrimize veren Allah'a,
Selam olsun , görevini layıkıyla yerine getiren bütün varlıklara...

****

Nice ilim sahipleri vardır ki ,
bir çok değerden mahrum olmuş.
Kimi anneden , kimi de belki de hiç kucaklayamadığı baba kokusundan .
Kimisi canıyla çok ağır yerlerde,
Evlatsız nefes alıyor.
İnsan işte ,
Kaybedince arıyor,
Bulamayacağını anlayınca ,
Bir de bakıyor ki Rabb'ini bulmuş.
Hani şair şöyle demiş ya ,

" Allah'ı bulan neyi kaybeder
Ve O'nu kaybeden neyi bulabilir?"

Allah onları hoşnut etsin ve kendinden mahrum etmesin.


****

Ey çıkar yol arayan insan..
Allah diyor ki , 
Benden yardım iste , sen kendini yönet...
Sen ise gitmişsin bir kahve telvesine teslim olmuşsun.
Baktırdığın fal seni yönetiyor. Bir sonrakine kadar bir önceki söyleneni düşünmektesin. Ona göre yol almaktasın .
Ve hayatını başkasının düşüncesine göre yaşamaktasın.
Üste para vererek öyle mi ,
Şakasına diyorsan durum daha da vahim.
Vazgeç,
Seni senden iyi bilene yönel
En iyiye kılavuzlasın seni .
Geçmişi temizlemeye de , geleceği güzelleştirmeye de Allah sana yeter....

****

Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya sebeplerden biridir,

Meryem suresi ,

54- Kitap'ta İsmail'i de an. Çünkü o, vaadinde sadıktı; bir resuldü, bir peygamberdi.

55- Ailesine namazı, zekatı emrederdi. Rabbi katında hoşnutluk kazanmış bir kişiydi.

Küçük bir topluluk olan aileden başlar. Ve kişilere göre değişir. Bazen anne veya baba üstlenir bu görevi ne evlat ne eş anlar, masal bunlar derler. 
Bazen de çocuk üstlenir. 
Hatta çocuk takvayı önerir , birileri de anlamadığı gibi engel olmaya kalkar.
Ya davetcinin usulünde hata olabilir ,
Ya da zamana gerek vardır.
Allah'ın rahmetinin hepimizi kucaklaması dileğiyle,
Zira O'nun dileği kutsaldır.


****

Allah diyen gönüllere Selam olsun,
Demeyen mi var ki...
Dili inkar edenin dahi gönlü inkar edemez...

****

Biz dağları sadece yeryüzünde var sanıyorduk , meğerse rahmet gökyüzünde ki dağlardan da geliyormuş.
Dilerse rahmet ,
Dilerse de zahmet tabi ki....

Nur suresi 43.ayet,

Görmedin mi, Allah, bulutları sürüyor, sonra onları kaynaştırıp iç içe sokuyor, sonra onları birbiri üstüne yığıyor. Nihayet, onların arasından yağmurun çıktığını görüyorsun. Gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da onunla dilediğini çarpıyor, dilediğinden de onu yan geçiriyor. Onun şimşeğinin parıltısı, neredeyse gözleri alıp götürecek.

 ****

Şeytan kendi yapmıyor,
Yaptırıyor. 
İnsan şeytanı da böyle ,
Birini diğerine kışkırtıyor...
Sonra da diyor ki ,
Vallahi ben yapmadım....

Yalnızca Allah'a sığınmanın izleri ,işaretleri ve O'nun koruması vardır,

NÂS SURESİ 'nde, 

İnsanlığı kucaklasın inşallah.

Rahman ve Rahim Allah'ın adı ile,

1: De ki: "İnsanların Rabbine sığınırım! 
2: İnsanların yöneticisine, yönlendiricisine, 
3: İnsanların ilahına;
4: Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden, 
5: İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o; 
6: Cinlerden de insanlardan da olur o!"

 ****



Sevgiyi ilgisizlik kirletti,
Günah lekeledi ,
Bazen de unutkanlık mahvetti.
Oysaki Allah insanı sevgi ve ilgiden yarattım demişti.
Baba bile içimden seviyorum ya diyor ,
Çocuk senin içini ne bilsin ki ,
Sevgi ilgiye , ilgi de sevgiye muhtaç,
İnsan da her ikisine muhtaç...

****

Allah bizi affetsin ve Cenabı Muhammed Mustafa 'ya da af ettirsin inşaallah. 
O ki bizim için çok gözünden yaşlar akıttı,
Selam olsun O'na ,
Ve diğer Resullere,
Selam olsun Ehlibeytine,
Selam olsun Asrısaadetin güzel insanlarına,
Hamdolsun ,
Bizi Elçilerle ödüllendiren Allah'a...


Bakın Tevbe suresi ne güzel tanımlıyor, 128 ve 129,

Yemin olsun, içinizden size onurlu bir resul gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise daha şefkatli, daha merhametlidir.

Eğer çekip giderlerse de ki: "Allah bana yeter. İlah yok O'ndan başka. Yalnız O'na dayandım ben; büyük arşın sahibi O'dur."

****

Cennet güzel geçinenlerin yeri ,
Kusur arayanların değil ,
Görse bile örtenlerin yeri...
Kendine bak,
Hiç mi eksiğin yok,
insan işte ,
Gözüyle , kulağıyla ,diliyle daima sınavda,
Bazı haller vardır ki,
Görmedim,
Bilmiyorum ,
Duymadım demekle kazanır.
Daha burada geçemiyorsa nasıl girecek o haliyle cennete...

****

Salih ameldir sadece O'na hizmet ve hürmetin adı ...
Saliha kadınlar Allah' a itaatkardırlar.
Eşlerine değil. 
Allah'a itaat eden kadın eşinin yokluğunda da koruması gerekeni korur.
Aslında kadın ol , erkek ol ,
İtaat tümden Allah'a değil mi,
Bunu gözetenlerin eşleri veya yakınları Allah'ın hoşnut olmadığı bir şey istediğin de ise kabul etmezler.
Allah onlardan razı olsun ve zorlarını kolaylaştırsın.

Güzel bir Furkan duasıyla noktalayalım ,

Furkan - 74,

Onlar şöyle yakarırlar:

"Rabbimiz, eşlerimizden ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla. 
Bizi takvaya sarılanlara önder kıl."


****

 

Af ve Afiyet...
Mutluluğun sırrı..
Seni senden iyi bilenin ve haline senden daha çok üzülenin koyduğu çözüm noktası ...
İnsanın o halinden kurtulup daha iyi hale geçmesi için lazım olan şey, 
Bazen maddi ,
Bazen manevi,
Bazen de ikisi birden ,
Boşuna dememiş Cenabı Resul ;
"Allah katında Allah'tan istenen şeylerin en sevimlisi afiyettir."

 ****

Yol belli,
Yolcular belli, 
Bir kervan misali ,
Kimi öncülük eder,
Kimi arkada kalır, 
Ya yeni katılmıştır ,
Ya da kervanı kollamaktadır.


****

Gönül kendinle sohbet ettiğin yerdir.
Aklınla konuşursun
Kendinle konuşursun
Oraya kim yerleşmişse en fazla da onunla buluşursun.
Bak gönlüne,
Samimiyetin kiminle,
Seni sana bırakmayan kim...

****

Suskundur Gönül ,
Ya küsmüş bir kenarda düşünmektedir,
Bu kendi halidir.
Ya da haline razı olmuş,
Gönlü itikafdadır,
O'nun da kendisinden razı olmasını beklemektedir.

****

Bütün anneleri ve evlatları Allah'ım merhametiyle kucaklasın ...
Aldığımız nefeste hakları olan şehit annelerinden de Rabb'im razı olsun...
Güzel annelerin güzel evlatlar yetiştirmesi ,
Güzel evlatların da annelerini babalarını güzelleştirmeleri dileğiyle,

İsra 24 şöyle dememizi istemektedir;

"Rabbim, merhametli davran onlara, tıpkı küçüklüğümde beni koruyup büyüttükleri gibi."

****

Mana deryasıdır gönül,
Onun dili anlamak ve anlaşmak en önemlisi de anlaşılmakdır,
Hani hep der ya kimse beni anlamıyor...
Gönül hep kendisi iledir.
Özel bir lisanı yoktur,
Vahyin dili gibi ,
Muhammed Mustafa'nın gönül çeşmesinden diğer gönüllere akıtıldığı gibi,
Selam olsun O'nun Gönül evlatlarına....

****

Nankörlük yapma , yıllardır seni doyuran ağaç meyve vermiyor diye,
Önce bir düşün , ağaç daha ölmemiş, yeşillikler içinde...
Kök hasta olabilir,
Çabala ,dua ilacı serp ,
Belki iyileşir...
Yediklerin senin başkalarının yedikleri de kazancın olsun...

****

Yalnız kaldım deme,
Hak seni kendine çağırıyor...
Çaresiz kal ki çare ara,
Karanlıkta kal ki aydınlığı ara..
Bak Yusuf kuyuda hem yalnız hem karanlıkdaydı,
Hem de kardeşleri atmıştı,
Balığın karnındaki Yunus da karanlıkta idi,
Kendi isyanı kendi tövbesine muhtaç kalmıştı.
Kimsesizlik çok şeye gebe,
Arayışlara,
Buluşlara,
Kavuşmalara
Ve sadece O'na...
İnanmaya ve sığınmaya...
Sonuç da kurtulmaya...
Küfre sapanların sonu zaten belli,
Bak Veli ismiyle çoktan davet edilmişsin diyor ...

 

Bakara 257,

Allah, iman sahiplerinin Velî'sidir; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların dostları tâğuttur ki, kendilerini nurdan karanlıklara çıkarır. Bunlar cehennemin dostlarıdır. Orada uzun süre kalacaklardır onlar.

 ****

Bakma gecenin karanlığına ,
Her şey ayet.
O yıldızlarda orada boşuna durmuyor,
Işıklarını biriktiriyor ,
Ertesi gün aydınlanmalarına izin verilenler için,
Kimbilir,
Senle veya,
Seninle...
Kandil Kur'an,
Gökler de yer de ışığını Ondan alıyor.
Seni mi aydınlatmayacak ,
Haydi İsra 79 ışığına....

Sana özgü bir davranış olarak, gecenin bir kısmında, o Kur'an'la meşgul olmak üzere uyanık ol/uykudan uyan. Böylece Rabbinin seni övgüye layık bir konuma ulaştırması umulur.

****

Kaktüsün kaderidir o kadar dikenli olmak,
Ey insan ,
Ama senin kader tepsisinin içindeki tercihin kaderin oldu...
Kendin ettin , kendin buldun.
Değişmek yine elinde , başka hakkını kullan.
Unutma ki o çok dikenli kaktüs bile yılda bir kere açmakta,
Hem de çok güzel bir şekilde...

****

İmanda birliktelik çok güzeldir.
Allah'ın ey iman edenler diye başlayan önerileri vardır. Ve bu nurlarda birleşen kullar daha bu alemde mutludurlar.
Gönüller birleşmiştir, 
Sanki Kabe deki tavaf halindeler...

 

Âli-i İmrân 8,

Ey Rabbimiz! 
Bizi doğruya ve güzele yönelttikten sonra kalplerimizi bozup eğriltme ve bize katından bir rahmet bağışla! Sen, yalnız sen Vahhâb'sın, bol bol bağışta bulunansın.

----
İnkarda birliktelik de vardır.
Onlar ise asla huzurlu değillerdir.
Gönülleri ile ters düştüklerinden.
Zaten öbür alemde de azapta birliktelikleri kaçınılmazdır.

Allah'ım içlerinde ıslah olacaklara sen yardım et...
Ve içimizdeki beyinsizler yüzünden bize azap etme...

****
 

Analık içinde çok haller barındırır.
Birinde hasta , diğerinde sağlıklı olabilir.
Kaygıyı da mutluluğu da çocuk önce annesinden alır.
Ruhunda ki hastalığı da sağlığı da...
Haklı insan küsme ona, sor...
Onun senden geçmesi mümkün değil.
Zaten şöyle der çoğu kez de,
Öyle gördüm ,
Ben de çocuktum ,
Ne yaptığımı bilemedim.
Nice canını terk eden ana var ki,
bağrına basacak evlat aramakta...
Ve niceleri var ki anne demeye hasret.

Düşünmez misin ki,
Toprak da , Ana'dır,
Bütün bitkileri aynı kökten aynı zamanda sunmuyor,
Aralıklarla ekiliyor ve yetişiyor
Aynı toprak ana,
Haline göre gül de yetiştirir,
Dikenli bitki de yetiştirir.
Kaldırıp atılan bir çekirdeği de yetiştirir,
Ya Şafi...

****

  İnsanın bir yakını vefat ettiği zaman, canım yemek bile istemiyor diyor.

Resul'un iki gözünün nuru akıtıldığı gün , tatlı yapıp yemeyi kim düşünür ki ...
O Cenabı Muhammed Mustafa ümmetim , ümmetim diye boşuna ağlamadı ve boşuna da size bıraktığım emanete sıkı sarılın demedi,
Selam olsun o kutlu Nebi'ye ve bir çok işi tersine olan ümmetine...

****

Pis erkekler pis kadınlara ...

Kimisi imanını zinayla kirletiyor,
Kimisi de diliyle kirletiyor.
Gıybet gibi...
Nice pis işler peşinde koşan erkeklerin,
Ondan daha pis şeyle meşgul olan hanımları var ...

Taberânî'nin el-Evsat'ındaki bir hadiste :

"Gıybet, zinadan daha kötüdür. Adam zina eder, sonra tevbe eder ve Allah'da onu bağışlar ; ama gıybet edenin bağışlanması , gıybet ettiği kişinin affı olmadan mümkün değildir" deniyor. (Hadis için bk.Sâğânî,59)

Selam olsun O kutlu Nebi'ye.

****

 

Efendi Allah'tır.
Kainatı idare eden yalnız O'dur.
Bütün bilgilerin kaynağı,
Kitapların anası Kur'an'dır.

Başkomutan Resul Muhammed Mustafa'dır. Ondan önce de Resuller gelip geçmiştir.
O'nun getirdiğine uymaya çalışanlar , yolunda gayret sarfedenler onun askerleridir.
O askerlerin kimisi canından geçmektedir,
Kimisi malından geçmektedir,
Kimisi de karanlığı aydınlatmak için ışık yakmakta ve onurunun kararmasına razı olmaktadır...
Ben bunu bu topluluğa nasıl söylerim diye yutkundukları dahi ibadettir.
Ya Selam...

****

Babanın işi tohum ekmek ....
O tohum fidan iken , baba bazen dallarını keser, ya budadığını zanneder , ya da bir kötü sözü ile mahveder.
Gün görme der mesela,
Oysaki ,
Hayat sadece baba ve evlattan ibaret değil ya, insanın eşi var , çocukları var . Beklenti içindeki suçsuzların da hakkına girmiştir.
Ondan gün bekleyenlerin suçu ne ki ...
Selam olsun ekene , ekilene, ve o tohumun içinde saklı olan yıllar sonra verecek olan meyvelere ...
Yine Selam olsun , ilerisini düşünmeden konuşan babalara ve onların yarım bıraktığı hayatlara...

****

İmandan sonra küfür...
Sadece benim bildiklerim doğru demek bile sapmaya yeter.
Hem de Kitap'ı bilenlerin ilimden sonraki halleri...

Âli İmran 19. ayet ;

 

Allah katında din İslam'dır/barış ve esenlik için Allah'a teslim olmaktır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık/doymazlık/azgınlık/denge noktasından sapma/yalancılık/zulüm/kibir/zinakârlık yüzünden ihtilafa düştü. Kim Allah'ın ayetlerine nankörlük/Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, Allah, hesabı çabucak görecektir.

--------

Aynı sure 8 ve 9. ayetler yakarışın yollarından bir tanesi...

8-Ey Rabbimiz! Bizi doğruya ve güzele yönelttikten sonra kalplerimizi bozup eğriltme ve bize katından bir rahmet bağışla! Sen, yalnız sen Vahhâb'sın, bol bol bağışta bulunansın.

9-Ey Rabbimiz! Sen Câmî'sin; insanları varlığında kuşku bulunmayan bir günde mutlaka toplayacaksın. Allah, sözünü yerine getireceği yer ve zamanı asla şaşırmaz.

AMİN.

****

İslam tek ..
Kur'an tek ...
Ondan sapıldığı için başka dinler türedi.
İnsan da ilk geldiğinde tek güzel bir ayetti.
Doğduğun da kötü doğmamıştı, bazı ayetlerin cevapları saklıydı kendisinde ...
Saptı veya saptırıldı...
Kur'an'a göre örnek teşkil edenler müstesna;
Habil'e Kabil ,
Kabil'e de Habil gerekli idi...
Yusuf ve kardeşleri gibi ...
Fravun ve eşi olan annemiz gibi ..

****

Habis, murdar,
Tayyib , temiz,
Murdar kadın ve erkekler o hallerinden vazgeçip bedel ödemeye hazır olmadıkları halde öyle kalacaklardır.

 

Temiz kadınlar , ve erkekler..
Temizlik yönleri birinde farklı diğerinde farklı da olabilir.
Bir erkeğin sadakatsizliğini affetmek çok zor işlerdendir.Temiz kadın için tabi ki ...
Olabilir ki af takvayı doğurur da , yapan yaptığına pişman olur.
Hatalarından , kusurlarından ...
Afiyet çeşmesinden hangi anne içmek istemez hem de çocukları ile beraber...

****

Allah'ın dostları yalnız O'nun çeşmesinden içerler.
Ey insan ,
Gönül bağındaki sevgine sözüm yoktur.
Hatta seni çeşmeye de davet edebilir.
Allah böylelerinden razı olsun.
Ama sen suyu kendi ellerinle içmeye bak.
nihayetinde insandır , elleri kirlenebilir.
Sen hala o elden mi içmeye devam edeceksin.
Rahmet çok...
Kur'an önce sarılanın ellerini , hallerini yıkar sonra da dilediğine dilediği kadar sunar...

****

Kırık bir gönlü Allah onarır ona başka
gönülleri de hediye eder.
Gönlü beklenti için de olan insan ,
Sen ve senin gibiler için duacı ol ...

****

Gönül bu hiç vazgeçmiyor işte...
Hep beklentilerinin özleminde.
Yüz yaşına da gelse hala içimde şu var der..
Hoşnut edecek olan Allah'a hamdolsun...

****

Güzel düşünüp güzel iş yapanların gönül hali...
Düşünce gönlüm muhabbetidir.
Sen düşünürsün o sana cevap verir
Aracısız kimsesiz içinden gizlide...
Zaten gönülden başka kimin var ki...
Güzel düşüncelerin güzel gönüllere akması dileğiyle...

****

Kendini ilme adamış insanlar önde gidenlerdir. Bela ile değil rahmetle yürürler.
Her önüne gelene bela okuyacaksan hiç girme bu yola...
Dua ile başla ve bitir.
Ya ŞAFİ....

****
Ayetlerde Allah'ın emrindedir.
Tercih kişinindir.
Yusufları , Yusuf suresi kucaklar,
Ebu Leheb' leri de Tebbet suresi ...
Kusurlarımızın bir çoğunu görmezlikten gelen ,
Allah'ımıza Hamdolsun Şükrolsun ...

****

ALLAH her yerdedir.
İnsan ise O'nun belirlediği alemlerde misafirdir.
Geldiler,
Gittiler...
Öncekilere selam olsun,
Onların selamı da bizim üzerimize olsun.
Allah'ın Selamı bizimle , kardeşlerimizle
yolunda sıkıntıya uğrayanlarla olsun ,
Onların dertleri hem kendilerine hem de aynı durumdakilere şifalar olsun...
Allah ilim sahiplerinden , anne babalarından yakınlarından razı olsun.
Talebelerinden de ...

****

Allah Affıyla Selamlar ,
O'nun Selam'ında kalın,
Kimse söndüremez,
Allah Nur'unu tamamlayacaktır,
Nur'uyla aydınlanın,
Selam olsun O'nun bütün yarattıklarına..
Süleyman'ı tanıyan karıncaya bile..
Kısacık ömrü olan Kelebeğe de...
Selam olsun...

****

Kabe birliğin simgesidir.
Kıble istikamettir.
Sadece namazda aynı yöne yönelmek değildir.
Ne vakit temel atıldı bilinmez ama,
İbrahim'in duvarlarını yükselttiği yerde değildir sadece ,
İstikamet bir olmaktır.
İstenen birliktir,
Giderilmeyecek hiçbir ayrılık yoktur
Yeter ki niyet olsun ..
Kabe'ye duvar olalım .
İbrahim'e yardımcı olalım
Ya Şafi...

****

Allah tövbeleri çok kabul edendir.
Nasuh olarak.
Allah'ın tanıklık ettiğidir o.
Samimice edilendir.
Kulun gözünün yaşı gönlünden gelmeli.
Çünkü Allah yalana ne tanıklık eder,
Ne de yardım eder..

****

Gece olsa da karanlıkta aydınlansam..
Gündüzümü karartanlara yıldız toplasam...

****

Sabret,
Kur'an bu , kitapların anası ,
Seni bir gün Yusuf eder,
Bir gün Yunus,
Her gün Muhammed'sin zaten..
Kitabın güzel imtihanıdır,
Şükret ,
Fravun değilsin ya...

****

Zalim mazlumun duasından çok rahatsız olur.
Olsun..
Olsun ki Allah telafi ettirsin.
Ama zalim mazlumun ahında kaybolarak yoluna devam eder.
Affın ardı O' ndan gelen afiyettir.
Hoşnut olmak istemez misiniz.

****

İnsan da Allah'ı aramakdır.
Aslında insanı okumak.
İnsan kendisi bir ayettir zaten.
Hal ve hareketleri ile de tefsir eder,
İyi hallerinde de,
Kötü hallerinde de,
Tanıtan O,
Tanıştıran O ,
Başarıya ulaştıran da O'dur,
Sığınılan sadece O ise,

****

O'ndan gelen cefanın sonucudur sefa,
Bilmem nerede , ne kadar verir.
Ahid insanın Allah'a verdiği sözüdür.
Söze vefa gerekmez mi...

****

Kendini parçalayıp durma ,
Sonra ümitlerini hüsrana döndürüyorlar.
Bazen anlaşıldığını zannedersin ,ama tekrar başa
dönersin ya ..
Al beni Allah'ım yanına ,
Senin yanın daha güzeldir dedirtecek noktaya getiriyor bazıları insanı .
Çünkü O söylediklerini de , isteyip de söyleyemediklerine de
cevap veriyor.
Ya Şafi,
Ya Mucib,

****

Allah'ın sözlerinden rahatsız olanlar var ,
İtaat edenler var .
Henüz fark etmeyenler de var .
Size hatırlattı diye kızmayın bazılarına,
Kırıldı iseniz başka...
Zaten hatırlat diye emreder Allah,
Hoş bir şekilde genelde.
Güzel ve sadece ,
Katıp karıştırmadan yani...

****

Yokmu O'nunla samimiyetini artırmak isteyen ,
Bir garip , yetim görsün de halini hatırını sorsun.
Belki bir nasılsın sözüne muhtaç.
Yakınındakini yetim bırakarak değil,
Ki yakının uzak olmasın...

****
 

İyiliklerde senin dileğin benim dileğim diye bir şey yok,
Hep O'nun dileği..
Kötülükler ise genel de senin ısrarlarının sonucu isteklerinin sonucu,
Bazen yanlış bir dua bile yeter.
Hata hatırlanmak ister , bir daha yaşanmaması için .

Resul önderliğinde Nisa Suresi 79 şöyle seslenmektedir bize,

İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah'tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık olarak Allah yeter.

****

Her şeye susanlar ,
Bir kötünün ektiği cehennem çiçeklerini sulamayın lütfen..
Sonra hep beraber o meyveleri tadarsınız .

****
Bütünüyle bakmalı insan karşısındakine,
Kızabilir de , hoş görebilir de.
Eksisi var , artısı var demeli,
O çok günahkar hiç dememeli insan.
Üzerine vazife olmayan işlerin derdinde çoğu kez,
Oysa günahları sevapları tartmak Allah'ın işi değil mi..

****

Hep yanlış doğruyu götürmez.
Aslında yanlış doğruyu gösterir.
Yeter ki yapan ne yaptığından haberdar olsun...

****

İnsan insanı ,
Bazen de insan kendini çok yoruyor.
Su ömür sunuyor.
Gök gönlü ,
Deniz ruhu dinlendiriyor.
Ruh O'nun emrinde ve bize de az bir şey verilmiş.
Gözünün nuru ne ise o...
Gördüklerin de , görmek istediklerin de..

****

   Gönül gönülle konuşmadan da sohbet eder.
   İsterse muhatabı çok uzaklarda olsun.
   Ya Habir ,
    Hayırlı sonuca ulaştır bizi...

 
 

 

 
****

O her şeyin Rabb'idir.
Ağaçların da ,
Kuşların da,
Hayvanların da,
Ve inanan inanmayan bütün insanların da.

****

Ey dengesini kaybeden benlik.
Emir olunduğun gibi tam olamıyorsan da
Doğrudan yana olmaya gayret et...
Kendini de farklı gösterme ki,
Nice doğrular senin yüzünden eğrilmesin.
İnsanın insana bakışı çok şey ya..

****

Kaktüsün üstü diken doludur.
İyilikle yaklaşana da batar.
Kaynana dili gibi,
Ama o dikeni koparırsan su akmaya başlar.
Ya bırak ağlasın ,
Ya da ömrünün sonunda açsın,
Anlasın ki kendi dili kendine ihanet etmiş...

****

Hucurat 12,

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla,

Ey iman edenler!
Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır.

***
Bilerek veya bilmeyerek, her ne yapmış isek Allah'ın bizi bağışlaması dileğiyle...

****

Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.

Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.

Her kim Kuran bilmedi sanki dünyaya gelmedi.

Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.

Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır…

Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun.

Dağlar nice yüksek ise, yol anın üstünden geçer.

Hakk’ı uzaklarda arama, Hakk’ın durağı gönüldedir.

Dil söyler kulak dinler, kalp söyler kâinat dinler.

Yunus Emre

****


*İnanmış olsa da kötülüğe devam eden insanın ettiği dua iyilere hediye edilmektedir.

Yani akşama kadar Allahümme Salli Ala Muhammed desin dursun , o duadan ümmet olmayı hakedenler nasiplenmektedir.
Kendisi ise halinden vazgeçmediği sürece kaç kere dediğini saymakla kalır.

Selam olsun Muhammed ümmetine...

 
 
 
****

Kur'an bilginin köküdür.
Dili ayet süsler.
Aklı yöntem kuşatır.
Bilgiyi de rahmet kucaklarsa başarı olur.
Yoksa bilgi doğru da olsa kuru bilgi olarak kalır.
Nice çok bilenler var sadece bildikleriyle kalmışlar.


****

Kadınlar da çeşit çeşit.
Kimi diyor ki eşim getirsin de nasıl kazanırsa olsun.
Kimi de diyor ki Allah haram nasip etmesin.
Sunum aynı değil tabi ki..
Harama teşvik edenle , az da olsa helale rıza gösteren bir olmaz.
Kendi eliyle de bir anne çocuklarını ateşe atmaz böylece.
Ama nice değerli beklentileri olan hanımlar var ki , Allah onları da eşlerini de kendi rızasıyla kucaklasın inşallah.
Umulur ki başarıya ulaşırlar,
Bir imtihanmış der geçerler...


****

Bir çocuğa yaptığınız pis şeyler yüzünden
gökteki bulutlar ağladı.
Kimi de emir bekliyor ki ne zaman taş atalım diye..
Ama insan işte,
Kötülük yapmayanlar da sadece sustu veya gücü yetmedi..

****
İnsanın insanı sevmesi çok kolay.
Arkasından kötü konuşma yeter.
Bir de kusur örtersen başka..
Hislerin delilin olsun.
Zaten iki kişinin olduğu yerde üçüncü Allah değil mi..

 
 
 


****

Allah diyor ki Kur'an oku ve anla ,
Kimileri Hocalarını okuyor, anlamaya çalışıyor..
Kur'an'ı sadece dinliyor..
Oysa Allah'ı anlamayı esas alsa idi hem kendini hem de hocasını çok daha iyi anlayacaktı...
Mehcur olan yerlerde önceliğin Allah'ın sözlerinin anlaşılması dileğiyle.
Ya Şafi..


****

Takva inceliktir, derinliktir.
Allah'ın en güzel önerisidir.
Sözün özüdür.
Kimdeyse son söz ondadır.
Bir ailede bile...



****








Küfür etmeden önce de insan düşünmeli...
Dünü bugüne,
Hali haline uymuyor.
Dün küfürle andığını bugün rahmetle anabiliyor...
Değişken bir balçıktan yaratıldı ya..
Bilmez ki değişmesi gereken kendi imiş...

****

Takva inceliktir, derinliktir.
Allah'ın en güzel önerisidir.
Sözün özüdür.
Kimdeyse son söz ondadır.
Bir ailede bile...

****

Hainlik nelere engel değil ki...
Annelik sıfatını bile elinden alıyor..
Nuh ve Lut'un da hanımları da Peygamber eşleridir.
Onlar eş olmayı değil de ihanet etmeyi seçtiklerinden annelik sıfatlarını yitirmişlerdir.
Allah'a itaatkar hanımlar başka.
Şüphesiz ki Meryem bir Peygamber annesidir,
Ve ırzını da bir kale gibi korumuştur der Kur'an.
Selam olsun Meryem annemize...
Hatice annemize...
Ayşe annemize...
Fatma annemize...
Hepsi Muhammed Mustafa'nın değerleridir.
Ve Selam olsun
Allah katındaki değerini koruyan hanımlara...


****

Her gönlün özüdür,
Son sözüdür,
Noktasıdır,
Sevgi...
Ondan öte ne söz vardır ,
Ne de yaptırmayacağı bir iş,
Yalan olmasın yeter ki,
Ve tanığı Allah olsun...


****

Bazı acılar sessizce yemesini bilene rahmettir.
Her derdini ulu orta yayana değil ...
İlk anda acı olsa da sonrası bal olur.
Gizli ikramlar sunulur kendisine,
En güzel ikram değil midir kul ile Allah arasında kalan...

****

Allah kimleri sevmez,
İlgili ayetlerden bazıları...

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla.

Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.
Maide 87
----
Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç sevmez.
Şura 40
----
Ey âdemoğulları! Tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.
A'raf 31
----
"Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran/Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez."
Kasas 77
----
Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz, O, büyüklük taslayanları sevmiyor.
Nahl 23
----
Eğer bir topluluktan hıyanet kuşkusu duyarsan, antlaşmaya bağlı kalmayacağını aynı şekilde sen de onlara bildir. Allah, hainlik edenleri sevmez.
Enfal 58
----
Allah, ribadan beklenen artışı mahveder, sadakalar karşılığında artışlar getirir. Allah, nankörlüğe batmış günahkârların hiçbirini sevmez.
Bakara 276


****

Allah kimleri sever ,
İlgili ayetlerden bazıları

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla,

Şu bir gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever.
(el-Bakara, 222)
----
İş öyle değil! Kim ahdine vefa eder, takvaya sarılırsa hiç kuşkusuz, Allah takvaya sarılanları sever.
Âl-i İmran 76.
----
Allah'tan bir rahmet sayesindedir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş ve yönetim konusunda da onlarla şuraya git. Bir kez azmettin mi de artık Allah'a güvenip dayan. Allah, tevekkül edenleri sever.
Âl-i İmran 159
----
Allah da onlara, hem dünya nimetini verdi hem de âhiret sevabının en güzelini. Allah, güzel düşünüp güzellik sergileyenleri sever.
Âl-i İmran 148
----
Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb'e adayan birçok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar, Allah yolunda kendilerine gelip çatan zorluklar yüzünden gevşememiş, zayıflık göstermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever.
Âl-i İmran 146
----
Müminlerden iki zümre çarpışırlarsa, onların aralarında hemen barışı kurun! Eğer onlardan biri öteki aleyhine sınır tanımazlık edip saldırırsa, azgınlık edenle, Allah'ın emrine dönünceye kadar savaşın. Eğer vazgeçerse, yine ikisi arasını adalet ve dürüstlükle sulh edin. Kuşkusuz, Allah adalette titiz davrananları sever.
Hucurat 9


























Kulluğun sıfatlarıdır.
Analık ,
Babalık
Evlatlık,
Eş olmak gibi ,
Herkesin hali o sıfatı tamamlar.
Kimi güzeldir,
Kimi çirkindir.
Kimi de hastadır.
Kimi de maalesef ustadır.
Hak katında ise kulun her haline göre bir karşılık muhakkak vardır.


























 
 
 
 
****














Çocuk bazen büyük düşünmek zorundadır.
O yaşta onun görevi değildir anne babasının arasını düzeltmek.
İkisi arasında kalmak daha da zor görevdir.
Oysaki onlar onu düşünmek ve korumak zorunda idi.
Ki çocukluğunu yaşasın...
Yaşasın ki huzuru başka yerde aramasın...

****
Şehit annelerinin ve yakınlarının aldığımız nefeste bile hakları vardır,
Allah onları razı olduğu kullarının arasına katsın.
O şehitler ki karanlığın aydınlığıdırlar.
Selam olsun hepsine...
 
 
 
****

 

Bir kadının annelik vasfının önüne geçecek imanından başka hiç bir şey yoktur.
Kendine yapılanı affeder de , çocuğuna yapılanı zor affeder.
Ya da Allah'ın hatırına sabreder, yani kendi katındaki sabırla süslerse başka...
Musa'nın annesinin kalbine vahyetti de.
Çocuğum ölmesin diye yani kurtulsun diye nehre bıraktı...
O kadar ki zor dayandı ki Allah kalbini pekiştirmeseydi açığa çıkaracaktı...
Ve sonra kavuştular birbirlerine..
Allah ayrılıklarımızı kendi sözlerinde birleştirsin ...

Kasas Suresi,

7- Mûsa'nın annesine şunu vahyettik: "Emzir onu! Onun aleyhinde bir korku hissedince de nehre bırakıver onu. Korkma, üzülme! Kuşkun olmasın ki, biz onu sana geri döndüreceğiz ve onu resullerden biri yapacağız."

10- Mûsa'nın annesinin kalbi ise bomboş bir halde sabahladı. Eğer inananlardan olması için kalbine bir bağ vermeseydik, onu açığa vuracak bir durumdaydı.

 
 
 
 

****

  

Bizden öncekilere doğru yürümekteyiz.

Sonrakilere yer vermek için ...
Yeter ki hayırların sebebi olalım...
İnanan herkesi kucaklasın inşallah bu Kur'an Duası...
Ve Allah'ın geçmişle geleceğimizi barıştırması dileğiyle,

Haşr suresi 10,

Onlardan sonra gelenler de şöyle derler:
"Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi affet; kalplerimizde, inananlara karşı bir düşmanlık bırakma!
Rabbimiz, sen çok şefkatli, çok merhametlisin!"

 
 ****

 


Selam olsun sana ve ümmetim dediklerine,
Ey kutlu Nebi,
Muhammed Mustafa
Seni örten toprak ta bir taş olsaydım da , eriyip gitseydim..
Yahut bir karınca misali ,
Sana su taşısaydım...
Allahümme Salli Ala Muhammed...

 
 
 
 
 
 
 
 
****

Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir.
Yusuf suresi 111. ayet.

***

Yusuf iftiraya uğrayanlar için güzelliğe örnektir. Yusuf deyince iftira ve daha baştan affeden güzel kul geliyor insanın aklına.
Selam olsun O'na ve beraberindekilere...

O zamana saygı gösterdi,
Yani Allah'ın belirlediği vakti bekledi.
Ve hakkını o zaman aradı.

Ama kardeşlerinde de örnekler var .
Kardeşlerine iftira atanlar , hiç değilse suçunuzu itiraf edin de Yusuf'a kardeş olun...
Pisliğe pislik eklemeyin,
Susmayın.
Mazlum bir doğru sözünüze muhtaç..
Umulur ki bir Peygamber duasından nasiplenirsiniz.

 
 
 
****
 
 
 
 
 
 

 Ya Şafi ...

Kimini öldürerek şefaat edersin
Kimini dirilterek...
Kimine de biraz sıkıntı vererek.
Ola ki aklını başına getirirsin.
Terkettiğin kullarından eyleme bizi ,
Hep Seninle kalalım ....

 ****

 Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla ,

Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur.
Hepsi O'na boyun eğmektedir.
Rûm 26 .

Kanun koyucu yani yarattıkları kodlayan , Allah'tır..
Sadece doğanın kanunudur deyip geçme,
Küçücük bir otun bile ne kadar ömrünün olduğu.
Bir ağacın boyunun ne kadar uzayacağı gibi , çeşit çeşit bitkilerin çeşit çeşit halleri var ...
O hallerin hepsi de kaderleridir , ölçüleridir onların.
Ey çok bildiğini zanneden insan ,
Gücün yetiyorsa eğer, geri çevir veya göklere çıkart onları ...
Oysa senin gibi hepsinin bir durak noktası var..

 ****

 Kur'an kendisi ile barışacak ve kendisini anlayacak insan beklemekte...
Sen kul iken söylemediğin bir şeyi ben böyle demedim diyorsun değil mi.
O , Hakîm'dir , hikmetlerin kaynağıdır.
O anlayacağın hikmetli sözlerdedir.
Birilerine kızıp da O'na küsme...
Bir bak ,
Anlamaya çalış ,

*** 

 Allah'ın Esma'sından bir tanesidir

Şehid ; En yüce tanık .
Herşeyi görüp gözetleyen. insana görüp gözetleme ,
tanıklık etme gücünü veren .

İnsan ise şahittir , ondan istenen doğruya arka çıkması yani şahitlik etmesidir.
Hem lehte hem de aleyhte...
Bazen bize göre zor olanda,
Anne baba aleyhine şahitlik etmek gibi ...
Bazen kolay olanda , evladının lehine şahitlik eder anne hem de canının haklı olduğuna sevinerek ...
Ama hep doğru da...

 Kur'an kendisi ile barışacak ve kendisini anlayacak insan beklemekte...

Sen kul iken söylemediğin bir şeyi ben böyle demedim diyorsun değil mi.
O , Hakîm'dir , hikmetlerin kaynağıdır.
O anlayacağın hikmetli sözlerdedir.
Birilerine kızıp da O'na küsme...
Bir bak ,
Anlamaya çalış ,

****
 
 
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla ,
Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur.
Hepsi O'na boyun eğmektedir.
Rûm 26 .
Kanun koyucu yani yarattıkları kodlayan , Allah'tır..
Sadece doğanın kanunudur deyip geçme,
Küçücük bir otun bile ne kadar ömrünün olduğu.
Bir ağacın boyunun ne kadar uzayacağı gibi , çeşit çeşit bitkilerin çeşit çeşit halleri var ...
O hallerin hepsi de kaderleridir , ölçüleridir onların.
Ey çok bildiğini zanneden insan ,
Gücün yetiyorsa eğer, geri çevir veya göklere çıkart onları ...
Oysa senin gibi hepsinin bir durak noktası var.. 

****

Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir.
Yusuf suresi 111. ayet.
***
Yusuf iftiraya uğrayanlar için güzelliğe örnektir. Yusuf deyince iftira ve daha baştan affeden güzel kul geliyor insanın aklına.
Selam olsun O'na ve beraberindekilere...
O zamana saygı gösterdi,
Yani Allah'ın belirlediği vakti bekledi.
Ve hakkını o zaman aradı.
Ama kardeşlerinde de örnekler var .
Kardeşlerine iftira atanlar , hiç değilse suçunuzu itiraf edin de Yusuf'a kardeş olun...
Pisliğe pislik eklemeyin,
Susmayın.
Mazlum bir doğru sözünüze muhtaç..
Umulur ki bir Peygamber duasından nasiplenirsiniz.

***

Selam olsun sana ve ümmetim dediklerine,
Ey kutlu Nebi,
Muhammed Mustafa
Seni örten toprak ta bir taş olsaydım da , eriyip gitseydim..
Yahut bir karınca misali ,
Sana su taşısaydım...
Allahümme Salli Ala Muhammed...

****

Bizden öncekilere doğru yürümekteyiz.
Sonrakilere yer vermek için ...
Yeter ki hayırların sebebi olalım...
İnanan herkesi kucaklasın inşallah bu Kur'an Duası...
Ve Allah'ın geçmişle geleceğimizi barıştırması dileğiyle,
Haşr suresi 10,
Onlardan sonra gelenler de şöyle derler:
"Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi affet; kalplerimizde, inananlara karşı bir düşmanlık bırakma!
Rabbimiz, sen çok şefkatli, çok merhametlisin!"

****

Bir kadının annelik vasfının önüne geçecek imanından başka hiç bir şey yoktur.
Kendine yapılanı affeder de , çocuğuna yapılanı zor affeder.
Ya da Allah'ın hatırına sabreder, yani kendi katındaki sabırla süslerse başka...
Musa'nın annesinin kalbine vahyetti de.
Çocuğum ölmesin diye yani kurtulsun diye nehre bıraktı...
O kadar ki zor dayandı ki Allah kalbini pekiştirmeseydi açığa çıkaracaktı...
Ve sonra kavuştular birbirlerine..
Allah ayrılıklarımızı kendi sözlerinde birleştirsin ...
Kasas Suresi,
7- Mûsa'nın annesine şunu vahyettik: "Emzir onu! Onun aleyhinde bir korku hissedince de nehre bırakıver onu. Korkma, üzülme! Kuşkun olmasın ki, biz onu sana geri döndüreceğiz ve onu resullerden biri yapacağız."
10- Mûsa'nın annesinin kalbi ise bomboş bir halde sabahladı. Eğer inananlardan olması için kalbine bir bağ vermeseydik, onu açığa vuracak bir durumdaydı.

****

Şehit annelerinin ve yakınlarının aldığımız nefeste bile hakları vardır,
Allah onları razı olduğu kullarının arasına katsın.
O şehitler ki karanlığın aydınlığıdırlar.
Selam olsun hepsine...

****

Çocuk bazen büyük düşünmek zorundadır.
O yaşta onun görevi değildir anne babasının arasını düzeltmek.
İkisi arasında kalmak daha da zor görevdir.
Oysaki onlar onu düşünmek ve korumak zorunda idi.
Ki çocukluğunu yaşasın...
Yaşasın ki huzuru başka yerde aramasın...

****

Kulluğun sıfatlarıdır.
Analık ,
Babalık
Evlatlık,
Eş olmak gibi ,
Herkesin hali o sıfatı tamamlar.
Kimi güzeldir,
Kimi çirkindir.
Kimi de hastadır.
Kimi de maalesef ustadır.
Hak katında ise kulun her haline göre bir karşılık muhakkak vardır. 

****

Allah kimleri sevmez,
İlgili ayetlerden bazıları...
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla.
Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.
Maide 87
----
Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç sevmez.
Şura 40
----
Ey âdemoğulları! Tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.
A'raf 31
----
"Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran/Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez."
Kasas 77
----
Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz, O, büyüklük taslayanları sevmiyor.
Nahl 23
----
Eğer bir topluluktan hıyanet kuşkusu duyarsan, antlaşmaya bağlı kalmayacağını aynı şekilde sen de onlara bildir. Allah, hainlik edenleri sevmez.
Enfal 58
----
Allah, ribadan beklenen artışı mahveder, sadakalar karşılığında artışlar getirir. Allah, nankörlüğe batmış günahkârların hiçbirini sevmez.
Bakara 276

****

Bazı acılar sessizce yemesini bilene rahmettir.
Her derdini ulu orta yayana değil ...
İlk anda acı olsa da sonrası bal olur.
Gizli ikramlar sunulur kendisine,
En güzel ikram değil midir kul ile Allah arasında kalan...

****

Her gönlün özüdür,
Son sözüdür,
Noktasıdır,
Sevgi...
Ondan öte ne söz vardır ,
Ne de yaptırmayacağı bir iş,
Yalan olmasın yeter ki,
Ve tanığı Allah olsun...

****

Hainlik nelere engel değil ki...
Annelik sıfatını bile elinden alıyor..
Nuh ve Lut'un da hanımları da Peygamber eşleridir.
Onlar eş olmayı değil de ihanet etmeyi seçtiklerinden annelik sıfatlarını yitirmişlerdir.
Allah'a itaatkar hanımlar başka.
Şüphesiz ki Meryem bir Peygamber annesidir,
Ve ırzını da bir kale gibi korumuştur der Kur'an.
Selam olsun Meryem annemize...
Hatice annemize...
Ayşe annemize...
Fatma annemize...
Hepsi Muhammed Mustafa'nın değerleridir.
Ve Selam olsun
Allah katındaki değerini koruyan hanımlara...

***

Takva inceliktir, derinliktir.
Allah'ın en güzel önerisidir.
Sözün özüdür.
Kimdeyse son söz ondadır.
Bir ailede bile...

****

Takva inceliktir, derinliktir.
Allah'ın en güzel önerisidir.
Sözün özüdür.
Kimdeyse son söz ondadır.
Bir ailede bile...

****

Küfür etmeden önce de insan düşünmeli...
Dünü bugüne,
Hali haline uymuyor.
Dün küfürle andığını bugün rahmetle anabiliyor...
Değişken bir balçıktan yaratıldı ya..
Bilmez ki değişmesi gereken kendi imiş...

****

İnsanın insanı sevmesi çok kolay.
Arkasından kötü konuşma yeter.
Bir de kusur örtersen başka..
Hislerin delilin olsun.
Zaten iki kişinin olduğu yerde üçüncü Allah değil mi..

****

Kadınlar da çeşit çeşit.
Kimi diyor ki eşim getirsin de nasıl kazanırsa olsun.
Kimi de diyor ki Allah haram nasip etmesin.
Sunum aynı değil tabi ki..
Harama teşvik edenle , az da olsa helale rıza gösteren bir olmaz.
Kendi eliyle de bir anne çocuklarını ateşe atmaz böylece.
Ama nice değerli beklentileri olan hanımlar var ki , Allah onları da eşlerini de kendi rızasıyla kucaklasın inşallah.
Umulur ki başarıya ulaşırlar,
Bir imtihanmış der geçerler...

****

Kur'an bilginin köküdür.
Dili ayet süsler.
Aklı yöntem kuşatır.
Bilgiyi de rahmet kucaklarsa başarı olur.
Yoksa bilgi doğru da olsa kuru bilgi olarak kalır.
Nice çok bilenler var sadece bildikleriyle kalmışlar.

****

İnanmış olsa da kötülüğe devam eden insanın ettiği dua iyilere hediye edilmektedir.
Yani akşama kadar Allahümme Salli Ala Muhammed desin dursun , o duadan ümmet olmayı hakedenler nasiplenmektedir.
Kendisi ise halinden vazgeçmediği sürece kaç kere dediğini saymakla kalır.
Selam olsun Muhammed ümmetine...

****

Tüm Kur'an Müslümanlarına çağrıda bulunuyorum;
Allah'ın Sözü, Hadislerin en güzelidir..
buna iman ettiniz..
Sadece Allah'a çağıran kişinin sözü de
sözlerin en güzelidir..buna da iman ettiniz..
Öyleyse, uydurulmuş hadislere gösterdiğiniz hassasiyeti, bencelere karşı da gösteriniz.. Allah'ın ayetleri dışında kalan tüm sözler, rivayettir zandır..
Allah'ın Kitabını, Esmasını geçim aracı yapanlardan uzak durunuz. Bunu yapanlar, karınlarına ateş dolduranlardır..
işte bu ayete de iman ettiniz..
Allah için, Hakkı ayakta tutunuz..
Kur'an, zannın her türlüsüne kapalıdır..
Halis- katışıksız Din sadece Allah'ındır..
Muhkemi ve müteşabihi ile Kitab'ın tümüne iman edenlerin, zanla asla işi olamaz..
Yoksa Allah'ın indirdiği ile nasıl
hükmedilebilir ki?
Tüm hocaları, Kur'an'a onaylatınız..
Sizi, kendisine çağıran degil,
Sizi kendinize çağıran da değil,
Sizi Allah'a ücretsiz çağıran kişileri dinleyiniz..
Rabbimiz, Kitab'ın tertemiz sayfalarında
buluştursun hepimizi..
Osman Polat

****

Yasadigim Sürece Kuranin kölesiyim,
Muhammed Mustafa'nin yolunun ben tozuyum.
Kim benden naklederse buna aykiri bir söz, ondan da o sözden de bilin sikayetciyim,
Celaleddin Rumi

****

Hucurat 12,
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla,
Ey iman edenler!
Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır.
***
Bilerek veya bilmeyerek, her ne yapmış isek Allah'ın bizi bağışlaması dileğiyle...

****

Kaktüsün üstü diken doludur.
İyilikle yaklaşana da batar.
Kaynana dili gibi,
Ama o dikeni koparırsan su akmaya başlar.
Ya bırak ağlasın ,
Ya da ömrünün sonunda açsın,
Anlasın ki kendi dili kendine ihanet etmiş...

****

Ey dengesini kaybeden benlik.
Emir olunduğun gibi tam olamıyorsan da
Doğrudan yana olmaya gayret et...
Kendini de farklı gösterme ki,
Nice doğrular senin yüzünden eğrilmesin.
İnsanın insana bakışı çok şey ya..

****

O her şeyin Rabb'idir.
Ağaçların da ,
Kuşların da,
Hayvanların da,
Ve inanan inanmayan bütün insanların da.

****

Gönül gönülle konuşmadan da sohbet eder.
İsterse muhatabı çok uzaklarda olsun.
Ya Habir ,
Hayırlı sonuca ulaştır bizi...

****

İnsan insanı ,
Bazen de insan kendini çok yoruyor.
Su ömür sunuyor.
Gök gönlü ,
Deniz ruhu dinlendiriyor.
Ruh O'nun emrinde ve bize de az bir şey verilmiş.
Gözünün nuru ne ise o...
Gördüklerin de , görmek istediklerin de..

****

Hep yanlış doğruyu götürmez.
Aslında yanlış doğruyu gösterir.
Yeter ki yapan ne yaptığından haberdar olsun...

****

Bütünüyle bakmalı insan karşısındakine,
Kızabilir de , hoş görebilir de.
Eksisi var , artısı var demeli,
O çok günahkar hiç dememeli insan.
Üzerine vazife olmayan işlerin derdinde çoğu kez,
Oysa günahları sevapları tartmak Allah'ın işi değil mi..

****

Her şeye susanlar ,
Bir kötünün ektiği cehennem çiçeklerini sulamayın lütfen..
Sonra hep beraber o meyveleri tadarsınız .

****

İyiliklerde senin dileğin benim dileğim diye bir şey yok,
Hep O'nun dileği..
Kötülükler ise genel de senin ısrarlarının sonucu isteklerinin sonucu,
Bazen yanlış bir dua bile yeter.
Hata hatırlanmak ister , bir daha yaşanmaması için .
Resul önderliğinde Nisa Suresi 79 şöyle seslenmektedir bize,
İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah'tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık olarak Allah yeter.

****

Yokmu O'nunla samimiyetini artırmak isteyen ,
Bir garip , yetim görsün de halini hatırını sorsun.
Belki bir nasılsın sözüne muhtaç.
Yakınındakini yetim bırakarak değil,
Ki yakının uzak olmasın...

****

Allah'ın sözlerinden rahatsız olanlar var ,
İtaat edenler var .
Henüz fark etmeyenler de var .
Size hatırlattı diye kızmayın bazılarına,
Kırıldı iseniz başka...
Zaten hatırlat diye emreder Allah,
Hoş bir şekilde genelde.
Güzel ve sadece ,
Katıp karıştırmadan yani...

****

Kendini parçalayıp durma ,
Sonra ümitlerini hüsrana döndürüyorlar.
Bazen anlaşıldığını zannedersin ,ama tekrar başa
dönersin ya ..
Al beni Allah'ım yanına ,
Senin yanın daha güzeldir dedirtecek noktaya getiriyor bazıları insanı .
Çünkü O söylediklerini de , isteyip de söyleyemediklerine de
cevap veriyor.
Ya Şafi,
Ya Mucib,

****

O'ndan gelen cefanın sonucudur sefa,
Bilmem nerede , ne kadar verir.
Ahid insanın Allah'a verdiği sözüdür.
Söze vefa gerekmez mi...

****

İnsan da Allah'ı aramakdır.
Aslında insanı okumak.
İnsan kendisi bir ayettir zaten.
Hal ve hareketleri ile de tefsir eder,
İyi hallerinde de,
Kötü hallerinde de,
Tanıtan O,
Tanıştıran O ,
Başarıya ulaştıran da O'dur,
Sığınılan sadece O ise,

****

Zalim mazlumun duasından çok rahatsız olur.
Olsun..
Olsun ki Allah telafi ettirsin.
Ama zalim mazlumun ahında kaybolarak da yoluna devam eder.
Affın ardı O' ndan gelen afiyettir.
Hoşnut olmak istemez misiniz.

****

Sabret,
Kur'an bu , kitapların anası ,
Seni bir gün Yusuf eder,
Bir gün Yunus,
Her gün Muhammed'sin zaten..
Kitabın güzel imtihanıdır,
Şükret ,
Fravun değilsin ya...

****

Gece olsa da karanlıkta aydınlansam..
Gündüzümü karartanlara yıldız toplasam...

****

Allah tövbeleri çok kabul edendir.
Nasuh olarak.
Allah'ın tanıklık ettiğidir o.
Samimice edilendir.
Kulun gözünün yaşı gönlünden gelmeli.
Çünkü Allah yalana ne tanıklık eder,
Ne de yardım eder..

****

Kabe birliğin simgesidir.
Kıble istikamettir.
Sadece namazda aynı yöne yönelmek değildir.
Ne vakit temel atıldı bilinmez ama,
İbrahim'in duvarlarını yükselttiği yerde değildir sadece ,
İstikamet bir olmaktır.
İstenen birliktir,
Giderilmeyecek hiçbir ayrılık yoktur
Yeter ki niyet olsun ..
Kabe'ye duvar olalım .
İbrahim'e yardımcı olalım
Ya Şafi...

****

Allah Affıyla Selamlar ,
O'nun Selam'ında kalın,
Kimse söndüremez,
Allah Nur'unu tamamlayacaktır,
Nur'uyla aydınlanın,
Selam olsun O'nun bütün yarattıklarına..
Süleyman'ı tanıyan karıncaya bile..
Kısacık ömrü olan Kelebeğe de...
Selam olsun...

****

ALLAH her yerdedir.
İnsan ise O'nun belirlediği alemlerde misafirdir.
Geldiler,
Gittiler...
Öncekilere selam olsun,
Onların selamı da bizim üzerimize olsun.
Allah'ın Selamı bizimle , kardeşlerimizle
yolunda sıkıntıya uğrayanlarla olsun ,
Şifalar kucaklasın hepsini....
Allah ilim sahiplerinden , anne babalarından yakınlarından razı olsun.
Talebelerinden de ...

****

Allah'ım hepimizi af ve afiyetinde buluştursun.
Kur'an sofrasındaki ikramında...

****

Sadece O'nun dediğini yapmalı insan,
Kesin hükümler zaten bellidir.
Bazı ayetleri söyleyemeyenler veya söylemek istemeyenler olabilir,
Ya da bilmeyenler.
Allah kadın ve erkek herkes için en doğruyu bilen değil mi.
Ve bazı ayetler de bazı haller vardır ki insanı alır , bir başka ayete taşır.
Sorarsanız ve eğer yaparsanız , göstererek ilmine tanıklık ettirir sizi,
Bir bakmışsın Duha 9 ve 10 ile Yunus 62' ye götürmüş,
Veya Beled 13 , 14, 15 gibi.
Yada Bakara 222 .
Daha bir çoğu ile,
Ben Allah'ı çok seviyorum diyen herkes dosttur zaten, ve her inanan için de çok yollar sunmuştur.
Takva yolu ,
Yalnızca O'na kul olmanın yolu...
Yunus 62,
Gözünüzü açın! Allah'ın velîleri için hiçbir korku yoktur. Tasaya da düşmezler onlar.

****

Tekrar Selam olsun ,
Selamı mı başının üstünde taşıyana ,
Allah onun tüm sıkıntılarını gidersin.
Çünkü O'nun rızası vardır,
Zorluk içindeki kabul de.

****

İnsana her istediği yoksa da , haklı insan ne istiyorsa onunla ödüllendiriliyor.
Hem iyilik isteyip hem de bela okuyanlar ,
Aynı yol üzerinde değil miyiz.
Kaldırın şu bela taşlarını yoldan haklı çabanız da bile lütfen.
Sonra da diyorsunuz ki niçin anlamıyor.
Dua ile beddua arasında bir çirkin kelime var. Allah duaya çok önem verdiğinden o çirkinliği kapatır.

***

Yüce Allah Selam ismiyle selamlamakta bizi,
Merhametiyle de terbiye etmekte...
Kendi aramızda Selam verene karşılık Aleyküm Selam diyebiliriz.
Dileğimiz , duamızdır birbirimize..
Ama,
Yasin suresi 58.ayet ;
Rahîm Rab'den bir de sözlü selam!
var diyor .
Hamdolsun Allah'ım ,
diyebilmeyi nasip etsin Rabb'imiz hepimize...

****

Gönül susmaz,
Senin sözün de onu anlatmaya yetmez..
Yorulma boşuna,
Ver sahibine...
Dilediğine dilediği kadarını nasıl söylerse söylesin.

****

Öyle an gelir ki ,
İnsana sessiz yaşadıkları ilaç olur da,
Aynı hale yol gösterir..
O gün ağladığı şey şimdi güldürmektedir.
Ya kendisini ,
Ya da bir başkasını...

****

Hep ben diyenler...
Her ne kadar yukarılar güzel olsa da nefsine biraz aşağıları emret.
İkram etmeyi ,
İnsanların içine katılmayı ...
Aşağıların aşağısına değil tabi ki.
Görmez misin kuşlar bile su ve yemek için arada yere inerler.

****

Her şey O'nun izniyle güzeldir,
Çünkü O en güzel izin verendir.
Ama insan çok aceleci,
Bazen de çok yavaş...
Sabretse en güzele ulaşacak.
Sabrı da Allah'ın yardımı iledir..
Sabır vakittir,
Sonuçtur.
Ya ulaşır ,
Yada vaktini geçirir .
İnsan işte...
Hem kaybettiklerinin ,
Hem de kazandıklarının içinde...

****

Fitne zalimlerin zakkum ağacıdır.
Öyle zulmedenler var ki kendi ağaçlarına ulaşacaklar bir gün .
Belki de ayeti duyup son verenler olabilir..
Saffat 63 der ki ,
64: Cehennemin ta dibinden çıkan bir ağaçtır o.
Fitne adam öldürmekten beterdir diyen Rabb'imiz ,
Hiç bir şeyi karşılıksız bırakmamış.
Her gün ölmekten koru bizi ...

****

Sözün gereği söylüyorum ,
Tersi de olabilir tabi ki.
Her başarılı erkeğin arkasın da bir kadın varsa ,
Başarısı yarım kalmışların arkasında da hakkı yenilmiş bir kadın olabilir.
Hele bir de hakkını istediği halde alamamış bir kadınsa ,
Ona o hakkı vereni nasıl kandıracaksınız ki.
Allah için mücadele edenlere selam olsun ,
Ve Allah için affedenlerden de Rabb'im razı olsun.
Amin.

****

Allah için olmalı değil mi ,
Allah için terk etmeli insan yasakları ,
Yusuf gibi ,
Ki ardındaki kilitleri kapıları da bir bir açsın..
Kim için yaptıysan ,
O gelir yardımına...
''Hasbünallahu ve nimel vekil nimel mevla ve nimen nasir''
“Allah bize yeter,
O ne güzel vekildir.
O ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.”
****
Yaradan bizi zifir karanlık da bırakmaya kıyamamış,
Ay güneşin gölgesi,
Gölge varlığın, aslın delili,
O bile yarattıklarını göstermeye yetiyor.
Gece olsa da,
Beliriyor ağaçlar, Kuşlar ,
Gölgelerini saklayarak...
Biz ise ,
Kendimizi karanlığın kölesi etmişiz.
Nur , bizi beklemekte..
Okumak ,
Anlamak,
Yaşamak için...
****
O imtihan , bu imtihan demişiz.
Kendi korkularımıza kılıf uydurmuşuz.
Belki de bundandır aynı yerde kalışlarımız.
Biz Peygamber değiliz ki bir imtihan kırk yıl sürsün.
Şimdi çalışmak zamanı ,
Neyi yapıp neyi yapmayacağımız belli değil mi ...
Allah kimseye yapamayacağı yükü yüklemez, teklif bile etmez.
Çok güzel öğretendir O.
Kuran- ı Mubin'dedir sözleri , öğütleri...
Hem sorar ,
Hem de cevap verir,
Açıklayıcı Kitap'dır.
Bakın Yaradan ne diyor bize,
Şüphesiz bu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz.
Zuhruf 44
****

Bismillahirrahmanirrahim.
Onlar şöyle yakarırlar:
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا
"Rabbimiz, eşlerimizden ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla. Bizi takvaya sarılanlara önder kıl."
Furkan 74
İmam önder demektir.
Kim demiş kadından önder olmaz diye ,
O zaman Allah bu duayı sadece erkekler okusun demez miydi.
Duanın sonuna bakın ,hem de müttakilere...
Hanım kardeşlerim bazen zorlansanız da lütfen bu duaya çok devam edin.
Ayrı olsanız bile , çocuklarınızın babası onlar.
Bakın eş ve çocuklar ifadesi aynı ayetin içinde birlikte geçmektedir.
Mucib'dir O ,
Gönülden edilen dualara en güzel karşılık verendir.

****

Erkeklerimizi çok zor durumda bırakan kadınlarımız da var elbette,
Laf anlamayanlar arasında kalmış maalesef.
Memnun etmeye uğraşıyor.
İster anneleri olsun ,
İsterse hanımları veya kızları .
isterse yol arkadaşları ,
Herkese hak ettiğini vermekten başka yolu yok sanırım.
Allah hepimizi merhametine katsın.

****

Allah'ın kendisine lütfettiği güzel insan ...
Herkese nasip olmayacak bir makamdasın.
Muhammed Mustafa gibi herkesi kucaklaman gerekmez mi .
Kur'an ile yola çıkmadın mı ,
Şimdi sen Kuran dostlarını mı görmezsin...
Allah'ın kırgınlıkları gidermesi dileğiyle ,
Dua ile selam olsun...
Şöyle derler:
"Hamd olsun, üzüntüyü bizden gideren Allah'a!
Rabbimiz mutlak Gafûr, mutlak Şekûr'dur."

****
Af ve affedilişlerin tek sahibi Allah'ımıza ,
Hamd olsun ,
Şükür olsun ,
Birbirinizi bağışlayın diye önerendir O,
Ve kusurlarınızı örtün demektedir...
Kuluna düşen ,
Başımın üzerine demek değil mi...

****

Bir garip hallerdeyiz hepimiz,
Allah şifalar ihsan etsin her halimize...

****
İnsan demeli ki ,
Ben Senin dileğinin içindeki yardıma muhtacım.
Zira en güzel yardım eden Sensin.
Bu da zaten yalnız O'na ibadet edenlerin işi değil mi.
“İyyake na’büdü ve iyyake nestain .

****

Her şey insanın insana nasıl baktığın da,
Aynı insana,
Birisi diyor ki ,ben senin yüzünü dahi görmek istemiyorum,
Diğeri diyor ki , bir kere görsem yeter bana...
Allah'ın bak dediği yerden bakanlar başka...
Kimbilir hangi değerlere ne gözle baktık.
Kendimize bile...

****

Yıldızlar birbirlerinden biraz uzakta olsalar da ,
birbirlerinin ışıklarını söndürmeye uğraşmıyorlar,
Bize görünen tarafı bu ,
Belki de bizden üstün varlıklara tanık oldukları içindir.
Alimleri gökteki yıldızlara benzetmişti,
Yerine göre ,
Güneş olan,
Ay olan ,
Yıldız olan,
İnsanların en güzeli,
Muhammed Mustafa,
Selam olsun.

****

Bazı kadınlar çirkinlikler peşinde..
Kendisine hiç yakışmayan sözler, işler yani...
Felak ve Nas kapısı açık ,
Daha niceleri.
Bir anlasa onu yolundan geri çevirecek.
Allah sizi kendisi ile kendinize getirsin.

****

İlk kararıdır insanın niyeti,
Niyetle sunulur bilgi
Niyeti güzelse güzel sunulur.
Niyeti kötüyse de güzel sunsa da bir işe yaramaz değil mi...

****

Allah yardım etsin doğruyu savundu diye üzülen kullarına,
Bir de alay edilmiş öyle mi,
Üzmeyin kendinizi ,
Bakın Allah diyor ki ,
Hicr 95,
Alay edip eğlenenlere karşı biz sana yeteriz.

****

Allah'sız denilenler,
Şimdi kitaba çağırıyor.
Ondan pek fazla haberdar olmayanları,
Kitap hepimize yeter.
Allah kitabında cem eylesin

****

Tecvid hakkını vererek okumaksa eğer,
Güzel okuma sanatı olabilir,
O da sadece güzeli dinletir.
Anlamadan nasıl hakkını vereceksin ki.
Dilini anlamadığın kişinin dediğini bile anlamazsan sadece yüzüne bakarsın.
Amaç sadece güzel okumaksa,
Ha , hı desen ne ,
Be , te desen ne..
Nasıl olsa dinleyen anlamıyorsa..

****

Herkes kendi kitabına yer hazırlıyor , gidiyor.
Rezillikler ile doludur fitne,
Kökü çok derinlerde,
Kitapları da derinlerde.
Siccin'in ta içinde , belki de dibinde..
İyilerin kitabı ise İlliyyun'da,
Hep güzellik sergilemek isterler.
Bazılarına İyiliğin güzelliği yetmemiş olacak ki,
Ana kaynakta bulunana talip...
Daha yakından tanıklık etmek için...

****

Bismillahirrahmanirrahîm.
بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَّجِيدٌ
فِي لَوْحٍ مَّحْفُوظٍ
Burûc suresi ,
21. İş onların iddialarının aksinedir! O, çok yüce bir Kur'an'dır.
22. Korunmuş bir levhada/Levh-i Mahfûz'dadır.
Dünyamızdaki başka kitaplar olduğundan,
Kuranı Kerim...
Kitapların anasıdır.
Ana kitap ise ,
Levhi mahfuz da dır.
Hamd olsun gönderene,
Selam olsun bize eksiksiz sunana...

****

Niye insanın insana tahammülü yok ki ,
Nedir bu hoş görmezlik.
O da öyle zikir ediyor.
Nasıl isterse.
Gönlü düşmüş aşka,
İfade ediyor sevgisini..
Nasıl isterse,
Öyle giyinir,
Öyle de zikreder.
Değil mi...

****

Niye insanın insana tahammülü yok ki ,
Nedir bu hoş görmezlik.
O da öyle zikir ediyor.
Nasıl isterse.
Gönlü düşmüş aşka,
İfade ediyor sevgisini..
Nasıl isterse,
Öyle giyinir,
Öyle de zikreder.
Değil mi...

****

Daha gitmeden gideceğin yer karıştı ise eğer..
Herhalde düzeltmeye gidiyorsundur.
Ama güzellikle..
Üzülme ,
Sen karıştırmadın ya..
ŞÜKÜR

****

Oku,
Güne Kuran'la başla..
Anlamaya gayret et.
Sonra da hayatın tefsir etsin...
Bir de bakmışsın ki ,
Birilerinin yıllarca çalışarak öğrendiğini,
Düşüncelerinle öğretmiş Yüce Allah,
Sadece O'na sığınmanın sonu ..
Hem de çok kolay bir şekilde.

****

Bazı hayvanlar yaşamak için birbirlerini yiyorlar.
Bizim yediklerimiz de var tabi ki,
Emrin görünen tarafı ..
Şükür bizi düşünene ..
Ama bazı insanlar da birbirini yemekle,
Emrin istenmeyen tarafını seçti..
Oysa insan insana hediye idi ,
Bazıları kabul etmesini bilemedi..
Almasına aldı ama,
Yazık hiç düşünmeyene..

****
Sen değil miydin kendini farklı gösteren.
Bilinmek istenmeyen.
Anlamayana,
Tanımayana ,
Kızma o zaman ..
Allah bilsin yeter demedin mi.
Allah kulunun bilinmesini istiyorsa ne olacak...
Yaptıklarının ,
Yapmadıklarının ...

****

Yaşca büyük olmak yetmez.
Abi hakikati gösterir,
Kendine çağırmaz Hakka çağırır.
Allah rızasına katsın böylelerini ...

****

İnsan hayatına düğüm atanlar..
Bir de güzel işler yapmak isteyenlerin işini,
karıştıranlardır genelde,
Öyle ki yanından hiç de ayrılmıyor,
Hem yapıyor , hem de çözüyor..
Sen de diyorsun ki ..
O bana yardım ediyor,
Onun bir suçu yok..
Hep suçu düşmanın bildiklerinde arama,
Güvendiklerindedir belki de...
Gönülden sığındıkları bir Felak ile feraha çıkarsın Allah onları..
1: De ki: "Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine/yarılışlardan fışkıran oluşun Rabbine sığınırım!
2: Yarattıklarının şerrinden,
3: Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin/tutulduğu zaman Ay'ın/battığı zaman Güneş'in/taştığı zaman şehvetin/soktuğu zaman yılanın/ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden!
4: Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!
5: Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden..."

****

Kuşlarda da dalavere var mı acaba,
Bize görünen , güzelce , saygıyla
uçmalarıdır.
Bir de aynı cinsten olanların ekmeğini paylaşmalarıdır.
Yani bir serçe , kargaya kafa tutacak değil ya.
Sırasını beklemekten başka çaresi yok ki ne yapsın..

****

İki iyi niyet birbirine kavuşacak da,
Aradakiler bırakmıyor ki.
Onları da kendi çıkarları bırakmıyor.
Onun için hep sensin demekte..
Allah niyetlere yeter.
İyi ya da kötü ...
Ya Şafi.

****

Delildir Kur'an.
İmanının ,
Hem dünya hayatının,
Hem de ahiretinin,
Hem de vakit gelince hesaba çekileceğindir,
Duanın da yolu vardır orada,
Hem de en güzel biçimde.
Hepimiz için...
"Rabbimiz, hesabın ortaya geleceği gün; beni, anne-babamı ve inananları affet!"

****

Bazı insanlar,
Sadece kendinizi mi Allah'ın dostu zannediyorsunuz,
Vermeyeceksen de , sakın onu azarlama dediği bir ihtiyaç sahibi de dostu olabilir.
Veya her şeyi ben bilirim diyenlerin dinlemeye bile tenezzül etmedikleri de..
Alay ettikleri de..
***
Selam olsun ,
Bir çocuğun masum yaklaşımında dostluğu arayanlara...
Güzel davrananlara...

****

Bakara 208,
Ey iman sahipleri!
Hepiniz toptan barış içine girin.
Şeytanın adımlarını izlemeyin.
Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.
***
Allah inananları bu güzel ayette buluştursun.
Şeytan ve şeytanlaşmış insanların şerlerinden korusun,
Hasta olanlarına şifalar versin.
Selamla kalın.

****

Allah'ın bizi Kur'an'da , yani Rahmetinde buluşturması ümidiyle,
O öyle bir kitaptır ki , bilmediğimiz çok yukarılardan bize armağandır.
Karanlıklarımızı aydınlığa çevirendir.
En yükseklerimize de çok yakışır.
Tepeden tırnağa hepimizi kuşatması dileğiyle...
Selam...

****

Kadın ,
Kur'an'ın bak dediği yerden bakmalı insan kendine ve kadına,
Kadın da kendine...
Ne haklarının verildliğini oradan öğrenmeli değil mi..
Hakkınızın ne olduğunu bilmezseniz istenmeyecek şeyin de yapılmasını istersiniz , veya Allah'ın size karşı çıkın dediği şeylere de evet dersiniz..
Fıtrata ters olan yani.
Bazen korku bazen de sevgi zayıflığınızın sebebi olur.
Kur'an'la isteyin hakkınızı lütfen.
Yani size bütün güzellikleri lütfedenden..
Mücadele Suresi örneklerden bir tanesi..
1: Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, ikinizin karşılıklı konuşmasını işitir. Çünkü Allah en iyi işiten, en iyi görendir.
Uyduruk işlere inanmadı da hakkını aradı, edeplice tartıştığını düşünüyorum.
Karşısındaki bir Peygamber olmasına rağmen sonrasın da şikayetini yine O'na söyledi.
Zaten O Elçi de , saygıyla dinledi ve cevap bekledi..
Çaresizlerin çaresiydi O çünkü.
Belki de birden fazla eşi olmasının hikmetlerindendi kadınları tanımak.
Şüphesiz hakların tamamı eliyle sunuldu.
Selam olsun O'na...
O'nun ümmetinin erkeklerine ışık olsun bu sözleri,
Ben şu iki zayıfın hakkını yemeyi size haram kılıyorum:
Yetim ve kadın ,
Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah'tan korkunuz, Zira siz onları Allah'ın bir emaneti olarak aldınız.
Emaneti yüklenenler,
Siz de size emanet edene sorun ne hakları var diye..
Aksi halde kadının da her dediği yapılmaz, insanın da zaten.
Hakkını Hakk'dan istemenin yolu...
Dilerse hem yardım eder ,hem de ettirir.
***
Allah merhametine katsın, Devletimizin kurucusu
Atatürk ve arkadaşlarını..
Hepsinden razı olsun.
Bizi unutmamış ve hayatın içine atılmamız için bir sürü haklar vermişler.
***
Allah rızasına katsın , örtümden vazgeçmem ama devlete hizmetimden de vazgeçmem diyen kızlarımızın gözünün yaşına ilaç olduğu için,
Sayın Cumhurbaşkanımız ve yol arkadaşlarını..
Tabi ki destek veren herkesi de.
***
Özellikle kadınlarla ilgili gerçeği saklamayan Hocalarımızdan,
Rahmetler olsun ,
Yaşar Nuri Öztürk Hocam'a ...
***
Ve kadınlar haklarını arasınlar ve ulaşsınlar diye gönülden uğraşan tüm güzel insanlardan.
Rabb'im razı olsun.
Teşekkürler Osman Polat Hocam.
Teşekkürler hepinize.
Selamla kalın.

****

Hain başka,
Hasta başka.
Akşam ki dediğini ,
Sabah dediği tutmuyor..
İnsan hainliğini bu kadar kolay sergiler mi.
Belli ki iyice hasta..
Şifalar dilerim , o insana ki ,
Hep sensin diyenler , etten duvar örmüşler etrafına..
O 'da çok şeyi var zannediyor,
Oysaki bir kuru ekmeğinden başka bir şeyi yok..

****
 
Suyu kaynağından içerseniz Allah'tan razı olursunuz da,
Bu nasıl din böyle demezsiniz..
Çünkü kaynak daima tertemiz.
Yaradılışınızın özlemidir bu..
Kendiniz pişirir ,
Kendiniz yer,
Sonra da ikram edersiniz ..
Zaten herkese yetecek kadar nimet var ..
Haydi ,
O senden hoşnut,
Sen de O'ndan hoşnut olmaya...

****
Nerede bir Kur'an hizmeti varsa , orada Muhammed Mustafa var demektir...
Selamı olsun güzel Mevlam'ın , güzel iş yapanlara...
Kolaylaştırsın işlerini..
Şüphesiz ki Allah sözlerini korur, eksiksiz ileteni de korur.
Yine Selam olsun o kutlu elçiye,
Allah bizi adına uydurulan sözlerinden de korusun.
Zira sözlerini çarpıtanlara şöyle buyurmuştur.
" Benim olmayan sözleri bana mal etmeyin. Kim bir sözü yalan söyleyerek , benimle ilgili yalan uydurursa cehennemdeki yerine hazırlansın.
215 B.ilim.
Samimi gönüllere önerisini ise şöyle buyurmaktadır;
"Bana isnat edilen bir söz duyduğunuzda kalbiniz onu tasdikler , tüyleriniz ve derileriniz onun önünde yumuşar ve onu bana yakıştırırsanız biliniz ki ben o söze sizden daha çok yakınımdır. Benden nakledilen bir sözü kalbiniz reddeder , tüyleriniz ve derileriniz onun önünde nefretle ürperir ve onu bana yakıştıramaz iseniz biliniz ki o söz bana , size olduğundan daha uzaktır." (40)
40 İS. 1/387,
Sözleri birbirine karıştıran biziz,
Allah'ın bizi Kur'an'la temizlemesi dileğiyle..

****

Şimdiye göre , tabi ki suçsuz olduğumuz çok hallerimiz var.
Başka bir hayatımız oldu mu acaba ,
Bize şimdi yapılanları bizim de başkalarına yaptığımız..
Kimbilir,
Her vakitteki varlığımıza O'nun rahmeti olsun.
Affında kalalım.
Hakkımızda en güzel kararı veren Allah'ımıza ,
Hamdolsun.

****

Kulunu en güzel sözleriyle terbiye eden Rabb'mize Hamdolsun.
Bazen de kulunun kendisini kendisi ile terbiye etmekte.
Hani insan diyor ya ,
Asla yapmam,
Sonra da diyor ki ,
Ne kadar büyük konuşmuşum..
Sesiyle de terbiye etmekte Allah insanı ,
Hem de kendisine yöneldiğin de...
İsra 110,
De ki:
"İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın.
Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler/Esmâül Hüsna O'nundur.
Namazında/duanda sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut."

***

Her halde teşekkür O'na,
Anne babana şükret,
Dil ile olan tamam da,
Hallerine de şükret..
Benimkiler niye böyle diyerek .
Duan ile daha iyilik istemektesin.
Senin duanın sınırı O'nun dileği kadardır.
Elinden geleni yap ama isyan etme..
Yazık değil mi sana ...
Belki de , güzel niyetin en çok senindir.
Karıncanın sözüne gülen Süleyman'ın sözüyle teşekkür edelim ,
"Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver.
Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok."
Amin.

****

Allah insanı kendisinden de korur,
Hem de fırsat vererek.
Birisi öyle bir kötülük yaptı ki ,
Hakkın da var aynısını yapmaya,
Ama o senin ona yapacağın iş değildir ,
Vazgeçersin ...
Vazgeçirilirsin aslında ..
Allah kazananlardan eylesin.

****

Allah,
Gönüllerde,
Zikir meclislerinde,
Tüm ibadet yerlerinde,
İnandım diyen herkes ile ,
İnanmayan da hizmet ediyor zaten .
İstemeden de olsa..
Kur'an her yerde değil,
Bazı bulunduğu yerde de ilk sırada değil.
Mehcur bırakmışız çoğu yerleri
Manadan..
O'nu anlamaktan..
Anlatmaya çalışanda anlaşılmıyor çoğu kez.
Cahil de kitaptan mehcur , karanlıklarda.
Allah Kur'an'la bizim cahilliğimizi gidermek istiyor..
Maide 16 ne güzel ifade etmektedir.
Allah, rızasına uyanları o Kitap'la esenlik ve barış yollarına iletir ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp şaşmayan ve sapmayan dosdoğru yola kılavuzlar.
Selam olsun hepimize.
O'nun rahmetine sığınarak ,
Rabb'imiz merhamet etsin, biz aciz kullarına..
Yolundan ayrılanları en iyi bilen O,
Tekrar merhametiyle kucaklayacak olan da yine O.
O Ğafur'dur, Rahim'dir.
İnsanın niyetinin dahi susturulduğu o gün gelmeden önce,
Resul'ün emaneti ile en iyi dost olmak ümidiyle.
Furkan Suresi , uyarmakta ...
29: "Zikir/Kur'an bana geldikten sonra, o saptırdı beni ondan. Şeytan, insan için bir rezil edicidir."
30: Resul de şöyle der: "Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular."
31: Biz böylece her peygambere, suçlulardan bir düşman musallat ettik. Kılavuz ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

***

Ne güzel demiş Şeyh Edebali..
Çok edep sahibi güzel insan,
Selam olsun ona ve sözlerine,
“Ey oğul, artık Bey’sin!
Bundan sonra öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoş görmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana...
Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın.
Ey oğul, işin ağır, işin çetin, gücün kula bağlı. Allah yardımcın olsun...
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın!
Ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın!
Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi değildir.
Bütün bilinmeyenler feth edilmeyenler, görünmeyenler, ancak sen faziletli ve ahlâklı olursan gün ışığına çıkacaktır.
Ey oğul! Ananı, atanı say! Bereket büyüklerle beraberdir.
İnancını kaybedersen, yeşilken çöllere dönersin.
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma!
Gördüğünü görme! Bildiğini bilme. Sevildiğin yere sık gidip gelme!
Ey oğul! Üç kişiye acı: Cahil arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene!
Ey oğul! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklıysan mücadeleden korkma!”

****

Darda olan kullarının sıkıntılarını Kur'an'la çözsün
Güzel Allah'ım..
Herkese bir yol,
Bir çare var orada,
Kulları sözleriyle buluşsun yeter.
Ya Şafi...

****

Nice düşmanlıkları dostluklara çeviren Allah'a hamdolsun.
Yalnızca O'na sığın.
Af ile başlayıp,
Afiyetle bitmekte..
Büyük bir nasip de seni beklemekte.
Fussilet suresi ,
34: Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.
35: Böyle bir tavra, sabredenlerden başkası ulaştırılmaz. Böyle bir tavra, büyük nasip sahibinden başkası ulaştırılmaz.
36: Eğer şeytandan gelen kötü bir dürtü seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın! Çünkü en iyi işiten O'dur, en iyi bilen O...

****

Ne kadar çok yoruyor insanı,
Karşısındaki yapması gerekeni yapmıyor,
Düşünmüyor bile..
Hep sen hatırlatmak zorunda kalıyorsun sürekli,
Ve ümitle beklemektesin belki bu sefer anladı diye,
Birazcık da alıştıran da suçlu olsa gerek ,
İyi tarafı var elbette,
İnsana beklemeyi öğretiyor,
Ama ne zamana kadar .
Tükenene kadar olmasın da.

****
İnsanı kazanmak lazım,
Kendine hizmet için değil ,
Allah'ın rızası için ,
Bırak kapıdan girsin.
Nur kucaklar onu,
Azıcık üzmüş olsalar da,
Hemen vazgeçme,
Seni fazla üzmelerine de izin verme..

****
Bugün aldığımız nefes gül kokuyorsa,
Güllerin efendisine lutfudur Allah'ın..
Birazcık da bize .
O 'da zaten Kitap'sız gelmez ki..
ALLAHÜMME SALLİ ALA MUHAMMED

****

Ne çok unutulmuş sünneti var Peygamber'imizin değil mi.
Hediyeleşmek gibi..
Değer önemli değil ki,
İnsan hatırlandığını bilmek istiyor,
Hepsi bu..

****

Her güzellik O'ndandır,
O'na Hamd etmeden ,
Kuluna minnet eyleme,
Allah razı olsun dersen gönlü hoş edersin.
Hoşnut olduğun işi yaptıran da ,
Sana dua ettiren de
O değil mi..
Bir teşekkür dahi beklemeyenlere ise ,
Selam olsun.

****

Sabır Selam vermektir , kırılan adına,
Yerine göre de Allah için bir adım geri atmaktır,
Sabır bunu bana nasıl yaptılar diyerek,
Onlar adına üzülmektir bazen,
Allah'a gizlice yakarmandır bazen de.
Bütün haklarımı helal ediyorum diye..
Sonrasın da belki ellerinden tutmak istersin,
Allah dilerse..

****

Sabır Selam vermektir , kırılan adına,
Yerine göre de Allah için bir adım geri atmaktır,
Sabır bunu bana nasıl yaptılar diyerek,
Onlar adına üzülmektir bazen,
Allah'a gizlice yakarmandır bazen de.
Bütün haklarımı helal ediyorum diye..
Sonrasın da belki ellerinden tutmak istersin,
Allah dilerse..

****

Ey gönlü sevgi yüzünden mahvolmuş insan ,
Gönüle insan yetmez.
Rabb'ini tanı..
O'nu Kitap ile an.
Allah'ın yüceliğini düşün ,
Bunu anladığın da,
Sevgin de küçülecektir zaten.
Ya Vedud..

****


İnsandan istenen sınır ,
Edep öğreten ayetlerden bir kaçı ,
İnsan sınırı aşıp aşmadığına Kur'an'la bakmalı,
Değil mi.
Başka gönderilen olmadığına göre.
Selam olsun getirene,
Getirdiğine..
Hucurat 1, 2, 3.
Ey iman edenler! Allah'ın ve resulünün önüne geçmeyin! Allah'tan korkun! Allah gerçekten çok iyi duyan ve gereğince bilendir.
Ey iman edenler! Seslerinizi o Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin! Kiminizin kiminize bağırarak konuştuğu gibi, onun huzurunda sözü yükseltmeyin! Yoksa siz hiç farkında olmadan amelleriniz eriyip gider.
Allah resulünün huzurunda seslerini alçaltanlar var ya, onlar Allah'ın, gönüllerini takva için imtihan ettiği kişilerdir. Bir bağışlanma vardır onlar için, bir büyük ödül vardır.

****

Allah Şehid'dir.
En yüce tanıktır.
Kul Şahittir.
Bazen doğruya ,
Bazen de yanlışa şahitlik ederler
maalesef.
Çocuklar ise en güzel şahittir.
Tabi büyükler onları kendi haline bırakırlarsa...
Her şeyi görüp gözetleyen,
Allah yeter her halimize ..

****

Aynı kitabı okuyanlar,
Aynı dili konuşuyor demektir.
Güzel düşünenlerin,
Güzel dualarda buluşmaları dileğiyle,
Bir tanesi ,
Âli İmrân 147,
Sözleri yalnız şu olmuştur:
"Ey Rabbimiz!
Bağışla bizim günahlarımızı,
Affet işlerimizdeki taşkınlığımızı,
Sağlam bastır ayaklarımızı ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!"
Amin.

****

En güzel isimler Allah'ındır;
O'na onlarla dua edin.
O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın.
Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir.
Âraf 180,
Yaşar Nuri Öztürk meali.

****

Rabb'imize Hamdolsun,
Bize öğrettiği bütün güzellikler için,
Bakara 31 ve 32,
Ve Âdem'e isimlerin tümünü öğretti. Sonra onları meleklere göstererek şöyle buyurdu: "Hadi, haber verin bana şunların isimlerini, eğer doğru sözlüler iseniz."
Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alîm'sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm'sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin."

****

İnsan , insandan sakındığı kadar Allah'tan sakınmıyor.
Bir günah işeyeceği zaman ne kadar titiz davranıyor.
Keşke iyiliklerinde de dikkatli olsaydı.
Bazıları tabi ki..

****

İnsan , insandan sakındığı kadar Allah'tan sakınmıyor.
Bir günah işeyeceği zaman ne kadar titiz davranıyor.
Keşke iyiliklerinde de dikkatli olsaydı.
Bazıları tabi ki..

****

En çok Rabb'ini seversen eğer .
O zaman özgürlüğüne kavuştun demektir.
Sevgiyle terbiye de ediyor Allah ,
Bazen güzel kulları ile ,
Hani sevdiğinin sözünü dinler ya insan.
Zaten insanın kırıldığı ve dinlendiği nokta
Değil mi sevgi...

****

Samimi olan her kulun zikri güzeldir elbette,
Ama insan bazen kendine eziyet etmekte ,
Kendini yok saymakta.
En büyük zikir Kur'an değil mi ,
O bile sadece,
Oku demekte,
Zulum etmeden ,
Hem de sessizliğin de..
Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt!
Yahut buna biraz ekle! Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!
Müzzemmil 3 ,4.

***

Küçümseme kimseyi,
Bir fatiha bile okuyamıyor diye,
Sana öğreten ona öğretmeye de kadirdir.
Sana unutturmaya da.
Bir düşün bakalım
Ya o hakkını vererek yaşıyorsa..
Öğrenmeye kısa zaman yeter ,
Yaşamaya ömür yetmez.

****

Sağ da bizim ,
Sol da bizim .
Kendine bak ,
Çok mu zor , iki elini birbirine kavuşturmak ,
İnsanın gücü bütüne yetmez,
Ama kardeşcesine elini uzatabilir.
Güzel insanların en güzel sözlerde buluşması dileğiyle..

****

Kitab'ın hikmetini kendinden bilmiş bazıları ,
Hiç değilse Allah izin verdi deseydi.
Ya da Hikmet'e davet etseydi ...
Ben diyerek kendine çağırmakta.
Çağrılan da bilmediği için her şey ondan zannediyor.
Bakın Allah ne diyor..
Hem de yeminler ederek..
İnşikâk suresi,
16: İş, sandıkları gibi değil! Yemin ederim akşamın kızıllığına,
17: Geceye ve derlediğine,
18: Toparlandığı zaman Ay'a,
19: Ki siz boyuttan boyuta/halden hale mutlaka geçeceksiniz.

***

Bir sürü fidanlar var yerlerde
Acaba bir su vermek isteyen olursa ,
Kendilerine gelirler mi ki..
Allah zaten yağmur yağdırıyor.
Rabb'imizin rahmetinden ümit kesilmez ya..

***

Kulunu, kuluna yakıştıran da ,
Kul olmaya çalışanı kendisine yakınlaştıran da Allahtır.
Aslında herkes yakındır,
Herkese yakındır O,
İstenen insanın bunu anlamasıdır..

****

Allah kuluna her halde yeter.
İnsan , şu yetişemeyecek olanları aradan bir çıkarsa,
Bir güzel duaya muhtaç olanları yani ..
Allah,
Aslında her türlü isteğine yetişir ,
Dileğine saygı duymak şartıyla..
Birilerini yanına eklesen de eklemesen de..
Şüphesiz gücü yeter ..
Dilinle okuduğun Tevhid kalbine yetişmiyor ..
Falanca kişi şöyle dua etmiş diyorsun ,
O başka halde olabilir,
Sen o değilsin.
Kendi halinle yakar ...

****

Allah'ın bize sunduğu nimetlerinin ipidir Kur'an,
Aynı ipe tutunanlar O'nda birleşirler.
Ve O'nun tarafından korunurlar.
Başka iplere tutunmaya hiç gerek yoktur.
Sadece tutmak da yetmiyor,
Yapışın diyor Rabb'imiz...
Âli İmran 103 ,
Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.

***

Bazı günahlara Allah'ım beni affet demek yetmez.
Affeder veya affetmez kendisi bilir ,
Ama Allah kullarını temizlemek , aklamak ister.
Bazen aklamanızı da ister .
Sonunu düşünmeden iftira atanlar.
İnsanı nerde nasıl kirlettiyseniz orada öyle temizleyin.
Çünkü onda insan içine çıkacak hal bırakmamışsınız.
Doğruya şahit olmamışsınız ama ,
Hiç değilse yalanınızın şahidi olun.

***

Çektiği her bir acısını duaya dönüştüren
yine de vatanım diyen ,
imkanı olduğu halde terketmeyen,
güzel iman sahiblerine selam olsun.
Zorluklar la savaşmışlardır.
Rabb'imiz onları merhametiyle buluştursun..

***

Kibir.
Kimisi bilgisinin kibrinde,
Sadece kendi yaptıklarını beğeniyor.
Kimisi de bilgisizliğin kibrin de,
Sormaya bile tenezzül etmiyor.
Kim bilir hangi garibin duasında
haberi yok..
Ya Mütekebbir.

****

Musa, kardeşi ve beraberindekiler denizi geçmişler ama ,
beraberinde bulunanlardan bazılarına bu hal yetmemiş..
Önemli olan şirkten geçmek değil mi .
Samiri veya benzerleri ,
Buzağı ya da başka şeyler...
Ta Ha 83 ve 100 arası ilgili ayetlerdir ,
Son üç ayette şöyle buyurmakta Rabb'imiz...
98: Gerçek olan şu ki, sizin ilahınız kendisinden başka hiçbir tanrı olmayan Allah'tır. O, ilim bakımından herşeyi çepeçevre kuşatmıştır.
99: İşte böylece, geçip gitmişlerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Biz sana katımızdan da bir zikir vermişizdir.
100: Kim ondan yüz çevirirse, kıyamet günü bir günah yüklenecektir.

****

İnsanın her bir günahının bedeli ayrı,
O günahının içinde kimin hakkı varsa,
hak sahibi odur.
Annene babana çok iyi bakman , çok iyi hizmet etmen ,
senin bütün günahlarını temizlemez,
Kesin cennetliğim deyip durma..
Ya eşine ve çocuklarına karşı yaptıkların ne olacak.
Ya da yapamadıkların..

***

Allah'ın ismidir Samed ; Bölünmeyen , Birleşmeyen , Dağılmayan , Toplanmayan .
Çeviri Osman Polat
---
Rabb'imiz dağıldık ,
Sen bizi kendin de topla,
Aklımızı ,
İmanımızı,
Güzel işlerimizi ,
Merhametinle birleştir.

****

Gerçekleri bilip de saklayan ,
Abilerim , kardeşlerim ...
Konuşmak için emekli olmayı beklemeyin lütfen.
Ömür bu ,
Sayılı nefesten ibaret..
Tövbeye fırsat vermeyebilir.
SELAM sizinle olsun ..
Bakın Allah ne diyor ,
Bakara suresi ,
159 - İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.
160 - Tövbe edip hallerini düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım.

****

Allah'ın razı olmadığı hallerine itaat etmek ve ,
Gücü yetmeyenden çok yardım beklemek ,
Zor durum da bırakmış isteyeni de ,
İsteneni de..
İsterse kişinin en yakınları olsun ..
Bir anne için en değerlisi olan evlat bile olsa,
Af ile mağfiret edendir O.
Şükür..

***

Çirkin işler peşinde olanların pek değilse de,
Güzel kulluk edenlerin işi zor,
Birileri onları ya yedek ilah yapmışlar ,
Ya da şirk aracı ..
O her ne kadar ben Allah'tan istiyorum ,
Siz de ona yönelin dese de ,
Anlamayan , anlamıyor..
Bazen de ,
İstenen acizliğini dile getirse de,
İsteyen kabul etmiyor...
Rabb'imizin yardımı güzel kulların üzerine olsun...

****

Gönül bu hep kolaya kaçmış ,
Çok da beceriksiz..
Ne sevmeyi bilmiş,
Ne de kızmayı ...
Ama susmayı çok iyi bilmiş...
Hep susturanlar suçlu değil ya..

***

En güzel vakti belirleyen Allah'ımıza
Hamd olsun .
Kullarını karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için ...
Her şey O'nun izni ile çok daha güzelmiş...
Bir çok işlerimiz de acele eden biziz,
Bağışlasın Rabb'imiz hepimizi...
İnsanız işte..
İsra 11. ne güzel tanıtıyor.
İnsan, hayra davet eder gibi şerri çağırıyor/insan, hayra duasıyla şerri davet ediyor.
İnsan çok acelecidir.

****

Sabır ve dua ile yola devam,
Allah hayırlı sonuçlara ulaştırsın hepimizi..
Üzüleni de,
Onu üzeni de...

****

Biraz kırgınlık ile gelen üzüntü,
Haklı insanın uğradığı zulüm...
Sadece Allah için bağışlayana sevinç olarak geri dönecektir.
O kısas hakkından dahi vazgeçmiş demektir çünkü.
Rabb'imiz,
Gafur,
Rauf,
Afuv' dur..
Sadece O'nun hatırı için...

***

İnsan korku ile ümit arasın da değil mi..
Bir de gücünün yettiğince verdiğinin kabulün de..
Helalden helale ama..
Hadid suresi,
16: İnananlar için hâlâ vakti gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın zikri/Kur'an'ı ve Hak'tan inen için ürpersin de daha önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş de kalpleri kaskatı kesilmiş kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu yoldan çıkmıştır.
17: Bilin ki Allah, toprağa ölümünden sonra hayat verir. Ayetleri size açık seçik bildiriyoruz ki, aklınızı işletebilesiniz.
18: Şu bir gerçek: Sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, bir de Allah'a güzelce borç verenler için karşılıklar kat kat yapılır. Onlar için, onur verici bir ödül de vardır.

****

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla,
ŞUARA Suresi,
76: "Siz ve o eski atalarınız!"
77: "Şüphesiz onlar benim düşmanım. Ama âlemlerin Rabbi dostum."
78: "O yarattı beni, O yol gösteriyor bana."
79: "O'dur beni doyuran, suvaran."
80: "Hastalandığımda O'dur bana şifa ulaştıran."
81: "Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur."
82: "Din gününde hatalarımı affetmesini umup durduğum da O'dur."
83: "Rabbim, bana hükmetme gücü/hikmet bağışla, beni hak ve barış seven iyiler arasına kat!"
84: "Sonradan gelecekler arasında benimle ilgili doğru/isabetli bir dil oluştur."
85: "Beni, nimetlerle dolu cennetin mirasçılarından kıl."
86: "Babamı da affet. Çünkü o, sapmışlardandır."
87: "Herkesin diriltileceği gün beni utandırma."
88: "Bir gündür ki o, ne mal fayda verir ne oğullar."
89: "Yalnız temiz bir kalple Allah'a varan kurtulur."

***

Bir Yusuf Nebi duası sevindirsin gönülleri inşallah,
"Rabbim, sen bana mülk ve saltanattan bir nasip verdin. Olayların ve düşlerin yorumundan bana bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada da âhirette de Velî'm sensin. Beni müslüman/sana teslim olmuş olarak öldür ve beni barışsever hayırlı kullar arasına kat."
Yusuf Suresi 101.

****

Rabb'imizin görevlendirdiği bütün Nebi"lere Selam olsun.
Hz İbrahim' den,
Hz Muhammed Mustafa' ya kadar..
Ve onların davetlerine iman ederek güzel kul olma gayretinde olanları her türlü tehlikelerden korusun Rabb'imiz.
Müheymin'dir O.

****

Rabb'imizin görevlendirdiği bütün Nebi"lere Selam olsun.
Hz İbrahim' den,
Hz Muhammed Mustafa' ya kadar..
Ve onların davetlerine iman ederek güzel kul olma gayretinde olanları her türlü tehlikelerden korusun Rabb'imiz.
Müheymin'dir O.

****

Ne güzel serpiştirmiş Allah , her inanan gönüle,
Muhammed Mustafa sevgisinden..
Gönlümüzün nuru olan Allah'ımıza hamdolsun.
Gönlümüzün gülüne de Selam olsun.

****

İnsan işte .
Doğruyu yanlış görmüş,
Yanlışı da doğru.
Gözüne hangi yanlış düşüncesi perde çekti onu düşünse...
Ya da hangi günahı görmesini engelledi.
Ya Mutahhir,
Bizi arındır ve ,
Temiz kullarının arasına kat...

****

İnsan kendi hata yapıyor,
Çektiklerini de hatasının bedeli sanıyor.
Oysaki kulumun cezasını ben veririm diyor.
Ya da dilerse af eder ,
Biz mi günahımıza takılıp kalıyoruz da,
Yıllarımız boşa gidiyor.

***

Bütün hükümler O'nundur.
Allah hükmüne kimseyi ortak etmez..
İnsan ise O'nun hükmündeki nasibi kadardır.
O nasibi de kulunun insanlığı kadardır.
Ya Hakim,
Hikmetinle donattın,
Hikmetine uygun yaşat bizi.

***

Bütün hükümler O'nundur.
Allah hükmüne kimseyi ortak etmez..
İnsan ise O'nun hükmündeki nasibi kadardır.
O nasibi de kulunun insanlığı kadardır.
Ya Hakim,
Hikmetinle donattın,
Hikmetine uygun yaşat bizi.
****

En kötüyü yaşayana,
Biraz kötü güzel gelir,
Onu da iyi zanneder değil mi.
Bazen de yağmurdan kaçar ama,
Doluya tutulur.
Tez fark etse keşke.

****
Bir zalimin diğer zalimden farkı yok,
Sadece zulümde ki eylemleri farklı.
Kimi eliyle,
Kimi de diliyle.
Gizli veya açıkça.
Sonunda birbirlerini kınar oldular.
Zaten kendileri çalmışlar , kendileri oynamışlar.
O kadar ustalar ki..
Mazlumun hayatından çok çalmışlar..
Yani , cehennem boşuna yaratılmadı değil mi.

****

Bir zalimin diğer zalimden farkı yok,
Sadece zulümde ki eylemleri farklı.
Kimi eliyle,
Kimi de diliyle.
Gizli veya açıkça.
Sonunda birbirlerini kınar oldular.
Zaten kendileri çalmışlar , kendileri oynamışlar.
O kadar ustalar ki..
Mazlumun hayatından çok çalmışlar..
Yani , cehennem boşuna yaratılmadı değil mi.

****

Rabb'imiz den niyazımız odur ki ,
Nereyi Kur'an'dan mehcur etmişsek ,
Oraya bizi sözleriyle hicret ettirsin.
Kimbilir yarım kalmasına sebep olan hallerimiz vardır.
Bazen susuyoruz,
Bazen de söylemesini bilmiyoruz ya...

****

Selam olsun Allah'ın güzel kullarına,
Rabb'imiz yüklerini hafifletsin..
Yine Selam olsun Muhammed Mustafa aşıklarına...
Rabb'imiz şifalar ihsan etsin hepimize..
Hani insanız ya..
Sevgimizde aşırı bazen...

****

Aydınlığa çıkaran emirler , sözler Allah'ın sözleri şüphesiz...
Resul'un bir tek sünneti vardı ki , bu da sözlerine itaat etmek ve O'nun isteğine göre yaşamak ...
Zikir de bu ikisi arasında olsa daha güzel olmaz mı..
Kur'an ve sünnet.
Bir çok hallerimizin zikre dönüşmesi dileğiyle.
SELAM , hepimize olsun.

****

İnsanın kıyamadıkları vardır.
Abilerim , kardeşlerim der durursun.
Kavgalarına üzülürsün ya...
Meğerse onlar kendi araların da maç yapmaktaymışlar.
Rabb'imiz şifalar ihsan etsin.
Dilediğine tabiki...

****

YA SETTAR...
Hepimiz kusurluyuz,
Dilediğinin kabahatini , hatasını sessizce örtendir O.

****

Başka günaha gerek yok , bu ayetlere uymamak hepimize yeter..
Takılıp kaldığımız en önemli yerlerden birisi..
Güzel insanlara kendilerinin dışındakiler için bile sakınmaları önerilmektedir.
Biz birbirimizi bağışlayalım.
Umulur ki Rabb'imiz de bizi bağışlar.
Tevvab'dır O...
Hucurat Suresi ,
10: Şu bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin.
11: Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki, alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbirinize lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla adlanmak ne kötü şeydir! Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir.
12: Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır.
13: Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.

***

Son nefeste yetişen bizim de ....... var diyenler.
Son nefesini bekleme,
Her nefeste yetişen Allah'ımız varken ,
İstediği gibi...
Zaten ,
İlkde de,
Sonda da,
Hamd O'na değilmi ,

***

Çok derinler de olsa gerek Allah aşkı,
Ya da üstünü çok örtmüşüz herhalde..
Biz yine de Rabb'imize sevgimizi ilan edelim ,
Zaten geri kalan sevgiler bir ayrılık dan ibaret değil mi...
Sevilmeye en çok layık olan O'dur.

****

Göz bakar,
Gönül görür,
Bazıları sadece gözünün gördüğünü söyler.
Göz gönlü kirletebilir yani.
İnsan biraz düşünmeli değil mi.
Bazıları da belki öyle değildir der, gönlüne sorar.
Ve nice görme engelliler vardır ki , temiz gönüllerinde
temiz hisleri vardır.
Selam güzel gönüllere...Paylaş
 
 
 
 
****

Bize düşkünlüğünden hiç şüphe yok ,
Güzel Resul'un ..
Ama şu an içimiz de değil , olsa gider kapısını çalardık elbette.
Allah'ın önerdiği gibi, yani Muhammed Mustafa gibi yalvaralım.
Rabb'imizin karanlıklarımızı aydınlatması dileğiyle..
Tevbe suresi son iki ayeti,
128: Yemin olsun, içinizden size onurlu bir resul gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise daha şefkatli, daha merhametlidir.
129: Eğer çekip giderlerse de ki: "Allah bana yeter. İlah yok O'ndan başka. Yalnız O'na dayandım ben; büyük arşın sahibi O'dur."
***

Hanım kardeşlerim ,
Süs içinde yetiştirilen fakat çekişme ve savaşta yetersiz olan , diye tanımlıyor Rabb'imiz bizi,
Duamıza da çok önem vermekte..
Bize verilen hakları iyiye kullanalım lütfen.
Erkeklerimizin işi zor, yükleri de çok ağır.
İster eşlerimiz ,evlatlarımız,
İster hocalarımız ,
İsterse abilerimiz, kardeşlerimiz olsun.
Onlar canlarını öne koyup mücadele etmektedirler.
Bizim için değil mi.
Rabb'imiz onların güzel işlerini kolaylaştırsın ,
Hem dünyada hem ahirette güzellikler ihsan etsin.
Bağışlasın hepimizi,
Gafur , O...
Afüv , O...

****
Allah Ekrem'dir.
En güzel ikram edendir O.
Dilediğine Muhammed Mustafa eliyle,
nimetlerini bir sofrada armağan eder.
Rabb'imiz o sofradan bizi de nasiplendirsin.
Zira çok açız...
****
Öyle kötüler var ki,
Kendi suçunu bir günahsıza yüklemiş.
Dikkatleri oraya topluyor.
Ondan kimse şüphelenmiyor bile.
Kendisi işine devam ediyor.
Rahatlıkla gideceği yere hazırlanıyor herhalde..
Ne diyelim ki ,
Güle güle git , demekten başka.

****

İnsan işte,
Bazen yağmur oluyor , ağlıyor
Bazen kar oluyor.
Üzmemek için beyazı gösteriyor.
Yağmur her mevsim yağar da,
Yazın ortasında kar niye yağar ki ...
Güzel günlerde niye hüzün olur ki..

***

Mehdi Kur'an'dır.
Yani hidayet eden sadece Allah'tır.
Hidayete davet eden Resul Muhammed Mustafa'dır. Kendisinden sonraki bütün uyarıcılar Kur'an'ın hizmetkarlarıdır.
Son Kitap olduğuna göre...
Yolun sonuna gelmeden kucaklaşalım.
Hâdi ,
O'dur.

****

Sabır insanı yorar mı ,
Allah'ın emrine ters bir bekleyiş içindeyse yorar.
Bakın Cenabı Muhammed Mustafa duasıyla bize nasıl örnek olmakta ,
Allah'ım; beni takdir etmediğin bir şeyi talep eder halde
dünyadan ayırma.
Takdir ettiğin şeyin bana ulaşmasını da kolaylaştır,Rabbim.

****

Onlar şöyle yakarırlar:
"Rabbimiz, eşlerimizden ve çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla.
Bizi takvaya sarılanlara önder kıl."
Furkan 74.

***

Rabb'imiz diyor ki ,
Hac bilinen aylardadır.
Aylardan günlere nasıl geldik.
Rahmeti zahmete mi çevirdik acaba..
Bakara 197,
Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda haccı kendisine gerekli kılarsa hacda kadına yaklaşmak, kötülüğe sapmak, kavga ve çekişmeye girmek yoktur. İyilik olarak yaptığınızı Allah bilir. Azık edinin. Hiç kuşkusuz azığın en güzeli takvadır. Ey akıl ve gönül sahipleri, benden sakının!

****

Derslerimiz vardır,
Zikir gibi,
Şükür gibi.
Namaz vakitleri bizim ders saatlerimizdir.
Sabah namazı vaktine yetişemeyen , okula gider ama o gün ki ilk derse geç katılmış demektir.

****

Sureler içinde ki dualar nimettir.
Güzellikler dilerim Ahkaf sofrasından , annelere , babalara ve evlatlara ...
15. Biz insana, anne-babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!"
16. Bunlar, cennet halkı arasında o kimselerdir ki, yaptıklarının en güzelini kabul ederiz, çirkinliklerini görmezlikten geliriz. Bu onlara verilmiş olan şaşmaz vaattir.

****

Dünyamızı hep beraber israf ettik.
İnsanlığımızı koruyamadığımız dan olsa gerek.
Suyu israf ettik , yedek sularımız olan buzullar bile erir oldu.
Temiz yiyeceğimizi elimizle kirlettik.
Daha güneş var , yağmur var değil mi..
Rabb'imizin merhametinden de ümit kesmediğimize göre,
Hatalarını edebildiği kadar telafi etse tüm insanlık.

****

Af...
Yalnızca O'nun hatırı için affettiğini O'na söylemek.
Hem de bütün haklarını.
Af ve afiyetin de buluştursun Rabb'imiz biz günahkar kullarını ..
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla,
A'râf suresi ,
196: "Benim Veli'm, o Kitap'ı indiren Allah'tır. O, hayır ve barış seven kulları koruyup gözetir."
197: O'nun dışında yakardıklarınız, size yardım edemezler. Kendilerine de yardımcı olamazlar.
198: Onları, hidayete çağırsanız, duymazlar. Onların sana baktıklarını sanırsın. Oysaki, onlar görmezler.
199: Affetmeyi esas al. İyiyi ve güzeli emret, cahillerden yüz çevir.
200: Şeytandan bir dürtük seni dürtüklediğinde, Allah'a sığın. Çünkü O, herşeyi işitir, herşeyi bilir.
201: Korunup sakınanlar, kendilerine şeytandan bir görüntü/dürtü gelip dokunduğunda, hemen Allah'ı hatırlarlar. İşte o anda görülmesi gerekeni görürler.
***

"Hastalandığında O'dur bana şifa ulaştıran." (Şu'arâ 80)
Kardeşlerim,
Bağışıklık sistemi deyince bilindiği gibi ilk akla gelen sinir ve sindirim sistemidir. Bağışıklık sistemini güçlendirici bir bilgi paylaşmak istedim ama lütfen rahatsız olanlar mutlaka doktorunuza danışın.
-----
Donmuş hafif yeşilimsi renkte hakiki zeytinyağı ,
Kuru nane ,
Ve sarımsak gereklidir.
1- Bir yemek kaşığı zeytinyağına , bir tutam kuru nane karıştırılıp
kahvaltıdan sonra , ağız fırçalandıktan sonra yenilecek.
2- Akşam üzeri ise bir küçük sarımsak biraz üzerine bastırılıp yemekten sonra yutulacak.
Bu süre içinde mümkün olduğunca az tatlı tüketilecek.
Muhakkak ki bize sunulan nimetlerin başka faydaları da vardır. Uzman olan kardeşlerimden bu tarifi incelemelerini rica ediyorum.
Tüm hastalara şifalar dilerim.

****

Bazı kardeşlerim var , sadece benim kitaplarımı okuyun diyor.
Ya da kendi hocalarının,
Kur'an'ı anlayarak okuyun sözü çok az çıkmakta ağzından..
Bazıları da var ki sadece benim mealimi okuyun demekte..
Oysaki bir güzel niyetli insandan güzel bir söz duymuştum.
Kur'an'ı anladığımız dilden okuyun, kimin çevirisi olursa olsun, Allah ile aranıza parantezleri dahi koymayın demişti.
Bu söz üzerine ilk okuduğum meal Diyanet'imizin meali idi. Allah emeği geçenlerden razı olsun.
Birçok meal var tabi ki, yanlış çeviriler de vardır elbette ki.
Ama Kur'an'ı ve manasını koruyan Allah olduğuna göre , muhakkak ki samimiyetle sarılanı da her türlü yanlışlardan korur değil mi ..
İnsan gönülden sığınsın yeter ki.
En güzeli, en güzel şekilde bize öğreten Allah'ımıza hamdolsun.
Rabb'imizin Kur"an ile hepimizi karanlıklardan aydınlığa çıkarması dileğiyle...
SELAM olsun.

***

İnsanın Allah'ın affının büyüklüğünü anlamaya gücü yetmez.
Kullarının birbirini bağışlaması da O'nun merhametindendir zaten.
Herkesin canının çok yandığı halleri vardır elbette.
Affetmeyi önermektedir.
Vardır bir bildiği deyip , kararlı olmalı insan değil mi...
Rabb'imiz,
Bizi affet,
Bizi bağışla,
Bize merhamet et.

****

Kırık bir gönlü Allah onarır ona başka
gönülleri de hediye eder.
Gönlü beklenti için de olan insan ,
Sen ve senin gibiler için duacı ol ...

***

Düşünsenize,
Muhammed Mustafa ,Selam olsun, şu an da hayatta olsa idi.
Biz de kendisinden yardım isteseydik, bize göstereceği tek adres Kur'an olur du değil mi..
Zira benden sonrada sımsıkı sarılın demedi mi.
Lütfen ,
Öğretmeniniz Allah olsun.
Çünkü O bizi bizden iyi bilendir.
Ve her halimizin şifası da O'nun katındadır.
O bazen düşünceyle öğretir '
Bazen de kulunu bir başka bilenle aydınlatır.
İnsanın imanının temelidir Kitap.
Resul ile insanlığa sunulmuştur.
Bize düşen kendimizi onarmaktır.
Allah'ın izin verdiği kadarıyla elbette.
Bir düşünmeli insan,
Temelsiz bina ne kadar dayanabilir ki..

***

Bazı değerli Hocalarımız var ki,
Allah ne derse onu yapın demekte,
Ben ne dersem o değil yani..
Allah böylelerinden razı olsun.
Ve Hocama saygım sonsuz ama Allah ne derse onu yaparım diyen talebelerinden de.
Selam sizlerle olsun.

****
Allah tedbir alan kullarını sever,
İnsanın canını bilerek tehlikeye atması da neyin nesi...
O canı sana lutfedenin hiç mi hatırı yok.
Allah aklını güzel kullanan kullarını da sever.
Mesela , tek başına bir kişinin yenileceğini bile bile çoğunlukla kavgaya tutuşması da pek akıllıca bir iş olmasa gerek...
Topluluk da olsa Allah'ın sözü başka,
İnsan ayetleri dahi hatırlatmak için söyler.
Kavga ederek değil.
Gerisi O'nun işi değil mi zaten...
****
Allah'ın sünneti olsa gerek.
Kulunu en sevdiğiyle imtihan etmesi,
Ve kulu sevdiğinden geçtiğini dile getirdiğin de kulunu yine onunla sevindirmesi.
Hem de daha iyi bir halde...
Allah bazen kulunu sevmediğiyle de imtihan eder.

Her işinde hikmetler gizli olan Rabb'imize hamd olsun.

***

Gönül,
Kâbe'dir demiş ya büyüklerimiz...
İnsan güzel düşüncelerle kendi gönlünü tavaf eder çoğu kez...
Bazen de nefsinin çirkin sesine uyarda kendi dili ile gönül kapısını kapatır.
Tövbe etmeli değil mi,
Etmeli ki ,
Dilinden gönlüne nur yağsın...

***



 
 

 

 
 

 

 
diğer kişi
 
 
Kapdiğer kişi
 
 
 

 
kişi
 
 
 
şiNice düşmanlıkları dostluklara çeviren Allah'a hamdolsun.
Yalnızca O'na sığın.
Af ile başlayıp,
Afiyetle bitmekte..
Büyük bir nasip de seni beklemekte.
Fussilet suresi ,
34: Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.
 
 
 
 
kişi
 
 
 
 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



 

 

 

 

 

 





 


 
  23024 ziyaretçi  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol